Danıştay Kararı 10. Daire 2019/2893 E. 2020/1845 K. 11.06.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/2893 E.  ,  2020/1845 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/2893
Karar No : 2020/1845

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği / …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı tarafından; … ili, …ilçesi, … nahiyesi… köyü… Mezrasında ikamet etmekteyken terör olayları nedeniyle köyden göç etmek zorunda kaldığı iddiasıyla uğradığını ileri sürdüğü zararların 5233 sayılı Kanun kapsamında karşılanması talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin … Valiliği Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan 4 No’lu Zarar Tespit Komisyonunun 21/11/2008 tarih ve 2008/4-1804 sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesi tarafından; … ili, … ilçesi, …köyünün terör ve terörle mücadele kapsamında boşaltılan yerlerden olduğu, davacının köyde bulunan mal varlığının zarar gördüğünden bahisle uğramış olduğu zararının 5233 sayılı Kanun kapsamında tazmini talebiyle yapmış olduğu başvuru üzerine idarece mal varlığının araştırılması ve tespiti kapsamında mahallinde keşif yapıldığı ve davacı adına taşınmaz tespiti yapılmadığı gerekçesiyle başvurusunun reddedildiği görülmekte ise de, dava dosyasında bulunan 18/10/2005 tarihli bilirkişi raporlarında davacı adına taşınmaz mal varlığı tespiti yapıldığı; bu kapsamda, dosya içeriği ile Mahkemede aynı köye ilişkin açılan davalarda dosyalar içerisine yer alan bilgi-belgeler ve müracaatçıların mal varlıklarını tespit amacıyla mahallinde yapılan keşiflere yönelik tutanaklar birlikte değerlendirildiğinde, davacının terör nedeniyle uğradığı zararın tespiti amacıyla mahallinde yapılan keşifte yeterli araştırma yapıldığından söz edilemeyeceği, tüm bu hususlar doğrultusunda eksik-yetersiz araştırma ve incelemeye dayalı olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI: Davalı idare tarafından, davacı adına köyde mal varlığı tespiti yapılmış ve köyünü terör olayları nedeniyle terk ettiği ilçe araştırma heyetince tespit edilmişse de, bu tespiti destekleyici Fedaş abone kaydı ile tapu kaydının mevcut olmadığı iddia edilerek Mahkeme kararının temyizen incelenerk bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabul edilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE
MADDİ OLAY :
… ili, … ilçesi, … nahiyesi, … köyü, …Mezrasında ikamet etmekteyken terör olayları nedeniyle köyden göç etmek zorunda kalınıldığı iddiasıyla uğranıldığı ileri sürülen zararların 5233 sayılı Kanun kapsamında karşılanması talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin … Valiliği Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan 4 No’lu Zarar Tespit Komisyonunun 21/11/2008 tarih ve 2008/4-1804 sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 26. maddesinin 1. fıkrasında, ” Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır.” hükmü düzenlenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
… İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davalı idare tarafından 06/05/2015 tarihli dilekçeyle temyiz edildiği, davacı …’ın UYAP sistemi üzerinden alınan nüfus kayıt örneğinin incelenmesinden 26/03/2020 tarihinde tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır.
2577 sayılı Kanun’un 26. maddesinin 2. fıkrasının “yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal edilir.” hükmünden kastedilen; münhasıran ölenin şahsına sıkı sıkıya bağlı olan, başkalarına devir ve temliki veya miras yoluyla intikali mümkün olmayan haklarla ilgili davalardır. Bunun dışında, Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca, ölene ait bulunan bütün haklar, mallar ve borçlar mirasçılara geçeceğinden, açılmış bulunan bu tür davaları ölenin mirasçılarının takip etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 26. maddesinin 1. fıkrasının uygulanmasını teminen, temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/06/2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

(X)-KARŞI OY :

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 26. maddesinde, dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar, gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar, dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verileceği, yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçelerin iptal edileceği, dosyanın işlemden kaldırılmasına dair kararların diğer tarafa tebliğ edileceği kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının 26/03/2020 tarihinde vefat etmiş olması nedeniyle yukarıda anılan Kanun hükmü uyarınca varsa davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar dosyanın işlemden kaldırılması gerektiği kuşkusuz ise de, davalı idare tarafından temyiz isteminde bulunulduktan ve dosyanın tekemmülü sağlandıktan, dolayısıyla dosya temyiz incelemesi yapılabilecek hale geldikten sonra davacının öldüğü, diğer yandan dosya işlemden kaldırıldıktan sonra varsa davayı takip hakları kendisine geçenin dosyanın işleme konulması talebiyle başvurması halinde yargılama safahatının geriye götürülmeyip kaldığı yerden devamının sağlanması, yargılama süresinin gereksiz uzatılmaması ve usul ekonomisi yönlerinden adil yargılanma hakkına daha uygun düşeceğinden Dairemizce bu aşamada temyiz incelemesi yapılarak gerekli olan kararın verilmesi ve davacı yönünden de 2577 sayılı Kanun’un 26. maddesi hükümlerinin temyiz kararından sonraki safahata yönelik olarak uygulanmak üzere dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği oyuyla temyize konu Mahkeme kararının salt davacının ölümü nedeniyle bozulması yönündeki Daire kararına katılmıyoruz.