Danıştay Kararı 10. Daire 2019/1163 E. 2020/4442 K. 03.11.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/1163 E.  ,  2020/4442 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/1163
Karar No : 2020/4442

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- …
2- …
3- …
4- …
5- …
6- …
7- …
VEKİLLERİ : Av. …

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı
VEKİLİ : 1. Huk. Müş. Yrd. …
2- … Valiği
VEKİLİ : Av. …

İSTEMLERİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine ilişkin kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul İli, Beşiktaş İlçesinde bulunan “…” isimli gece kulübüne … tarihinde yapılan silahlı saldırıda davacıların eşi, çocuğu ve kardeşi olan ….’nin hayatını kaybetmesi nedeniyle İstanbul Valiliği Zarar Tespit Komisyonu tarafından 35.947,10 TL maddi tazminat ödenmesinden sonra, olayda idarenin hizmet kusurunun bulunduğundan bahisle, müteveffanın eşi … için 250.000,00 TL maddi, 500.000,00 TL manevi, annesi … için 250.000,00 TL maddi, 500.000,00 TL manevi, babası … için 250.000,00 TL maddi, 500.000,00 TL manevi, kardeşleri …, …, …, … için kişi başı 125.000,00 TL manevi tazminatın, maddi tazminata olay tarihinden, manevi tazminata idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:…. sayılı kararıyla; müteveffanın ölümü nedeniyle … Valiliği Zarar Tespit Komisyonuna yapılan başvuru sonucunda, komisyon tarafından 35.947,10 TL maddi tazminat ödendiği, sulhnamenin davacılar vekili tarafından imzalandığı, 5233 sayılı Kanunda destekten yoksun kalma tazminatı ödeneceğine dair bir düzenleme bulunmadığı gerekçesiyle davacıların maddi tazminat istemlerinin reddine, …”nin ölümü neticesinde sosyal risk ilkesi gereğince, davacıların yaşam süresince duyacakları üzüntü, acı, psikolojik çöküntü nedeniyle takdiren, müteveffanın eşi …. için 50.000,00 TL, annesi … için 50.000,00 TL, babası … için 50.000,00 TL, kardeşleri …., …, …, …. için kişi başı 7.000,00 TL manevi tazminatın kabulü ile idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte hesaplanarak davalı idarelerce müştereken ve müteselsilen davacılara ödenmesine, manevi tazminat istemlerinin fazlaya ilişkin kısmının reddine karar verilmiştir.
Bölge Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu …. İdare Mahkemesi kararının davanın reddine ilişkin kısımları ve davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne ilişkin kısmının hukuka ve usule uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın bu kısımlarının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği, kararın hüküm fıkrasındaki maddi tazminat açısından 1.090,00 TL maktu vekalet ücreti verilmesine ilişkin kısmının “duruşmalı işler için geçerli olan 1.660.00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı idarelere verilmesi” şeklinde düzeltilmek suretiyle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacılar tarafından, sulhnamenin ihtirazi kayıtla imzalandığı, ihtirazi kaydın dikkate alınması gerektiği, idarenin kusurunun bulunup bulunmadığının araştırılmadığı, hizmet kusurunun ağırlığı nedeniyle hükmedilen manevi tazminat miktarlarının düşük olduğu ileri sürülmüştür. Davalı İçişleri Bakanlığı tarafından, olayın münferit bir terör eylemi olduğu, hizmet kusurlarının bulunmadığı, 5233 sayılı Kanuna göre manevi tazminata hükmedilemeyeceği, takdir edilen miktarın fahiş olduğu