Danıştay Kararı 10. Daire 2018/498 E. 2022/6504 K. 26.12.2022 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2018/498 E.  ,  2022/6504 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2018/498
Karar No : 2022/6504

DAVACI : …

DAVALI : … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

DAVANIN_KONUSU : … isimli gezinti/tenezzüh gemisi cinsindeki gemilerin sahibi olan davacı tarafından; söz konusu gemilerdeki su kaydıraklarının kaldırılmasına dair … Liman Başkanlığının … tarih ve E…. sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı olan ve tüm Liman Başkanlıklarına dağıtımı yapılan Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürlüğünün … tarih ve E…. sayılı Genel Yazısının su kaydıraklarına ilişkin kısmı ile yine aynı Genel Müdürlüğün … tarih ve E…. sayılı Genel Yazısının iptali istenilmektedir.

DAVACININ_İDDİALARI : Davacı tarafından, yerli ve yabancı turistlerin gemilerde su kaydırağını talep ettikleri, bu ihtiyaca cevap verebilmek için su kaydırakları yapıldığı, Gemilerde Yolcuların Sıhhi Emniyeti Hakkında Nizamnamede böyle bir yasak olmadığı, deniz turizmini geliştirmenin idarenin görevi olduğu, idarenin izniyle su kaydırakları inşa ettirildiği, yapılması gibi kaldırılmasının da maliyetli olduğu, gemilerde su kaydırağının yasak olduğuna dair mevzuatta bir hüküm olmadığı ileri sürülmüştür.

DAVALININ_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, usul yönünden, davanın Danıştay’ın görevine girmediği; esas yönünden ise gezinti / tenezzüh gemilerinde bulunan su kaydıraklarının tekne mukavemetini olumsuz etkilediği, bu gemilerde su kaydırağı bulunmasının geminin işlev ve dizaynına aykırı olduğu, seyir esnasında kullanılması durumunda yaralanma ve boğulma riski bulunduğu, Antalya’da 03/09/2016 tarihinde yaşanan kazada “…” isimli gezinti teknesinin kuvvetli yağmur ve fırtına nedeniyle yan yattığı ve 2 yolcunun hayatını kaybettiği, 655 sayılı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 9. maddesi gereği her çeşit gemi ve benzeri deniz ve içsu araçlarının kullanımı için asgari emniyet sınır ve şartlarını belirleme ve bunları denetleme görevlerinin olduğu, su kaydırakları ile ilişkili olabilecek gemi kazaları dikkate alınarak can, mal ve çevre emniyetinin sağlanması amacıyla tesis edilen işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava, … isimli gezinti/tenezzüh gemisi cinsindeki gemilerin sahibi olan davacı tarafından; söz konusu gemilerdeki su kaydıraklarının kaldırılmasına dair … Liman Başkanlığının … tarih ve … sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı olan ve tüm Liman Başkanlıklarına dağıtımı yapılan; Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı düzenleyici işleminin ve yine aynı Genel Müdürlüğün … tarih ve … sayılı düzenleyici işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

17/11/2009 tarih ve 27409 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Gemilerin Teknik Yönetmeliğinin 4. Maddesinde Gezinti/Tenezzüh gemisi: Belirli bir noktadan hareket ederek liman seferi bölgeleri içerisinde önceden belirlenmiş bir rotada ve aynı gün içerisinde yolcusuyla günlük turunu tamamlayan, oturma düzeneği sabit olan veya olmayan eğlence, sosyal veya kültürel aktiviteler için kullanılan denize elverişlilik belgesinde 12 den fazla yolcu taşıma kapasitesi olan yolcu gemileri olarak tanımlanmıştır.
