Danıştay Kararı 10. Daire 2019/6453 E. 2020/3236 K. 24.09.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/6453 E.  ,  2020/3236 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/6453
Karar No : 2020/3236

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- …
2- …
3- …
4- …
5- …
VEKİLLERİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Üniversitesi Rektörlüğü / …
VEKİLİ : Av. … / Aynı yerde

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı … ve … ‘nın müşterek çocukları diğer davacıların kardeşleri … ‘nın solunum sıkıntısı öksürük, hırıltı, şikayetiyle Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürüldüğü daha sonra Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanise’ne sevk edildiği, burada uygulanan tedavi sırasında damar yolunun yanlış açılması sonucu … ‘nın kolunun morarması neticesinde kolunun kesildiği ve 10 gün sonra da buna bağlı olarak vefat ettiği, meydana gelen olayda idarenin hizmet kusurunun bulunduğu iddia edilerek, anne … için 4.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi, baba … için 2.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi, kardeşleri … , … ve … ‘nın herbiri için 10.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 6.000,00 TL maddi ve 130.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararıyla; davalı idarenin kusurunun tespit edilmesi için Adli Tıp Kurumu 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 10/12/2014 tarihli raporda özetle, 30/05/2012 tarihinde bebek … ‘nın Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesinden entübe halde bronkopnömoni, solunum yetmezliği, konjestif kalp yetmezliği, ağır sespis (kan zehirlenmesi) ön tanısıyla davalı idarenin yeni doğan ünitesine yatırıldığı, hastaya magnezyum sülfat tedavisine başlandığı, mevcut klinik tabloda hastanın ağır bir sespis geçirdiği kanısına varıldığı, sol kolda ödem ve hiperemisi geliştiği, plastik ve kalp damar cerrahisinden ve çocuk hematolojiden amikasin başlanması yönünde öneri alındığı, tedavinin 6. gününde sol ön kol ve bilek birleşme hattında tenar, hipotenar ve parmaklar dahil dolaşım bozukluğu ve atrofi mevcut olduğu, hastada tromboz geliştiğinin düşünüldüğü, sol el ve el parmaklar iskemik olup iskemik alanlar bepantele pansumanı açılarak açık bırakıldığı, ortopedi kliniğine danışılan hastada demokrakrasyon hattının belirgin olmadığı, bu nedenle biraz daha izlenmesinin tavsiye edildiği, 19/07/2012 tarihinde kardiyopulmer arrest geliştiği, 20/07/2012 tarihinde gangren gelişen kolun bileğin biraz üst kısmından ampute (cerrahi olarak kesilerek vücuttan alınması) edildiği, 21/07/2012 tarihinde bronkopnömoni, solunum yetmezliği, konjestif kalp yetmezliği, ağır sespis, tromboz purpura fulminans, dissemine intarvasküler koagülasyon, hidrosefali tanılarıyla izlenen hastanın toraks ve beyin filimlerinde tromboz saptandığı, 04/08/2014 tarihinde kardiak arrest (kalp durması) geliştiği resüsitasyona yanıt alınamadığından eksitus kabul edildiği dikkate alındığında, hastanın kendinde antitrombin III eksikliği annesinde ise protein S eksikliği bulunan bebeğin klinik laboratuar takipleri sonucunda tromboz denilen kanın pıhtılaşmaya eğiliminin olması durumunun mevcut olduğu, kolda dolaşım bozukluğunun buna bağlı olup hastaya damar yolunun açılarak tedavisinin uygulanmasının tıbben doğru olduğu, ayrıca sevk sonrası kabulden hastanın ölümüne dek geçen sürede bebeği takip, tedavisi istenen konsültasyonlar ve yapılan uygulamaların tıbben doğru olduğu Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dr. Dursun Odabaş Eğitim ve Araştırma Hastanesinin hizmet kusurunun bulunmadığı hususlarının belirtildiği ve anılan raporun taraflara tebliğ edildiği, davalı idarece bilirkişi raporunun esas alınmasının istenildiği, davacılar tarafından ise verilen süre içerisinde herhangi bir itirazda bulunulmadığı, anılan raporu hükme esas alınabilecek nitelikte olduğunun sonucuna varıldığı, … ‘nın Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne gördüğü tedavi sırasında kolunun kesilmesi ve sonrasında vefat etmesi olayında davalı idareye yüklenebilir ağır bir hizmet kusurunun bulunmadığının Adli Tıp Kurumu raporundan anlaşılmış olduğu, meydana gelen zararın sağlık hizmetinin yürütülmesinde davalı idarenin hizmetinin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesinden kaynaklanmadığı, bu nedenle de davalı idarenin tazmin yükümlülüğü bulunmadığından davacıların maddi ve manevi tazminat isteminin reddedilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALAR : Davacılar tarafından, müteveffa bebeğin koluna damar yolunun yanlış uygulama ile açıldığı ve bu nedenle oluşan morartılar için sağlık personelinin defalarca uyarılmasına rağmen gerekli dikkat ve özenin gösterilmemesi nedeniyle kolun kurtarılamadığı; ayrıca, kararda belirtilen hastalıkların hiçbirinin müteveffa bebekte olmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, bilirkişi raporunda kurumlarının ve personellerinin kusurunun olmadığının belirtildiği ve temyize konu kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.