Danıştay Kararı 10. Daire 2019/2827 E. 2020/3896 K. 19.10.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/2827 E.  ,  2020/3896 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No: 2019/2827
Karar No: 2020/3896

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLLERİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından; Tunceli ili, Merkez ilçesi, …köyünün terör olayları nedeniyle boşaltıldığı ve köyden göç etmek zorunda kalındığı iddiasıyla uğranıldığını ileri sürdüğü zararların 5233 sayılı Kanun kapsamında karşılanması talebiyle yapılan başvuruda başvurucuya 6.564,18 TL ödenmesine ilişkin Tunceli Valiliği Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan 1 No’lu Zarar Tespit Komisyonunun … tarih ve … sayılı işleminin; evinin, ahırının, samanlığının, ağaçlarının tespitinin yapılmadığı, başvurusu ile ilgili olarak yapılan keşifte …adına tespit yapıldığı belirtilerek neticede …başvuru dosyasında tespit edilen taşınmazlardan hissesine düşen oran üzerinden tazminat teklifinde bulunulduğu, oysa bizzat kendisine ait mal varlığının bulunduğu fakat bunların tespitinin yapılmadığı iddiasıyla ve teklif edilen tazminatın 5233 sayılı Kanunun 8. maddesinin 2. fıkrası yollamasıyla 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 11. maddesindeki kıymet takdiri esaslarına ve hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının, Tunceli ili, Merkez ilçesi, …köyünde uğradığını ileri sürdüğü zararların 5233 sayılı Kanun uyarınca karşılanması talebiyle yaptığı başvurusunun kısmen reddine ilişkin Tunceli Valiliği Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan 1 No’lu Zarar Tespit Komisyonunun … tarih ve … sayılı kararının iptali istemiyle açtığı davada, anılan işlemin … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile iptal edilmesi üzerine, 5233 sayılı Kanun kapsamında yapılan başvurunun yeniden değerlendirmeye alınarak uğranılan zararlara karşılık bu kez 6.564,18 TL ödenmesine ilişkin Tunceli Valiliği Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan 1 No’lu Zarar Tespit Komisyonunun … tarih ve … sayılı kararının tesis edildiği, bu komisyon kararının iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı; Tunceli Valiliği Zarar Tespit Komisyonu’nun ilk kararı, anılan komisyon kararı üzerine, Mahkemenin iptal kararı ve dava konusu komisyon kararının birlikte incelenmesinden, terör nedeniyle uğradığı zararların tazminine yönelik olarak 22/03/2006 tarihinde başvuruda bulunan davacı murisi …adına keşif ve tespit tutanağı düzenlenerek malvarlığı tespiti yapıldığı, araştırma heyetince davacının başvurusu yeniden değerlendirilirken dosyada mevcut keşif raporunun esas alındığı, fakat buna rağmen davacının ağaç ve arazi varlığıyla ilgili zarar hesaplamasının yapılmamasının gerekçelerinin somut olarak ortaya konulamadığı, bu durumda, anılan köyde keşif yaptırılarak ve davacının sunduğu bilgi-belgeler ile re’sen yapılacak araştırmalar neticesinde elde edilecek bilgi ve belgeler bir arada değerlendirilerek davacı murisi …’a ait malvarlığı olup olmadığının net olarak saptanması, ayrıca davacı adına tespit edilen malvarlığının da birlikte değerlendirilerek mükerrer ödemeye gidilmeden köyün boş kaldığı süre ile sınırlı olarak tazmini gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, kararın kısmen dosya içeriğine ve yasaya uygun olmadığı, davacının işlem dosyasında mevcut bilgi ve belgeler dikkate alınarak tazminat hesabının yapıldığı, yapılar için uygulan birim fiyatların Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca yayımlanan Mimarlık ve Mühendislik Hizmet Bedellerinin Hesabında Kullanılacak 2013 Yılı Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Hakkında Tebliğ hükümlerine uygun olduğu, tarımsal zarar hesabında ise 5233 sayılı Kanundan kaynaklanan çalışmaların yapıldığı 19 ildeki veriler toplanarak İçişleri Bakanlığınca hazırlanan standardizasyon tabloları ile Tunceli Tarım Gıda ve Hayvancılık Müdürlüğünün merkez ilçe ve köyleri için münavebe sistemi değerlerinin göz önüne alındığı, Mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ :…
