Danıştay Kararı 10. Daire 2019/6408 E. 2020/6296 K. 15.12.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/6408 E.  ,  2020/6296 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/6408
Karar No : 2020/6296

TEMYİZ EDENLER (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı / …
VEKİLİ : 1. Hukuk Müşaviri Yrd. …
2- … Valiliği / …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACILAR): 1- … 2- …
VEKİLLERİ : Av. …

İSTEMLERİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davalı idareler tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, 10/10/2015 tarihinde Ankara Garı önünde gerçekleşen patlamada kızları …’in hayatını kaybetmesi nedeniyle uğranılan manevi zararın tazmini maksadıyla davacı anne … için 250.000,00 TL, davacı baba … için 250.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 500.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihi olan 29/09/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; bakılan uyuşmazlıkta; Ankara Valiliği’nce 10/10/2015 tarihinde gerçekleştirilmesine izin verilen “Emek, Barış, Demokrasi Mitingi”nin başlama saatinin, miting alanı araç trafiğine kapatılacağından mağduriyete neden olmaması için saat 08:30’dan 12:00’ye çekildiği, miting saatinin 12:00-16:00 arasında olacağının ilgililere tebliğ edildiği, miting günü bölgede “Asayiş Harekat Merkezi” kurulduğu, olay yerinde 3 adet ambulans, 1’er adet itfaiye aracı ile su arazözü bulundurulduğu, miting için toplam 2044 personelin görevlendirildiği, olay günü saat 10:05’te patlama ihbarı alındığı, ilk 6 dakika içinde 12 acil yardım ambulansının olay yerine ulaştığı, ilk 20 dakika içinde de 16 ekip ve çoklu hasta taşıyan ambulansın olay yerine ulaştığı, 65 dakika içinde tüm yaralıların hastaneye ulaşmış olduğu, davalı idare tarafından olayın bir terör saldırısı olduğunun belirtildiği, canlı bomba ile gerçekleştirilen patlama olaylarının çok sayıda vatandaşın ölümüne ve yaralanmasına sebep olduğu, dosyada yer alan bilgi ve belgelerden, miting saati 12:00 olmasına rağmen daha erken saatte toplanmaya başlandığı, olayın 10:05 civarında gerçekleştiği düşünüldüğünde idarece birtakım önlemlerin alınması tamamlanmış ise de, henüz miting saati gelmediğinden çalışmaların devam ettiği, davacıların patlamaya ilişkin istihbari bilgi bulunmasına rağmen önlem alınmadığına yönelik iddialarını ortaya koyar nitelikte somut deliller bulunmadığı, bu nedenle olayda idarenin hizmet kusurunun varlığını ortaya koymanın mümkün olmadığı, olayın sosyal risk ilkesi bağlamında değerlendirilmesi gerektiği, bu bakımdan, terör olayları nedeniyle meydana gelen ve sosyal risk ilkesi kapsamında bulunup 5233 sayılı Kanun uyarınca karşılanmayan manevi zarara bağlı tazminat taleplerine ilişkin uyuşmazlıklarda, idare hukukunun tazminata ilişkin ilke ve kuralları çerçevesinde 2577 sayılı Kanun’un öngördüğü usullere tabi olarak manevi tazminat ödenip ödenmeyeceğine ilişkin yargısal incelemenin yapılması gerektiği, davacılardan vefat edenin annesi …’e dava konusu olay nedeniyle duymuş olduğu acı ve üzüntü ile orantılı olarak takdiren 60.000,00 TL manevi tazminatın, vefat edenin babası …’e dava konusu olay nedeniyle duymuş olduğu acı ve üzüntü ile orantılı olarak takdiren 60.000,00 TL manevi tazminatın yerleşik Danıştay içtihatları ile kabul edildiği üzere davalı idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı idarece davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu, taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı … Bakanlığı tarafından, ceza dosyasının sonucunun beklenmesi gerektiği, olayın miting alanı dışında, belirlenen miting saatinden önce meydana geldiği, idarenin ağır hizmet kusuru halinde sorumluluğunun bulunduğu, olayın bir terör olayı olduğu ve bu nedenle 5233 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, manevi tazminat ilgili Kanunda düzenlenmediğinden sorumluluklarının bulunmadığı, belirlenen manevi tazminatın düzenlenme amacına aykırı yüksek belirlendiği ileri sürülmektedir.
