Danıştay Kararı 10. Daire 2019/2904 E. 2020/3526 K. 07.10.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/2904 E.  ,  2020/3526 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/2904
Karar No : 2020/3526

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
KARŞI TARAF (DAVACILAR):1- …
2- …
3- …
4- …
5- …
6- …
7- …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … ili, … ilçesi, …/… köyünde ikamet etmekte iken, meydana gelen terör olayları nedeniyle köyden göç etmek zorunda kaldıklarını iddia eden davacıların, mal varlığına ulaşamamadan kaynaklanan zararlarının tazmini istemiyle 5233 sayılı Kanun kapsamında murisleri … tarafından yapılan başvurunun kısmen reddine ilişkin … Valiliği 1 No’lu Zarar Tespit Komisyonu Başkanlığı’nın 26/08/2013 tarih ve 62/01/2013/688 sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacıların murisleri adına 09/03/2011, 12/07/2012 ve 17/06/2013 tarihlerinde üç defa keşfe gidildiği, zarar tespitinde 17/06/2013 tarihli keşifte tespit edilen mal varlığının esas alındığı, her üç keşifte belirli miktarda sulak arazi tespiti yapılmasına rağmen taşınmaz zarar hesabının 156 dönüm kıraç arazi üzerinden yapıldığı, davacı adına yapılan üç keşifte tespit edilen mal varlığı (ev, ahır, arazi, ağaç) miktarlarının uyuşmadığı, ayrıca dosyadaki mevcut tapu kayıtlarının keşifte tespit edilen tapu kayıtlarındaki miktar ile uyuşmadığı, bu nedenle davacıların mal varlığına ilişkin detaylı bir araştırma yapılması, yapılan her üç keşifte elde edilen veriler birbirine uyumlu olmadığından gerekli görülürse tekrar keşfe gidilerek ve tapu kayıtları da dikkate alınarak davacıların terör olayları ve güvenlik kaygısı nedeniyle ulaşamadığı zarara uğrayan mal varlığı olup olmadığının tespitinin yapılması, mal varlığının kapsamı ve niteliğini (sulu/kıraç arazi) tespite yönelik olarak gerekli araştırma ve incelemenin yapılmak suretiyle Kanun kapsamında tazmini gereken bir zarar bulunup bulunmadığının ortaya konulması, zararın tespit edilmesi durumunda köyün boş kaldığı süre ile sınırlı olarak tazmini gerekirken, eksik inceleme ve tespitler sonucu tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, davacılar murisinin işlem dosyasındaki mevcut bilgi ve belgeler dikkate alınarak hukuka uygun hesaplama yapıldığı, her ne kadar karar gerekçesinde mal varlığına ilişkin üç ayrı tespit yapıldığı, tutanaklardaki mal varlıklarının birbiriyle çelişkili olduğu halde, zarar hesaplanmasında 17/06/2013 tarihli keşif tutanağının esas alındığı ifade edilmişse de, davacıların mal varlığının olduğu köyün kadastro gördüğü, bu nedenle kadastro sonrası oluşan tapuların dikkate alındığı ve eski tapu kayıtlarındaki miktarla hesaplanan arazi miktarının farklılık gösterdiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFLARIN SAVUNMASI: Davacılar tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.