Danıştay Kararı 10. Daire 2019/1153 E. 2022/6121 K. 15.12.2022 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/1153 E.  ,  2022/6121 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/1153
Karar No : 2022/6121

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Bakanlığı / ANKARA
VEKİLLERİ : Hukuk Müşaviri …, Hukuk Müşaviri …

DAVANIN KONUSU : Davacının Medikal Estetik Uygulama Sertifikasının tescil edilmesi talebiyle yaptığı başvurusunun reddine dair Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemi ile işlemin dayanağı olan 04/02/2014 tarihli ve 28903 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı Sertifikalı Eğitim Yönetmeliği’nin “Mevcut sertifikaların tescili ve geçerlilik süreleri” başlıklı geçici 1. maddesinin 2. fıkrasının iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, Güzellik ve Estetik Amaçlı Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğe dayanılarak hazırlanan Güzellik Merkezlerinde Yapılacak Tıbbi Uygulamalar İle İlgili Sertifika Eğitimi ve Eğitim Verecek Merkezlerin Nitelikleri, Tespiti, Çalışma Usul Esaslarına Dair Yönerge ile yetki verilen eğitim kurumlarından, belirtilen müfredat programına uygun olarak tamamladığı eğitim sonrasında, yine davalı idarece yapılan sınavı da başarı ile geçerek medikal estetik uygulama sertifikası almaya hak kazandığı, Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen … tarih ve … sayılı Medikal Estetik Uygulama Sertifikasının mesleğini icra etmek üzere verildiği, ayrıca sertifikanın süresiz olarak tanımlandığı, anılan sertifika ile 2010 yılına kadar binlerce hasta tedavi ettiği, pek çok projede görev aldığı, 2010 – 2016 yılları arasında aile hekimi olarak görev yapması sebebiyle 21/08/2010 tarihli ve 27679 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı Sertifikalı Eğitim Yönetmeliğinin temel hakları etkileyen düzenlemelerinden haberinin olmadığı, bu Yönetmeliğin 2014 yılında çıkan yeni Yönetmelik ile yürürlükten kaldırıldığı, daha sonra bir polikliniğin mesul müdürlüğünü yapmak üzere söz konusu sertifikasının tescil edilmesi istemiyle başvuruda bulunduğu, bu başvurunun 2014 Yönetmeliğinin yürürlüğe girmesinden itibaren Yönetmelikte belirtilen sürede tescil işlemleri için başvuruda bulunulmaması sebebiyle sertifikasının geçersiz olduğundan bahisle reddedildiği, dava konusu işlemin hukuki öngörülebilirlik ve haklı beklenti ilkelerine aykırı olduğu, çalışma hakkı gibi temel hak ve özgürlükleri ihlal ettiği, temel hak ve özgürlüklerin ancak kanunla sınırlandırılabileceği, sertifikasının Yönetmelik değişikliği ile geçersiz kılınamayacağı, alındığı tarih itibarıyla yürürlükte olan mevzuatta herhangi bir süre sınırı bulunmadığı, usulüne uygun olarak aldığı sertifikadan kaynaklanan haklarının korunması gerektiği, dava konusu bireysel ve düzenleyici işlemin kazanılmış haklara saygı ilkesine ve hukuka aykırı olduğu iddia edilmektedir.

