Danıştay Kararı 10. Daire 2019/2970 E. 2020/4208 K. 26.10.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/2970 E.  ,  2020/4208 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/2970
Karar No : 2020/4208

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Valiliği

İSTEMİN_KONUSU : …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından; Tunceli ili, … ilçesi, … köyü, … ve … mezralarının terör ve terörle mücadele faaliyetleri nedeniyle boşaltıldığından bahisle uğranıldığını ileri sürdüğü zararlarının 5233 sayılı Kanun kapsamında karşılanması talebiyle davalı idareye başvurularda bulunulduğu, idarece … köyü … mezrasına yönelik başvurusunun sonuçlandırıldığı ve … tarih ve … sayılı karar ile 11.056,76 TL tazminat ödenmesine karar verildiği; … mezrasına yönelik başvurusu ile ilgili olarak ise davalı idarenin keşif icra ettiği, araştırmalar yaptığı, neticede mal varlığı tespitinde bulunduğu, buna rağmen birden fazla başvuru yapıldığı ve 2010 tarihinde sulhname imzalandığı gerekçesi ile Tunceli Valiliği Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan 1 No’lu Zarar Tespit Komisyonunun dava konusu 17/02/2015 tarih ve 62/01/2015/11 sayılı kararı ile bu başvurusunun reddedildiği ileri sürülerek, anılan işlemin; 2010 yılında imzalanan sulhnamenin … köyü … mezrasında uğranılan zararlarına ilişkin olduğu, aynı mal varlığı için değil farklı mezralarda farklı mal varlıkları için başvuruda bulunulduğu, dolayısıyla hukuka aykırılığı iddia edilerek iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının, … Kaymakamlık makamına ve Tunceli Valilik makamına hitaben yazdığı 28/10/2005 tarihli iki ayrı dilekçede “… ve Kırmızıkom mezralarından göç etmek zorunda kaldığı, bu nedenle arazilerini ekemediği, evinin harap olduğu, ağaçlarının kuruduğu, 5233 sayılı Kanundan yararlanarak zararlarının karşılanması” isteminde bulunduğu, aynı içerikteki dilekçelerin farklı makamlarca farklı tarihlerde kayıt altına alınması nedeniyle davacı adına iki farklı işlem dosyası açıldığı, … Kaymakamlık makamına hitaben yazılan dilekçenin 29/03/2006 tarihinde evrak kaydına alınarak, bu başvuru üzerine mahallinde gerçekleştirilen keşif sonucu düzenlenen tutanak ve tapu kayıtları esas alınarak Tunceli Valiliği Zarar Tespit Komisyonu Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı kararıyla davacıya 11.056,76 TL ödenmesine karar verildiği, davacı vekili ile davalı idare arasında imzalanan 03/08/2010 tarihli sulhname ile davacının uğradığı zararlar tazmin edilmek suretiyle uyuşmazlığın ortadan kalktığı, Tunceli Valilik makamına hitaben yazılan dilekçenin de 23/12/2005 tarihinde evrak kaydına alındığı ve bu dilekçede de … tarih ve … sayılı Komisyon kararının dayanağı başvuru dilekçesinde yer alan aynı malvarlığı değerleri için müracaatta bulunulduğu ve bu malvarlığı yönünden sulhname imzalanmak suretiyle uğranılan zararlar tazmin edilerek uyuşmazlığın ortadan kalktığı, tarafları bağlayıcı nitelik taşıyan sulhnamenin imzalama aşamasında davacı/davacı vekilinin iradesini fesada uğratan herhangi bir hususun da bulunmadığı, sulhname imzalandıktan sonra ortaya çıkan uyuşmazlığın tekrar yargıya taşınmasının mümkün olmadığı, bu durumda, davacının terör nedeniyle uğradığı zararın 5233 sayılı Kanun kapsamında tazmini istemiyle yaptığı 23/12/2005 tarihli başvurunun, birden fazla başvuru yapıldığı ve sulhname imzalandığı gerekçesiyle reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından; imzalanan sulhnamenin Tunceli