Danıştay Kararı 10. Daire 2018/4616 E. 2023/422 K. 09.02.2023 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2018/4616 E.  ,  2023/422 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2018/4616
Karar No : 2023/422

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMLERİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, davacı tarafından faizin başlangıç tarihine ilişkin kısmının, davalı idare tarafından kabule ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından; İstanbul Taksim Meydanı Gezi Parkında çıkan olaylarda polis tarafından atılan gaz kapsülünün yüzüne isabet etmesi neticesinde 02/06/2013 tarihinde yaralandığından, sağ gözünün tamamen işlevini yitirdiğinden ve bu durumdan dolayı birçok ameliyat geçirdiğinden bahisle uğradığı iddia edilen zararlara karşılık 50.000,00 TL (miktar artırımı sonucu 691.808,35 TL) maddi, 60.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 751.808,35 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacıda meydana gelen zararın kaynağının idari bir eylem olduğuna yönelik dosyada somut, açık, şüpheden uzak ve net bir delil bulunmadığından davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesince; polislerin meydana gelen olaylar sırasında orantısız güç kullanmak suretiyle davacının zarar görmesine ve bu kapsamda gözünde hasar oluşmasına neden olduğu, böylelikle olayın oluşumunda hizmet kusurunun bulunduğu sonucuna ulaşıldığı, yaralanma olayında davacının maluliyet oranının, fonksiyonel ve anatomik arıza bulunup bulunmadığının, vücut genel çalışma gücünün kaybedilip kaybedilmediğinin, işgücü kaybının olup olmadığının, var ise % kaç olduğunun tespiti maksadıyla davacının sevk edildiği Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 14/03/2018 tarihli raporda; davacının sağ gözünde görme kaybı olduğunun ve çalışma gücünü %32.3 oranında kaybettiğinin tespit edilmesi üzerine sözkonusu rapor dikkate alınarak gelir kaybı hesabının yapılması amacıyla hesap ( aktüerya ) bilirkişisi marifetiyle inceleme yapılması sonucunda düzenlenen raporda, davacının geçici iş göremezlik (1.576,69 TL) ve sürekli iş göremezlik (690.231,66 TL) olmak üzere toplam 691.808,35 TL olarak tazminatının hesaplandığı, bu rapora karşı yapılan itirazların ve davalı idarenin miktar artırımı ile ilgili dilekçeye yaptığı itirazın yerinde ve bilirkişi raporunu kusurlandıracak nitelikte görülmediği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulüne, idare mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının maddi tazminat talebi olan 691.808,35 TL’nin kabulüne, maddi tazminat isteminin 50.000,00 TL’lik kısmı açısından başvuru tarihi olan 29/05/2014, 641.808,35 TL’lik kısmı açısından ise miktar artırım dilekçesinin davalı idareye tebliğ edildiği 18/07/2018 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine, manevi tazminat isteminin de tamamının kabulüne, 60.000,00 TL’lik manevi tazminatın başvuru tarihi olan 29/05/2014 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacı tarafından; hükmedilen maddi ve manevi tazminata olay tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi, bu talebin kabul edilmemesi halinde maddi tazminatın artırılan kısmı için de idareye başvuru tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği ileri sürülmektedir. Davalı idare tarafından ise, zararın eylemi neticesinde meydana geldiğine ilişkin somut bir delil bulunmadığı, geçici iş göremezliğin kaza geçiren kişinin kalıcı sakatlığı değil, tedavi edilene kadar çalışamamasını ifade ettiği, iyileşme sürecinin yapılan işe göre farklılık gösterdiği, geçici iş göremezliğin yalnızca tıbbi tedavi süresiyle sınırlı olmadığı, harçtan muaf olmasına rağmen aleyhine 51.000,00 TL nispi karar harcının yükletildiği, ölüm olaylarında dahi bu kadar maddi tazminata hükmedilmediği, bilirkişi raporundaki hesaplama sonucu çıkan tutarın davacının sebepsiz zenginleşmesine neden olacağından raporun kabulünün mümkün olmadığı ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN_SAVUNMALARI : Davacı tarafından, davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmakta olup, davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra 18/10/2022 tarihli ara kararı cevabının geldiği görülerek, işin esası incelendi gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Dosyanın incelenmesinden; davacı tarafından, Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinde öğrenci iken, 02/06/2013 tarihinde arkadaşı/kuzeni ile İstanbul ili, Beşiktaş ilçesinde gezdikleri esnada devam eden Gezi Parkı eylemleri nedeniyle yapılan gösterilerde, eylemci grupla onlara müdahale eden güvenlik güçleri arasında kaldıkları, olay yerinden uzaklaşmaya çalışırken saat 23.00 sularında güvenlik güçlerince atılan gaz kapsülünün sağ gözüne isabet etmesi sonucunda yaralandığı iddia edilmiştir.
Davalı idare tarafından, idarenin sorumluluğuna ilişkin somut bir tespit olmadığı, davacının zararının idarelerine yüklenebilecek herhangi bir eylemden kaynaklanmadığı savunulmuştur.