DAVALININ SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 8. ve 40. maddeleri uyarınca, sağlık meslek mensuplarına yönelik sertifikalı eğitim verilmesi ve bu eğitimlere ilişkin usul ve esasların belirlenmesi hususunda Bakanlıklarının yetkili olduğu, ulusal sağlık politikaları doğrultusunda, güncel, bilimsel ve uluslararası standartlara uygun olarak sağlık insan gücünün bilgi, beceri, tutum ve davranışlarına yeterlilik kazandırmak, değişen ve gelişen teknolojiyi kullanım kapasitesini attırmak, sağlık alanında ülkenin ihtiyacı olan nitelikli insan gücünü yetiştirmek ve bu amaçla sertifikalı eğitimlerin, alana göre oluşturulan sertifikalı eğitim bilim komisyonlarınca belirlenen içerik, usul ve esaslara göre yürütülmesi, uygulanması, belgelendirilmesi, denetlenmesi ve değerlendirilmesini sağlamak amacıyla dava konusu Yönetmeliğin yürürlüğe konulduğu, iptali talep olunan Yönetmeliğin 12. maddesi ile yürürlükten kaldırılan 21/08/2010 tarihli ve 27679 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı Sertifikalı Eğitim Yönetmeliğinin geçici 1. maddesinde, sağlık alanında özel mevzuatına göre yapılmış olan eğitimler sonucunda verilen sertifikaya sahip kişilerin, bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden itibaren tescil amacıyla 2 yıl içerisinde Genel Müdürlüğe başvurmaları gerektiği, belirtilen süre içerisinde tescil işlemleri için başvuruda bulunmayanların sertifikalarının geçersiz olacağı hükmüne yer verildiği, bu bağlamda, davacının, Yönetmelik hükmünde belirtilen 2 yıllık süre içerisinde tescil talebinde bulunmadığı ve Yönetmelikte belirtilen sürenin 21/08/2012 tarihinde dolduğu ve yine Yönetmelik hükmü gereği sertifikasının geçersiz hale geldiği, bununla birlikte, Güzellik ve Estetik Amaçlı Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik ile Güzellik Merkezlerinde Yapılacak Tıbbi Uygulamalar İle İlgili Sertifika Eğitimi ve Eğitim Verecek Merkezlerin Nitelikleri, Tespiti, Çalışma Usul Esaslarına Dair Yönergenin muhtelif maddelerinin Danıştay tarafından iptal edildiği, söz konusu yargı kararı gereği, medikal estetik uygulamalarının dava konusu Yönetmelik kapsamına alınmadığı, davacı tarafından, 2010 yayım tarihli Yönetmelik uyarınca iki yıllık sürede tescil işlemi için başvuru yapılmaması, 2014 tarihli dava konusu Yönetmelikte, medikal estetik uygulamalarının yargı kararı gereği sertifikalı eğitim alanı olarak belirlenmemesi sebebiyle, davacının sertifikasının tescil edilmesinin hukuken mümkün olmadığı, söz konusu sertifikanın bu haliyle kullanılmasının da mevzuata aykırı olduğu, belirtilen nedenlerle, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, düzenlemenin üst hukuk normlarına ve hizmetin gereklerine uygun olduğu savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Davacının Medikal Estetik Uygulama Sertifikasının tescil edilmesi talebiyle yaptığı başvurusunun reddine dair … tarih ve … sayılı işlem ile işlemin dayanağı olan 04/02/2014 tarihli ve 28903 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı Sertifikalı Eğitim Yönetmeliği’nin “Mevcut sertifikaların tescili ve geçerlilik süreleri” başlıklı Geçici 1. maddesinin 2. fıkrasının iptali istenilmektedir.
Sağlık alanında ülkemizin ihtiyacı olan nitelikli insan gücünü yetiştirmeye yönelik olarak düzenlenen sertifıkalı eğitimlerin belirlenen standartlar çerçevesinde uygulanmasını sağlamak amacıyla Sağlık Bakanlığı Sertifıkalı Eğitim Yönetmeliği yeniden hazırlamış ve 04 Şubat 2014 tarihli ve 28903 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.Bu Yönetmelikle, sağlık alanında Bakanlıkça tescil edilecek sertifıkalar ile bu sertifıkaların verildiği eğitim programlarına ilişkin usul ve esaslar belirlenerek düzenlenen sertifIkalı eğitimlerle ilgili farklı uygulamaların ortadan kaldırılması amaçlanmıştır. Bu itibarla;Sağlık Bakanlığı merkez teşkilatı ve bağlı kuruluşları, kamu tüzel kişiliğini haiz kurum ve kuruluşlar, özel hukuk tüzel kişileri ve gerçek kişiler tarafından sağlık alanında düzenlenecek sertifıkalı eğitimler, bu eğitimler sonucu verilecek ve Bakanlıkça tescili yapılacak sertifıkalarla ilgili iş ve işlemler bu yönetmelik hükümlerine göre yürütülecektir.
04/02/2014 tarihli ve 28903 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı Sertifikalı Eğitim Yönetmeliği’nin “Mevcut sertifikaların tescili ve geçerlilik süreleri” başlıklı Geçici 1. maddesinin 2. fıkrasında” Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenen eğitim programları ile ilgili olarak bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde Bakanlığa başvuruda bulunulması kaydıyla, eğitim verilen alanın sertifikalı eğitim alanı olup olmayacağı hususunda bu yönetmelik kapsamında Bakanlıkça değerlendirme yapılır. Bakanlıkça sertifikalı eğitim alanı olarak belirlenmesi halinde verilen eğitim programlarından ilgili sertifikalı eğitim alanı standartlarına uygun olanların sertifikaları 10 uncu maddenin dördüncü fıkrasında belirtilen esaslara göre tescil edilir.” hususu düzenlenmiştir.