ili, … ilçesi, … Köyü, … mezrasındaki mal varlığına ilişkin olduğu, … mezrasındaki mal varlığı için tazminat ödenmediği, idareye hem … mezrası hem de … mezrası bakımından başvuruda bulunulduğu ve … mezrasında ayrı bir keşif yapılıp mal varlığının tespit edildiği, Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu, temyizen incelenip bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabul edilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY : Tunceli ili, … ilçesi, … köyü, … ve … mezralarının terör ve terörle mücadele faaliyetleri nedeniyle boşaltıldığından bahisle uğranıldığı ileri sürülen zararların 5233 sayılı Kanun kapsamında karşılanması talebiyle davalı idareye yapılan davacı başvurularında, … köyü … mezrasına yönelik başvurunun sonuçlandırıldığı ve … tarih ve … sayılı işlem ile başvurucuya (davacıya) 11.056,76 TL tazminat ödenmesine karar verildiği; … mezrasına ilişkin başvuru ile ilgili olarak ise davalı idarenin keşif icra ettiği, araştırmalar yaptığı, neticede mal varlığı tespitinde bulunduğu, buna rağmen birden fazla başvuru yapıldığı ve 2010 tarihinde sulhname imzalandığı gerekçesi ile başvurunun reddine yönelik dava konusu Tunceli Valiliği Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan 1 No’lu Zarar Tespit Komisyonunun … tarih ve … sayılı işleminin tesis edildiği; ancak, 2010 yılında imzalanan sulhnamenin … köyü … mezrasında uğranılan zararlara ilişkin olduğu, aynı mal varlığı için değil farklı mezralarda farklı mal varlıkları için başvuruda bulunulduğu, dolayısıyla işlemin hukuka aykırı olduğu iddia edilerek iptali istenilmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT :
5233 sayılı Kanunun 2. maddesinin 1. fıkrasında, ”Bu Kanun, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 1 inci, 3 üncü ve 4 üncü maddeleri kapsamına giren eylemler veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle zarar gören gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişilerinin maddî zararlarının sulhen karşılanması hakkındaki esas ve usullere ilişkin hükümleri kapsar.” hükmü, 5. maddesinde, ”Komisyonun görevleri şunlardır: a) Zarar görenin veya mirasçılarının başvurusu hâlinde bu Kanun kapsamına giren bir zararın bulunup bulunmadığını tespit etmek. b) Kamu kurum ve kuruluşları veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca uygulanmış projelerin, zararın giderilmesine katkıları; zarar görenin değerlendirebileceği enkaz ve diğer yararlar; sigorta şirketlerince veya ilgili mevzuata göre kamu kurum ve kuruluşları ile sosyal güvenlik kuruluşlarınca ödenen tazminatlar, tedavi ve cenaze giderlerinin zarar miktarından mahsup edilmesi suretiyle belirlenen ve 9 uncu veya 10 uncu maddelere göre yapılan nakdî veya aynî ödeme miktarını içeren sulhname tasarılarını hazırlamak. c) Sulhname tasarısının kabul edilmemesi veya 12 nci maddenin ikinci fıkrasına göre kabul edilmemiş sayılması hâllerinde bir uyuşmazlık tutanağı düzenleyerek bir örneğini ilgiliye tebliğ etmek. d) Başvuranın, bu Kanun kapsamına giren bir zararının bulunmadığının tespit edilmesi hâlinde, buna ilişkin karar tutanağı düzenleyerek bir örneğini ilgiliye tebliğ etmek.” 