24/07/2009 tarih ve 27298 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Deniz Turizmi Yönetmeliğinin 24. maddesinin birinci fıkrasında Günübirlik gezi teknesi, gezi, spor, eğlence ve turizm amacıyla limandan aldığı yolcuları aynı gün aynı limanda indiren, denize elverişlilik belgesine sahip deniz turizmi aracı olarak tanımlanmış, aynı maddenin 2. Fıkrasında Günübirlik teknelerin bu Yönetmeliğe göre tür ve kapasiteleri, çalışma usul ve esasları ile belgelendirilmesine ilişkin esasların Bakanlıkça (Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı) belirleneceği düzenlenmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; 05/05/2017 tarihinde en az üç güverteli ve direkli gezinti teklerinin stabilite onayının değerlendirilmesi ve bu gemilere uygulanması gereken kuralların belirlenmesi amacıyla Bakanlık personeli ve yetkilendirilmiş kuruluşların temsilcileri (Türk Loydu, BV, Rina) ile toplantı yapıldığı, toplantıda alınan kararların tutanak altına alındığı, 05/05/2015 tarihli tutanağın 13. Maddesi ile ” Bu kapsamda klaslı olsalar dahil su kaydırağı bulunan gemilerin su kaydıraklarını kaldırması ve dış kaplamada oluşacak açıklıkların geminin dış kaplama mukavemetini sürdürecek şekilde kapatılması” hususunun belirtildiği, bu bağlamda tekne bünyesinde bulunan su kaydırağının ilk kara sörveyinde kaldırılarak dış kaplamada oluşacak açıklıkların geminin dış kaplama mukavemetini sürdürecek şekilde kapatılması, kara sörveyine kadar geçen sürede ise kaydırağın kullanılmaması için ivedilikle kaydırak girişlerinin açılmaz şekilde kapatılmasına (körlenmesine) ilişkin …Bakanlığı … Liman Başkanlığının … tarih ve E…. sayılı işleminin tesis edilmesi ve su kaydırağı bulunan tekne donatanlarına bildirilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığa konu olayda; davalı idarece gezinti gemilerinde bulunan su kaydırağının geminin yapısal bütünlüğünü etkilediği ve geminin su geçirmez bütünlüğüne zarar verdiği yönündeki tespitler dikkate alındığında, bu hususun geminin teknik yapısını olumsuz etkilediği gibi seyir esnasında su kaydıraklarının kullanılmasının yaralanma ve boğulma riskini attırabileceği de değerlendirildiğinden, su kaydırağının açılmaz şekilde kapatmasını (körlenmesini) düzenleyen dava konusu işlemin, denizde can, mal ve çevre emniyetinin korunması amacıyla tesis edildiği anlaşıldığından, günübirlik teknelerin yukarıda aktarılan Yönetmeliğe göre çalışma usul ve esaslarını düzenleme hususunda yetkisi bulunan davalı idarece tesis edilen işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın reddi yolunda karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı yetkilileri ile yetkilendirilmiş kuruluşların temsilcileri (Türk Loydu, Bureau Veritas, Rina) gözetiminde en az üç güverteli ve direkli gezinti / tenezzüh teknelerinin meyil tecrübelerinin ve stabilite kitaplarının doğrulanması kapsamında ülke çapındaki bütün Liman Başkanlıklarının idari sahasında bulunan gemilere stabilite doğrulama denetimi gerçekleştirilmiş, bu tecrübeler ile denetimlerin değerlendirilmesi ve bu gemilere uygulanması gereken kuralların belirlenmesi amacıyla 05/05/2017 tarihinde toplantı yapılmıştır.
Toplantıda alınan kararlar 05/05/2017 tarihinde tutanak altına alınmış, tutanağın 13. maddesi ile “Bu kapsamda klaslı olsalar dahi su kaydırağı (aqua pannel) bulunan gemilerin su kaydıraklarını kaldırması ve dış kaplamada oluşacak açıklıkların geminin dış kaplama mukavemetini sürdürecek şekilde kapatılması” yönünde karar alınmıştır.
Davalı idare tarafından, … tarih ve E…. sayılı Genel Yazı ile alınan kararlar Liman Başkanlıklarına ve yetkilendirilmiş kuruluşlara bildirilmiştir.
Yine davalı idarenin … tarih ve E…. sayılı Genel Yazısı ile deniz turizmi sezonunun başlaması ve su kaydıraklarının denizde sökülmesinin denizde can, mal ve çevre emniyetine tehlike oluşturma ihtimali dikkate alınarak tekne donatanlarının bu kaydırakları teknenin ilk kara sörveyinde kaldırmaları, kara bakımı sonrasında idare uzmanı tarafından yapılacak sörveyde bu durumun kontrol edilmesi ve kara sörveyine kadar geçen sürede su kaydırağının kullanımının önüne geçilmesi adına kaydırak girişlerinin açılmaz şekilde kapatılması (körlenmesi) gerektiği Liman Başkanlıklarına ve yetkilendirilmiş kuruluşlara bildirilmiştir.