ileri sürülmektedir. Davalı İstanbul Valiliği tarafından, kusurlu veya kusursuz sorumluluklarının bulunmadığı, takdir edilen miktarın fahiş olduğu, manevi tazminata faiz yürütülemeyeceği ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN_SAVUNMASI : Davalı İçişleri Bakanlığı tarafından, davacıların temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmuştur. Davalı İstanbul Valiliği tarafından, terör eylemi olacağına dair istihbari bilgi veya başka verilerin bulunmadığı, yapılan inceleme ve araştırmalar neticesinde idarelerinin böyle bir istihbari bilgiye sahip olmadığı, iş yeri güvenliğinin hem polis hem de özel güvenlik tarafından sağlandığı, bir polis memurunun saldırıda şehit olduğu, hizmet kusurunun bulunmadığı davacıların temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmuştur. Davacılar tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Kararın, maddi tazminata ilişkin kısmı ile manevi tazminatın müteveffanın eşine ilişkin kısımlarının onanması, manevi tazminatın diğer davacılar yönünden kısmen kabulüne ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
İstanbul İli, Beşiktaş İlçesinde bulunan “…” isimli gece kulübüne 01/01/2017 tarihinde yapılan silahlı saldırıda davacıların eşi, çocuğu ve kardeşi olan … ‘nin hayatını kaybetmesi nedeniyle … Valiliği Zarar Tespit Komisyonu tarafından 35.947,10 TL maddi tazminat ödenmesinden sonra, olayda idarenin hizmet kusurunun bulunduğundan bahisle, müteveffanın eşi … için 250.000,00 TL maddi, 500.000,00 TL manevi, annesi … için 250.000,00 TL maddi, 500.000,00 TL manevi, babası … için 250.000,00 TL maddi, 500.000,00 TL manevi, kardeşleri …, …., …, … için kişi başı 125.000,00 TL manevi tazminatın, maddi tazminata olay tarihinden, manevi tazminata idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
A-) Temyize konu kararın, İdare Mahkemesi kararının maddi tazminat istemlerinin reddine, manevi tazminat istemlerinin eş için kısmen kabulü, eş, anne ve baba için kısmen reddine ilişkin kısımlarına karşı yapılan istinaf başvurularının reddi ile vekalet ücretine ilişkin kısımlarının incelenmesi:
Bölge idare Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın, maddi tazminat istemlerinin reddine, manevi tazminat istemlerinin eş için kısmen kabulü, eş, anne ve baba için kısmen reddine ilişkin kısımlarına karşı yapılan istinaf başvurularının reddi ile vekalet ücretine ilişkin kısımları usul ve hukuka uygun olup taraflarca ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
B-) Temyize konu kararın, İdare Mahkemesi kararının manevi tazminat istemlerinin anne ve baba yönünden kısmen kabulü, kardeşler yönünden kısmen kabulü kısmen reddine ilişkin kısımlarına karşı yapılan istinaf başvurularının incelenmesi;
Manevi zarar; kişinin fizik yapısının ve iç huzurunun bozulmasını, yaşama gücünün ve sevincinin azalmasını, kişilik haklarının zedelenmesini, şeref ve haysiyetinin rencide edilmesini, ölüm veya uğranılan diğer cismani zarar nedeniyle duyulan acı ve ızdırabı, kişinin günlük yaşamını zorlaştıran belli ağırlıktaki her türlü üzüntü ve sıkıntıyı ifade etmektedir. Kendisinin veya yakınlarının uğradığı tecavüz, saldırı veya meydana gelen bir ölüm olayı sonucunda; fiziki veya manevi acılar duyan, ruhsal dengesi bozulan, yaşama sevinci azalan kişinin manevi yönden zarara uğramış olduğu kabul edilmektedir.
