Danıştay Kararı 10. Daire 2019/4633 E. 2020/3074 K. 17.09.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/4633 E.  ,  2020/3074 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/4633
Karar No : 2020/3074

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Kargo Taşımacılık Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirketin, 5510 sayılı Kanun’un 8., 9. ve 86. maddeleri uyarınca işe giriş ve işten ayrılış bildirgesi ile aylık prim ve hizmet belgesini vermediğinden bahisle aynı Kanun’un 102. maddesi gereğince 57.276,00 TL idari para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı işlem ile bu işleme yapılan itirazın reddine yönelik … tarih ve … sayılı Ünite İtiraz Komisyonu kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olayda sosyal güvenlik denetmeni tarafından yapılan incelemeler neticesinde hazırlanan raporda ismi geçen şahısların kargo taşımacılığı yapan davacı şirkette sigortalı bildirimleri yapılmadan çalıştıklarının şirkete ait araçlara verilen trafik para cezaları ile ortaya konulduğu, her ne kadar davacı şirket tarafından yapılan tespite itiraz edilse de sigortalı bildirimi yapılmadan çalıştığı tespit edilen kişilerin ifade tutanaklarında trafik cezalarının düzenlendiği tarihlerde davacı şirkete ait araçları kullandıklarını kabul ettikleri, ancak “arkadaşlarını ziyarete gittiği yer yer onlar yerine yola çıktığı,” “şirket sahiplerini tanıması nedeniyle araç sıkıntısı olduğunda aracı alıp işlerini gördüğü bu nedenle tarafik cezalarının adına geldiği”, şeklindeki beyanların hayatın olağan akışına uygun olmadığı anlaşılmakla beraber yapılan denetim sonucu düzenlenen raporda yer verilen tespitlerin yerinde olduğu anlaşıldığından, davacı şirketin 5510 sayılı Kanun’un 8. ve 86. maddeleri uyarınca işe giriş ve işten ayrılış bildirgesi, aylık prim ve hizmet belgesini vermediğinden bahisle aynı Kanun’un 102. maddesi gereğince verilen para cezasına ilişkin dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, trafik ceza tutanaklarına dayanılarak idari para cezası uygulanmasının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Dava konusu işlemin işe giriş bildirgeleri ile aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresinde verilmediği gerekçesiyle uygulanan idari para cezasına ilişkin kısmı yönünden temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının bu kısmının onanması gerektiği, dava konusu işlemin işten ayrılış bildirgelerinin yasal süresinde verilmediği gerekçesiyle uygulanan idari para cezasına ilişkin kısmı yönünden ise temyiz isteminin kabulü ile bu kısım yönünden Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Danıştay Başkanlık Kurulu’nun 07/03/2019 tarih ve 2019/24 sayılı kararıyla Danıştay Onbeşinci Dairesinin kapatılması üzerine Danıştay Onuncu Dairesine gönderilen dava dosyasında, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Kargo taşımacılığı yapan şirkette davalı idare denetim elemanlarınca yapılan denetim sonucunda şirkete ait araçlara verilen trafik para cezaları ile sigortasız işçi çalıştırıldığının tespit edilmesi üzerine 5510 sayılı Kanun’un 102. maddesi gereğince 6 kişi için işe giriş ve 4 kişi için işten ayrılış bildirgesi ile 2011/11 – 2013/01 dönemi için aylık prim ve hizmet belgelerini vermediğinden bahisle davacı şirketin 57.276,00 TL idari para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı işlem ile bu işleme yapılan itirazın reddine yönelik … tarih ve … sayılı Ünite İtiraz Komisyonu kararının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 8._maddesinde “İşverenler, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılan kişileri, 7 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalılık başlangıç tarihinden önce, sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirmekle yükümlüdür.” hükmüne, “Sigortalılığın sona ermesi” başlıklı 9. maddesinin 3. fıkrasında; birinci fıkranın (a), (c) ve (d) bentlerine göre sigortalılığı sona erenlerin durumlarının işverenleri tarafından, (b) bendinde belirtilen şekillerde sona erenlerin durumları ise kendileri ve sözü edilen bentte belirtilen faaliyetin sona erme halinin bildirildiği kuruluşlar veya vergi daireleri tarafından, en geç on gün içinde Kuruma bildirileceği hükmüne, işlem tarihinde yürürlükte olan haliyle 86. maddesinde “İşveren bir ay içinde 4 üncü ve 5 inci maddeye tabi çalıştırdığı sigortalıların ve sosyal güvenlik destek primine tabi sigortalıların; a) Ad ve soyadlarını, T.C.kimlik numaralarını, b) 80 inci maddeye göre hesaplanacak prime esas kazançlarını, c) Prim ödeme gün sayıları ile prim tutarlarını gösteren ve örneği Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenen asıl veya ek aylık prim ve hizmet belgesini, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındakiler için en geç Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar, diğer sigortalılar için ise ait olduğu ayı takip eden ayda Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar Kuruma vermekle veya sigortalı çalıştırmadığı takdirde, bu hususu sigortalı çalıştırmaya son verdiği tarihten itibaren, onbeş gün içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdür.” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanun’un 102. maddesinin 1. fıkrasının a/2 bendinde “8 inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen bildirgenin verilmediğinin, mahkeme kararından veya Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan tespitlerden ya da diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarının kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelerden veya bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden anlaşılması halinde bildirgeyi vermekle yükümlü olanlar hakkında her bir sigortalı için asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır.” hükmü yer almaktadır.
