Danıştay Kararı 10. Daire 2019/6485 E. 2020/4957 K. 16.11.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/6485 E.  ,  2020/4957 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/6485
Karar No : 2020/4957

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Üniversitesi Rektörlüğü / …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davacı tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde yapılan tedavi sırasında dişlerine zarar verilmesinde, olayla ilgili olarak hukuka aykırı olarak soruşturma izni verilmemesinde ve sonrasında bu konudaki yargı kararının uygulanmamasında davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu iddiasıyla 300.000,00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin …. tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; soruşturma aşamasında yapılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporu, soruşturma sonucu hazırlanan fezlekeler, Danıştay 1. Dairesi tarafından verilen karar ve dosyada bulunan diğer bilgi ve belgelerin incelenmesi doğrultusunda davalı idareyi tazminle sorumlu tutacak bir kusurun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, yapılan tedavi neticesinde dişlerine zarar verildiği, yazılı ve sözlü haksız saldırılara maruz kaldığı, hukuka aykırı olarak sorumluluğu olan görevli hakkında soruşturma izin verilmediği, yargı kararının uygulanmadığı, davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu ileri sürülerek Mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı Kanun’un 26. maddesinin birinci fıkrası hükmünün uygulanmasını teminen temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik” başlıklı 26. maddesinde, “1. Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik ve niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçıları aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. 2. Yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal edilir…” hükümlerine yer verilmiştir.
2577 sayılı Kanun’un 26. maddesinin “yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal olunur.” hükmünden kastedilen münhasıran ölenin şahsına sıkı sıkıya bağlı olan, başkalarına devir ve temliki veya miras yoluyla intikali mümkün olmayan haklarla ilgili davalardır. Bunun dışında, Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca, ölene ait bulunan bütün haklar, mallar ve borçlar mirasçılara geçeceğinden, dava açılmakla mameleki niteliğe dönüşen haklar da ölenin malvarlığının bir bölümünü oluşturacağından, açılmış bulunan bu tür davaları ölenin mirasçılarının takip etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı …’in, … İdare Mahkemesinin temyize konu … tarih ve E:…, K:… sayılı kararından sonra 05/07/2016 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; İdare Mahkemesince, davacının vefat etmiş olması ve uyuşmazlığın yalnız öleni ilgilendiren bir dava niteliğinde bulunmadığı gözetilerek, 2577 sayılı Kanunun 26. maddesinin birinci fıkrası uyarınca davayı takip hakkı kendisine geçen mirasçıların başvurmasına kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 26. maddesinin 1. fıkrası hükmünün uygulanmasını teminen temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 26. maddesinin 1. fıkrası uyarınca işlem yapılmak üzere dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine,
2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/11/2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 26. maddesinde, dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar, gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar, dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verileceği, yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçelerin iptal edileceği, dosyanın işlemden kaldırılmasına dair kararların diğer tarafa tebliğ edileceği kurala bağlanmıştır.
UYAP kayıtlarının incelenmesinden, davacının, Mahkeme kararının temyizen incelenmesi aşamasında, 05/07/2016 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından, yukarıda anılan Kanun hükmü uyarınca varsa davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar dosyanın işlemden kaldırılması gerektiği kuşkusuz ise de, temyiz incelemesine konu dosyanın tekemmülü sağlandıktan, dolayısıyla dosya temyiz incelemesi yapılabilecek hale geldikten sonra davacının vefat ettiği, diğer yandan dosya işlemden kaldırıldıktan sonra varsa davayı takip hakkı kendisine geçenin dosyanın işleme konulması talebiyle başvurması halinde yargılama safahatının geriye götürülmeyip kaldığı yerden devamının sağlanması, yargılama süresinin gereksiz uzatılmaması ve usul ekonomisi yönlerinden adil yargılanma hakkına daha uygun düşeceğinden Dairemizce bu aşamada temyiz incelemesi yapılarak gerekli olan kararın verilmesi ve davacı yönünden de 2577 sayılı Kanun’un 26. maddesi hükümlerinin temyiz kararından sonraki safahata yönelik olarak uygulanmak üzere dosyanın İzmir 3. İdare Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği oyuyla temyize konu Mahkeme kararının salt davacının ölümü nedeniyle bozulması yönündeki çoğunluk kararına katılmıyoruz.