Anayasanın 56. maddesinin 1. fıkrasında, herkesin, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olduğu; 3. fıkrasında, Devletin, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenleyeceği; 4. fıkrasında da, Devletin, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getireceği, 124. maddesinde, bakanlıkların kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelik çıkarabilecekleri hükme bağlanmıştır.
3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun 3. maddesinin (g) bendinde, Sağlık Bakanlığının; sağlık ve yardımcı sağlık personelinin yurt düzeyinde dengeli dağılımını sağlamak üzere istihdam planlaması yapacağı, ülke ihtiyacına uygun nitelikli sağlık personeli yetiştirilmesi amacıyla hizmet öncesi ya da kamu kuruluşlarında mesleklerini icra eden sağlık ve yardımcı sağlık personeline hizmet içi eğitim yaptıracağı; bunu sağlamak amacıyla üniversitelerin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile kamu kurum ve kuruluşlarının imkanlarından yararlanacağı belirtildikten sonra, hizmet içi eğitim programının ne şekilde ve hangi sürelerle yapılacağının Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikte tespit edileceği kuralına yer verilmiş; 9. maddesinin (c) bendinde, bütün kamu ve özel sağlık kuruluşlarının personel kıstaslarını belirleme, hizmet içi eğitim usul ve esaslarını tespit etme ve bu Yasayla ilgili diğer hususları yönetmelikle düzenleme yetkisinin Sağlık Bakanlığına ait olduğu düzenlenmiştir.
Sağlık alanında faaliyette bulunan kişilerin mesleki yeterliliklerinin tespiti ve bu hizmetlerin güvenle ve nitelikli elemanlar eliyle yürütülmesinin amaçlanması ve mevcut sertifika sahiplerine geçiş süresi tanınması nedeniyle davacının kazanılmış hakkının ihlal edildiğinden sözedilmesine olanak bulunmaması, anılan Yönetmeliğin 19. maddesinde sertifikalarını Yönetmelik kapsamında sınavla alanların dahi alanına göre belirlenen koşullarda yenileme eğitim programına katılmasının öngörülmesi karşısında dava konusu yönetmelik hükmünde ve dava konusu işlemde hukuka ve kamu yararına aykırılık bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddi gerektiği, düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY :
Hekim olan davacı tarafından, … tarih ve … belge numaralı medikal estetik uygulama sertifikasının onaylanması istemiyle 31/10/2018 tarihinde İstanbul Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü kayıtlarına giren dilekçeyle davalı idareye başvuruda bulunulmuş, İstanbul Valiliği İl Sağlık Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısıyla anılan başvuru dilekçesi Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğüne iletilmiş, anılan Genel Müdürlüğün … tarih ve … sayılı işlemi ile de “Güzellik ve Estetik Amaçlı Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik ve Uygulama Yönergesi kapsamında alınan Medikal Estetik Uygulama Sertifikalarının halihazırda kullanılabilmesi için 21/08/2010 tarih ve 27679 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan mülga Sağlık Bakanlığı Sertifikalı Eğitim Yönetmeliğinin geçici 1. maddesi hükmünde belirtilen 2 (iki) yıllık süre içinde tescil edilmiş olmasının gerektiği, Yönetmelikte belirtilen sürenin 21/08/2012 tarihinde sona erdiği, bu tarihe kadar tescil edilmemiş sertifikaların artık tescili ve kullanılmasının mezuat açısından uygun olmadığı, bununla birlikte Medikal Estetik alanının 04/02/2014 tarih ve 28903 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı Sertifikalı Eğitim Yönetmeliğinin 4. maddesinin 2. fıkrasında geçen hüküm gereği Bakanlıkça sertifikalı eğitim alanı olarak belirlenmediği, bu nedenlerle tescil işleminin yapılmasının hukuken mümkün olmadığı, söz konusu sertifikanın bu haliyle kullanılmasının da mevzuata uygun olmadığı” hususları belirtilerek başvuru reddedilmiş, bunun üzerine anılan işlem ile işlemin dayanağı olan 04/02/2014 tarihli ve 28903 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı Sertifikalı Eğitim Yönetmeliği’nin “Mevcut sertifikaların tescili ve geçerlilik süreleri” başlıklı geçici 1. maddesinin 2. fıkrasının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun 1. maddesinde, Kanunun amacının, sağlık hizmetleri ile ilgili temel esasları belirlemek olduğu; 2. maddesinde, Milli Savunma Bakanlığı hariç bütün kamu kurum ve kuruluşları ile özel hukuk tüzelkişileri ve gerçek kişileri kapsadığı; 3. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendinde, “Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı; sağlık ve yardımcı sağlık personelinin yurt düzeyinde dengeli dağılımını sağlamak üzere istihdam planlaması yapar, ülke ihtiyacına uygun nitelikli sağlık personeli yetiştirilmesi amacıyla hizmet öncesi eğitim programları için Yükseköğretim Kurulu ile koordinasyonu sağlar. Serbest ya da kamu kuruluşlarında mesleklerini icra eden sağlık ve yardımcı sağlık personeline hizmetiçi eğitim yaptırır. Bunu sağlamak amacıyla üniversitelerin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile kamu kurum ve kuruluşlarının imkanlarından da yararlanır. Hizmetiçi eğitim programını ne şekilde ve hangi sürelerle yapılacağı Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca çıkartılacak yönetmelikte tespit edilir.” kuralı düzenlenmiş; 9. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde, bütün kamu ve özel sağlık kuruluşlarının tesis, hizmet, personel, kıstaslarını belirlemeye, sağlık kurum ve kuruluşlarını sınıflandırmaya ve sınıflarının değiştirilmesine, sağlık kuruluşlarının amaca uygun olarak teşkilatlanmalarına, sağlık hizmet zinciri oluşturulmasına, hizmet içi eğitim usul ve esasları ile sağlık kurum ve kuruluşlarının koordineli çalışma ve hizmet standartlarının tespiti ve denetimi ile bu Kanunla ilgili diğer hususların Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle tespit edileceği kurala bağlanmıştır.
663 sayılı -dava konusu Yönetmeliğin yayımı tarihi olan 04/02/2014 tarihindeki adıyla- Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin -09/07/2018 tarihli mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanan 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile mülga- “Düzenleme yetkisi” başlıklı 40. maddesinde, “Bakanlık ve bağlı kuruluşlar görev, yetki ve sorumluluk alanına giren ve önceden kanunla düzenlenmiş konularda idarî düzenlemeler yapabilir.” yönünde düzenleme yer almıştır.
Yine, 10/07/2018 tarih ve 30474 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 355. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, her türlü koruyucu, teşhis, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetlerini planlamak, teknik düzenleme yapmak, standartları belirlemek ve bu hizmetler ile sunucularını sınıflandırmak, bununla ilgili iş ve işlemleri yaptırmak; (k) bendinde, sağlık insan gücü planlaması yapmak, sayı ve nitelik olarak ihtiyaca uygun insan gücü yetiştirilmesi için ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmak; (m) bendinde, sağlık meslek mensuplarının uyum, hizmet içi eğitim, sertifikalı eğitim, görevde yükselme ve unvan değişikliği eğitimleri ve benzeri eğitimleri ile ilgili düzenlemeleri yapmak, koordine etmek, kredilendirme, izleme ve denetimini sağlamak; (n) bendinde, ilgili kuruluşlarla işbirliği yaparak sağlık mesleklerinin standartlarını belirlemek, eğitim müfredatlarının kanıta dayalı olarak güncellenmesini ve geliştirilmesini sağlamak, sağlık meslek mensuplarının sertifikasyonu ile ilgili işleri yapmak veya yaptırmak; (o) bendinde ise, sağlık meslek mensuplarının tescil işlemlerini yapmak, kayıtlarını tutmak, personel hareketlerini takip etmek Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünün görevleri arasında sayılmıştır. Aynı Kararname’nin 508. maddesi ile de Bakanlıklara görev, yetki ve sorumluluk alanına giren konularda idari düzenlemeler yapabilme yetkisi verilmiştir.
Anılan mevzuat hükümlerine dayanılarak Sağlık Bakanlığı Sertifikalı Eğitim Yönetmeliği hazırlanmış ve 04/02/2014 tarihli ve 28903 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
Anılan Yönetmeliğin 3. maddesinin 1. fıkrasının (ğ) bendinde, “Sertifika: mezuniyet sonrası, belli bir konuda özel bilgi ve/veya beceriye dayalı yeterlik kazandırmak amacıyla düzenlenen eğitim sonunda yapılan sınavda başarılı olanlara verilen belge” şeklinde; (h) bendinde, “Sertifika tescili: bu Yönetmeliğe göre belirlenmiş alanlarda ve standartlarda yapılan eğitimler sonrası verilmiş sertifikaların Bakanlıkça kayıt altına alınması” şeklinde tanımlanmış; “Genel esaslar” başlıklı 4. maddesinde, “(1) Sertifikalı eğitim alanları ve bu alanlarda eğitim programlarının standartları ulusal sağlık politikaları ve Bakanlığın stratejik planları doğrultusunda, ülkenin ihtiyacı olan nitelikli insan gücünü yetiştirmeye yönelik olarak Bakanlığa yapılan başvurular değerlendirilerek ya da doğrudan Bakanlıkça belirlenir.
