Danıştay Kararı 10. Daire 2019/4678 E. 2020/3073 K. 17.09.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/4678 E.  ,  2020/3073 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/4678
Karar No : 2020/3073

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Başkanlığı
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, gece kulübü olarak işletilen işyerinde, 19/07/2010 tarihinde Emniyet görevlilerince yapılan denetim sonucunda 7 yabancı uyruklu kişinin izinsiz çalıştığının tespit edilmesi üzerine, tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle 7 kişi için işe giriş ile işten ayrılış bildirgelerinin ve 2010/7. döneme ilişkin aylık prim hizmet belgelerinin yasal süresinde kuruma verilmediğinden bahisle 5510 sayılı Kanun uyarınca 23/07/2014 tarih ve 10.745.485 ve 10.748.760 sayılı işlemler ile toplam 45.437,00 TL para cezası verilmesine yönelik işlemlere yapılan itirazın reddine dair 18/09/2014 tarih ve 2014/40 sayılı İdari Para Cezası İtiraz Komisyonu Kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Mahkemelerinin … tarih ve … tarihli ara kararları ile davacının işyeri sahibi olduğunun tespitine ilişkin bilgi ve belgeler, davacı tarafından işyerinin adına tescil edilmesi istemiyle bir başvurusu var ise ilgili dilekçesi ve “… Clup” isimli işyerinin kim tarafından kurulduğunu ve devir var ise kime devredildiğini gösterir bilgi ve belgelerin istenilmesine rağmen idarece bir cevap verilmediği ve … İl Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şube Müdürlüğü tarafından yapılan denetim esnasında düzenlenen “Tutanak” içeriğinde davacının Mesul Müdür olarak gösterildiği ancak imzasının olmadığı, davacının iş yeri sahibi olduğuna ilişkin somut ve hukuken kabul edilebilir bir tespit de bulunmadığı, iş yerinde idarece fiilen bir tespit yapılmaksızın, … İl Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şube Müdürlüğünce düzenlenen tutanakta mesul müdür olarak gösterilen davacının iş yeri sahibi olduğu kabul edilmek suretiyle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 5510 sayılı Kanun’da bulunan yasal düzenlemeler doğrultusunda emniyet birimleri tarafından düzenlenen tutanak uyarınca sigortasız çalıştırıldığı tespit edilen kişiler için uygulanan idari para cezasının hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Danıştay Başkanlık Kurulunun 07/03/2019 tarih ve 2019/24 sayılı kararıyla Danıştay Onbeşinci Dairesinin kapatılması üzerine Danıştay Onuncu Dairesine gönderilen dava dosyasında Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :
19/07/2010 tarihinde “… Clup” isimli işyerinde Emniyet görevlilerince yapılan denetim sonucunda düzenlenen tutanakta imzası olmayan ancak mesul müdür olarak gösterilen davacı, iş yeri sahibi olarak kabul edilerek, tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle 7 kişi için işe giriş ile işten ayrılış bildirgelerinin ve 2010/7. döneme ilişkin aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresinde kuruma verilmediğinden bahisle 5510 sayılı Kanun uyarınca 23/07/2014 tarih ve 10.745.485 ve 10.748.760 sayılı işlemler ile toplam 45.437,00.TL para cezası verilmesine yönelik işlemlere yapılan itirazın 18/9/2014 tarih ve 2014/40 sayılı İdari Para Cezası İtiraz Komisyonu Kararı ile reddedilmesi üzerine üzerine bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 8. maddesinde; “İşverenler, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılan kişileri, 7 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalılık başlangıç tarihinden önce, sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirmekle yükümlüdür.” hükmü, 9. maddesinin 3. fıkrasında; “birinci fıkranın (a), (c) ve (d) bentlerine göre sigortalılığı sona erenlerin durumları işverenleri tarafından, (b) bendinde belirtilen şekillerde sona erenlerin durumlarının ise kendileri ve sözü edilen bentte belirtilen faaliyetin sona erme halinin bildirildiği kuruluşlar veya vergi daireleri tarafından, en geç on gün içinde Kuruma bildirilir.” hükmü, 12. maddesinin 1. fıkrasında; “4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar işverendir.” hükmü, işlem tarihinde yürürlükte olan haliyle 86. maddesinde; “İşveren bir ay içinde 4 üncü ve 5 inci maddeye tabi çalıştırdığı sigortalıların ve sosyal güvenlik destek primine tabi sigortalıların; a) Ad ve soyadlarını, T.C. kimlik numaralarını, b) 80 inci maddeye göre hesaplanacak prime esas kazançlarını, c) Prim ödeme gün sayıları ile prim tutarlarını gösteren ve örneği Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenen asıl veya ek aylık prim ve hizmet belgesini, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındakiler için en geç Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar, diğer sigortalılar için ise ait olduğu ayı takip eden ayda Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar Kuruma vermekle veya sigortalı çalıştırmadığı takdirde, bu hususu sigortalı çalıştırmaya son verdiği tarihten itibaren, onbeş gün içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdür.” hükmü, 102. maddesinin 1. fıkrasının “a/2” bendinde; “8 inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen bildirgenin verilmediğinin, mahkeme