7. maddesinde, ”Bu Kanun hükümlerine göre sulh yoluyla karşılanabilecek zararlar şunlardır: a) Hayvanlara, ağaçlara, ürünlere ve diğer taşınır ve taşınmazlara verilen her türlü zararlar. b) Yaralanma, engelli hâle gelme ve ölüm hâllerinde uğranılan zararlar ile tedavi ve cenaze giderleri. c) Terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle kişilerin mal varlıklarına ulaşamamalarından kaynaklanan maddî zararlar.”, 8. maddesinin 1. fıkrasında, ”7 nci maddede belirtilen zararlar, zarar görenin beyanı, adlî, idarî ve askerî mercilerdeki bilgi ve belgeler göz önünde tutularak olayın oluş şekli ve zarar görenin aldığı tedbirlere göre, zarar görenin varsa kusur veya ihmalinin de göz önünde bulundurulması suretiyle, hakkaniyete ve günün ekonomik koşullarına uygun biçimde komisyon tarafından doğrudan doğruya veya bilirkişi aracılığı ile belirlenir.” 12. maddesinde, ”Komisyon, doğrudan doğruya veya bilirkişi aracılığı ile yaptığı tespitten sonra 8 inci maddeye göre belirlenen zararı, 9 uncu maddeye göre hesaplanan yaralanma, engelli hâle gelme ve ölüm hâllerindeki nakdî ödeme tutarını, 10 uncu maddeye göre ifa tarzını ve 11 inci maddeye göre mahsup edilecek miktarları dikkate alarak, uğranılan zararı sulh yoluyla karşılayacak safi miktarı belirler. Komisyonca, bu esaslara göre hazırlanan sulhname tasarısının örneği davet yazısı ile birlikte hak sahibine tebliğ edilir. Davet yazısında hak sahibinin sulhname tasarısını imzalamak üzere otuz gün içinde gelmesi veya yetkili bir temsilcisini göndermesi gerektiği, aksi takdirde sulhname tasarısını kabul etmemiş sayılacağı ve yargı yoluna başvurarak zararının tazmin edilmesini talep etme hakkının saklı olduğu belirtilir. Davet üzerine gelen hak sahibi veya yetkili temsilcisi sulhname tasarısını kabul ettiği takdirde, bu tasarı kendisi veya yetkili temsilcisi ve komisyon başkanı tarafından imzalanır. Sulhname tasarısının kabul edilmemesi veya ikinci fıkraya göre kabul edilmemiş sayılması hâllerinde bir uyuşmazlık tutanağı düzenlenerek bir örneği ilgiliye gönderilir. Sulh yoluyla çözülemeyen uyuşmazlıklarda ilgililerin yargı yoluna başvurma hakları saklıdır.” hükümleri düzenlenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dosyanın incelenmesinden; davacının 5233 sayılı Kanun kapsamında zararlarının karşılanması talebiyle birden fazla başvurusunun bulunduğu, bu başvurularından; Tunceli Valiliği Zarar Tespit Komisyonu Başkanlığının … tarih ve … sayılı havalesini içeren başvurusunun, Tunceli ili, … ilçesi, … köyü, … mezrası, … mezrası ve … mezrasına yönelik olduğu, başvuruda babadan kalma mal varlığının terör olayları nedeniyle terk edildiğinden ve zarara uğranıldığından bahsedilerek uğranıldığı ileri sürülen zararların karşılanmasının istendiği; davacının diğer başvurusunun ise Tunceli Valiliği Zarar Tespit Komisyonu Başkanlığının … tarih ve … sayılı havalesini içerdiği ve Tunceli ili, … ilçesi, … köyü, … mezrasından ve kısmen köyden göç edildiği ileri sürülerek zararların karşılanmasının talep edildiği, ayrıca Mahkeme kararında değerlendirilenin aksine Tunceli Valiliği Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan 4 No’lu Zarar Tespit Komisyonunun … tarih ve … sayılı başvurucuya 11.056,76 TL tazminat ödenmesine ilişkin işlem ile aynı yönde imzalanan sulhnamenin de davacının bu başvurusu ile ilgili olduğu; davacının bundan sonraki iki başvurusunun ise aynı içerikte olduğu ve Tunceli ili, … ilçesi, … köyü, … ve … mezralarında uğranıldığı ileri sürülen zararların tazminin istendiği görülmektedir. Anılan bu son iki başvurudan Tunceli Valiliği Zarar Tespit Komisyonu Başkanlığının … tarih ve … sayılı havalesini taşıyan başvuru, Tunceli Valiliğine hitaben yapılmışken, Tunceli Valiliği Zarar Tespit Komisyonu Başkanlığının 29/03/2006 tarih ve 14109 sayılı havalesini taşıyan başvuru ise … Kaymakamlığına hitaben yapılmıştır.
