Danıştay Kararı 10. Daire 2019/2899 E. 2020/3015 K. 16.09.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/2899 E.  ,  2020/3015 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/2899
Karar No : 2020/3015

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Valiliği / …

KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU: … (…) İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: … ili, … ilçesi, …köyünde ikamet etmekte iken, meydana gelen terör olayları nedeniyle göç etmek zorunda kaldığını iddia eden davacının, mal varlığına ulaşamamadan kaynaklanan zararlarının tazmini istemiyle 5233 sayılı Kanun kapsamında yaptığı başvurunun reddine ilişkin …Valiliği 3 No’lu Zarar Tespit Komisyonu Başkanlığı’nın 04/12/2007 tarih ve 2007/3-580 sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … (…)İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının ikamet ettiği … ili, … ilçesi, … köyünün terör olayları nedeniyle boşaltıldığı ve davacının başvurusu üzerine mahallinde yapılan keşif çalışmasında adına ev, ahır ve ağaç tespiti yapıldığı, davacının keşifle tespit edilen mal varlığına ilişkin zararının 5233 sayılı Kanun kapsamında tarafına tazmini gerekirken aksi yönde tesis edilen komisyon kararında hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI: Davalı idare tarafından, 5233 sayılı Kanunun istismarını önlemek için sadece keşif sonucuyla yetinilmediği, delil olarak kullanılabilecek her türlü bilgi ve belgeden yararlanıldığı, davacının köyünü terör olayları sebebiyle değil terör dışı ekonomik ve sosyal nedenlerle terk ettiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI: Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ….
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, kadastro çalışması tamamlanan yerlerde yapılmış ya da yapılacak keşiflerde, tespit edilen taşınmazların tapu kayıtlarının davacı taraftan isteneceği; tapu kayıtlarının bulunmaması halinde ise zilyetlik ve kadastro sonucu arasındaki farkın hangi sebeplerden kaynaklandığını açıklayıcı bilgi ve belgelerin (dava, belge, sözleşme vs.) davacı tarafından sunulması gerektiği, aksi takdirde keşifte tespit edilen tapusuz taşınmazların değerlendirilemeyeceği ve taşınmazlar için mükerrer ödemelerin söz konusu olamayacağı açıktır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki …(…) İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının yukarıda belirtilen açıklama ile ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.