(2) Bakanlıkça belirlenmiş alanlarda ve standartlarda yapılan eğitimler sonrası verilen sertifikalar tescil edilir, bunun dışındaki sertifikalar tescil edilmez.” kuralı; “Sertifikalı eğitim alanları ile standartlarının belirlenmesi” başlıklı 5. maddesinde, “(1) Sertifikalı eğitim alanları ve standartlarının belirlenmesi için içeriği Genel Müdürlükçe belirlenecek başvuru formu doldurularak il müdürlüğüne veya Bakanlığın ilgili birimine başvurulur. İl müdürlüğü kendisine yapılan sertifikalı eğitim alanı belirleme başvurularını ve varsa kendi başvurusunu Bakanlığın ilgili birimine iletir.
(2) Sertifikalı eğitim alanları ile standartlarının belirlenmesi işlemi aşağıdaki şekilde yapılır:
a) İlgili birim başvuruyu değerlendirir ve talebi uygun görmesi halinde kendi görüşleri ile birlikte Genel Müdürlüğe iletir.
b) Genel Müdürlük başvuruları değerlendirmek üzere her bir alanda, Genel Müdürlüğün eğitim ve sertifikasyon hizmetlerinden sorumlu genel müdür yardımcısı ya da daire başkanı başkanlığında; sertifikalı eğitimin ilgili olduğu Bakanlık biriminin ilgili genel müdür yardımcısı/başkan yardımcısı veya daire başkanı ve o alanda deneyimli kişilerden üye sayısı ve görev süresi belirlenmiş bilimsel komisyon kurar.
c) Komisyon tıpta ve diş hekimliğinde uzman olanlara yönelik verilecek sertifikalı eğitimlerde Tıpta Uzmanlık Kurulunun uygun görüşünü, diğer sertifikalı eğitimler için gerekli görürse Sağlık Meslekleri Kurulunun görüşünü alır.
ç) Komisyon; uygun görülen alanda sertifikalı eğitimin süresini, müfredatı, eğitim verilecek merkezin niteliklerini, program sorumlusunu, eğitici ve programa katılacak katılımcının niteliklerini, eğitim materyallerini, eğitimin sonunda uygulanacak sınavın usul ve esaslarını, sertifikanın geçerlilik süresi ve sertifikanın yenilenmesi ile eğitim programının denetim usul ve esaslarına ilişkin standartları belirler.
d) Komisyon standartları belirlenmiş alanda sertifikalı insan gücü ihtiyacı ile ilgili olarak Bakanlık planlamalarına esas olmak üzere görüş oluşturur.
e) Komisyon salt çoğunlukla toplanır. Toplantıya katılanların en az üçte iki çoğunluğuyla karar alınır.
f) Komisyon kararları Bakanlıkça onaylanması halinde yürürlüğe girer.
g) Değerlendirme sonunda uygun görülmeyen başvuru, gerekçesi de belirtilerek Bakanlıkça reddedilir.
ğ) Belirlenen sertifikalı eğitim alanları ile standartları Bakanlığın internet sayfasında ilan edilir.” kuralı yer almış; “Sertifika düzenleme, tescil ve yenileme” başlıklı 10. maddesinin 3. fıkrasında, sertifikaların geçerlilik süresinin, tescil edildikleri tarihten itibaren başlayacağı; aynı maddenin 6. fıkrasında ise, sertifika yenileme işleminin, 5. madde uyarınca kurulmuş komisyonlarca belirlenen standartlar esas alınarak ilgili birim sorumluluğunda eğitimi düzenleyen kamu kurum ve kuruluşu/özel hukuk tüzel kişileri ve gerçek kişiler tarafından yapılacağı düzenlenmiş; “Yürürlükten kaldırılan yönetmelik” başlıklı 12. maddesi ile 21/08/2010 tarih ve 27679 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı Sertifikalı Eğitim Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmış; “Mevcut sertifikaların tescili ve geçerlilik süreleri” başlıklı geçici 1. maddesinde, “(1) Yürürlükten kaldırılan Yönetmelik hükümleri uyarınca Bakanlıkça sertifikalı eğitim alanı olarak belirlenmiş alanlarda ve standartlar doğrultusunda eğitim programları düzenlenmeye devam edilir ve bu eğitimler sonucunda verilen sertifikalar 10 uncu maddenin dördüncü fıkrasında belirtilen esaslara göre tescil edilir.
