Danıştay Kararı 10. Daire 2019/4564 E. 2020/3675 K. 13.10.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/4564 E.  ,  2020/3675 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/4564
Karar No : 2020/3675

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : …İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı davanın reddi yolundaki kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Sosyal Güvenlik Denetmenince hazırlanan … tarih ve … sayılı rapora istinaden, 2 işçinin işe giriş bildirgeleri ile sigortalı işten ayrılış bildirgelerinin ve aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içinde Kuruma verilmediğinden bahisle 5510 sayılı Kanun’un 102. maddesi uyarınca 39.633,00 TL idari para cezası ile tecziyesine ilişkin Bilecik Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararıyla; … tarih ve … sayılı rapora göre … Gıda Sanayi A.Ş. tarafından davacının tavuk çiftliği adına düzenlenen sevk irsaliyelerinde …’nin 23/06/2011 tarihinden 18/01/2013 tarihinde kadar, …’nin 20/07/2012 tarihinden 11/01/2013 tarihinde kadar isim ve imzaları bulunduğunun tespit edildiği, dosyadaki bilgi ve belgeler ile tanık ifadeleri birlikte değerlendirildiğinde, … ili, … ilçesi, …Kasabası’nda bulunan tavuk çiftliğinde işçi çalıştırıldığının sosyal güvenlik denetim elemanları tarafından düzenlenen raporda tespit edildiği, denetim tutanağını …’nin itirazsız imzaladığı, işyerinde çalışmayan bir kişinin bu işyeri adına düzenlenen sevk irsaliyelerinde imzasının bulunmasının ticari hayatın icaplarına uygun olmadığı görüldüğünden davacıya verilen idari para cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI: Davacı tarafından, çalışmaya dair fiili tespitin bulunmadığı, ifadesi alınan beş kişinin lehte ifade verdiği, şikayetçi …’in husumetten dolayı iftira attığı, çiftliğin tapusunun davacı adına olmasına rağmen işletme belgesinin … adına kayıtlı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI: Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Danıştay Başkanlık Kurulunun 07/03/2019 tarih ve 2019/24 sayılı kararıyla Danıştay Onbeşinci Dairesinin kapatılması üzerine Danıştay Onuncu Dairesine gönderilen dava dosyasında, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Tapusu davacıya ait olan tavuk çiftliğinde, sigortasız işçi çalıştırıldığı ileri sürülerek yapılan şikayet üzerine başlatılan denetim sonucu Sosyal Güvenlik Denetmeni tarafından hazırlanan … tarih ve … sayılı rapora istinaden, davacının 5510 sayılı Kanun’un 102. maddesi uyarınca 39.633,00 TL idari para cezası ile cezalandırılması üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 8. maddesinde; “İşverenler, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılan kişileri, 7 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalılık başlangıç tarihinden önce, sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirmekle yükümlüdür.” hükmü, 9. maddesinin 3. fıkrasında; “birinci fıkranın (a), (c) ve (d) bentlerine göre sigortalılığı sona erenlerin durumları işverenleri tarafından, (b) bendinde belirtilen şekillerde sona erenlerin durumlarının ise kendileri ve sözü edilen bentte belirtilen faaliyetin sona erme halinin bildirildiği kuruluşlar veya vergi daireleri tarafından, en geç on gün içinde Kuruma bildirilir.” hükmü,12. maddesinin 1. fıkrasında; “4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar işverendir.” hükmü, işlem tarihinde yürürlükte olan haliyle 86. maddesinde; “İşveren bir ay içinde 4 üncü ve 5 inci maddeye tabi çalıştırdığı sigortalıların ve sosyal güvenlik destek primine tabi sigortalıların; a) Ad ve soyadlarını, T.C. kimlik numaralarını, b) 80 inci maddeye göre hesaplanacak prime esas kazançlarını, c) Prim ödeme gün sayıları ile prim tutarlarını gösteren ve örneği Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenen asıl veya ek aylık prim ve hizmet belgesini, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındakiler için en geç Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar, diğer sigortalılar için ise ait olduğu ayı takip eden ayda Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar Kuruma vermekle veya sigortalı çalıştırmadığı takdirde, bu hususu sigortalı çalıştırmaya son verdiği tarihten itibaren, onbeş gün içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdür.” hükmü, 102. maddesinin 1. fıkrasının “a/2” bendinde; “8 inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen bildirgenin verilmediğinin, mahkeme kararından