Davacının 07/12/2017 tarihli başvurusu üzerinde de … Liman Başkanlığının … tarih ve E…. sayılı yazısı ile gezinti / tenezzüh gemisi cinsindeki gemilerde bulunan su kaydıraklarının kaldırılmasıyla ilgili davalı idarenin … tarihli, E…. sayılı ve … tarihli, E…. sayılı Genel Yazıları davacıya sunulmuştur.
Bunun üzerine Gökovalı Hanedan-S ve Gökovalı Gümüş-S isimli gezinti / tenezzüh gemisi cinsindeki gemilerin sahibi olan davacı tarafından; söz konusu gemilerdeki su kaydıraklarının kaldırılmasına dair Bodrum Liman Başkanlığının 07/12/2017 tarih ve E.3000 sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı olan ve tüm Liman Başkanlıklarına dağıtımı yapılan Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürlüğünün … tarih ve E…. sayılı Genel Yazısının su kaydıraklarına ilişkin kısmı ile yine aynı Genel Müdürlüğün … tarih ve E…. sayılı Genel Yazısının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
Davalı idare tarafından, davanın Danıştay’ın görevine girmediği ileri sürülmüştür.
Uyuşmazlık konusu olayda, Bodrum Liman Başkanlığınca tesis edilen … tarihli ve E…. sayılı bireysel işlem yanında … Genel Müdürlüğünün … tarihli, E…. sayılı ve … tarihli, E…. sayılı Genel Yazılarının da dava konusu edildiği, söz konusu Genel Yazıların ise 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun “İlk derece mahkemesi olarak Danıştayda görülecek davalar” başlıklı 24. maddesinde yer alan Bakanlıklar tarafından çıkarılan ve ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemler kapsamında olduğu sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, davalı idarenin aksi yöndeki iddiasına itibar edilmemiştir.

ESAS YÖNÜNDEN:
İlgili Mevzuat:
Dava konusu işlemler tarihi itibariyle yürürlükte olan haliyle 655 sayılı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin “Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürlüğü” başlıklı 9. maddesinde, “(1) Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürlüğünün görevleri şunlardır: …
c) Deniz ve içsular ulaştırması alanında hizmet üretenler ile hizmetten yararlananların hak, yükümlülük ve sorumluluklarını belirlemek,
g) Deniz ve içsular taşımacılığı alanında kullanılan her çeşit gemi ve benzeri deniz ve içsu araçlarının kullanımı için asgari emniyet sınır ve şartlarını belirlemek ve bunları denetlemek,
h) Deniz ve içsular taşımacılığı alanında kullanılan her çeşit gemi ve benzeri deniz ve içsu araçlarına ilgili emniyet belgelerini vermek veya verebilecekleri yetkilendirmek ve denetlemek,
ı) Deniz ve içsular taşımacılık faaliyetlerinde kullanılan her türlü gemi ve benzeri deniz ve içsu araçlarının cins, kapasite, sahiplik, yaş ve benzeri yönden asgari nitelikleri ile bunların dönemsel teknik muayeneleri ile denize ve yola elverişlilik izinlerine ilişkin usul ve esasları belirlemek” hükmü yer almaktadır.
4922 sayılı Denizde Can ve Mal Koruma Hakkında Kanun’un 2. maddesinde, “Liman idari sınırlarını geçerek sefer yapacak her ticaret gemisinin limandan ayrılışı, liman başkanlığınca verilecek izne tâbidir. Bu izin liman çıkış belgesi ile verilir.