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dosyanın incelenmesinden; her ne kadar Mahkeme kararında, ”terör nedeniyle uğradığı zararların tazminine yönelik olarak 22/03/2006 tarihinde başvuruda bulunan davacı murisi …adına keşif ve tespit tutanağı düzenlenerek malvarlığı tespiti yapıldığı, araştırma heyetince davacının başvurusu yeniden değerlendirilirken dosyada mevcut keşif raporunun esas alındığı, fakat buna rağmen davacının ağaç ve arazi varlığıyla ilgili zarar hesaplamasının yapılmamasının gerekçelerinin somut olarak ortaya konulamadığı, bu durumda, anılan köyde keşif yaptırılarak ve davacının sunduğu bilgi-belgeler ile re’sen yapılacak araştırmalar neticesinde elde edilecek bilgi ve belgeler bir arada değerlendirilerek davacı murisi …’a ait malvarlığı olup olmadığının net olarak saptanması” ndan bahsedilmişse de, davacının nüfus kayıt örneğinin incelenmesinden 01/05/1939 doğumlu olduğu, babasının adının … olduğu; yine başvurusu ile ilgili olarak davalı idarece tesis edilen ilk işlem olan Tunceli Valiliği Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan 1 No’lu Zarar Tespit Komisyonunun … tarih ve …. sayılı işleminde … oğlu …’ın (davacının) dosyasının …ile beraber değerlendirildiğinin yer aldığı, davacı tarafından bu işlemin iptali talebiyle açılan davada ise araştırma heyetince yapılan keşifte kendisine ait tespitlerde bulunulmadığını, abisi olan kişinin dosyası üzerinden bir değerlendirme yapıldığını, oysa bağımsız tapularının ve müstakil mal varlığının olduğunu, başvuru dosyasının abisinin başvuru dosyasından ayrı ele alınması gerektiğini ileri sürdüğü, yine davacının … Noterliğinin … tarih ve … sayılı genel vekaletnamesiyle 5233 sayılı Kanun kapsamında başvuruda bulunma ve diğer hususlarda … oğlu 1925 doğumlu …’a vekalet verdiği, dosyada 22/03/2006 tarihli başvurunun davacının abisine ait olduğunu destekler bilgiler bulunmakla birlikte, davalı idarece Mahkeme kararı gereği yerine getirilirken, 22/03/2006 tarihli başvurunun ve bu başvuruya ilişkin …adı altında 13665 başvuru dosya numarasında yapılan keşifin davacının abisi …’a mı yoksa davacının babası …’a mı ait olduğu hususunun açıklığa kavuşturularak, söz konusu başvuru dosyasında davalı idarece dikkate alınan ve Mahkeme kararı gereği de dikkate alınacak davacı hisselerinin/mal varlığının bu araştırma sonucuna göre değerlendirilmesi ve davacının 5233 sayılı Kanun kapsamında uğradığını ileri sürdüğü zararlarının Mahkeme kararı doğrultusunda mükerrer ödemeye mahal verilmeyecek şekilde tespit edilmesinin sağlanması, bu noktada Mahkeme kararında ağaç varlığıyla ilgili zarar hesaplaması yapılmamasının gerekçelerinin somut olarak ortaya konulamadığı yer almışsa da, gerek davacı başvuru dosyasında yapılan keşifte gerekse de …’ın 13665 sayılı başvuru dosyasında yapılan keşifte ağaç tespiti yapılmadığı, davalı idarenin Mahkeme kararı gereğini yerine getirirken davacının ağaç varlığı iddiasını bu aşamada araştırması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 19/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.