Danıştay Kararı 10. Daire 2019/2855 E. 2020/3522 K. 06.10.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/2855 E.  ,  2020/3522 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No: 2019/2855
Karar No: 2020/3522

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Valiliği

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Tunceli ili, Pülümür ilçesi, … köyünde ikamet etmekte iken yörede yaşanan terör olayları nedeniyle köyden göç etmek zorunda kaldığı iddiasıyla uğradığını ileri sürdüğü zararların 5233 sayılı Kanun kapsamında karşılanması talebiyle yaptığı başvuruda başvurucuya 30.605,59 TL ödenmesine ilişkin Tunceli Valiliği Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan 1 No’lu Zarar Tespit Komisyonunun … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının, Tunceli ili, Pülümür ilçesi, … köyünde ikamet etmekte iken yörede meydana gelen terör olayları nedeniyle göç etmek zorunda kaldığından bahisle uğradığını ileri sürdüğü zararların 5233 sayılı Kanun uyarınca karşılanması talebiyle yaptığı başvurusu üzerine 8.058,60 TL ödenmesine ilişkin Tunceli Valiliği Zarar Tespit Komisyonu’nun … tarih ve … sayılı kararı üzerine yargı yoluna gidildiği, bu kapsamda … İdare Mahkemesince yapılan yargılamada … tarihli ve E:…, K:… sayılı karar ile işlemin iptaline hükmedildiği, bu karar üzerine idarece yeniden yapılan değerlendirmede ise … tarihli ve … sayılı kararı ile davacıya 30.605,59 TL teklif edildiği, ancak davacı tarafın bu teklifi de kabul etmeyerek bakılmakta olan davayı açtığı; davalı idarece … İdare Mahkemesi kararı doğrultusunda işlem tesis edildiği, bu kapsamda; köyün boş kaldığı sürenin 1994 – 1999 yılları arası (5 yıl) olarak belirlendiği, 19/09/2005 tarihinde yapılan keşif neticesinde tespit edilen ağaçların tazmin edildiği ve 110 metrekare evin birim fiyatının doğru hesaplandığı, yine tespit edilen malvarlığının (tapularla karşılaştırılarak) dikkate alındığı, ayrıca, idarece İçişleri Bakanlığı standardizasyon tablosunda belirtilen değer aralıkları içerisinde kalmak kaydıyla il tarım verileri de gözetilerek objektif birim fiyatlar üzerinden tarımsal zarar hesabının yapıldığı, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu; öte yandan, davacının, taşınmazları üzerinde münavebe sistemi ile tarım yaptığını tespit edilmemesi nedeniyle, birim fiyatları belirlenirken münavebe sisteminin göz önüne alınmadan hesaplama yapılmasında da hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, 19/09/2005 tarihli keşifte tespit edilen mülklerin gerçek mülkiyet durumunu yansıtmadığı, yeniden keşif yapılarak mülklerinin tamamının tespit edilmesi gerektiği, anılan keşifte imzasının bulunmadığı, keşife katılımının sağlanmamasının hukuka aykırı olduğu, 5233 sayılı Kanuna göre keşfe katılımın sağlanması için tebligat yapılmasının zorunlu olduğu, keşfin usul ve yasaya aykırı yapıldığı; yapılan zarar hesabının gerek uygulanan birim fiyatlar gerekse nitelik ve nicelik bakımından eksik mal varlığı tespiti nedeniyle gerçek zararı karşılamadığı; 5233 sayılı Kanunun 8. maddesi yollamasıyla zarar hesabında 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11. maddesindeki kıymet takdiri esasları uygulanması gerekirken davalı idarenin kendisinin belirlediği ve hukuki dayanağı bulunmayan birim fiyatlara göre zarar hesabı yaptığı; tespit edilen tazminatın Bayındırlık ve İskan Bakanlığının Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Hakkındaki tebliğlerine, Tarım İl Müdürlüğünün verilerine, 5233 sayılı Kanunun 8. maddesinin yollamada bulunduğu 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11. maddesindeki kıymet takdiri esaslarına, dosya içeriğine, hakkaniyete, günün ekonomik koşullarına ve hukuka uygun olmadığı iddia edilerek Mahkeme kararının temyizen incelenip bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Davacının temyiz isteminin, arazilerin sulu-kuru niteliğine, evin yapı sınıfına ve ağaçların sayısına yönelik iddialarının araştırılması bakımından kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Bununla birlikte, Mahkeme kararında, davacının, taşınmazları üzerinde münavebe sistemi ile tarım yaptığının tespit edilmemesi nedeniyle, birim fiyatları belirlenirken münavebe sistemi göz önüne alınmadan hesaplama yapılmasında hukuka aykırılık görülmediği belirtilmişse de, bu ifadenin kararın gerekçelerinden olan ve kararda yer aldığı biçimiyle aynen ” idarece İçişleri Bakanlığı standartizasyon tablosunda belirtilen değer aralıkları içerisinde kalmak kaydıyla il tarım verileri de gözetilerek objektif birim fiyatlar üzerinden tarımsal zarar hesabının yapıldığı ” tespitine aykırı olduğu ve yapılan değerlendirmede sehven yazıldığı anlaşılmaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının yukarıda belirtilen açıklama ile ONANMASINA,
3.2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 06/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.