Danıştay Kararı 10. Daire 2019/10448 E. 2023/149 K. 17.01.2023 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/10448 E.  ,  2023/149 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/10448
Karar No : 2023/149

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

TEMYİZ EDEN (DAVALI) :… Bakanlığı
VEKİLİ : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

DAVANIN KONUSU : Davacı tarafından, 01 Mayıs 2013 günü etkinliklere katılmak için İstanbul ili, Beyoğlu ilçesi, Taksim bölgesinde toplanan grup içinde yer aldığı sırada topluluğu takip eden polisler tarafından gaz bombası ile yakın mesafeden yapılan atış nedeniyle vurulması neticesinde kafatasının kırıldığı, beyin ameliyatı geçirdiği, olaya ilişkin kamera görüntülerinin mevcut olduğu, yaralanması ile neticelenen olayda idarenin hizmet kusuru bulunduğu ileri sürülerek, 25.000,00 TL maddi tazminat ile 200.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

YARGILAMA SÜRECİ :
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; davacının yetkili mercilerin izin vermediği, gösteri yapılması yasak olan bir alanda, Valiliğin müdahelede bulunulacağı uyarılarına rağmen kendi iradesi ile topluluğa ve gösterilere katıldığı, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulunun davacının yaralanmasına yol açan cismin ne olduğunun tıbben ayırt edilemediği yönündeki raporu göz önüne alınarak dava konusu olayda idarenin maddi ve manevi tazminat sorumluluğunu doğuracak ağır hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluğundan bahsedilemeyeceği gerekçesiyle davacının maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince, davacının olay sonrası kaldırıldığı sağlık kuruluşunda yapılan müdahalesi, konuyla ilgili olarak sevk edildiği Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi kararı ile Kamu Denetçiliği Kurumunun davacının başvurusu sonucunda yaptığı değerlendirmeler dikkate alındığında davacının Anayasal bir hak olan gösteri ve toptantı yürüyüşü hakkı kapsamında iştirak ettiği bir gösteri sırasında orantısız güç kullanımına yol açacak bir şekil ve halde atılan biber gazı kapsülünün isabeti sonucunda yaralandığı, böylelikle idari bir tasarruf niteliğinde bir önleme, engelleme veya asayişi temin görevi yapan polis memurlarının, bu görevin ifası sırasında görev kusuru sayılabilecek şekilde orantısız güç kullanmak suretiyle davacının bir eve girmeye çalıştığı sırada yaralanmasına neden olduğu, böylelikle davacının bir hizmet kusuru nedeniyle yaralandığı, davacıda meydana gelen cismani zarar ile idari eylem arasında illiyet bağının bulunduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulüyle İdare Mahkemesinin davanın reddine dair kararı kaldırılarak davacının maddi tazminat istemine ilişkin olarak yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda, İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulunun … tarih ve … sayılı raporunda belirlenen davacının %27 oranında meslekte kazanma güç kaybı, davacıya ait 2018 Nisan-2018 Ekim dönemleri maaş bordroları ve TRH 2010 Yaşam Tablosu esas alınarak yapılan hesaplama neticesinde davacının 579.311,25 TL maddi zararının bulunduğunun belirlendiği, Mahkemece dosyanın esasının incelemeye alınmasına karar verildiğine ilişkin ara kararının 10/04/2019 tarihinde davalı idareye, 12/04/2019 tarihinde davacı vekiline tebliğ edildiği, davacı tarafından 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 16. maddesinde düzenlenen miktar artırımı yönünde bir talebinin bulunmadığı, bilirkişi raporu dikkate alınarak ve taleple bağlılık ilkesi kapsamında davacının 25.000,00 TL maddi tazminat isteminin kabulüne, dava konusu olayın meydana geliş şekli, mağdur olan davacının yaşı, cinsiyeti, yaralanmanın meydana geldiği yerin özelliği, hizmet kusurunun ağırlığı, olayın niteliği gereği duyduğu acı ve elem ile birlikte meslekte kazanma gücünde meydana gelen azalma oranı dikkate alınarak manevi tazminat talebinin takdiren 100.000,00 TL’sinin kabulüne, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı vekili tarafından, dava konusu dosyanın hassasiyetle taraflarınca takip edildiği, Bölge İdare Mahkemesince davacının maddi zararının belirlenmesine yönelik alınan bilirkişi raporunun davanın vekili ya da kendi çalışanları olmayan Av. … ‘a, ara kararının da stajyerleri ya da çalışanları olmayan … ‘a tebliğ edildiği, yapılan tebligatların usulsüz olduğu, bilirkişi raporundan ve ara kararından Mahkeme kararının muhtara tebliğini müteakip haberdar oldukları, davacının maddi tazminat istemlerini 25.000,00 TL’den 579.311,25 TL’ye yükselttiklerini, davanın maddi tazminat isteminin talepleri doğrultusunda düzeltilerek onanması veya miktar miktar artırımına ilişkin sürecin tamamlanması yönüyle bozulması gerektiği, manevi tazminat istemlerinin tümünün kabulüne karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, davacının yaralanması ile neticelenen olaya ilişkin Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından verilen … tarih ve … sayıl raporda yaralanmanın tanımlanan özellikleri ve lokalizasyonu gibi hususların birlikte değerlendirilmesinden künt nitelikte travmatik bir yaralanma olduğu ancak gaz bombasının mı başka bir cisimin mi yaralanmaya sebebiyet verdiğinin tıbben ayıt edilemediğinin belirtildiği, davacının yaralanmasının güvenlik güçlerinin müdahalesi neticesinde gerçekleştiğine ilişkin herhangi bir görüntü ya da tespitin bulunmadığı, güvenlik güçlerinin yasa dışı olan eylemi yatıştırırken yaptıkları müdahalede herhangi bir hizmet kusuru bulunmadığı, davanın reddi gerektiği, kabule ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca karşı tarafın temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Bununla birlikte 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 16. maddesinde tam yargı davalarında dava dilekçesinde belirtilen miktarın süre veya diğer usul kuralları gözetilmeksizin nihai karar verilinceye kadar harcı ödenmek suretiyle bir defaya mahsus olmak üzere artırılabileceği hüküm altına alınmış olup, aynı kanunun Geçici 7. maddesinin uyuşmazlıkta uygulanması mümkün olmadığından davacının temyiz aşamasında miktar artırımında bulunamayacağı hususunda duraksama bulunmamaktadır.
Öte yandan Bölge İdare Mahkemesinin 23/11/2018 tarihli ara kararının 06/12/2018’de … ‘a tebliğ edilmiş olması, davacı vekilinin 18/12/2018 kayıt tarihli dilekçesi ile … tarafından tebliğ alınan ara kararın taraflarınca tebliğ alındığını beyan ederek ara kararda istenilen belgeleri sunduğu, bilirkişi raporunun tebliğ edildiği Av. …’ın dosyada müteaddit sayıda tebligatı kabul etmesi, keza davanın reddi yolundaki Mahkeme kararının da Av. … tarafından tebellüğ edilip davacı vekilinin süresinde istinaf kanun yoluna başvurması bir bütün olarak değerlendirildiğinde Mahkeme kararına esas alınan bilirkişi raporunun Av. …’a, ara kararının da …’a tebliğinin usulsüz olmadığı, davacının istemi ile bağlı kalınarak 25.000,00 TL maddi tazminat isteminin kabulü yolunda verilen kararda hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin REDDİNE,
2. Davanın reddine ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü, mahkeme kararının kaldırılması, davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz yargılama giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına, artan posta ücretinin yatıran tarafa iadesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 17/01/2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.