(2) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenen eğitim programları ile ilgili olarak bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde Bakanlığa başvuruda bulunulması kaydıyla, eğitim verilen alanın sertifikalı eğitim alanı olup olmayacağı hususunda bu yönetmelik kapsamında Bakanlıkça değerlendirme yapılır. Bakanlıkça sertifikalı eğitim alanı olarak belirlenmesi halinde verilen eğitim programlarından ilgili sertifikalı eğitim alanı standartlarına uygun olanların sertifikaları 10 uncu maddenin dördüncü fıkrasında belirtilen esaslara göre tescil edilir.” kuralına yer verilmiştir.
Öte yandan, 21/08/2010 tarih ve 27679 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan (Mülga) Sağlık Bakanlığı Sertifikalı Eğitim Yönetmeliğinin “Mevcut sertifikaların tescili ve geçerlilik süreleri” başlıklı geçici 1. maddesinde, “(1) Sağlık alanında özel mevzuatına göre yapılmış olan eğitimler sonucunda verilen sertifikaya sahip kişiler, bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden itibaren tescil amacıyla (Değişik ibare:26.8.2011-28037R.G.) 2 (iki) yıl içerisinde Genel Müdürlüğe başvururlar.
(2) Belirtilen süre içerisinde tescil işlemleri için başvuruda bulunmayanların sertifikaları geçersizdir.
(3) Bu Yönetmelik yürürlüğe girmeden önce sağlık alanında özel mevzuatına göre alınmış sertifikası olan kişilerin sertifikaları, mevzuatında belirtilen süre sonuna kadar geçerlidir. Bu Yönetmelik yürürlüğe girmeden önce sağlık alanında düzenlenmiş özel mevzuatı olup geçerlilik süresi belirtilmeden alınmış sertifikası olan kişilerin sertifikaları bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren 2 yıl süreyle geçerlidir.
(4) Bu Yönetmelik yürürlüğe girdikten sonraki 6 ay içinde, kendi mevzuatına göre yapılmakta olan veya yapılması önceden planlanan eğitimler sonunda verilen sertifikalar mevzuatında belirtilen süre sonuna kadar geçerlidir.
(5) Halen eğitim merkezi olarak faaliyet gösteren eğitim merkezleri durumlarını yayımlandığı tarihten itibaren en geç 6 ay içerisinde yönerge ve tebliğlere uygun hale getirirler.” kuralı yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Düzenleyici işlemin incelenmesi :
04/02/2014 tarihli ve 28903 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı Sertifikalı Eğitim Yönetmeliği ile, sağlık alanında Sağlık Bakanlığınca tescil edilecek sertifikalara ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiş, Yönetmelikte sertifikalı eğitim alanları ve bu alanlardaki eğitim programlarının standartlarının, ulusal sağlık politikaları ile Bakanlığın stratejik planları doğrultusunda Sağlık Bakanlığınca belirleneceği, Bakanlıkça belirlenmiş bu alanlarda ve standartlarda yapılan eğitimler üzerine verilecek sertifikaların tescil edileceği, bunun dışındaki sertifikaların tescil edilmeyeceği yönünde genel esaslara yer verildikten sonra, sertifikalı eğitim alanları ve standartların belirlenmesine, eğitime, sertifikaların düzenlenmesi, yenilenmesi, tescil ve denklik işlemlerine ilişkin kurallara yer verilmiş, 21/08/2010 tarih ve 27679 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı Sertifikalı Eğitim Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmış ve Yönetmeliğin geçici 1. maddesinin 1. fıkrası ile de, mülga Yönetmelik hükümleri çerçevesinde Bakanlıkça sertifikalı eğitim alanı olan alanlarda ve standartlar doğrultusunda eğitim programlarının düzenlenmeye devam edileceği; dava konusu 2. fıkrasında ise, Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenen eğitim programları ile ilgili olarak dava konusu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde başvuruda bulunulması halinde, söz konusu alanın sertifikalı eğitim alanı olup olmayacağı hususunda Bakanlıkça değerlendirme yapılarak, bu değerlendirme neticesinde Bakanlıkça sertifikalı eğitim alanı olarak belirlenmesi durumunda sertifikalı eğitim alanı standartlarına uygun olanların sertifikalarının tescil edilebileceği yönünde geçiş sürecine yer verilmiştir.