Davalı … Valiliği tarafından, öncelikle manevi tazminat yönünden husumet itirazlarının bulunduğu, manevi tazminat miktarının hakkaniyete aykırı olduğu, olayın bir terör olayı olduğu, bu nedenle 5233 sayılı Kanun’un uygulanması gerektiği, ilgili Kanun kapsamında manevi tazminat düzenlenmediğinden sorumluluklarının bulunmadığı, idarelerinin harçtan muaf olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacılar vekili tarafından, davalı idarelerin temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davalı idarelerin temyiz isteminin kısmen kabulü ile davacılardan anne, baba için hükmedilen manevi tazminatın miktarının benzer olaylara göre yüksek belirlendiği düşüncesiyle bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
10/10/2015 tarihinde Ankara Tren Garı önünde meydana gelen patlamada vefat eden …’in anne, babası tarafından manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan dava açılmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Manevi zarar; kişinin fizik yapısının ve iç huzurunun bozulmasını, yaşama gücünün ve sevincinin azalmasını, kişilik haklarının zedelenmesini, şeref ve haysiyetinin rencide edilmesini, ölüm veya uğranılan diğer cismani zarar nedeniyle duyulan acı ve ızdırabı, kişinin günlük yaşamını zorlaştıran belli ağırlıktaki her türlü üzüntü ve sıkıntıyı ifade etmektedir. Kendisinin veya yakınlarının uğradığı tecavüz, saldırı veya meydana gelen bir ölüm olayı sonucunda; fiziki veya manevi acılar duyan, ruhsal dengesi bozulan, yaşama sevinci azalan kişinin manevi yönden zarara uğramış olduğu kabul edilmektedir.
Manevi tazminat, kişinin mal varlığında meydana gelen eksilmeyi gidermeye yönelik bir tazmin aracı değil, manevi değerlerinde bir eksilme meydana gelen ve yaşama sevinci ve zevki azalan kişinin manen tatminini sağlamaya yönelik bir tazmin aracıdır. Manevi zararın başka türlü giderim yollarının bulunmayışı veya yetersiz kalışı manevi tazminatın parasal olarak belirlenmesini zorunlu kılmaktadır. Manevi tazminat, olay nedeniyle duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlar. Belirtilen niteliği gereği manevi tazminatın, zenginleşmeye yol açmayacak şekilde belirlenmesi ve tam yargı davalarının niteliği gereği takdir edilecek manevi tazminat miktarının, olayın ağırlığını ortaya koyacak, hukuka aykırılığı özendirmeyecek, bir başka ifade ile benzeri olayların bir daha yaşanmaması için caydırıcı ve aynı zamanda cezalandırıcı bir miktarda olması gerekmektedir.
Bakılan uyuşmazlıkta, Bölge İdare Mahkemesince söz konusu patlamalarda vefat eden kişilerin yakınlarının açmış olduğu manevi tazminat istemli dosyalarda aynı derecede yakınlık bağı bulunan kişiler için farklı miktarlarda manevi tazminata hükmedildiği görülmektedir. İş bu dosyada davacı anne, baba için ayrı ayrı hükmedilen 60.000,00 TL manevi tazminat miktarının yukarıda izah edilen nedenlerle Dairemiz içtihatlarına göre yüksek olması nedeniyle manevi tazminatın amaç ve niteliği de dikkate alınarak olay karşısında duyulan acıyla da orantılı olacak şekilde yeniden takdiri yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Aynı olaya ilişkin dosyaların incelenmesinden, Dairemizin 15/12/2020 tarih E:2020/12519, K:2020/6263 sayılı dosyasında anne, baba için belirlenen 30.000,00 TL manevi tazminat miktarının onandığı görülmüştür.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarelerin temyiz istemlerinin kısmen kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 15/12/2020 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.