Danıştay Kararı 10. Daire 2019/12766 E. 2020/6882 K. 23.12.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/12766 E.  ,  2020/6882 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/12766
Karar No : 2020/6882

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Bakanlığı / …
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

DAVANIN_ÖZETİ : Davacı tarafından, 19/01/2016 tarih ve 29598 sayılı Resmi Gazete’de yayımlan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesiyle 17/08/2007 tarih ve 26616 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesine eklenen 13. fıkrasının iptali istenilmektedir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ :…
DÜŞÜNCESİ :Davanın süre aşımı yönünden reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra gereği görüşüldü:
Dava; 19/01/2016 tarih ve 29598 sayılı Resmi Gazete’de yayımlan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesiyle 17/08/2007 tarih ve 26616 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesine eklenen 13. fıkrasının iptali istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Dava Açma Süresi” başlıklı 7. maddesinin 1. fıkrasında, dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gün olduğu; 4. fıkrasında ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin ilan tarihini izleyen günden başlayacağı, ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililerin düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabileceği, “Üst makamlara başvurma” başlıklı 11. maddesinin 1. fıkrasında, ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebileceği, bu başvurunun, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı, 2. fıkrasında; altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, 3. fıkrasında isteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresinin yeniden işlemeye başlayacağı ve başvurma tarihine kadar geçmiş sürenin de hesaba katılacağı kurala bağlanmıştır.
Anılan hükümlerin incelenmesinden; bir düzenleyici işleme karşı ilan tarihinden itibaren altmış gün içinde dava açılabileceği gibi, düzenleyici işlemin değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılmasının da yine dava açma süresi içinde istenebileceği, ayrıca söz konusu düzenleyici işleme dayanılarak tesis edilen bir uygulama işleminin varlığı halinde, işlemin tebliğinden itibaren altmış gün içinde birel veya düzenleyici işleme yahut her ikisine birden dava açılabileceği görülmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; avukat olan davacı tarafından 19/01/2016 tarih ve 29598 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesiyle, Yönetmeliğin 16. maddesine eklenen 13. fıkrada yer alan, ”Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.” hükmünün iptali istemiyle 19/12/2019 tarihinde dava açıldığı, dava dilekçesinde sigorta tahkim komisyonunda görülen uyuşmazlıklarda vekil sıfatıyla yer aldığına ilişkin Sigorta Tahkim Komisyonun 2019.E.52762, 2019.E.53640 , 2019. E. 64859 , 2019. E. 64770 ve 2019. İ. 6421 sayılı kararlarının bildirildiği ancak bu kararların dosyaya sunulmaması üzerine Dairemizin 10/03/2020 tarihli ara kararıyla istendiği, anılan kararların dosyamıza gönderildiği ancak bu kararların hiçbirinde davacının isminin vekil olarak yer almadığı görüldüğünden, Dairemizce 09/09/2020 tarihinde yapılan 2. ara karar ile davacı tarafından sözkonusu kararlara ilişkin başvuruların vekil sıfatıyla takip edilip edilmediği hususunun aydınlatılması gerektiğinden bu dosyalara sunulan vekaletnamelerin ve anılan kararların tebliğ tarihlerine ilişkin bilgi ve belgelerin bir örneğinin gönderilmesinin istenildiği, davacı tarafından ara kararına cevaben sunulan vekaletnamelerde de davacının isminin vekil sıfatıyla yer almadığı anlaşılmaktadır.
Bu haliyle 19/01/2016 tarih ve 29598 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesiyle, Yönetmeliğin 16. maddesine eklenen 13. fıkrasının yayımı tarihini izleyen 60 günlük dava açma süresi geçirildikten sonra bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşıldığından süre aşımı nedeniyle davanın esasının incelenmesi olanağı bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Kanun’un 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca davanın süre aşımı nedeniyle REDDİNE, kararın verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, aşağıda ayrıntısı gösterilen … TL yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan … TL yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde, artan posta ücretinin ise kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 (otuz) gün içinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu nezdinde temyiz edilebileceğinin taraflara duyurulmasına, 23/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.