Danıştay Kararı 10. Daire 2019/6357 E. 2020/4038 K. 21.10.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/6357 E.  ,  2020/4038 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/6357
Karar No : 2020/4038

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, İzmir Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesinde geçirdiği bel fıtığı ameliyatında vücudunda yabancı madde unutulduğu, tahammül edilmez şiddetli ağrılar çektiği, hatalı ameliyat sebebiyle dayanılmaz ızdırap ve sıkıntı içinde kaldığı, olayda davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle 50.000,00 TL manevi, 1.912,19 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 04/08/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olaya ilişkin olarak Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunca hazırlanan … tarih ve … sayılı raporda özetle, 04/08/2010 tarihinde sağ L4+L5 hemiparsiyel laminektomi, L5 ve S1 foraminotomi ve L5-S1 mikrodiskektomi ameliyatı yapılan davacının 23/06/2011 tarihinde Özel … Hastanesinde yapılan ameliyatında yara yerinden yabancı cisim (spanç) çıkarıldığı, çıkarılan yabancı cismin 04/08/2010 tarihinde Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesinde yapılan ameliyatta unutulduğunun anlaşıldığı, cerrahi operasyonlarda genel olarak ameliyat bölgesi kapatılmadan önce kullanılan malzemelerin ameliyat hemşiresi tarafından sayımının yapılıp kayda alınması, ameliyat bitiminde ameliyatı yapan hekim ve ameliyat hemşiresi tarafından tutanağın imzalanması gerektiği, olayda hastanın ameliyat bölgesinde gazlı bez unutulduğu, gazlı bez sayımını düzgün yapmayan ameliyat hemşirelerinin uygulamasının tıp kurallarına uygun olmadığı, ameliyattan sorumlu cerrahın ise ameliyat sahasını kapatmadan önce yeterli kontrolü yapmamasının bir eksiklik olduğu yönünde görüş bildirildiği, davacının 04/08/2010 tarihinde Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesinde yapılan bel fıtığı ameliyatında ameliyat bölgesinde gazlı bez (spanç) unutulduğu, ameliyat malzemelerinin sayımının düzgün yapılmadığı, ameliyat sahasının yeterli kontrol yapılmadan kapatıldığı, olayda davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğunun anlaşıldığı, davacının uğradığı zararın davalı idare tarafından ödenmesi gerektiği, davacının, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan ve davacının ödemek zorunda kaldığı muayene farkı, katılım payı, operasyon ücreti, yatak ücreti gibi giderlerin faturalandırıldığı görüldüğünden bu giderlere ilişkin toplam 1.912,19 TL maddi zararın davalı idare tarafından davacıya ödenmesi gerektiği, davalı idarenin hizmet kusuru nedeniyle davacının yaşadığı olaylar nedeniyle acı ve üzüntü duyduğu, yaşama zevkinin azaldığı dikkate alındığında talep edilen manevi tazminatın kabulü gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle, dava kabul edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, usul yönünden, davanın süresinde açılmadığı, esas yönünden ise, belirtilen sıkıntı ve durumların bir ameliyat komplikasyonu olduğu, ameliyat sırasında malzemelerin ameliyat hemşiresi tarafından sayılı olarak ameliyat yapan doktora verildiği, ameliyat süresince de sayıldığı, hemşire tarafından sayı kontrolleri yapılarak ameliyatın bitirildiği, sayı kontrollerinin form doldurarak yapıldığı, davacının söz konusu ameliyatında da bu prosedürün işletildiği, olayda hizmet kusurunun bulunmadığı, istenmeyen sonuç ile davalı idare personelinin eylemi arasında kabul edilebilir bir nedensellik bağı olup olmadığının açıkça tespiti gerektiği, manevi tazminatın özelliği ve mal varlığında bir eksilişe karşılık olmaması sebebiyle bu tazminata faiz işletilemeyeceği, hükmedilen manevi tazminat tutarının fahiş olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, 04/08/2010 tarihli ameliyatında vücudunda yabancı cisim unutulması sebebiyle iyileşemediğini Özel … Hastanesinde yapılan ameliyat sonrası düzenlenen epikriz ile öğrendiği, davanın süresinde açıldığı, olayda davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu, ameliyat sırasında ekibin kurallara uymadığı, ameliyat bölgesi kapatılmadan önce hemşire tarafından malzeme sayımının yapılıp kayda alınması, ameliyat bitiminde de doktor tarafından ameliyat sahasının yeterli kontrolünün yapılması gerektiği, bunlar yapılmadığı için gazlı bez unutulduğu, Mahkemece hükmedilen manevi tazminatın, bir yıl boyunca çekilen ızdırap ve sıkıntıyı karşılayabilecek miktarda bile olmadığından davalı idarenin fahişlik iddiasının yerinde olmadığı, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :
Davacı, bel ve sağ bacak ağrısı şikayetiyle İzmir Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi beyin cerrahi servisine başvurmuş, burada yapılan muayene ve tetkiklerin ardından bel fıtığı tanısıyla 04/08/2010 tarihinde ameliyat edilmiş, sonrasında birçok kez yara yerinde akıntı, kızarıklık şikayetleriyle anılan Hastaneye gitmiş, tedavisi düzenlenmiş, en son 18/04/2011 tarihinde lokal anestezi altında derin yara yeri debritmanı yapılarak önerilerle taburcu edilmiştir.
