Danıştay Kararı 10. Daire 2019/195 E. 2023/133 K. 17.01.2023 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/195 E.  ,  2023/133 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/195
Karar No : 2023/133

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR): 1- …
2- …
3- …
4- …
5- …
6- …
7- …
8- …
9- …
VEKİLLERİ : Av. …

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı / …
VEKİLİ : 1.Huk. Müş. Yrd. …

İSTEMLERİN_KONUSU : … Bölge İdare … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından; 15/08/2016 tarihinde, Diyarbakır ili, Mardin-Bismil yolu üzerinde bulunan … Bölge Trafik Denetleme İstasyonu Amirliği’ne yönelik gerçekleştirilen bombalı saldırı eylemi sonucunda yakınları …’nın vefat ettiğinden bahisle uğranıldığı iddia edilen zararların tazmini istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Diyarbakır Valiliği Hukuk İşleri Şube Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işleminin iptali ile anne … ve baba … için ayrı ayrı 200.000,00 TL, diğer davacı kardeşler için ayrı ayrı 50.000,00 TL olmak üzere toplam 750.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, istasyon amirlikleri güzergahında ve sorumluluk sahasında haber merkezinin bildirmiş olduğu şüpheli, terör olaylarına karışabilmesi muhtemel araçlarla ilgili ihbarların geldiği, söz konusu ihbarlara ilişkin gerekli güvenlik tedbirlerinin alınarak araç ve şahıs sorgularının yapılıp güzergahların güvenliğinin sağlanmasına yönelik tedbirler alındığı, İnşaat Emlak Şube Müdürlüğü ile yapılan yazışmalar neticesinde İstasyon Amirlikleri çevresinin beton bariyerler ile kapatıldığı, yine olay tarihi öncesinde ve sonrasında sürekli olarak güvenlik önlemlerinin denetlenmesinin sağlanarak artırılmasına yönelik çalışmaların devam ettiği bilgilerinin bulunduğu, buna göre gerçekleşen terör saldırısına ilişkin gelen istihbari bilgilere istinaden, olayın gerçekleşmesini önlemeye yönelik gerekli tedbirlerin idare tarafından alınmasına rağmen olayın gerçekleştiği sonucuna varıldığından, idareye yüklenebilecek bir hizmet kusuru bulunmadığı, davacıların uğradıkları zararın, idarenin faaliyet alanında meydana gelmekle birlikte yürütülen kamu hizmetinin doğrudan sonucu olmayan, toplumsal nitelikli riskin gerçekleşmesi sonucu oluşan salt toplumun bireyi olunması nedeniyle uğranılan öznel ve olağandışı zararların topluma pay edilerek giderilmesini amaçlayan sosyal risk ilkesi kapsamında değerlendirilerek tazmin edilmesi gerektiği, hükmedilecek tazminat miktarının da bu bağlamda manevi tazminatın manevi tatmin aracı olması ve zenginleşmeye yol açmaması ve fakat aynı zamanda da davacıların yaşadığı acı, elem, ızdırap, üzüntü ve sarsıntıyı bir nebze de azaltacak nitelikte olması gerektiği, Diyarbakır Valiliği Hukuk İşleri Şube Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işleminin, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 13. maddesi kapsamında yapılan başvuruların, tam yargı davalarında ön karar niteliğinde olduğundan, idari davaya konu edilebilecek bir işlem olmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali talebi yönünden davanın incelenmeksizin reddine, davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne, kısmen reddine, anne …ve baba …’ya ayrı ayrı 50.000,00 TL, kardeşler …, …, …, …, … ve … için ayrı ayrı 10.000,00 TL olmak üzere toplam 170.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihi olan 27/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacılara ödenmesine, karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare … İdari Dava Dairesince; İdare Mahkemesince takdir edilen manevi tazminat miktarı yetersiz olduğundan manevi tazminat yeniden belirlenerek zarara yol açan terör olayının meydana geliş şekli, oluşan zararın nitelik ve özelliği ile davacıların müteveffaya yakınlık dereceleri ve tazminat talepleri dikkate alınarak, anne ve babanın her biri için 50.000,00 TL ve kardeşlerin her biri için 20.000,00 TL olmak üzere toplam 240.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihi olan 27/03/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesi gerektiği gerekçesiyle kararın manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin bölümü hukuka uygun bulunduğundan, davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine, davacıların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kararın tazminat talebinin kısmen reddine ilişkin bölümünün kaldırılmasına, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile 240.