Danıştay Kararı 10. Daire 2019/2940 E. 2020/3928 K. 19.10.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/2940 E.  ,  2020/3928 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/2940
Karar No : 2020/3928

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, … ili, …ilçesi, … köyü, … mezrasında ikamet etmekte iken bölgede yaşanan terör olayları nedeniyle köyden göç etmek zorunda kaldığından bahisle uğradığını ileri sürdüğü zararların 5233 sayılı Kanun kapsamında karşılanması talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin Tunceli Valiliği Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan 1 No’lu Zarar Tespit Komisyonunun … tarih ve … sayılı kararının, köyde kendisine ait ev, ahır, samanlık, bahçe ve tarlalardan oluşan özel mülklerinin olduğu, eşi … adına tespit gören mal varlığı ile kendi adına tespiti yapılan mal varlığının farklı olduğu, eşi ile aralarında vekalet ilişkisinin bulunmadığı, eşi ve kendi adına köyde bulunan mal varlıklarının sadece bir kısmının eşi … adına tespit edildiği, son keşifte adına ev, meyve ağaçları, mal varlığı (arazi) tespiti yapıldığı iddia edilerek iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 09/10/2013 tarihinde komisyonca keşif yapıldığı, yalnızca davacıya ait 40 m² ev, 40 m² ahır, 60 m² samanlık, 6 dönüm sulak, 4 dönüm kıraç ve 5 dönüm yamaç arazi ile meyve ağaçlarının bulunduğunun tespit edildiği ancak, davacının eşinin daha önce bir kısım mal varlığından yararlandığı ve tazminat aldığı gerekçesi ile davacının başvurusunun reddedildiği ve bunun üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı; bu durumda davacının, eşinin mal varlığı dışında, kendisi adına tespit gören 40 m² ev, 40 m² ahır, 60 m² samanlık, 6 dönüm sulak, 4 dönüm kıraç ve 5 dönüm yamaç arazi ile meyve ağaçlarının bulunduğunun sabit olduğu, keşifle tespit edilen mal varlığına ilişkin zararının 5233 sayılı Kanun kapsamında tazmini gerekirken, başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından; Mahkeme kararında, davacı adına bağımsız mal varlığı tespiti yapıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmişse de, komisyon keşif tutanağında ”eşinin (…) daha önce 5233 sayılı Kanundan faydalandığı, ancak bunun bir kısım mal varlığı için olduğu, ev ve ağaç tespitlerinin ise başvurucu … adına yapıldığı”nın şerh düşüldüğü; davacıya ait işlem dosyasında adına tespiti yapılan mal varlığına ilişkin emlak ya da tapu kaydının olmadığı, mevcut elektrik aboneliğinin davacının eşi … adına olduğu ve eş … işlem dosyasında tazminat ödemesinin arazi üzerinden yapıldığı ve ev ile ağaç zararının ödenmemiş olması nedeniyle bu mal varlığının daha sonra davacı adına tespitinin yapıldığının açık olduğu; ancak bu durumda da, davacının eşi …’ın sulhname imzaladığı göz önünde bulundurulduğunda, davacının başvurusunun reddine ilişkin komisyon kararının hukuka uygun olduğu iddia edilerek Mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Bununla birlikte Mahkeme kararı gereği yerine getirilirken; Tunceli Kadastro Müdürlüğünce Tunceli Zarar Tespit Komisyonu Başkanlığına gönderilen … tarihli yazıda … ili, … köyünün kadastro görmediği belirtildiğinden, davalı idarece, … ili, …ilçesi, … köyü (ve …mezrasının) halen kadastrosunun tamamlanıp tamamlanmadığı araştırılarak, kadastrosu tamamlanan yerlerde mülkiyet durumunun esas alınması, bu bakımdan zilyetlik iddiasında bulunulan yerlerin ya da daha önce yapılmış olan keşiflerde başvurucu lehine tespit edilmiş olan taşınmazların, tapu kayıtlarının gerek davacıdan (başvurucudan) istenilmesi, gerekse davalı idarece araştırılması, zilyetlik iddiası ile kadastro tespiti arasında var olabilecek farklı durumların nedeninin davacıdan (başvurucudan) (belge, sözleşme, dava vs. ile) ispatlanmasının istenmesi, bu ispatın gerçekleştirilemediği ve tapusu bulunmayan taşınmazlar hakkındaki zilyetlik iddialarının ise dinlenmeyeceği; ayrıca davacı (başvurucu) adına tespiti yapılan evin yukarıda belirtildiği üzere tapusunun araştırılmasının yanı sıra, Tunceli Valiliği Asayiş ve Kozmik Büro Şefliğince 5233 S.K.K. Tunceli Zarar Tespit Komisyonu’na gönderilen … tarihli yazıda, Köye Dönüş ve Rehabilitasyon Projesi kapsamında il merkezine bağlı … köyünde yapılan 24 adet konuttan hak sahibi olarak seçilerek konut yardımından faydalananlar arasında … 1932 doğumlu … oğlu …’ın da sayıldığı, yine … adına tesis edilen Tunceli Valiliği Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan 1 No’lu Zarar Tespit Komisyonunun … tarih ve … sayılı işleminde, her ne kadar Araştırma Heyetince başvurucu … ile ilgili olarak ev tespiti yapılmışsa da başvurucunun Valilikçe yürütülen Köye Dönüş ve Rehabilitasyon Projesi kapsamında … iline bağlı … köyünde yapılan 24 konuttan hak sahibi olarak seçilerek konut yardımından faydalandırıldığı, bu nedenle eve ilişkin talebi değerlendirilmeden mal varlığına ulaşamama nedeniyle arazi zararının ödenmesine karar verildiğinin açıklandığı, öte yandan davacı … işlem dosyasında 09/10/2013 tarihinde komisyonca yapılan keşfin notlar kısmında aynen ” eşi daha önce 5233 sayılı yasadan yararlanmıştır. Yalnızca eşi bir kısım mal varlığından yararlanmıştır. Ev ve ağaç tespitleri ise … adına yapılmıştır.” bilgisine yer verildiği görüldüğünden keşifte davacı Rahime Çınar adına tespit edilen evin … köyünde KDRP (Köye Dönüş ve Rehabilitasyon Projesi) kapsamında yapılan 24 adet konuttan biri olup olmadığına da ayrıca dikkat edileceği, mükerrer ve 5233 sayılı Kanunun 2. maddesi 2. fıkrası (a) bendine aykırı ödemelere imkan verilmeyeceği açıktır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının yukarıda belirtilen açıklama ile ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.