Bu durumda, sağlık alanında faaliyette bulunan kişilerin mesleki yeterliliklerinin tespiti ve bu hizmetlerin güvenle ve nitelikli elemanlar eliyle yürütülmesinin amaçlanması ve mevcut sertifikalı eğitim alanlarıyla ve Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenen eğitim programlarıyla ilgili bir geçiş sürecinin öngörülmesi, sertifikalarını bu Yönetmeliğe göre alanlar için dahi alanına göre belirlenen standartlar doğrultusunda yenileme eğitim programlarına katılımın gerekmesi hususları göz önünde bulundurulduğunda dava konusu düzenlemede üst hukuk normlarına, kamu yararına ve hukuka aykırılık görülmemiştir.

Bireysel işlemin incelenmesi :
Davacı tarafından, dava konusu işlemin hukuki öngörülebilirlik ve haklı beklenti ilkelerine aykırı olduğu, sertifikasının Yönetmelik değişikliği ile geçersiz kılınamayacağı, alındığı tarih itibarıyla yürürlükte olan mevzuatta herhangi bir süre sınırı bulunmadığı, usulüne uygun olarak aldığı sertifikadan kaynaklanan haklarının korunması gerektiği iddia edilerek dava konusu bireysel işlemin iptali istenilmekte, davalı idare tarafından ise, Güzellik ve Estetik Amaçlı Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik ile Güzellik Merkezlerinde Yapılacak Tıbbi Uygulamalar İle İlgili Sertifika Eğitimi ve Eğitim Verecek Merkezlerin Nitelikleri, Tespiti, Çalışma Usul Esaslarına Dair Yönergenin muhtelif maddelerinin Danıştay tarafından iptal edildiği, söz konusu yargı kararı gereği, medikal estetik uygulamalarının sertifikalı eğitim kapsamına alınmadığı, davacı tarafından, 2010 yayım tarihli Yönetmelik uyarınca iki yıllık sürede tescil işlemi için başvuru yapılmaması, 2014 tarihli dava konusu Yönetmelikte, medikal estetik uygulamalarının yargı kararı gereği sertifikalı eğitim alanı olarak belirlenmemesi sebebiyle, davacının sertifikasının tescil edilmesinin hukuken mümkün olmadığı savunulmaktadır.
Daha önce Türk Dermatoloji Derneği tarafından, 12/05/2003 tarih ve 25106 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Güzellik ve Estetik Amaçlı Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik ile Güzellik Merkezlerinde Yapılacak Tıbbi Uygulamalar İle İlgili Sertifika Eğitimi ve Eğitim Verecek Merkezlerin Nitelikleri, Tespiti, Çalışma Usul Esaslarına Daire Yönergenin bazı maddelerinin iptali istemiyle açılan davada Danıştay Onuncu Dairesinin 05/02/2008 tarih ve E:2005/7831, K:2008/403 sayılı kararıyla, “…1219 sayılı Yasa ile buna dayanılarak yürürlüğe konulan Tıpta Uzmanlık Tüzüğü hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; pratisyen hekimlerin hastalıkları genel olarak tedaviye ehil ve yetkili oldukları; ancak, bir uzmanlık dalına ve dolayısıyla tıpta uzmanlık dallarından birisi olan dermatoloji dalına ilişkin tıbbi müdahalede bulunabilmek için, tıp fakültelerinden mezun olduktan sonra, Tüzükte öngörülen eğitim kurumları ve programları dahilinde, belirlenen eğiticiler tarafından verilecek eğitimi tamamlayarak o dalda uzmanlık belgesi almak gerektiği, aksi takdirde hiçbir şekilde uzmanlık yetkisinin kullanılamayacağı ve uzmanlık gerektiren tıbbi faaliyetlerin gerçekleştirilemeyeceği, bu doğrultuda; dava konusu Yönetmelik ve Yönerge hükümlerinde, anılan Tüzük uyarınca uzman sıfatını kazanmamış, pratisyen hekimlere dermatoloji uzmanlık dalına ilişkin tıbbi müdahalelerde bulunma yetkisi vermesi sebebiyle hukuka uyarlık görülmediği; öte yandan, dava konusu düzenlemeler ile, pratisyen hekimlere dermatoloji uzmanlık dalı dahilinde işlem yapma yetkisi, Sağlık Bakanlığı denetimindeki özel sağlık kuruluşlarınca verilecek sertifika eğitimi sonrası tanınmakta ise de; uzmanlık dalında tıbbi müdahale yetkisi kazandıracak her türlü eğitimin, Tüzükte uzmanlık eğitimi için öngörülen (eğitimin verileceği kurum-kuruluş, eğitici, eğitim programlarına ilişkin) nitelikleri taşıması gerektiğinden, anılan kriterlere sahip olmayan sertifika eğitimini öngören dava konusu Yönetmelik ve Yönerge hükümlerinde bu yönüyle de mevzuata uygunluk bulunmadığı, buna göre; anılan Yönetmeliğin 4. maddesinin (e) bendinde yapılan sertifika tanımı ile (f) bendinde yapılan