Danıştay Kararı 10. Daire 2019/6487 E. 2020/3110 K. 21.09.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/6487 E.  ,  2020/3110 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/6487
Karar No : 2020/3110

TEMYİZ EDEN (DAVACI): …
VEKİLİ: …
TEMYİZ EDEN (DAVALI): …Bakanlığı (… Kurumu)
VEKİLİ: …

İSTEMLERİN_KONUSU: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 28/04/1997 tarihinde evinde düşerek kalça kemiğini kırması üzerine başvurduğu … Devlet Hastanesinde hatalı tedavi uygulandığından bahisle uğranıldığı öne sürülen maddi ve manevi zararlara karşılık, … TL maddi ve … TL manevi olmak üzere toplam … TL tazminatın 24/07/1998 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla; bilirkişi raporu hükme esas alınarak davacının zararının meydana gelmesinde, davalı idarenin kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI: Davacı tarafından hükmedilen maddi tazminat miktarının düşük olduğu, davalı idare tarafından, tazminat ödenmesi için gerekli koşulların oluşmadığı, olayda idarenin ağır hizmet kusurunun bulunmadığı, ileri sürülerek İdare Mahkemesi kararının aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI: Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ: Temyiz istemlerinin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’na ekli (I) sayılı cetvelde yer aldığı cihetle 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 2/1-ç ve 6/1 maddeleri uyarınca taraf sıfatını haiz bulunduğundan bakılan davada hasım mevkiine alınan Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunun, 25/08/2017 tarih ve 30165 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 203/1-ğ maddesi ile 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’na ekli (I) sayılı cetvelden çıkartılarak anılan Kanun Hükmünde Kararname’nin 184. maddesi ile Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğü adıyla Sağlık Bakanlığının hizmet birimi olarak teşkilatlandırıldığı anlaşıldığından, dosya Sağlık Bakanlığı husumetiyle ele alınıp, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenerek dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı tarafından, davalı idarece hatalı olarak yürütüldüğü ileri sürülen sağlık hizmetleri nedeniyle vücut fonksiyon kaybına uğranıldığından bahisle, … TL maddi, … TL manevi tazminata hükmedilmesi istemiyle açılan davada, … Asliye Hukuk Mahkemesince verilen … tarih ve E: … K: … sayılı kararla, davalı Sağlık Bakanlığı açısından davanın görev yönünden reddine karar verilmiş ve bu kararın kesinleşmesi üzerine bakılmakta olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
20/01/1982 tarih ve 17580 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanun’da hüküm bulunmayan hususlarda; hakimin davaya bakmaktan memnuiyeti ve reddi, ehliyet, üçüncü şahısların davaya katılması, davanın ihbarı, tarafların vekilleri, feragat ve kabul, teminat, mukabil dava, bilirkişi, keşif, delillerin tespiti, yargılama giderleri, adli yardım hallerinde ve duruşma sırasında tarafların mahkemenin sukünunu ve inzibatını bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemler, elektronik işlemler ile ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla duruşma icrasında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı; ancak, davanın ihbarının Danıştay, mahkeme veya hâkim tarafından re’sen yapılacağı kurala bağlanmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesinin birinci fıkrasında, davanın taraflarının, müdahillerin ve yargılamanın diğer ilgililerinin, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olduğu; 61. maddesinin birinci fıkrasında, taraflardan birinin, davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebileceği; 66. maddesinde ise üçüncü kişinin, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer’î müdahil olarak davada yer alabileceği hükümleri yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bakılan davada, davacı tarafından, yanlış teşhis ve tedavi nedeniyle vücut fonksiyon kaybına uğradığı iddiasıyla davalı idare aleyhine açılan tam yargı davasında yapılacak yargılama sonucunda idarenin tazmin yükümlülüğünün olduğuna hükmedilmesi halinde davalı idarenin dava konusu olaya ilişkin olarak sorumluluğu olan kişi veya kişilere rücu edebileceği dikkate alındığında bu kişilerin menfaatlerinin etkileneceği açıktır.
Bu itibarla; yukarıda belirtilen Kanun hükümlerinde öngörülen davanın ihbarı için geçerli koşulların oluştuğu anlaşılmakta olup, Mahkemece, esastan yeniden karar verilirken dava konusu olayda idare ile arasında rücu ilişkisi doğabilecek kişi veya kişilerin tespit edilerek davanın res’en ilgililere ihbar edilmesi gerektiğinden bu husus gözetilmeksizin yapılan yargılama sonucunda verilen kararda hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin kabulüne,
2. Davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi yolunda verilen temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.