Daha sonra belde şişlik ve şiddetli ağrı şikayetleriyle Özel … Hastanesi beyin ve sinir cerrahisi polikliniğine başvurmuş, buradaki muayene ve tetkiklerin ardından 23/06/2011 tarihinde, intervertebral diskin enfeksiyonu, lumbar ve diğer intervertebral disk bozuklukları, enfektif spondilopati tanılarıyla posterior girişim ile vertebra abse drenajı + kist/benign tümör çıkarılması ameliyatı yapılmış, 06/07/2011 tarihli patoloji raporunda, paravertebral bölgede ve cilt altında yabancı cisme (gazlı bez) karşı gelişmiş şiddetli yangısal doku yanıtı ve granülasyon dokusu formasyonu, yağ nekrozu, kompound nevüs tanılarına yer verilmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT:
20/01/1982 tarih ve 17580 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanun’da hüküm bulunmayan hususlarda; hakimin davaya bakmaktan memnuiyeti ve reddi, ehliyet, üçüncü şahısların davaya katılması, davanın ihbarı, tarafların vekilleri, feragat ve kabul, teminat, mukabil dava, bilirkişi, keşif, delillerin tespiti, yargılama giderleri, adli yardım hallerinde ve duruşma sırasında tarafların mahkemenin sukünunu ve inzibatını bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemler, elektronik işlemler ile ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla duruşma icrasında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı; ancak, davanın ihbarının Danıştay, mahkeme veya hâkim tarafından re’sen yapılacağı kurala bağlanmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesinin birinci fıkrasında, davanın taraflarının, müdahillerin ve yargılamanın diğer ilgililerinin, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olduğu; 61. maddesinin birinci fıkrasında, taraflardan birinin, davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebileceği; 66. maddesinde ise üçüncü kişinin, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer’î müdahil olarak davada yer alabileceği hükümleri yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bakılan davada, davacı tarafından, 04/08/2010 tarihinde İzmir Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesinde yapılan hatalı bel fıtığı ameliyatında vücudunda yabancı madde unutulduğu iddiasıyla davalı idare aleyhine açılan tam yargı davasında yapılacak yargılama sonucunda idarenin tazmin yükümlülüğünün olduğuna hükmedilmesi halinde davalı idarenin dava konusu olaya ilişkin olarak sorumluluğu olan kişi veya kişilere rücu edebileceği hususu dikkate alındığında bu kişilerin menfaatlerinin etkileneceği açıktır.
Bu itibarla; yukarıda belirtilen Kanun hükümlerinde öngörülen davanın ihbarı için geçerli koşulların oluştuğu anlaşılmakta olup, Mahkemece, esastan yeniden karar verilirken dava konusu olayda idare ile arasında rücu ilişkisi doğabilecek kişi veya kişilerin tespit edilerek davanın res’en ilgililere ihbar edilmesi gerektiğinden bu husus gözetilmeksizin yapılan yargılama sonucunda verilen kararda hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın kabulü yolunda verilen temyize konu …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.