sertifikalı tabip tanımı; 4. maddede tanımlanan sertifikalı tabipler tarafından uygulanacak tıbbi işlemlere ilişkin olan ve 12. maddenin (b) bendindeki “Lazer, krioterapi, koterizasyon, intradermal enjeksiyon metotları ile” ibaresinde, a, c, d, e, f bendlerinde sayılan düzenlemeler ile dava konusu Yönergenin medikal estetik sertifika eğitim programı verecek kuruluşların verecekleri medikal estetik teorik eğitim programının belirlendiği Ek-4’te yer alan ve iptali istenen düzenlemeler ile Ek 5’te yer alan, Medikal Estetik Uygulamalı Eğitim Programı (60 saat) başlıklı bölümün 9, 10, 11, 12, 13, 14, 22, 25, 26 ve 28. maddelerindeki düzenlemelerde hukuka uyarlık görülmediği” gerekçesiyle anılan düzenlemelerin iptaline karar verilmiştir. Anılan karar, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 22/10/2009 tarih ve E:2008/1199, K:2009/1816 sayılı kararıyla, davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle bozulmuş ise de, kararın gerekçesinde yer verilen medikal estetik uygulamaları alanına yönelik hukuki değerlendirmeler dikkate alındığında, davalı idarece medikal estetik uygulamaları alanının sertifikalı eğitim alanı olarak belirlenmediği görülmekte olup, işlemde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Öte yandan, davacı tarafından, 12/05/2003 tarih ve 25106 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Güzellik ve Estetik Amaçlı Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenen 30/09/2005 tarihli medikal estetik uygulama sertifikasına istinaden kazanılmış hakkının bulunduğu iddia edilmekte ise de, dava konusu Yönetmeliğin 12. maddesiyle yürürlükten kaldırılan Sağlık Bakanlığı Sertifikalı Eğitim Yönetmeliğinin geçici 1. maddesinde, sağlık alanında özel mevzuatına göre yapılmış olan eğitimler sonucunda verilen sertifikaya sahip kişilerin, Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden itibaren tescil amacıyla 6 ay (Bu süre 26/08/2011 tarih ve 28037 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan değişiklik ile 2 yıla çıkarılmıştır.) içerisinde Genel Müdürlüğe başvurmaları, belirtilen süre içerisinde tescil işlemleri için başvuruda bulunulmaması halinde sertifikaların geçersiz sayılacağı, Yönetmelik yürürlüğe girmeden önce alınmış sertifikaların, mevzuatında belirtilen süre sonuna kadar, geçerlilik süresi belirtilmemişse Yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren 2 yıl süreyle geçerli olacağı açıkça düzenlenmiştir.
Anılan düzenlemenin iptali istemiyle açılan davada Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesinin 27/03/2014 tarih ve E:2013/2963, K:2014/2230 sayılı kararıyla, “sağlık alanında faaliyette bulunan kişilerin mesleki yeterliliklerinin tespiti ve bu hizmetlerin güvenle ve nitelikli elemanlar eliyle yürütülmesinin amaçlanması ve mevcut sertifika sahiplerine geçiş süresi tanınması nedeniyle davacının kazanılmış hakkının ihlal edildiğinden sözedilmesine olanak bulunmaması, anılan Yönetmeliğin 19. maddesinde sertifikalarını Yönetmelik kapsamında sınavla alanların dahi alanına göre belirlenen koşullarda yenileme eğitim programına katılmasının öngörülmesi karşısında dava konusu yönetmelik hükmünde hukuka ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, anılan karar Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 16/06/2016 tarih ve E:2015/199, K:2016/2588 sayılı kararıyla onanarak kesinleşmiştir.
Bu durumda, davacının 30/09/2005 tarihli sertifikasının tescili için 21/08/2010 tarih ve 27679 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan mülga Yönetmeliğin geçici 1. maddesinde belirtilen sürede başvuruda bulunmadığı, söz konusu sertifikanın bu suretle geçersiz hale geldiği, sertifikada geçerlilik süresi belirtilmemiş olmasının, yeni sisteme geçişe uyum sağlanması amacıyla getirilen anılan kuraldan muaf olunması sonucunu doğurmayacağı, dolayısıyla kazanılmış hakkının ihlal edilmesinin söz konusu olmadığı anlaşılmış olup, mevzuata uygun olarak tesis edilen dava konusu işlemde bu yönüyle de hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 15/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.