Danıştay Kararı 10. Daire 2019/2896 E. 2020/3787 K. 14.10.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/2896 E.  ,  2020/3787 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/2896
Karar No : 2020/3787

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği / …

KARŞI TARAF (DAVACILAR): 1- …
2- …
3- …
4- …
5- …
6- …
7- …
8- …
9- …
VEKİLLERİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … ili, … ilçesi, … köyünde ikamet etmekte iken, meydana gelen terör olayları nedeniyle göç etmek zorunda kaldığını iddia eden davacılar murisi …’ın, mal varlığına ulaşamamadan kaynaklanan zararlarının tazmini istemiyle 5233 sayılı Kanun kapsamında yaptığı başvurunun kısmen reddine ilişkin …Valiliği Zarar Tespit Komisyonu Başkanlığı’nın 01/08/2013 tarih ve 62/01/2013/599/171 sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 27/09/2014 tarihli jandarma tutanağında, … köyünün 1990-2003 yılları arasında tamamen boş kaldığının belirtildiği, dosyada bulunan tapu kayıtları, keşif tutanağı ile dava konusu komisyon kararında belirtilen taşınmaz miktarlarının birbiriyle uyumsuz olduğu, … dönüm sulak arazi, … dönüm kıraç arazi üzerinden tazminat hesabı yapıldığı ancak arazilerin sulu veya kıraç olduğu hususunda dosyada herhangi bir tespit bulunmadığı, 5233 sayılı Kanunun, kişilerin gerek mülkiyetlerindeki gerekse zilyedliklerindeki taşınır ve taşınmaz mallar dolayısıyla uğradıkları zararların tazminini kapsadığı, davalı idarece, köyün boş kaldığı sürenin doğru ve tereddüte mahal bırakmayacak bir şekilde belirlenerek, tespit edilen süre üzerinden zarar hesabının yapılması, tapu kayıtları ve keşif tutanağı arasındaki çelişkinin giderilerek davacıların/murislerinin tüm mal varlığının tam olarak belirlenmesi, arazilere yönelik olarak gerekirse yeniden usulüne uygun bir keşif yapılarak sulu-kıraç arazi ayrımının doğru bir şekilde yapılması ve tespit edilen mal varlığı üzerinden 5233 sayılı Kanun kapsamında zararının hesaplanması gerekirken, belirtilen hususlar ortaya konulmadan eksik araştırma ve inceleme sonucu tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, hesaplamanın doğru yapıldığı, işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacılar tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2.Dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.