veya Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan tespitlerden ya da diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarının kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelerden veya bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden anlaşılması halinde bildirgeyi vermekle yükümlü olanlar hakkında her bir sigortalı için asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır.” hükmü, “a/3” bendinde; “işyeri esas alınmak suretiyle bildirgenin verilmediğine ilişkin; mahkemenin karar tarihinden, Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarının tespit tarihinden, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının denetim elemanlarının rapor tarihinden, bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerin Kuruma intikal tarihinden itibaren bir yıl içinde bu bendin (2) numaralı alt bendinde sayılan durumlardan biriyle tekrar bildirge verilmediğinin anlaşılması halinde, bildirgeyi vermekle yükümlü olanlar hakkında bu defa her bir sigortalı için asgari ücretin beş katı tutarında idari para cezası uygulanır.” hükmü, “c” bendinde; “86 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca verilmesi gereken belgeleri, Kurumca belirlenen şekilde ve usûlde vermeyenler ya da Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler veya belirlenen süre içinde vermeyenlere her bir fiil için;…. 4) Belgenin mahkeme kararı, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde ya da bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden, hizmetleri veya kazançları Kuruma bildirilmediği veya eksik bildirildiği anlaşılan sigortalılarla ilgili olması halinde, belgenin asıl veya ek nitelikte olup olmadığı, işverence düzenlenip düzenlenmediği dikkate alınmaksızın, aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır.” hükmü, “j” bendinde ise; “9’uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre sigortalılığı sona erenlere ilişkin bildirim ile 506 sayılı Kanunun geçici 20’nci maddesinde yer alan sandıklara, sandık iştirakçiliğinin başlama veya sona ermesine ilişkin bildirimi, süresi içinde ya da Kurumca belirlenen şekle ve usule uygun olarak yapmayanlar veya Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler hakkında, bir takvim ayında işlenen bu fiillerden dolayı tutmakla yükümlü bulunulan defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle verilmesi gereken ceza tutarını aşmamak kaydıyla her bir sigortalı veya sandık iştirakçisi için asgari ücretin onda biri tutarında idari para cezası uygulanır.” hükmü yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
5510 sayılı Kanun hükümlerine göre ceza verilebilmesi için cezaya esas alınan fiil ve olayların somut, kesin ve hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde davalı idarece tespiti gerekli ve zorunludur. Bu tespitler çalışanların şikayet ve itirazlarına, işverene ait kayıt ve defterlere, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının işlemlerine bakılarak yapılabilecek ve aksi sabit oluncaya kadar bu tespitlere itibar edilecektir.
Sosyal Güvenlik Denetmeni tarafından alınan tanık ifadeleri ve inceleme raporunun birlikte değerlendirilmesinden; …ili, … ilçesi, …Kasabası’nda bulunan tavuk çiftliğinin tapusunun davacı adına, … Belediyesi tarafından düzenlenen iş yeri açma izin belgesinin ise davacının oğlu olan … adına kayıtlı olduğu, şikayetçinin ifadeleri ve … A.Ş. tarafından gönderilen sevk irsaliyeleri ve diğer belgelerde işyeri sahibi olarak davacının adının yazması sebebiyle cezai müeyyide uygulanmasının talep edildiği görülmektedir.
Bu durumda; Sosyal Güvenlik Denetmeni tarafından davacının ifadesine ve bilgisine başvurulmadığı gibi tavuk çiftliğinin kim tarafından (davacı, oğlu ve/veya şikayetçi …) ve hangi tarihlerde işletildiğinin yani işveren sıfatının kime ait olduğunun ortaya konulmadığı, şikayetçi …’in ifadelerinin birbiriyle çelişkili olduğu, tanık ifadelerinin de duyuma dayalı olarak verildiği, … A.Ş. tarafından gönderilen sevk irsaliyeleri ve diğer belgeler dava dosyasında bulunmamakla birlikte inceleme raporunda tablo halinde gösterilen sevk irsaliyelerinde işyeri sahibi olarak davacının adının yazmasının tek başına davacıyı işveren saymaya yeterli olmadığı görüldüğünden dava konusu iş yerinin davacı tarafından işletildiğine ve inceleme raporunda belirtilen işçilerin davacı tarafından istihdam edildiğine yönelik somut tespit olmaksızın tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davayı reddeden İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.