Liman çıkış belgesi, talep üzerine denize elverişli olan ticaret gemilerinin;
a) Gemi adamları ile donatımı,
b) Yolcu sayısı ve yükün cinsi,
c) Yükleme durumu,
hususları açısından belgelerinde belirtilmiş durumlarına uygunlukları ile zorunlu belgelerinin geçerliğinin liman başkanlığınca yapılacak denetim sonucu tespit edilmesi hâlinde düzenlenir. Geminin denize elverişli olmadığının herhangi bir şekilde anlaşılması veya limandan ayrılmasını engelleyecek başkaca bir bilginin liman başkanlığına ulaşması hâlinde liman çıkış izni verilmez.”;
3. maddesinde, “Ticaret gemilerinin tahsis edildikleri işlere ve yapacakları yolculuklara göre tekne, makine, kazan, genel donanım, can kurtarma, yangından korunma ve yangın söndürme ve sair araç ve teferruatının yönetmeliği gereğince haiz olmaları lazımgelen durumları yılda en az bir defa denetlenir. Şu kadar ki, yolcu gemilerinden başka ticaret gemilerinin sualtı denetlemeleri iki yılda bir yapılabilir.”;
4. maddesinde, “Denetleme sonunda durumu yönetmeliğe uygun olduğu anlaşılan ticaret gemisine süreli bir “denize elverişlilik belgesi” verilir. Denize elverişlilik belgesi olmayan veya belgesinin süresi bitmiş olan ticaret gemisine çıkış izni verilmeyeceği gibi, herhangi bir sebeple tekne, makine ve genel donanım gibi esas kısımları bakımlarından yönetmeliğinde belirtilen nitelikleri kaybetmiş olan ticaret gemisinin belgesi İdare tarafından iptal edilir. Esas kısımlar ve 3 üncü maddede belirtilen diğer araç ve teçhizattan kısa sürede tamamlanabilecek veya onarılabilecek olanlarının eksikliği gemiyi denize elverişsiz hale getirmez. …”;
5. maddesinde, ” Milli ve Milletlerarası tanınmış tasnif kurumlarından verilen ve hükmü olan bir belgeyi haiz gemilere, belgesinde yazılı süre ve görev için, ayrıca denetleme yapılmadan, denize elverişlilik belgesi verilir. Ancak bu gibi kurumların yönetmelik ve kurallarınca denetleme dışında bıraktıkları kısımlarının denetlenmesi bu kanun hükümlerine göre yapılır.”;
6. maddesinde, “Denize elverişlilik belgesi olup da liman sınırlarını geçerek denize çıkacak her ticaret gemisi, yola çıkmadan önce, can kurtarma, yangından korunma, yangın söndürme ve seyir donanımları, gemi adamları, kumanya ve yakıtı, yolcu sayısı, yükünün cinsi, istifi ve yük miktarı ve yükleme markası bakımlarından denetlenir ve bu durumlarda yönetmeliğine uygun olmıyan ticaret gemilerinin yola çıkmasına izin verilmez. …” hükümleri yer almaktadır.
4922 sayılı Kanun ile mülga 491 sayılı Denizcilik Müsteşarlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye dayanılarak; gemilere denize elverişlilik belgesi, yükleme sınırı belgesi, liman çıkış belgesi ve su araçlarına su aracı uygunluk belgesi düzenlenmesine esas olacak teknik kuralların, yükleme sınırlarının, sefer bölgelerinin belirlenmesi ile bunlara yönelik uygulama esasları ve belgelendirmelere ilişkin usul ve esasların belirlenmesi amacıyla 17/11/2009 tarih ve 27409 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Gemilerin Teknik Yönetmeliği’nin “Tanımlar” başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının (l) bendinde, gezinti / tenezzüh gemisinin, belirli bir noktadan hareket ederek liman seferi bölgeleri içerisinde önceden belirlenmiş bir rotada ve aynı gün içerisinde yolcusuyla günlük turunu tamamlayan, oturma düzeneği sabit olan veya olmayan eğlence, sosyal veya kültürel aktiviteler için kullanılan denize elverişlilik belgesinde 12’den fazla yolcu taşıma kapasitesi olan yolcu gemilerini ifade ettiği düzenlenmiştir.
Denizcilik ve turizm hizmetleri açısından deniz turizmi tesisleri ve araçlarının yatırım ve işletmeciliğinin geliştirilmesi, teşviki, bunların güvenli bir biçimde kullanılması, bu işletmelerin ülke ekonomisine ve ülke turizmine yararlı olacak şekilde nitelik ve standartlarının belirlenmesi, bu alanda faaliyet gösteren yatırımcı ve işletmecilerin uyması gereken asgari kuralların belirlenerek deniz turizmi sektörünün uluslararası alanda rekabet gücünün artırılması ve kalitesinin yükseltilmesini sağlamak amacıyla 24/07/2009 tarih ve 27298 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Deniz Turizmi Yönetmeliği’nin işlem tarihi itibariyle yürürlükte olan haliyle “Günübirlik gezi tekneleri” başlıklı 24. maddesinde, “(1) Günübirlik gezi teknesi, gezi, spor, eğlence ve turizm amacıyla limandan aldığı yolcuları aynı gün aynı limanda indiren, denize elverişlilik belgesine sahip deniz turizmi aracıdır.” düzenlemesi yer almıştır.
Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürlüğü’nün 10/05/2017 tarih ve E.39209 sayılı Genel Yazısının 13. maddesinin incelenmesi:
Anayasa’nın, dava konusu işlemlerin tesis edildiği tarihteki haliyle 124. maddesinde, Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzelkişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabileceği hükmüne yer verilmiştir.
Buna göre, idari teşkilat yapısı içinde yer alan Bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşları, görev alanlarına ilişkin olarak yönetmelik, yönerge, tebliğ, genelge ve talimat gibi çeşitli adlar altında düzenleme yapabilmektedirler.
Bu düzenlemeler arasında uyulması gereken “normlar hiyerarşisi” kuramına göre, hukuk düzeni, farklı kademede yer alan Anayasa, kanun, yönetmelik ve diğer düzenleyici işlemlerden oluşan birçok normu içermekte ve her norm geçerliliğini bir üst basamakta yer alan normdan almaktadır. Normlar hiyerarşisine göre kanundan sonra gelen yönetmelik, genelge, tebliğ, talimat gibi düzenlemelerin ancak kanunda verilmiş olan hakkın kullanılmasının açıklanması ile ilgili olacağı, bu metinlerde kanun ile verilmiş olan hakkı genişletici veya daraltıcı mahiyette hükümlere yer verilemeyeceği hukukun genel ilkelerindendir.
Uyuşmazlıkta, davalı idare yetkilileri ile yetkilendirilmiş (klas) kuruluşların temsilcileri (Türk Loydu, Bureau Veritas, Rina) arasında en az üç güverteli ve direkli gezinti teklerinin stabilite onayının değerlendirilmesi ve bu gemilere uygulanması gereken kuralların belirlenmesi amacıyla 05/05/2017 tarihinde yapılan toplantı neticesinde alınan kararlar 10/05/2017 tarih ve E.39209 sayılı Genel Yazı ile Liman Başkanlıklarına ve yetkilendirilmiş kuruluşlara bildirilmiş olup, anılan kararların dava konusu 13. maddesiyle, “Bu kapsamda klaslı olsalar dahil su kaydırağı (aqua pannel) bulunan gemilerin su kaydıraklarını kaldırması ve dış kaplamada oluşacak açıklıkların geminin dış kaplama mukavemetini sürdürecek şekilde kapatılması” kuralı getirilmiştir.
Dava dosyasındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; deniz ve içsular taşımacılığı alanında kullanılan her çeşit gemi ve benzeri deniz ve içsu araçlarının kullanımı için asgari emniyet sınır ve şartlarını belirlemek ve bunları denetlemekle görevli olan davalı idarenin, 03/09/2016 tarihinde Antalya’da yaşanan bir deniz kazasından sonra denizde can, mal ve çevre emniyetini korumak amacıyla en az üç güverteli ve direkli gezinti teklerinin asgari emniyet sınır ve şartlarını yeniden değerlendirdiği ve yapılan değerlendirmeler neticesinde, klaslı olanlar dahil olmak üzere gezinti / tenezzüh gemilerinde bulunan su kaydıraklarının yaşanabilecek deniz kazalarında geminin batmasını hızlandırarak acil müdahale için ihtiyaç duyulan zamana olumsuz etki edebileceği, su kaydırakları ile geminin yapısal ve su geçirmez bütünlüğünün etkilendiği, seyir esnasında su kaydıraklarının kullanılmasının yaralanma ve boğulma riskini arttırabileceği sonucuna varıldığı görülmektedir.
Bu durumda, coğrafi konumu nedeniyle deniz turizminin çok önemli olduğu ülkemizde yaşanan bir deniz kazası sonrası oluşturulan Kaza Araştırma ve İnceleme Kurulunca yapılan teknik değerlendirmeler sonucu yerli ve yabancı turistlerin sıklıkla kullandığı gezinti / tenezzüh gemilerinde bulunan su kaydıraklarının kaldırılmasına yönelik dava konusu Genel Yazı ile davalı Bakanlığa verilen yasal görev ve yetki çerçevesinde denizde can, mal ve çevre emniyetinin korunmasının amaçlandığı, günübirlik teknelerin 4922 sayılı Kanun ile 655 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca asgari teknik, emniyet ve seyrüsefer şart ve sınırlarına ilişkin esasların Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından belirleneceğinin açık olduğu anlaşıldığından, düzenlemede kamu yararına ve hukuka aykırılık görülmemiştir.
