Danıştay Kararı 10. Daire 2019/6471 E. 2020/7220 K. 30.12.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/6471 E.  ,  2020/7220 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/6471
Karar No : 2020/7220

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- …
2- …
3- … kendi adına asaleten velayeti altında bulunan küçük … adına velayeten
4- …
5- …
VEKİLLERİ : Av. …

DAVALI İDARE YANINDA MÜDAHİLLER : 1- …
VEKİLİ : Av. …
2- … 3- … 4- … 5- …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının kabule ilişkin kısmının davalı idare tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, yakınları olan ve 24/02/2004 tarihinde vefat eden …’in tedavi için getirildiği Eskişehir Devlet Hastanesi doğum evindeki tedavisinde davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu iddiasıyla toplam 185,000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesinin 18/03/2014 tarih ve E:2013/11362, K:2014/1870 sayılı bozma kararına uyularak verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacılar yakınının 24/02/2004 tarihinde vefat etmesi ile ilgili olarak … Asliye Ceza Mahkemesi ile … Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından aldırılan Yüksek Sağlık Şurası ile Adli Tıp Kurumuna ait raporlarda doktor kusuru ve dolayısıyla hizmet kusuru bulunduğu hususunun açıkça belirtildiği, hükme esas alınabilecek nitelikte bulunan bilirkişi raporları uyarınca söz konusu ölüm olayında davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu gerekçesiyle toplam 90.000,00 TL manevi tazminatın görevsiz mahkemede dava açma tarihi olan 09/11/2007 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, otopsi yapılmadığından davacılar yakınının kesin ölüm nedeninin bilinmediği, bu hususu dikkate almadan ölüm olayının nedeni yönünden tespit yapan bilirkişi raporunun hatalı olduğu, olayda hekim ya da sağlık personelinin kusurunun bulunmadığı, tazminat ödenmesi için gereken şartların somut olayda gerçekleşmediği, ölümün izin verilen risk çerçevesinde bir komplikasyon sonucu meydana geldiği, ağır hizmet kusurunun bulunmadığı, çelişkili raporlara dayalı olarak karar verildiği, hükmedilen tazminata yürütülen faizin başlangıç tarihinin hatalı olduğu ileri sürülerek Mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacılar tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının kabule ilişkin ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.