Danıştay Kararı 10. Daire 2019/6450 E. 2020/3092 K. 21.09.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/6450 E.  ,  2020/3092 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/6450
Karar No : 2020/3092

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı / …
VEKİLİ : Av. … / Aynı yerde

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde gerçekleştirilen bel fıtığı ameliyatı esnasında meydana gelen kanamanın durdurulması için bağlanan ve sadece elektrik bandı ile izole edilmiş olan koter cihazının kısa devre yapması sonucunda sağ bacağının doğrudan elektrik akımına maruz kalarak yandığı ve bahsi geçen olayın meydana gelmesinde davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu iddiasıyla; 10.000,00 TL maddi (miktar artırım dilekçesi ile artırılarak 25.239,12 TL) ve 10.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 35.239,12 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tazminine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi … tarih ve E: …, K: … kararıyla; kamu hizmetini yürütmekle görevli personelin görev sırasındaki kişisel kusurlarının idareler yönünden hizmet kusurunu oluşturacağı, davacının bacağının yanması nedeniyle oluştuğu ileri sürülen zararın meydana gelmesinde, hastanede yapılan tedavi, iş ve işlemlere ilişkin hizmet kusurunun bulunup bulunmadığı hususlarının araştırılması gerektiği, bu kapsamda, … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esasına kayden görülmekte olan dava dosyasına Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın … tarih ve … karar nolu mütalaası ile gönderilen 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nca hazırlanan bilirkişi raporunda özetle, 2008 yılında bel fıtığı ameliyatı esnasında bacağında yanık meydana geldiği iddia edilen … hakkında düzenlenen adli ve tıbbi belgelerin incelenmesinde; Bilirkişi Boğaziçi Biomedikal Mühendisliği Enstitüsünün raporunda belirtildiği üzere Cihaz üzerinde yapılan ölçümler sonucunda, cihaz çıkış güçlerinin standartlara uygun olduğu ancak cihaz giriş fişi ve tek kullanımlık elektrod bağlantı fişi bağlantılarının ehil olmayan kişilerce tamir görmüş olduğu, kablo bağlantılarının elektrik izole bandı ile yalıtıldığının anlaşıldığı, kullanılan malzeme ve yapılan işlem yüksek frekans elektrik akımları için uygun olmadığı, cihazın plaka elektrod bağlantı kablosunun üretici firmadan talep edilerek yenisi ile değiştirilmesi gerektiği, cihazın bu şekilde kullanımı son derece tehlikeli olup, nitekim kullanım sırasında plaka elektrod bağlantı kablosu izole bant ile sarılmış ek yerlerinde elektrik akımı atlamalar yaparak hastada yanıklara neden olduğunun anlaşıldığı göz önüne alındığında bu cihazın tamirinden sorumlu departmanın kusurlu olduğu, faal olarak teslim edildiği tutanakla belirtilen cihazda oluşan arızadan dolayı ameliyatta bulunan sağlık personeline atfıkabil kusur olmadığı…” görüş ve kanaatlerinin belirtildiği, anılan raporun taraflara tebliğ edilmesi üzerine davalı idare tarafından yapılan itirazın ise yerinde görülmediği ve hükme esas alınabilecek yeterlilikte bulunduğu, dosyadaki bilgi ve belgelerle birlikte bilirkişi raporunda belirtilen görüşün de değerlendirilmesinden, davacının bacağının yanmasına neden olan cihazın bakım, onarım ve düzgün çalışmasının gereği gibi denetlemediği ve bu bozuk cihazla ameliyata başlanılmasına neden olan davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu sonuç ve kanaatine varıldığı, davacının Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinden aldığı … tarih ve … sayılı Sağlık Kurulu Raporuyla “Yanık sekeline bağlı oluşan eklem hareket kısıtlılığı engellilik oranının %5” olarak belirlendiği, bu orana göre maddi tazminatın hesaplanması amacıyla 02/02/2015 tarihli ara kararı ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği ve bilirkişi tarafından hazırlanarak dosyaya sunulan raporda davacının zararının 25.239,12 TL olduğu yönünde görüşe yer verildiği, anılan bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edilmesi üzerine davalı idare tarafından yapılan itirazın ise raporu kusurlandırabilecek nitelikte görülmediği ve hükme esas alınabilecek yeterlilikte bulunduğu gerekçesiyle davacının tazminat istemlerinin kabulü ile 25.239,12 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesine karar vermiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yargı harçlarından muaf tutulmaları gerektiği ve davacı taraf lehine fazla miktarda vekalet ücretine hükmedildiği; çalışanlarının seçimi, ataması, yetiştirilmesi ve denetlenmesi gibi hususlarda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi suretiyle yükümlülüklerin yerine getirildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı … Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 06/11/2008 tarihinde bel fıtığı için ameliyata alınmış, ameliyat esnasında kanama meydana gelmesi nedeniyle davacıya elektrik bandı ile izole edilmiş olan “koter cihazı” bağlanmış, anılan cihazın kısa devre yapması sonucunda ise davacının bacağı doğrudan elektrik akımına maruz kalarak yanmış ve meydana gelen zararın davalı idarenin hizmet kusurundan kaynaklandığından bahisle de bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
20/01/1982 tarih ve 17580 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinin 1. fıkrasında, bu Kanun’da hüküm bulunmayan hususlarda; hakimin davaya bakmaktan memnuiyeti ve reddi, ehliyet, üçüncü şahısların davaya katılması, davanın ihbarı, tarafların vekilleri, feragat ve kabul, teminat, mukabil dava, bilirkişi, keşif, delillerin tespiti, yargılama giderleri, adli yardım hallerinde ve duruşma sırasında tarafların mahkemenin sukünunu ve inzibatını bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemler, elektronik işlemler ile ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla duruşma icrasında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı; ancak, davanın ihbarının Danıştay, mahkeme veya hâkim tarafından re’sen yapılacağı kurala bağlanmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesinin 1. fıkrasında, davanın taraflarının, müdahillerin ve yargılamanın diğer ilgililerinin, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olduğu; 61. maddesinin 1. fıkrasında, taraflardan birinin, davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebileceği; 66. maddesinde ise, üçüncü kişinin, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer’î müdahil olarak davada yer alabileceği hükümleri yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bakılan davada, davacının bacağının yanması nedeniyle meydana gelen maddi ve manevi zararların hizmet kusuru sonucunda meydana geldiğine ve davalı idarenin tazmin yükümlülüğünün olduğuna hükmedilmiştir.
Bu durumda, dava konusu olaya ilişkin olarak sorumluluğu olan kişi veya kişilere davalı idare tarafından rücu edebileceği dikkate alındığında, bu kişilerin menfaatlerinin etkileneceği açıktır.
Yukarıda belirtilen Kanun hükümlerinde öngörülen davanın ihbarı için geçerli koşulların oluştuğu anlaşılmakta olup; Mahkemece, dava konusu olayda idare ile arasında rücu ilişkisi doğabilecek olan kişi veya kişilerin tespit edilmesi suretiyle davanın res’en ilgili veya ilgililere ihbar edilmesi gerektiğinden, bu husus gözetilmeksizin yapılan yargılama sonucunda verilen kararda hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın kabulüne yönelik … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı temyize konu kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 21/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.