Danıştay Kararı 10. Daire 2019/2859 E. 2020/3922 K. 19.10.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/2859 E.  ,  2020/3922 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No: 2019/2859
Karar No: 2020/3922

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU: …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Tunceli ili, … ilçesi, … köyü, … mezrasında ikamet etmekte iken, terör olayları nedeniyle köyden ayrılmak zorunda kaldığı iddiasıyla uğradığını ileri sürdüğü zararların 5233 sayılı Kanun kapsamında karşılanması talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Tunceli Valiliği Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan 4 No’lu Zarar Tespit Komisyonunun … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Tunceli İl Jandarma Komutanlığı’ndan Tunceli ili, … ilçesi, … köyü, … mezrasının terör olayları sebebiyle idarece veya halk tarafından kendiliğinden tamamen boşaltılıp boşaltılmadığının sorulduğu ara karara cevaben sunulan 12/11/2014 tarihli tutanakta, “… mezrasının halk tarafından 1994 – 1995 yıllarında boşaltıldığı ve halen boş olduğunun” belirtildiği, bu durumda, 5233 sayılı Kanunun, kişilerin gerek mülkiyetlerindeki gerekse zilyedliklerindeki taşınır ve taşınmaz mallar dolayısıyla uğradıkları zararların tazminini kapsadığı hususu göz önünde bulundurulmak ve Kanun tarafından kendisine tanınan yetkilerden de yararlanmak suretiyle, davalı idarece … mezrasının terör olayları nedeniyle boş kaldığı süreyle sınırlı olarak davacının terör olayları nedeniyle zarar gören bir mal varlığı ve yine ayrıca güvenlik kaygısı nedeniyle ulaşamaması sebebiyle zarara uğrayan mal varlığı bulunup bulunmadığı, şayet böyle bir mal varlığı var ise kapsamını ve niteliğini tespite yönelik olarak gerekli araştırma ve incelemeler yapılmak suretiyle, Kanun kapsamında tazmini gereken bir zarar bulunup bulunmadığının ortaya konulması gerekirken, … köyünün terör olayları nedeniyle boşaltılmadığından bahisle başvurunun reddedilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; 5233 sayılı Kanun’un 7. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre, tazminat hakkının varlığı için, bir mal varlığının bulunması ve bu mal varlığına terör ya da terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle ulaşılamamış olması şartlarının birlikte gerçekleşmiş olması gerektiği; … İlçe Jandarma Komutanlığınca … mezrasının tamamen boşaltılan yerlerden olduğu belirtilmişse de, başvurucuya ait işlem dosyası incelendiğinde, davacının başvuru dilekçesinde, mahallinde yapılan keşifte ve emlak kayıtlarında mal varlığının … mezrasında bulunduğuna dair bilgi ya da belge olmadığı, … köyünün ise … İlçe Özel İdaresince boşalmadığının belirtildiği, Kanuna aykırı Mahkeme kararının temyizen incelenip bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ: …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dosyanın incelenmesinden; Mahkemece, 12/11/2014 tarihli Jandarma ve … köyü muhtarı tarafından tutulan ve …ün 1994-1995 yıllarında halk tarafından terör olayları nedeniyle boşaltıldığının belirtildiği tutanağa dayanılarak Tunceli ili, … ilçesi, … köyü, … mezrasının boş olduğu sonucuna ulaşılmışsa da; Jandarma tarafından tutulan 27/11/2014 tarihli tutanakta, yapılan araştırmalar ve mülakatlar sonucu … köyü, … mezrasının, bölgede terör olayları başlamadan önce (1989-1995 arası) halk tarafından rıza ile boşaltıldığı, boşaltılma sebebinin terör olayları ya da idare kararı olmadığı, … mezrasına geri dönen ve halen ikamet eden kimsenin olmadığı, arşivlerde de korucu olarak … mezrasına kayıtlı herhangi bir korucuya rastlanmadığı yer almıştır.
Her ne kadar; araştırma sonuçları değerlendirilirken, … köyü, … mezrası terör olayları başlamadan önce yaşayanları tarafından boşaltılmış olsa da bölgede terör olaylarının başlaması ile birlikte mezra sakinlerinin mezralarına geri dönüşlerinin ve mal varlıklarına ulaşmalarının söz konusu olamayacağı da düşünülebilinirse de, Dairemizin Tunceli ili, … ilçesi, … köyüne ilişkin kararları incelendiğinde … köyünün terör ve terörle mücadele faaliyetleri nedeniyle boşalan yerlerden olmadığının kabul edildiği, bu bakımdan … köyünün bir mezrası olan … mezrasının terör ve/veya terörle mücadele faaliyetleri nedeniyle boşalıp / boşaltılıp, boşalmadığı / boşaltılmadığının tereddüte mahal vermeyecek açıklıkta saptanması gerekirken çelişkili bilgiler içeren tutanaklardan birine dayanılarak … mezrasının terör olayları nedeniyle boşaldığı kabulünden hareketle verilen iptal kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu halde; davalı idarece, Mahkemenin iptal kararı yerine getirilirken, öncelikle Tunceli ili, … ilçesi, … köyü, … mezrasının terör ve/veya terörle mücadele faaliyetleri nedeniyle boşalıp / boşaltılmadığının araştırılması ve dosyada davacının …de sahibi olduğu taşınmazlara yönelik bazı tapular bulunmakla birlikte, … mezrasının kadastrosunun tamamlanıp tamamlandığı da araştırılarak, kadastrosu tamamlanan yerlerde taşınmaz mülkiyeti iddialarının ispatında tapu kayıtlarının esas alınacağı, tapu kayıtlarının bulunmaması halinde ise zilyetlik iddiasına yönelik bilgi ve belgelerin (dava, belge, sözleşme vs.) sunulmasının isteneceği, aksi takdirde mülkiyet iddia edilen tapusuz taşınmazların değerlendirilemeyeceği, mükerrer ödemede bulunulamayacağı hususları göz önünde bulundurularak davacının varsa 5233 sayılı Kanun kapsamında uğradığı zararların tespiti ile, araştırma sonuçları birlikte değerlendirilerek başvuru hakkında bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle temyizen incelenen karar sonucu itibarıyla usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 19/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.