Anılan Kanun’un 59. maddesinin 1. fıkrasında; “Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin işlemlerin denetimi, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları eliyle yürütülür.”, kuralına 7. fıkrasında da; “Kamu idarelerinin denetim elemanları, kendi mevzuatı gereğince işyerlerinde yapacakları soruşturma,denetim ve incelemeler sırasında, çalıştırılanların sigortalı olup olmadığını da tespit ederek, sigortasız çalıştırılanları Kuruma bildirmek zorundadır. Bu kurumlar ayrıca kendi mevzuatları gereğince yaptıkları inceleme ve tespitler sırasında bu Kanuna göre sigortalı sayılanların prime esas kazançlarının veya sigortalı gün sayılarının eksik bildirmesi sonucunu doğuran tespitlerini de en geç bir ay içinde Kuruma bildirirler. Kurum, bu bildirimleri esas almak üzere gerekli yasal işlemi yapar. İlgililerin itiraz hakları saklıdır.” kuralına yer verilmiştir.
6283 sayılı Kanun ile değişik 102. maddesinin 1. fıkrasının (j) bendinde ise; 9’uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre sigortalılığı sona erenlere ilişkin bildirim ile 506 sayılı Kanunun geçici 20’nci maddesinde yer alan sandıklara, sandık iştirakçiliğinin başlama veya sona ermesine ilişkin bildirimi, süresi içinde ya da Kurumca belirlenen şekle ve usule uygun olarak yapmayanlar veya Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler hakkında, bir takvim ayında işlenen bu fiillerden dolayı tutmakla yükümlü bulunulan defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle verilmesi gereken ceza tutarını aşmamak kaydıyla her bir sigortalı veya sandık iştirakçisi için asgari ücretin onda biri tutarında idari para cezası uygulanacağı öngörülmüştür.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Mahkeme kararının, dava konusu işlemlerin işe giriş bildirgeleri ile 2011/11-2013/1 dönemleri arasında aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresinde verilmediği gerekçesiyle uygulanan idari para cezasına ilişkin kısmı yönünden davanın reddine dair kısmının incelenmesi:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın dava konusu işlemlerin 6 kişi için işe giriş bildirgeleri ile aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal sürede verilmediği gerekçesiyle uygulanan idari para cezasına ilişkin kısmı yönünden davanın reddi yolundaki kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Mahkeme kararının, dava konusu işlemlerin işten ayrılış bildirgelerinin yasal süresinde verilmediği gerekçesiyle uygulanan idari para cezasına ilişkin kısmı yönünden davanın reddine dair kısmının incelenmesi:
5510 sayılı Kanun’un, anılan hükümlerine göre ceza verilebilmesi için öncelikle cezaya esas alınan fiil ve olayların somut, kesin ve hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde davalı idarece tesbiti gerekli ve zorunludur. Bu tesbitler çalışanların şikayet ve itirazlarına, işverene ait kayıt ve defterlere, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının işlemlerine bakılarak yapılabilecek ve aksi sabit oluncaya kadar bu tesbitlere itibar edilecektir.
Davacının işyerinde çalıştığı tutanakla tespit edilen işçilerin işten ayrıldığına dair herhangi bir bilgi, belge ya da ifade bulunmamaktadır.
Bu durumda, davacı hakkında fiilin, somut bilgi ve belge ile tereddüte yer vermeyecek şekilde ispatlanarak sübuta erdirilmesi üzerine ceza yaptırımı uygulanabileceğinden dava konusu işlemlerin 4 işçinin işten ayrıldığı gerekçesiyle 5510 sayılı Kanun’un 102. maddesinin 1. fıkrasının (j) bendi gereğince asgari ücretin onda biri tutarında verilen idari para cezasına ilişkin kısmı yönünden davanın reddi yolunda verilen kararda hukuka uyarlık bulunmadığından Mahkeme kararının bu kısmının bozulması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kısmen kabulüne,
2. … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının dava konusu işlemlerin işten ayrılış bildirgelerinin yasal sürede verilmediği gerekçesiyle uygulanan idari para cezasına ilişkin kısımları yönünden davanın reddine dair kısmının BOZULMASINA,
3. Davacının temyiz isteminin kısmen reddine, Mahkeme kararının dava konusu işlemlerin işe giriş bildirgeleri ile aylık prim ve hizmet belgelerin yasal sürede verilmediği gerekçesiyle uygulanan idari para cezasına ilişkin kısımları yönünden davanın reddine dair kısmının ONANMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.