Danıştay Kararı 10. Daire 2019/6438 E. 2020/4767 K. 11.11.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/6438 E.  ,  2020/4767 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/6438
Karar No : 2020/4767

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Bakanlığı (… Kurumu)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACILAR): 1- …
2- …
VEKİLLERİ : Av. …

DAVALI YANINDA MÜDAHİL: …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, davacı …’in … tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu kaldırıldığı Dr. İbrahim Şevki Atasagun Nevşehir Devlet Hastanesinde eksik ve hatalı yapılan ve hiç yapılmamış olan müdahaleler nedeniyle kendisinin ve eşi olan diğer davacı …’in psikolojinin bozulduğu ve manevî olarak yıprandıkları iddiasıyla davacılardan … için 50.000,00 TL, diğer davacı … için ise 25.000,00 TL olmak üzere toplam 75.000,00 TL manevî tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olayda idarenin hizmet kusurunun bulunup bulunmadığının tespiti için dava dosyası üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, Adlî Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulunun … tarih ve … karar numaralı raporunda; “Çok sayıda kırığı bulunan kişinin taburcu edilmemesi, gerekli konsültasyonların yapılarak müşahadede tutulması veya bir üst sağlık kuruluşuna gerekli tedbirlerin alınarak sevk edilmesinin zarurî olduğu, dava dosyasının tetkikinde söz konusu işlemlerin yapılmamış olduğunun anlaşıldığı, dolayısıyla Dr. …’ın pratisyen bir hekim tarafından gösterilmesi gereken özeni göstermediği” şeklinde mütalaa verildiği, uyuşmazlığın çözümü açısından yeterli görülen ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunan raporun taraflara tebliği üzerine yapılan itirazlara itibar edilmediği; …’in taburcu edildikten sonra Ege Üniversitesi Hastanesinde gördüğü tedavi sonrasında iyileştiği, hastanın vücudunda kalıcı bir hasarın bulunmadığı da göz önüne alındığında olay nedeniyle duyulan manevî acı ve üzüntünün sebepsiz zenginleşmeye yol açmayacak biçimde kısmen de olsa giderilebilmesini teminen davacılardan … için 5.000,00 TL, eşi olan diğer davacı … için ise 2.000,00 TL olmak üzere toplam 7.000,00 TL manevî tazminatın idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI: Davalı idare tarafından, davacılardan …’in istirahat izniyle taburcu edildiği ve uçağa binerek …’e gitmesi nedeniyle sağlık durumunun kötüleştiği, bilirkişi raporunun yetersiz olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI: Davacılar tarafından, idarenin hizmet kusurunun hastanede gerçekleştirilen yetersiz müdahaleden ve gerekli konsültasyonlar yapılmadan hastanın taburcu edilmesinden kaynaklandığı ve bu nedenle, bilirkişi raporunun yeterli ve hükme esas alınabilecek nitelikte olmasından dolayı davalı idarenin temyiz iddialarının yerinde olmadığı savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’na ekli (I) sayılı cetvelde yer aldığı cihetle 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 2/1-ç ve 6/1 maddeleri uyarınca taraf sıfatını haiz bulunduğundan bakılan davada hasım mevkiine alınan Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunun, 25/08/2017 tarih ve 30165 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 203/1-ğ maddesi ile 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’na ekli (I) sayılı cetvelden çıkartılarak anılan Kanun Hükmünde Kararname’nin 184. maddesi ile Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğü adıyla Sağlık Bakanlığı’nın hizmet birimi olarak teşkilatlandırıldığı anlaşıldığından, dosya Sağlık Bakanlığı husumetiyle ele alınıp, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. … İdare Mahkemesinin davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.