Dava konusu işlemin incelenmesinden ise; işlemde ilgili olunan başvuru dosya numaraları … ve … olarak belirtilmiştir. Bu başvuru dosya numaralarının yukarıda belirtildiği üzere davacının Tunceli ili, … ilçesi, … köyü, … ve … mezralarına ilişkin başvuruları ile ilgili olduğu açıktır. Bununla birlikte anılan dava konusu Tunceli Valiliği Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan 1 No’lu Zarar Tespit Komisyonunun … tarih ve … sayılı işleminde, başvurucu …’nun … Köyü için … tarih ve … sayılı dilekçe ile müracaat ettiği, Komisyonun … tarih ve … sayılı kararıyla 11.056,76 TL tazminat ödeme kararı aldığı, sulhnamenin imzalanıp ödemenin gerçekleştiği, 13283-11412 sayılı dilekçelerin de şahsi mal varlığı için başvuru olduğundan birden fazla başvuru yapıldığı gerekçesiyle başvurunun reddine karar verilmişse de, davacının sulhname ile nihayete eren başvurusu; davalı idarenin … sayılı başvuru dosyasında işlem gören başvurusuna yönelik olup, bu başvuruda … mezrasına yönelik bir talepte bulunulmamıştır.
Bu halde, davacının … mezrasına yönelik başvurusunun değerlendirilmediği, imzalanan sulhnamenin anılan mezraya ilişkin başvurusu ile ilgisinin olmadığı iddiasının incelenmesi gerekirken aksi kanaatle verilen Mahkeme kararında isabet; davacının … sayılı başvuru dilekçesi ile … sayılı başvuru dilekçesini aynı mahiyette kabul ederek … sayılı başvuruda sulhnamenin imzalandığı, birden fazla başvuru yapıldığı gerekçesiyle redde yönelik dava konusu işlemde bu haliyle hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Bununla birlikte yapılacak değerlendirmede, davacının tüm başvurularının dikkate alınması, bu anlamda Tunceli Valiliği Zarar Tespit Komisyonu Başkanlığının … tarih ve … sayılı havalesini içeren başvuruda, her ne kadar babadan kalma mal varlığından bahisle başvuruda bulunulmuşsa da Tunceli ili, … ilçesi, … köyü, … mezrasına yönelik de bir talep içerdiğinden ne şekilde sonuçlandığının ve … mezrasında davacının şahsi mal varlığı varsa bu işlem dosyasında dikkate alınıp alınmadığının araştırılması; yine sulhname ile nihayete eren davacının Tunceli Valiliği Zarar Tespit Komisyonu Başkanlığının … tarih ve … sayılı havalesini içeren başvurusunda, sulhnamenin ilişkili olduğu Tunceli Valiliği Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan 4 No’lu Zarar Tespit Komisyonunun … tarih ve … sayılı işleminin hesap cetveli ve davacının dosyada bulunan … mezrasındaki taşınmaz kayıtları incelendiğinde, davacının bu mezradaki taşınmaz kayıtlarına nispetle daha fazla yüzölçümde arazinin işlemde tazminata müstehak bulunduğu görülmekle, öte yandan davacının dosyaya yansıyan taşınmaz kayıtlarına göre, … köyündeki tüm taşınmaz kayıtlarına nispeten (… mezrasındaki arazi varlığından bağımsız olarak) az yüzölçümde arazinin hesap cetvelinde yer aldığı değerlendirilmekle, 11412 sayılı başvuru dosyasındaki işlemlerin sadece … mezrasına yönelik mi yoksa … veya başka bir mezraya ilişkin başvuruyla birlikte mi yürütüldüğünün açıklığa kavuşturulması, bu bahiste ayrıca davacının taşınmaz/tapu kayıtlarında yer alan mevkilerden … ve … mezrası sınırlarına dahil olanlar olup olmadığının araştırılarak değerlendirmede bulunurken ilgili mezra içerisinde dikkate alınması gerektiği açıktır.
Öte yandan; yapılacak değerlendirmelerde, 5233 sayılı Kanun kapsamında uğranıldığı ileri sürülen zararların tazmini için başvuruda bulunulan Tunceli ili, … ilçesi, … köyü, … mezrasının terör ve/veya terörle mücadele faaliyetleri nedeniyle boşalıp/boşaltılmadığının öncelikle araştırılıp dikkate alınacağı da izahtan varestedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.