Manevi tazminat, kişinin mal varlığında meydana gelen eksilmeyi gidermeye yönelik bir tazmin aracı değil, manevi değerlerinde bir eksilme meydana gelen ve yaşama sevinci ve zevki azalan kişinin manen tatminini sağlamaya yönelik bir tazmin aracıdır. Manevi zararın başka türlü giderim yollarının bulunmayışı veya yetersiz kalışı manevi tazminatın parasal olarak belirlenmesini zorunlu kılmaktadır. Manevi tazminat, olay nedeniyle duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlar. Belirtilen niteliği gereği manevi tazminatın, zenginleşmeye yol açmayacak şekilde belirlenmesi ve tam yargı davalarının niteliği gereği takdir edilecek manevi tazminat miktarının, olayın ağırlığını ortaya koyacak, hukuka aykırılığı özendirmeyecek, bir başka ifade ile benzeri olayların bir daha yaşanmaması için caydırıcı ve aynı zamanda cezalandırıcı bir miktarda olması gerekmektedir.
5233 sayılı Kanunda açıkça manevi tazminat ödenmesini engelleyen bir hüküm bulunmadığından, sosyal risk ilkesine dayalı olarak manevi tazminata hükmedilmesinin önünde bir engel bulunmamaktadır.
Bakılan uyuşmazlıkta meydana gelen terör olayından manevi olarak etkilenen davacıların bu hal itibarıyla elem ve acı duyması nedeniyle oluşan bu manevi zararının sosyal risk ilkesi gereği tazmini gerekmekle birlikte, İdare Mahkemesi tarafından davanın kısmen kabulü ile anne ve baba için ayrı ayrı 50.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesinin, olayın oluş şekline göre zenginleşmeye sebep olacak miktarda fazla olduğu görüldüğünden, manevi tazminatın amaç ve niteliği de dikkate alınarak olay karşısında duyulan acıyla da orantılı olacak şekilde yeniden manevi tazminat takdiri yapılması gerektiği, manevi tazminat istemlerinin kardeşler için kısmen kabulü ile her bir kardeşe ayrı ayrı 7.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin ise hakkaniyet gereği aynı nitelikteki olaylar sebebiyle takdir edilen miktarlar dikkate alındığında yetersiz olduğu sonucuna varılmıştır.
Bununla birlikte; benzer olaylar nedeniyle yaşamını yitiren şahısların yakınları tarafından açılan davalarda ilk derece mahkemeleri tarafından hükmedilen, eş için 50.000,00 TL, çocuk için 50.000,00 TL, anne ve baba için 30.000,00 TL ve kardeşler için 15.000,00 TL manevi tazminat miktarları, Dairemizin E:2019/4967, K:2020/970 ve E:2019/8249, K:2020/3966 sayılı kararları ile zenginleşmeye yol açmayacak, hakkaniyetli ve Dairemiz içtihatlarına uygun bulunduğundan onanmış olup, Bölge İdare Mahkemesince davacıların manevi tazminat istemleri hakkında Dairemizin bu kararları emsal alınarak yeniden hüküm kurulması gerekmektedir.
Bu itibarla, İdare mahkemesi kararının, manevi tazminat istemlerinin, anne ve baba yönünden kısmen kabulü, kardeşler yönünden ise kısmen kabulü kısmen reddine ilişkin kısımlarına taraflarca yapılan istinaf başvurularının reddine ilişkin temyize konu İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 9. İdari Dava Dairesinin kararında bu yönüyle hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin kısmen reddi, kısmen kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E…., K:… sayılı kararının, İdare Mahkemesi kararının maddi tazminat istemlerinin reddine, manevi tazminat istemlerinin eş için kısmen kabulü, eş, anne ve baba için kısmen reddine ilişkin kısımlarına karşı yapılan istinaf başvurularının vekalet ücreti yönünden düzeltilerek reddine ilişkin kısımlarının ONANMASINA,
3. Temyize konu …. Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E….., K:… sayılı kararının, İdare Mahkemesi kararının manevi tazminat istemlerinin anne ve baba yönünden kısmen kabulü, kardeşler yönünden kısmen kabulü, kısmen reddine ilişkin kısımlarına karşı yapılan istinaf başvurularının reddine ilişkin kısımlarının BOZULMASINA,
4. Bozulan kısımlar hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 03/11/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.