Danıştay Kararı 10. Daire 2019/4646 E. 2020/4155 K. 26.10.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/4646 E.  ,  2020/4155 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/4646
Karar No : 2020/4155

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı dava konusu işlemin iptali yolundaki kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, iş yerinde sosyal güvenlik denetmeni tarafından yapılan denetim sonucu hazırlanan … tarih ve … sayılı rapor uyarınca, 8 işçinin işe giriş bildirgeleri ile 2014/01-02-03. aylarına ait ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içerisinde Kuruma verilmediğinden bahisle 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 102. maddesi uyarınca 49.266,00 TL idari para cezası ile tecziyesine ilişkin Bilecik Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemine karşı yapılan itirazın reddine dair … tarih ve … karar numaralı idari para cezası itiraz komisyonu kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacıya ait Bilecik Tekstil isimli iş yerinde sigortasız işçi çalıştırdığından bahisle 18/03/2014 tarihinde Bilecik İl Emniyet Müdürlüğü 155 çağrı merkezine ihbar yapıldığı, söz konusu ihbar üzerine polis memurları ve davalı idare denetmenleri tarafından iş yerinde 21/03/2014 tarihinde denetim yapıldığı, iş yerinde yapılan fiili denetim sonucu tutulan tutanakta, davacının imzadan imtina ettiği, öte yandan davacının işyerinde çalıştığı iddia edilen yabancı uyruklu kişilerin beyan ve imzasının bulunmadığı, iş yerinde çalışan diğer işçilerin … Sulh Ceza Mahkemesinin … D. İş karar sayılı dosyada verdikleri ifadeler ile davacıya ait iş yerinde yabancı uyruklu kişilerin çalışmadığını beyan ettikleri görülmekle, Kurum tarafından 5510 sayılı Kanun hükümleri uyarınca davacıya ait işyerinde her türlü inceleme, araştırma, tespit ve yoklama yaptırılarak, işyerinde çalışanların kimlikleri (adı, soyadı, doğum tarihleri vb.) ve sigortasız olarak çalıştırılıp çalıştırılmadıklarının somut bilgi ve belgelerle tespit edilmesi ve bu tespit sonucuna göre cezai işlem uygulanması gerekirken, usulüne uygun yeterli ve somut tespit yapılmadan davacıya idari para cezası verilmesine ilişkin işlemde mevzuata ve hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, cezanın sadece yabancı uyruklu kişiler için değil kayıtdışı çalıştığı tespit edilen sekiz kişi için uygulandığı, denetmen tarafından düzenlenen tutanakların aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğu, çalıştığı tespit edilen üç yabancı uyruklu işçinin denetim esnasında iş yerini terk ettiği için beyan ve imzalarına başvurulamadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Danıştay Başkanlık Kurulunun 07/03/2019 tarih ve 2019/24 sayılı kararıyla Danıştay Onbeşinci Dairesinin kapatılması üzerine Danıştay Onuncu Dairesine gönderilen dava dosyasında, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacıya ait iş yerinde kayıtdışı çalışan kişilerin olduğu yolundaki Bilecik İl Emniyet Müdürlüğü 155 çağrı merkezine gelen ihbar üzerine emniyet birimleri ve Sosyal Güvenlik Denetmeni tarafından 21/03/2014 tarihinde fiili denetim yapıldığı, denetim sonucu hazırlanan … tarih ve … sayılı durum tespit raporuyla, 8 işçinin işe giriş bildirgesi ile 2014/01-02-03. aylarına ait ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin süresi içinde Kuruma verilmediğinin tespit edildiğinden bahisle davacının 49.266,00 TL idari para cezası ile cezalandırıldığı, bu işleme yapılan itirazın reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 8. maddesinde; “İşverenler, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılan kişileri, 7 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalılık başlangıç tarihinden önce, sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirmekle yükümlüdür.” hükmü, işlem tarihinde yürürlükte olan haliyle 86. maddesinde; “İşveren bir ay içinde 4 üncü ve 5 inci maddeye tabi çalıştırdığı sigortalıların ve sosyal güvenlik destek primine tabi sigortalıların; a) Ad ve soyadlarını, T.C. kimlik numaralarını, b) 80 inci maddeye göre hesaplanacak prime esas kazançlarını, c) Prim ödeme gün sayıları ile prim tutarlarını gösteren ve örneği Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenen asıl veya ek aylık prim ve hizmet belgesini, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındakiler için en geç Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar, diğer sigortalılar için ise ait olduğu ayı takip eden ayda Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar Kuruma vermekle veya sigortalı çalıştırmadığı takdirde, bu hususu sigortalı çalıştırmaya son verdiği tarihten itibaren, onbeş gün içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdür.” hükmü, 