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihi olan 27/03/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin tazminat ve faiz isteminin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI: Davacılar tarafından; hükmedilen manevi tazminat miktarının düşük olduğu, faiz başlangıcının haksız eylem tarihinden itibaren olması gerektiği ileri sürülmektedir. Davalı idare tarafından; hükmedilen manevi tazminat miktarının yüksek olduğu, manevi tazminata faiz uygulanmaması gerektiği ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN_SAVUNMALARI: Davalı idare tarafından, davacıların temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmakta olup, davacılar tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ :Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Dosyanın incelenmesinden, 15/08/2016 tarihinde Diyarbakır ili, Mardin-Bismil yolu üzerinde bulunan … Bölge Trafik Denetleme İstasyonu Amirliği’ne yönelik gerçekleştirilen bombalı saldırı eylemi sonucunda davacılardan … ve …’nın oğulları, diğer davacıların kardeşleri olan …’nın, olay yerinin yanında bulunan benzin istasyonunda çalışmakta iken vefat ettiği, davacıların olay nedeniyle yaşadıkları acı ve üzüntüden dolayı uğramış oldukları manevi zararlarının tazmini amacıyla 27/03/2017 tarihinde İçişleri Bakanlığına başvuruda bulundukları, söz konusu başvurunun Diyarbakır Valiliği Hukuk İşleri Şube Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işlemi ile 5233 sayılı Kanun hükümleri uyarınca Zarar Tespit Komisyonu tarafından maddi tazminat ödendiği, anılan Kanun’da manevi tazminat ödeneceğine ilişkin hüküm bulunmadığı gerekçesi ile reddedildiği, söz konusu işlemin iptali ile anne ve baba için ayrı ayrı 200.000,00 TL, kardeşler için ayrı ayrı 50.000,00 TL olmak üzere toplam 750.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, aynı maddenin son fıkrasında, idarenin eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
Manevi zarar; kişinin fizik yapısının ve iç huzurunun bozulmasını, yaşama gücünün ve sevincinin azalmasını, kişilik haklarının zedelenmesini, şeref ve haysiyetinin rencide edilmesini, ölüm veya uğranılan diğer cismani zarar nedeniyle duyulan acı ve ızdırabı, kişinin günlük yaşamını zorlaştıran belli ağırlıktaki her türlü üzüntü ve sıkıntıyı ifade etmektedir. Kendisinin veya yakınlarının uğradığı tecavüz, saldırı veya meydana gelen bir ölüm olayı sonucunda; fiziki veya manevi acılar duyan, ruhsal dengesi bozulan, yaşama sevinci azalan kişinin manevi yönden zarara uğramış olduğu kabul edilmektedir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bakılan uyuşmazlıkta, Bölge İdare Mahkemesince, kararın gerekçe kısmında, İdare Mahkemesinin belirlediği manevi tazminat miktarı yetersiz bulunarak yeniden manevi tazminat takdiri ile anne ve babanın her biri için 50.000,00 TL ve kardeşlerin her biri için 20.000,00 TL olmak üzere toplam 240.000,00 TL’nin davacılara ödenmesi gerektiği belirtilmiş; hüküm kısmında ise, İdare Mahkemesi kararının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne ilişkin kısmı (İdare Mahkemesince hükmedilen 170.000,00 TL’lik kısım) hukuka uygun bulunmuş, manevi tazminatın kısmen reddine ilişkin kısmı kaldırılarak, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 240.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesine hükmedilmiştir. Bu durumda, kararın gerekçe kısmında 240.000,00 TL manevi tazminat takdir edildiği belirtilse de hüküm kısmında İdare Mahkemesince hükmedilen 170.000,00 TL’ye ek olarak 240.000,00 TL daha manevi tazminata hükmedildiği anlaşılmakta olup her ne kadar Bölge İdare Mahkemesinin gerekçe kısmında belirttiği tazminat miktarı yerinde görülsede gerekçe ve hüküm fıkraları arasındaki çelişki giderilmek suretiyle (kararda davacılar lehine ne kadar manevi tazminata hükmedildiği açıkça anlaşılamadığından) yeniden karar verilmesi gerektiğinden Bölge İdare Mahkemesi kararında bu yönüyle hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz istemlerinin REDDİNE, davalı idarenin temyiz isteminin KABULÜNE,
2. Temyize konu … Bölge İdare … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 17/01/2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.