Davacı, sağ gözünden yaralanması üzerine 03/06/2013 tarihinde saat 00.05 sularında Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürülmüş, Hastane tarafından “sağ glop perforasyonu, sağ göz lateralde cilt-cilt altı kesisi” tanısıyla servise yatırılarak aynı tarihte ameliyat edilmiş ve14/06/2013 tarihinde taburcu edilmiştir.
Anılan Hastane tarafından düzenlenen Hasta Takip Formu, Hasta Epikrizi ve Genel Adli Muayene raporlarında, sağ gözüne biber gazı kapsülü geldiği yönünde hasta öyküsüne yer verilmiştir.
Özel Vizyon Göz Merkezince düzenlenen 18/06/2013 tarihli genel adli muayene raporunda da, gezi olaylarında sağ gözüne kapsül geldiği yönündeki davacının beyanına yer verilmiştir.
12/07/2013 tarihinde davacının şikayeti üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca açılan 2015/65696 sayılı soruşturma kapsamında alınan … tarihli ve … sayılı Adli Tıp Raporunda yaralanmanın kişinin yaşamını tehlikeye sokacak boyutta olmadığı, basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı, kırığın yaşam fonksiyonlarına etkisinin orta (2) derece olduğu, duyularından birinin fonksiyonunun kaybı yönünden rapor tanzimi için şahsa ait ameliyat notlarının temini gerektiği belirtilmiştir.
Olayla ilgili yürütülen ceza soruşturmasında, Savcılık tarafından düzenlenen müzekkere ile müştekinin şikayet dilekçesinde yer verilen zaman ve yer ile sınırlı mobese kamera görüntüleri ve olayları görüntüleyen işyeri kameraları İstanbul İl Emniyet Müdürlüğünden istenilmiş ancak müzekkereye verilen cevapta, olaya ilişkin kamera kaydı olmadığı ifade edilmiştir.
Meydana gelen yaralanma olayı ile ilgili açılan ceza soruşturmasının, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının anılan dosyasında devam ettiği anlaşılmış, “İstanbul Valiliğince yapılan ön inceleme sonucunda müştekinin belirttiği adreste kamera görüntüsünün bulunmadığı, gösterilerin barışçıl bir gösteri olmadığı, TOMA aracına ait kamera görüntülerinin bulunmadığı, ilgili kamu görevlillerince suç işlendiğine dair herhangi bir bilgi ve emareye ulaşılamadığı gerekçesiyle İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevlileri hakkında … tarih ve … sayılı soruşturma izni verilmemesine dair karar verildiği, 03/03/2017 tarihli bilirkişi raporunda, kamera kayıtlarından şüphelinin tespit edilemediğinin anlaşıldığı, yapılan tüm araştırmalara rağmen şüphelilerin tespit edilemediği gerekçesiyle 02/06/2028 tarihine kadar daimi arama kararı verilmiştir.
Davacının, Bölge İdare Mahkemesince sevk edildiği Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunca düzenlenen … tarihli ve … sayılı raporda, %32,3 oranında meslekte kazanma gücünü yitirdiği saptanmıştır.
Davacı tarafından, olay nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararlarına karşılık olarak maddi ve manevi tazminatın ödenmesi istemiyle 29/05/2014 tarihinde yapılan başvurunun … tarih ve … sayılı işlem ile reddi üzerine bakılmakta olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
İdare kural olarak, yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idarenin hukuki sorumluluğundan söz edebilmek için; ortada bir zararın bulunması, zarara sebebiyet veren işlem veya eylemin idareye yüklenebilir nitelikte olması ve zarar ile eylem arasında uygun illiyet bağının bulunması şartları aranmaktadır. Bu şartlardan birinin yokluğu, kural olarak idarenin sorumluluğunu ortadan kaldırmaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacı tarafından, arkadaşı/kuzeni ile İstanbul ili, Beşiktaş ilçesinde gezdikleri esnada devam eden Gezi Parkı eylemleri nedeniyle yapılan gösterilerde, eylemci grupla onlara müdahale eden güvenlik güçleri arasında kaldıkları, olay yerinden uzaklaşmaya çalışırken saat 23.00 sularında güvenlik güçlerince atılan gaz kapsülünün sağ gözüne isabet etmesi sonucunda yaralandığı ileri sürülmüş ise de; dosya kapsamında davacının uğradığı zararı doğuran eylemin idareden kaynaklandığına ilişkin davacının beyanı dışında her türlü şüpheden uzak, açık, net ve somut bir delil bulunmadığı; bir başka anlatımla, iddia olunan zararın idarenin eyleminden kaynaklandığını ortaya koyan bir illiyet bağının olmadığı dikkate alındığında, olay nedeniyle idarenin tazmin sorumluluğunun bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, davanın reddine ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf isteminin kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne dair temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin REDDİNE,
2. Davalı idarenin temyiz isteminin KABULÜNE,
3. Davanın reddine ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü, Mahkeme kararının kaldırılması ve davanın kabulü yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 09/02/2023 tarihinde oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X)-KARŞI OY :
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden, davacının gezi parkı eylemi sırasında güvenlik güçlerince atılan gaz fişeğinin sağ gözüne isabet etmesi sonucu yaralandığı, bir başka ifadeyle iddia olunan zararın idarenin eyleminden kaynaklandığı kanaati ile aksi yöndeki Daire kararına katılmıyoruz.