Danıştay Kararı 10. Daire 2019/6395 E. 2020/5001 K. 17.11.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/6395 E.  ,  2020/5001 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/6395
Karar No : 2020/5001

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı (… Kurumu)
VEKİLLERİ : Av. … – Av. …

TEMYİZ EDEN DAVALI YANINDA MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACILAR) :
1- …
2- …
3- …
VEKİLLERİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, yakınları olan … Kale Devlet Hastanesinde yapılan ameliyat nedeniyle hayatını kaybettiği, meydana gelen istenmeyen ölüm olayının idarenin hizmet kusurundan kaynaklandığı iddia edilerek uğranılan manevi zararlarına karşılık toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın ölüm olayının gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile … Ağır Ceza Mahkemesinin Esas No:… sayılı dosyasında söz konusu olay ile ilgili olarak kusur tespiti yaptırılması üzerine Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulunca hazırlanan 28/05/2010 tarihli raporda, “ilgilinin 09/06/2005 tarihinde Giresun Kale Devlet Hastanesinde, adneksial kitle nedeniyle histerektomi ameliyatı olduğu, sonrasında ise sevk edildiği Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde 16/06/2005 tarihinde ameliyata alındığı, ameliyatta batında püy ve enfekte maii ve rektum ön duvarında perforasyon tespit edildiği, loop kolostomi yapıldığı, yoğun bakım ünitesinde takip edildiği, takiplerde enfeksiyon geliştiği, trakostomi yapıldığı, 1. Adli Tıp İhtisas Kurulunun kişinin ölümünün rektum perforasyon ve gelişen komplikasyonlardan (sepsis+ multipl organ yetmezliği) ileri geldiğini belirttiği, histerektomi ameliyatında rektumun anatomik olarak uterus ve overler ile komşuluğu olduğu, bu tür jinekolojik ameliyatlarda rektum perforasyonunun bir komplikasyon olarak ortaya çıkabileceği, rektum perforasyonuna bağlı olarak enfeksiyon gelişebileceği, ancak ameliyat sonrası ikinci gün mide ağrısı şikayeti nedeniyle genel cerrahi konsültasyonu istenildiği ve önerilerin yerine getirildiği, mide ağrısının 3, 4 ve 5. günlerde devam etmesi ve ishalin başlamış olmasına rağmen genel cerrahi konsültasyonunun tekrarlanmadığı, batın görüntülenmesinin erken dönemde yapılmadığı, ateşin operasyondan itibaren 37 derecenin üzerinde seyrettiği, 14/06/2005 tarihinde çekilen tomografide hava görülmesi üzerine hemen batının açılması gerekirken bu işlemin de geciktirildiği, bu nedenle ameliyat sonrası Op. Dr. … yaptığı takibin tıp kurallarına uygun olmadığı, şeklinde tespit ve görüşlere yer verildiği, davacıların yakınına yapılan tıbbi müdahalenin tıp kurallarına uygun olmadığı hususunun sağlık kurulu raporu ile ortaya konulduğu ve söz konusu müdahale bakımından davalı idarenin ağır hizmet kusurunun bulunduğu, manevi tazminatın manevi tatmin aracı olmasından dolayı zenginleşmeye yol açmaması hususu ile yakınlık dereceleri ve yaşları dikkate alınarak (eş … için 20.000,00 TL; oğlu … için 15.000,00 TL; oğlu … için 15.000,00 TL olmak üzere) toplam 50.000,00 TL manevi tazminat takdir edilmesi ve adli yargı yerinde davanın açıldığı tarih itibarıyla yasal faiz uygulanması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare ve davalı idare yanında müdahil tarafından, istenmeyen neticenin meydana gelmiş olmasının tazminata hükmedilmesi için yeterli olmadığı, hizmetten faydalananın bünyesel özelliklerinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı ve başka etkenlerin olaya ne ölçüde sebebiyet verdiğinin açıkça ortaya konulması gerektiği, bir başka ifade ile istenmeyen netice ile bu davranış arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı hususunun bilirkişi raporunda açıkça ortaya konulamadığı ve bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacak nitelikte çelişkiler içerdiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacılar tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’na ekli (I) sayılı cetvelde yer aldığı cihetle 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 2/1-ç ve 6/1 maddeleri uyarınca taraf sıfatını haiz bulunduğundan bakılan davada hasım mevkiine alınan Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu’nun, 25/08/2017 tarih ve 30165 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 203/1-ğ maddesi ile 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’na ekli (I) sayılı cetvelden çıkartılarak anılan Kanun Hükmünde Kararname’nin 184. maddesi ile Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğü adıyla Sağlık Bakanlığı’nın hizmet birimi olarak teşkilatlandırıldığı anlaşıldığından, dosya Sağlık Bakanlığı husumetiyle ele alınıp, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idare ve davalı idare yanında müdahilin temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın kısmen kabul, kısmen reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.