Danıştay Kararı 10. Daire 2019/2963 E. 2020/3385 K. 30.09.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/2963 E.  ,  2020/3385 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/2963
Karar No : 2020/3385

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği / …

KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- …
2-..
3- …
4- …
5- …
6- …
7- …
8- …
9- …
VEKİLLERİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … ili, … ilçesi, … köyünde ikamet etmekte iken, meydana gelen terör olayları nedeniyle göç etmek zorunda kaldıklarını iddia eden davacıların, mal varlığına ulaşamamadan kaynaklanan zararlarının tazmini istemiyle 5233 sayılı Kanun kapsamında yaptıkları başvurunun kısmen reddine ilişkin … Valiliği … No’lu Zarar Tespit Komisyonu Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla; davacıların ikamet ettiği … Köyü’nün terör veya terörle mücadele nedeniyle tamamen boşaldığı, dava konusu komisyon kararı ile; 150 metrekare ev ,180 metrekare ahır, 2,09 dönüm sulak arazi, 14,66 dönüm kıraç arazi, 25 adet karışık meyve ağacı, 30 adet kavak ağacı için davacılara 34.060,17 TL ödenmesine karar verildiği, davacılardan …’in mirasçılar ile ortak mal varlığı haricinde kendisinin bireysel mal varlığı bulunduğuna yönelik başvurusunun bulunmasına karşın, komisyon kararında hangi mal varlıklarına yönelik hesaplama yapıldığının net olarak açıklanmadığı, miras ortaklığına ilişkin zarar kalemleri dışında bir hesaplamaya gidilip gidilmediği hususunda tereddüt yaratıldığı, buna bağlı olarak zarara uğradığı iddia edilen mal varlıklarının kim adına tespit edildiği ve tespiti yapılan zarar kalemlerinin neler olduğu ve hangi kayıtlara istinaden kabul edildiği ya da kabul edilmediği konularında yeterli araştırmanın bulunmadığı, yine 5233 sayılı Kanun’un, kişilerin gerek mülkiyetlerindeki gerekse de zilyedliklerindeki taşınır ve taşınmaz mal varlıkları dolayısıyla uğradıkları zararların tazminini kapsadığı, komisyon tarafından, ilk komisyon kararının iptaline ilişkin Mahkeme kararında belirtilmesine karşın, davacıların anılan köyde bulunan mal varlıklarının tespitine yönelik olarak keşif yapılmadığı, bu nedenle yeniden usulüne uygun olarak keşif yapılması, davacıların tüm mal varlığının (gerek miras yoluyla intikal eden gerekse bizzat kendi mal varlığının) ayrı ayrı tespit edilmesi, köyün boşalmasından köye dönülebilen tarihe kadar geçen süreçle sınırlı olarak, davacıların mal varlığına ulaşamaması nedeniyle uğradığı zararın, tespit edilen mal varlığı üzerinden 5233 sayılı Kanun kapsamında (birim fiyatlarına uygun olarak) hesaplanması gerekirken, belirtilen hususlara uyulmadan, eksik araştırma ve inceleme sonucu tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALAR : Davalı idare tarafından, … tarihinde yapılan keşif ile dosya içerisindeki mevcut emlak ve tapu kayıtlarındaki mal varlığı esas alınarak hukuka uygun hesaplama yapıldığı, keşif tutanağında ağaçların kuruduğuna dair tespit olmadığından fiziksel zararın hesaplanmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFLARIN SAVUNMASI : Davacılar tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2.Dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.