Her ne kadar Deniz Turizmi Yönetmeliğinin 24. maddesinin 2. fıkrasında, günübirlik teknelerin, bu Yönetmeliğe göre tür ve kapasiteleri, çalışma usul ve esasları ile belgelendirilmesine ilişkin esasların Kültür ve Turizm Bakanlığınca belirleneceği öngörülmüş ise de; Kültür ve Turizm Bakanlığının anılan yetkisinin yalnızca turizmin geliştirilmesi ve teşviki yönüyle sınırlı olduğu; yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerinden görüleceği üzere, deniz ve içsular taşımacılığında her ne amaçla olursa olsun kullanılan bütün araçların asgari teknik, emniyet ve seyrüsefer koşullarını belirleyip denetleme ve belgelendirme görev ve yetkisinin davalı Bakanlığa ait olduğu hususunda duraksama bulunmamaktadır. Bir başka ifadeyle, davalı Bakanlığın belirlediği asgari koşulları taşımayan araçların, Kültür ve Turizm Bakanlığınca turizmle sınırlı dahi olsa kullanılmasına izin verilmesi mümkün olmayıp, adı geçen Bakanlıkça, yalnızca davalı Bakanlık tarafından aranan asgari kriterlere, turizmi geliştirmek ve teşvik amacıyla sınırlı olarak ek koşullar öngörülmesi söz konusu olabilecektir.
Sonuç itibarıyla, dava konusu Genel Yazının yetki unsuru açısından mevzuata uygun bulunduğu, idari işlemin diğer unsurları olan şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden de hukuka uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
… Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve E…. sayılı Genel Yazısının incelenmesi:
Davalı idarenin … tarih ve E…. sayılı Genel Yazısı ile deniz turizmi sezonunun başlaması nedeniyle su kaydıraklarının denizde sökülmesinin denizde can, mal ve çevre emniyetine tehlike oluşturma ihtimaline binaen güverte sayısına bakılmaksızın yapısında su kaydırağı bulunan tekne donatanlarının bu kaydırakları teknenin ilk kara sörveyinde kaldırmaları, kara bakımı sonrasında idare uzmanı tarafından yapılacak sörveyde bu durumun kontrol edilmesi ve kara sörveyine kadar geçen sürede su kaydırağının kullanımının önüne geçilmesi adına kaydırak girişlerinin açılmaz şekilde kapatılması (körlenmesi) gerektiği Liman Başkanlıklarına ve yetkilendirilmiş kuruluşlara bildirilmiştir.
Davalı idare tarafından söz konusu işlemle gezinti/tenezzüh gemilerinde bulunan su kaydıraklarının kaldırılmasına yönelik 10/05/2017 tarih ve E.39209 sayılı işlemin gereğinin yerine getirilme süreci dikkate alınarak hem tekne donatanlarının deniz turizmi sezonunda mağduriyetlerinin önlenmesi hem de denizde can, mal ve çevre emniyetinin sağlanması amacıyla su kaydırakları kaldırılana kadar kaydırak girişlerinin açılmaz şekilde kapatılması (körlenmesi) şeklinde tedbir alınarak hizmet verilmesine imkan tanınmıştır.
Yukarıda yer verilen gerekçelerle gezinti / tenezzüh gemilerinde bulunan su kaydıraklarının kaldırılmasına yönelik Genel Yazının 13. maddesinde hukuka aykırılık görülmediğinden, bir nevi geçiş sürecinde alınacak tedbir olan kaydırak girişlerinin açılmaz şekilde kapatılması (körlenmesi) gerektiği yönündeki Genel Yazıda da hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Dava Konusu Bireysel İşlemin İncelenmesi:
Gezinti / tenezzüh gemilerinde bulunan su kaydıraklarının kaldırılmasına yönelik … tarih ve E…. sayılı Genel Yazının 13. maddesi ile su kaydırakları kaldırılana kadar kaydırak girişlerinin açılmaz şekilde kapatılması (körlenmesi) gerektiğine ilişkin … tarih ve E…. sayılı Genel Yazıda yukarıda yer verilen gerekçeler ile hukuka aykırılık görülmediğinden, … gemisi cinsindeki gemilerde yer alan su kaydıraklarının anılan Genel Yazılardaki esaslar çerçevesinde kaldırılmasına dair … Liman Başkanlığının … tarih ve E…. sayılı bireysel işleminde de hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 26/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.