Danıştay Kararı 10. Daire 2019/12294 E. 2020/6541 K. 17.12.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/12294 E.  ,  2020/6541 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/12294
Karar No : 2020/6541

DAVACI : … Yiyecek ve İçecek Hizm. Tur. San. ve Tic. A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN_KONUSU : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı “Sigorta prim teşviklerinden geriye yönelik yararlanma talepleri” konulu 2015/10 nolu Genelgesinin 2. maddesinde yer alan “Bununla birlikte, sigorta primi teşviklerine ilişkin yasal düzenlemelerde yer alan usul ve esasların belirlenmesine ilişkin hükümler dikkate alınarak ilgili bakanlık ve kuruluşların görüşleri alınmak suretiyle konu yeniden değerlendirilmiş olup, bundan böyle aylık prim ve hizmet belgelerini tercih edilen sigorta primi teşvikine ilişkin kanun numarası seçmek suretiyle düzenleyip teşvikten yararlanıldıktan sonra, sigorta primi teşvikinin değiştirilmesi yönündeki talepler işleme alınmayacaktır.” ibarelerinin bulunduğu 3. paragrafının iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
Davacı şirket tarafından, sigorta teşvik priminden geriye yönelik olarak yararlanabilmek için başvurduğu, başvurunun 02/04/2015 tarihli yazıyla reddedildiği, Genelgenin üst normlara aykırı olduğu, Genelgenin üst normlara aykırı olduğu, kanun numarası hatalı seçilerek verilen aylık prim ve hizmet belgelerine ilişkin düzeltme bildirgelerinin incelemeye gerek kalmaksızın işleme alınacağı ve yeni seçilen teşvik uygulaması üzerinden işlem tesis edileceği, Genelgenin 2. maddesinde yer alan 3. paragrafın iptalinin gerektiği ileri sürülmektedir.

DAVALININ SAVUNMASI :
Davalı idare tarafından; usul yönünden, davanın yasal süresinde açılmadığının tespiti halinde süre yönünden reddinin gerektiği, esas yönünden, işverenlerin sigorta primi teşviklerinden geriye yönelik yararlanabileceğine ilişkin bir hükmün mevzuatta yer almadığı, istihdamın artırılmasına yönelik olarak yapılan düzenlemenin hukuka uygun olduğu, davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararı sonrasında oluşan yeni hukuki durum nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yayımlanan … tarih ve … sayılı “Sigorta prim teşviklerinden geriye yönelik yararlanma talepleri” konulu 2015/10 seri nolu Genelge’nin 2. maddesinin iptali istemiyle açılmıştır.
25/02/2011 tarih ve 27857 sayılı Resmî Gazete’de (Mükerrer) yayımlanarak yürürlüğe giren 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 38. maddesiyle, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “Prim oranları ve Devlet katkısı” başlıklı 81. maddesinin 1. fıkrasının (ı) bendinde yer alan “Bu fıkrayla düzenlenen destek unsurundan diğer ilgili mevzuat uyarınca ayrıca yararlanmakta olan işverenler aynı dönem için ve mükerrer olarak bu destek unsurundan yararlanamaz. Bu durumda, işverenlerin tercihleri dikkate alınmak suretiyle uygulama, destek unsurlarından sadece biriyle sınırlı olarak yapılır.” cümleleri “Bu fıkra ve diğer ilgili mevzuatla sağlanan sigorta prim desteklerinin aynı dönem için birlikte uygulanması halinde, bu destek öncelikle uygulanır.” şeklinde değiştirilmiştir.
Anılan Kanunun 74. maddesiyle de 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’na geçici 10. madde eklenerek şartları taşımak kaydıyla; 5510 sayılı Kanunun 81.i maddesinde sayılan ve 82.i maddesi uyarınca belirlenen prime esas kazançları üzerinden hesaplanan sigorta primlerinin işveren hisselerine ait tutarının, işe alındıkları tarihten itibaren İşsizlik Sigortası Fonunca karşılanması imkanı getirilmiş ve bu maddeyle sağlanan destek unsurunun, 5510 sayılı Kanunun 81. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi uygulandıktan sonra kalan sigorta primlerinin işveren hisselerine ait oranı üzerinden, bu maddede belirtilen esaslar dikkate alınarak uygulanacağı düzenlenmiştir.
Yukarıda aktarılan yasal düzenlemelerden, işverenlerin koşulları taşımak kaydıyla, aynı dönemde iki farklı yasada yer alan teşvikten yararlanma hakkı olduğu anlaşılmaktadır.
Dava konusu Genelgenin iptali istenilen 2. maddesinde, sigortalının aynı ayda/dönemde birden fazla sigorta teşvik primi kapsamına girmesi durumunda, işverenlerin, bu sigortalıyı cari aya ilişkin aylık sigorta ve hizmet belgesinin düzenlendiği tarihte tercih edecekleri herhangi bir sigorta teşvik primi kapsamında ilgili kanun numarasını seçmek suretiyle Kuruma bildirmelerinin mümkün olduğu, ancak, bundan böyle aylık prim ve hizmet belgelerini tercih edilen sigorta primi teşvikine ilişkin kanun numarası seçmek suretiyle düzenleyip teşvikten yararlanıldıktan sonra, sigorta primi teşvikinin değiştirilmesi yönündeki taleplerin işleme alınmayacağı ifade edilmiştir.