kararından veya Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan tespitlerden ya da diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarının kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelerden veya bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden anlaşılması halinde bildirgeyi vermekle yükümlü olanlar hakkında her bir sigortalı için asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır.” hükmü, “a/3” bendinde; “işyeri esas alınmak suretiyle bildirgenin verilmediğine ilişkin; mahkemenin karar tarihinden, Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarının tespit tarihinden, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının denetim elemanlarının rapor tarihinden, bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerin Kuruma intikal tarihinden itibaren bir yıl içinde bu bendin (2) numaralı alt bendinde sayılan durumlardan biriyle tekrar bildirge verilmediğinin anlaşılması halinde, bildirgeyi vermekle yükümlü olanlar hakkında bu defa her bir sigortalı için asgari ücretin beş katı tutarında idari para cezası uygulanır.” hükmü, “c” bendinde; “86 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca verilmesi gereken belgeleri, Kurumca belirlenen şekilde ve usûlde vermeyenler ya da Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler veya belirlenen süre içinde vermeyenlere her bir fiil için;…. 4) Belgenin mahkeme kararı, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde ya da bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden, hizmetleri veya kazançları Kuruma bildirilmediği veya eksik bildirildiği anlaşılan sigortalılarla ilgili olması halinde, belgenin asıl veya ek nitelikte olup olmadığı, işverence düzenlenip düzenlenmediği dikkate alınmaksızın, aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır.” hükmü, “j” bendinde ise; “9’uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre sigortalılığı sona erenlere ilişkin bildirim ile 506 sayılı Kanunun geçici 20’nci maddesinde yer alan sandıklara, sandık iştirakçiliğinin başlama veya sona ermesine ilişkin bildirimi, süresi içinde ya da Kurumca belirlenen şekle ve usule uygun olarak yapmayanlar veya Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler hakkında, bir takvim ayında işlenen bu fiillerden dolayı tutmakla yükümlü bulunulan defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle verilmesi gereken ceza tutarını aşmamak kaydıyla her bir sigortalı veya sandık iştirakçisi için asgari ücretin onda biri tutarında idari para cezası uygulanır.” hükmü yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
5510 sayılı Kanun hükümlerine göre ceza verilebilmesi için cezaya esas alınan fiil ve olayların somut, kesin ve hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde davalı idarece tespiti gerekli ve zorunludur. Bu tespitler çalışanların şikayet ve itirazlarına, işverene ait kayıt ve defterlere, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının işlemlerine bakılarak yapılabilecek ve aksi sabit oluncaya kadar bu tespitlere itibar edilecektir.
Dosyada bulunan bilgi ve belgelerin, Emniyet görevlilerince alınan ifadeler ve düzenlenen tutanakların birlikte değerlendirilmesinden; 19/07/2010 tarihinde “… Clup” isimli işyerinde Emniyet görevlilerince yapılan denetim sonucunda düzenlenen tutanakta davacının işletmeci (mesul müdür) olarak belirtildiği ancak imzadan imtina ettiğinin belirtildiği, emniyet görevlilerince 26/07/2010 tarihinde davalı kuruma sigortasız çalıştığı tespit edilen kişilerin bildirilmesi üzerine davacıya işyeri sahibi olarak idari para cezası verildiği, davacının ise işyerinde sadece çalışan olduğu, işyeri sahibi olmadığı yönünde iddiasının bulunduğu ancak işyeri sahibinin kim olduğu hakkında da herhangi bir bilgi sunmadığı, işlemde tekerrür hükümleri uygulanarak idari para cezası verildiği de dikkate alındığında, İdare Mahkemesince; işveren sıfatının kime ait olduğuna ilişkin inceleme yapılıp karar verilmesi gerekirken, davacının işletme sahibi olmadığı kabul edilerek dava konusu işlemin iptali yolunda karar verilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, davacının işveren olduğu sonucuna varılır ise de davalı idare tarafından 5510 sayılı Kanun’un 102/a-3. maddesi gereği işe giriş bildirgesinin süresinde verilmemesinde tekerrür nedeniyle asgari ücretin beş katı idari para cezası uygulandığı, işe giriş bildirgesinin süresinde verilmemesinde tekerrür durumunu düzenleyen 102. maddenin 1. fıkrasının (a) bendinin 3. alt bendi hükmü uyarınca, işe giriş bildirgesinin verilmediği konusundaki ilk tespitin Kuruma intikal tarihinden itibaren bir yıl içinde, ikinci kez işe giriş bildirgesinin verilmediğinin tespit edilmesi halinde idari para cezasının her bir işçi için asgari ücretin 5 katı oranında uygulanabilmesi için birinci ihlal nedeniyle verilen idari para cezasının ilgiliye tebliğ edilmesinden sonra bir yıl içinde aynı ihlalin tekrar işlenmesi gerektiği açık olup, bu kapsamda tekerrür nedeniyle asgari ücretin beş katı idari para cezası uygulanıp uygulanamayacağı hususunun da ayrıca incelenmesi gerekecektir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.