102. maddesinin 1. fıkrasının “a/2” bendinde; “8 inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen bildirgenin verilmediğinin, mahkeme kararından veya Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan tespitlerden ya da diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarının kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelerden veya bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden anlaşılması halinde bildirgeyi vermekle yükümlü olanlar hakkında her bir sigortalı için asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır.” hükmü, “a/3” bendinde; “işyeri esas alınmak suretiyle bildirgenin verilmediğine ilişkin; mahkemenin karar tarihinden, Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarının tespit tarihinden, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının denetim elemanlarının rapor tarihinden, bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerin Kuruma intikal tarihinden itibaren bir yıl içinde bu bendin (2) numaralı alt bendinde sayılan durumlardan biriyle tekrar bildirge verilmediğinin anlaşılması halinde, bildirgeyi vermekle yükümlü olanlar hakkında bu defa her bir sigortalı için asgari ücretin beş katı tutarında idari para cezası uygulanır.” hükmü, “c” bendinde; “86 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca verilmesi gereken belgeleri, Kurumca belirlenen şekilde ve usûlde vermeyenler ya da Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler veya belirlenen süre içinde vermeyenlere her bir fiil için;…. 4) Belgenin mahkeme kararı, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde ya da bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden, hizmetleri veya kazançları Kuruma bildirilmediği veya eksik bildirildiği anlaşılan sigortalılarla ilgili olması halinde, belgenin asıl veya ek nitelikte olup olmadığı, işverence düzenlenip düzenlenmediği dikkate alınmaksızın, aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır.” hükmü yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
5510 sayılı Kanun uyarınca ceza verilebilmesi için öncelikle cezaya esas alınan fiil ve olayların somut, kesin ve hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde davalı idarece tespiti gerekli ve zorunludur. Bu tespitler kimi zaman çalışanların şikayet ve itirazlarına, kimi zaman işverene ait kayıt ve defterlere, bazı zamanlarda ise diğer kamu kurum ve kuruluşlarının işlemlerine bakılarak yapılabilecek ve aksi sabit oluncaya kadar bu tespitlere itibar edilecektir.
5510 sayılı Kanun’un 102. maddesinin 1. fıkrasının a/3 bendi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanarak ceza verilebilmesi, idari para cezasına konu fiilin işlenmesi üzerine ilk fiil karşılığında ilgiliye verilen idari para cezasının ilgiliye tebliğ edilmesinden sonra aynı fiilin bir yıl içinde tekrar işlenerek yeni bir işlem tesis edilmesi halinde mümkündür.
Uyuşmazlıkta, iş yerinde 21/03/2014 tarihinde yapılan fiili denetim esnasında hazırlanan durum tespit tutanağıyla, sigortalı olarak çalıştığı tespit edilen 22 kişinin haricinde 8 kişinin kayıt dışı olarak çalıştığının görüldüğü, kayıt dışı çalıştığı belirtilen 8 kişiden 5’inin işe giriş tarihleri ayrı ayrı yazılarak çalışanlar, polis memurları ve sosyal güvenlik denetmeni tarafından imzalandığı, bu tutanak ile 4 kişinin sigortasız olarak çalıştığı 1 kişinin ise işe giriş bildirgesinin geç olarak verildiği hususu sabit olmakla birlikte, iş yerinden ayrılarak imza ve beyanı alınamayan 3 yabancı uyruklu işçinin isimlerinin tespitine yönelik Bilecik İl Emniyet Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazı ve eki tutanağı ile tekerrür hükümlerinin uygulanmasına dayanak olan bilgi ve belgeler dava dosyası içinde bulunmamaktadır.
Bu durumda; iş yerinden ayrılarak imza ve beyanı alınamayan 3 yabancı uyruklu işçinin isimlerinin tespitine yönelik Bilecik İl Emniyet Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısı ve eki tutanağı temin edilerek, durum tespit tutanağının içeriği dikkate alınarak, tutanakta ismi geçen tüm kişiler yönünden ayrı ayrı değerlendirme yapılarak, tekerrür hükümleri uygulanarak verilen idari para cezasında tekerrür şartlarının bulunup bulunmadığı ortaya konularak bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak ve sadece 3 yabancı uyruklu işçi yönünden hüküm kurularak eksik gerekçeyle verilen İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Öte yandan, dava konusu işlemin 2014/01-02-03. aylarına ait ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içerisinde Kuruma verilmediğine ilişkin kısmı yönünden, işe giriş bildirgeleri ile ilgili olarak yapılacak değerlendirme sonucuna göre yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.