Danıştay Kararı 10. Daire 2019/6473 E. 2020/4659 K. 09.11.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/6473 E.  ,  2020/4659 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No: 2019/6473
Karar No: 2020/4659

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davacı tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 23/07/2010 tarihinde … Devlet Hastanesinde kendisine uygulanan kemik kırığı ameliyatı sonrasında, bacağındaki ağrıların geçmemesi ve bacağında meydana gelen kısalmada, yeterli kaynama gerçekleşmeden bacağına takılan fiksatörün çıkarılmasında ve diğer tedavilerde davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu iddiasıyla 100.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminatın ameliyat tarihi olan 19/07/2011 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dosya kapsamında yaptırılan bilirkişi incelemesi üzerine alınan adli tıp raporu doğrultusunda davacının … Devlet Hastanesinde yapılan tedavilerinde davalı idarenin hizmet kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, adli tıp raporunun eksik olduğu, meydana gelen hasarın komplikasyon niteliğinde olmadığı ileri sürülerek Mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı Kanun’un 26. maddesinin birinci fıkrası hükmünün uygulanmasını teminen temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik” başlıklı 26. maddesinde, “1. Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik ve niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçıları aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. 2. Yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal edilir…” hükümlerine yer verilmiştir.
2577 sayılı Kanun’un 26. maddesinin “yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal olunur” hükmünden kastedilen münhasıran ölenin şahsına sıkı sıkıya bağlı olan, başkalarına devir ve temliki veya miras yoluyla intikali mümkün olmayan haklarla ilgili davalardır. Bunun dışında, Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca, ölene ait bulunan bütün haklar, mallar ve borçlar mirasçılara geçeceğinden, dava açılmakla mameleki niteliğe dönüşen haklar da ölenin mal varlığının bir bölümünü oluşturacağından, açılmış bulunan bu tür davaları ölenin mirasçılarının takip etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı …’nın, … İdare Mahkemesinin temyize konu … tarih ve E:…, K:… sayılı kararından sonra 02/07/2017 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; İdare Mahkemesince, davacının vefat etmiş olması ve uyuşmazlığın yalnız öleni ilgilendiren bir dava niteliğinde bulunmadığı gözetilerek, 2577 sayılı Kanunun 26. maddesinin birinci fıkrası uyarınca davayı takip hakkı kendisine geçen mirasçıların başvurmasına kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 26. maddesinin birinci fıkrası hükmünün uygulanmasını teminen temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 26. maddesinin birinci fıkrası uyarınca işlem yapılmak üzere dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine,
2577 sayılı Kanun’un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/11/2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 26. maddesinde, dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar, gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar, dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verileceği, yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçelerin iptal edileceği, dosyanın işlemden kaldırılmasına dair kararların diğer tarafa tebliğ edileceği kurala bağlanmıştır.
UYAP kayıtlarının incelenmesinden, davacının, Mahkeme kararının temyizen incelenmesi aşamasında, 02/07/2017 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından, yukarıda anılan Kanun hükmü uyarınca varsa davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar dosyanın işlemden kaldırılması gerektiği kuşkusuz ise de, temyiz incelemesine konu dosyanın tekemmülü sağlandıktan, dolayısıyla dosya temyiz incelemesi yapılabilecek hale geldikten sonra davacının vefat ettiği, diğer yandan dosya işlemden kaldırıldıktan sonra varsa davayı takip hakları kendisine geçenin dosyanın işleme konulması talebiyle başvurması halinde yargılama safahatının geriye götürülmeyip kaldığı yerden devamının sağlanması, yargılama süresinin gereksiz uzatılmaması ve usul ekonomisi yönlerinden adil yargılanma hakkına daha uygun düşeceğinden Dairemizce bu aşamada temyiz incelemesi yapılarak gerekli olan kararın verilmesi ve davacı yönünden de 2577 sayılı Kanun’un 26. maddesi hükümlerinin temyiz kararından sonraki safahata yönelik olarak uygulanmak üzere dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği oyuyla temyize konu Mahkeme kararının salt davacının ölümü nedeniyle bozulması yönündeki çoğunluk kararına katılmıyoruz.