Danıştay Kararı 10. Daire 2019/2857 E. 2020/3786 K. 14.10.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/2857 E.  ,  2020/3786 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/2857
Karar No : 2020/3786

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR):
1- …

5- …
VEKİLLERİ: Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Valiliği

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … ili, … ilçesi, … köyünde ikamet etmekte iken, meydana gelen terör olayları nedeniyle göç etmek zorunda kaldıklarını iddia eden davacıların, mal varlıklarına ulaşamamadan kaynaklanan zararlarının tazmini istemiyle 5233 sayılı Kanun kapsamında Komisyona yaptıkları başvurunun kısmen reddedilmesi üzerine uyuşmazlık tutanağı imzalanmış ve davacılar tarafından 100.000,00 TL tazminatın zararın meydana geldiği … tarihinden itibaren bankalara uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte ödenmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; yapılarla (ev ve ahır) ilgili zarar hesaplamada, Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca her yıl yayımlanan Mimarlık ve Mühendislik Hizmet Bedellerinin Hesabında Kullanılacak Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Hakkında Tebliğ hükümleri esas alınmak suretiyle yapıların niteliğine ve yapımında kullanılan malzemeye göre bir ayrıma tabi tutularak birim maliyetlerinin objektif ve hakkaniyete uygun olarak hesaplandığı; tarımsal arazilerin ürününden faydalanamama şeklindeki zararın hesaplanmasında ise, davaya konu tarımsal ürün zararların hesaplamasında kullanılanacak birim fiyatlarının belirlenmesi konusunda, İçişleri Bakanlığı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’nın müştereken oluşturduğu Komisyon tarafından terörden zarar gören Tunceli ilinin de bulunduğu 19 il için uygulamaya yönelik veriler göz önünde bulundurularak standardizasyon tablosu birim değerlerinin belirlendiği ve komisyon tarafından da bu değerler esas alınarak zarar hesabının yapıldığı, arazilere ilişkin olarak yapılan hesaplamanın hukuka uygun olduğu; ağaçlara ilişkin birim fiyatlarının da mevzuata uygun olduğu ve objektif kriterler dikkate alınarak belirlendiği, davacıya ait ağaçların fiziksel olarak zarar gördüğüne yönelik keşif tutanağında herhangi bir tespite yer verilmemiş olması (ve davacı tarafından da bu durumun ispatına yönelik olarak herhangi bir bilgi ya da belgenin dosyaya sunulmamış olması) nedeniyle, söz konusu ağaçların fiziksel değerlerinin zarar hesabına dahil edilmemesinde de hukuka aykırılık bulunmadığı, bu durumda, davalı idarece, davacıların yörede meydana gelen terör olayları nedeniyle göç etmek zorunda kaldığından bahisle uğradığı zararın 5233 sayılı Kanun kapsamında tazmini istemiyle yaptığı başvuru sonucunda yapılan zarar hesaplama yöntem ve usulünün hukuken doğru olduğu, davacıların tazminat talebinin 50.409,88 TL’lik kısmının kabul edilerek, söz konusu miktarın yasal faiziyle birlikte ödenmesi, fazlaya ilişkin tazminat isteminin ise reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ve davanın tam yargı davası şeklinde değil de, Komisyon kararının iptali talebiyle açılmış olması durumunda, yapılan yargılama neticesinde iptali talep edilen Komisyon kararının hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verileceği, bu nedenle yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılacağı ve davacı vekili lehine avukatlık ücretine hükmedilmeyeceği, davalı idarenin hukuka uygun olarak tesis ettiği işlemi nedeniyle açılan davanın, iptal davası şeklinde değil de tam yargı davası şeklinde açılmış olmasının, yargılama giderlerinin (tamamının veya bir kısmının) davalı idare üzerinde bırakılması ve davacı vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi sonucunu doğurmayacağına karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacılar tarafından, Anayasanın 36. maddesi gereği hak arama hürriyetleri olduğu ,davanın açılmasına sebebiyet vermedikleri, sulhname yapmadıkları, vekalet ücreti, yargılama gideri ve nispi karar harcına ilişkin yanlış karar verildiği, faiz başlangıcının Komisyon karar tarihi olan … tarihi değil, Komisyona başvuru tarihi olan … tarihi olması gerektiği, bunun kabul edilmemesi halinde ilk uyuşmazlık tutanağı tarihi olan … tarihinin faiz başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği, Mahkemenin zarara ilişkin inceleme araştırma yapmadığı, köyün boş kaldığı sürenin 7 yıl olarak eksik hesaplandığı, köy boş olduğundan alt yapı hizmetlerinin sağlanamadığı, bu nedenle halen köye dönülemediği, zarar yılının 20 yıl olarak alınması gerektiği, bina yaşı 12 olmasına rağmen %40 amortisman uygulandığı, bu oranın yüksek olduğu, amortisman oranının %18 olması gerektiği, konut ve ahır zararının yanlış hesaplandığı, Kamulaştırma Kanununun 11. maddesinin uygulanmadığı, arazi gelirleri ile ilgili birim fiyatların hatalı ve yanlış olduğu, ağaçların fiziksel değerinin ve gelir kaybına ilişkin zararın dikkate alınmadığı, ceviz ağacı gelirinin yanlış hesaplandığı, ağaçların fiziksel değerinin ve hayvancılık zararının hesaplanmadığı, zararın bağımsız bilirkişilerce hesaplanması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.