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 103. maddesi; “(4) Daha önce Kuruma belge türü veya kanun numarası hatalı seçilerek verilmiş olan aylık prim ve hizmet belgelerine ilişkin düzeltme amaçlı olarak yasal süresi dışında verilen aylık prim ve hizmet belgeleri, düzeltme ile fiili hizmet süresi zammı kazandırma hali hariç, belgede kayıtlı sigortalılar ve bu sigortalıların prim ödeme gün sayısı ile prime esas kazanç tutarının aynı olması kaydıyla, ayrıca incelemeye gerek kalmaksızın işleme alınır. Bu nitelikte verilen aylık prim ve hizmet belgelerine idarî para cezası uygulanmaz. Sonradan düzeltme amaçlı verilen belge ile fiili hizmet süresi zammı kazandırılması halinde, söz konusu belgenin işleme alınmasında bu maddenin yukarıdaki fıkralarında belirtilen usul izlenir.”
Belirtilen Yönetmelik kuralı, kanun numarası hatalı seçilerek verilen aylık prim ve hizmet belgelerine ilişkin düzeltme amaçlı olarak yasal süresi dışında verilen bildirimlerin ayrıca bir incelemeye gerek kalmaksızın işleme alınacağını düzenlemiş olup, bu duruma göre; yasal olarak farklı sigorta primi teşvikinden yararlanma hakkı bulunan işverenlerin hatalı bildirimlerine düzeltme hakkı tanınmaması yolunda kural getiren Genelgede üst hukuk normu olan Yönetmelik kuralına uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle 18/03/2015 tarih ve 177 sayılı “Sigorta prim teşviklerinden geriye yönelik yararlanma talepleri” konulu 2015/10 seri nolu Genelge’nin 2. maddesinin iptali yolunda karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesinin 26/12/2017 tarih ve E:2015/10251, K:2017/7734 sayılı davanın reddi yolundaki kararının, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 22/05/2019 tarih ve E:2018/663, K:2019/2594 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyularak işin gereği yeniden görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Davacı şirketin, sigorta prim teşvikinden geriye yönelik olarak yararlanabilmek için yaptığı başvurunun dava konusu Genelge gerekçe gösterilerek reddedilmesi üzerine bakılan dava açılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE :
İlgili Mevzuat:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay Dava Daireleri kararlarına karşı Danıştay’da temyiz yoluna başvurulabileceği; 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 38. maddesinde, İdari Dava Dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların İdari Dava Daireleri Kurulunca temyizen inceleneceği; 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinin dördüncü fıkrasında da Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümlerinin kıyasen uygulanacağı belirtilerek Danıştay dava dairelerine, ilk derece mahkemesi olarak verdikleri kararların temyizen bozulması halinde ısrar imkânı tanınmamıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Uyuşmazlıkta, Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesinin 26/12/2017 tarih ve E:2015/10251, K:2017/7734 sayılı davanın reddi yolundaki kararının, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 22/05/2019 tarih ve E:2018/663, K:2019/2594 sayılı kararıyla; “5510 sayılı Kanun’un Ek Madde 17/4 hükmünün yürürlüğe girdiği 01/04/2018 tarihinden önce, Dairece işin esasına girilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, 5510 sayılı Kanun’un Ek Madde 17/4 hükmünün, yargı yerlerince bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış davalarda ve yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gerektiği, 5510 sayılı Kanun’un Ek Madde 17/4 hükmünün yürürlüğe girdiği tarihten önce, 16/06/2015 tarihinde açılmış olan davada, oluşan yeni hukuki durum çerçevesinde yeniden bir karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği görülmektedir.
05/05/2020 tarih ve 31118 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 19/02/2020 tarih ve E:2018/139, K:2020/12 sayılı kararıyla; “5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na eklenen Ek 17. maddenin 4. fıkrasının Anayasaya’ya aykırı olduğuna ve İptaline” karar verilmiştir.
Bu durumda Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararı sonrasında Anayasa Mahkemesinin iptal kararı sonucu oluşan yeni hukuki durum uyarınca yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan 27/03/2018 tarih ve 30373 (2. mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yayımı izleyen ay başında yürürlüğe giren 7103 sayılı Kanun’un 70. maddesiyle 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na eklenen “Ek Madde 17” hükmüne dayanılarak hazırlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nın 29/05/2018 tarih ve E.4984245 sayılı “Prim Teşviklerinden Geriye Yönelik Yararlanma” konulu 2018/17 sayılı Genelgesinin 5. maddesi ile dava konusu 18/03/2015 tarih ve 177 sayılı “Sigorta prim teşviklerinden geriye yönelik yararlanma talepleri” konulu 2015/10 nolu Genelge yürürlükten kaldırılmıştır.
Bu doğrultuda, davalı idare tarafından yayımlanan 2018/17 sayılı Genelge ile 2. maddesinin 3. paragrafının iptali istenilen dava konusu Genelgenin tümüyle yürürlükten kaldırıldığı dikkate alındığında, davanın konusunun kalmadığı sonucuna varılmaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Konusu kalmayan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen … TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan kısmın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 17/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.