Danıştay Kararı 10. Daire 2018/3983 E. 2020/3944 K. 19.10.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2018/3983 E.  ,  2020/3944 K.
.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2018/3983
Karar No : 2020/3944

KARARIN DÜZELTİLMESİNİ
İSTEYEN (DAVALI) : … Bakanlığı

VEKİLİ : I.Hukuk Müşaviri Yrd. …

DİĞER DAVALI : … Valiliği

KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- …
2- …
VEKİLLERİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ : Danıştay Onuncu Dairesince verilen 28/03/2018 tarih ve E:2017/3640, K:2018/1332 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesine karar verilmesi istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Kararın düzeltilmesi isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:
11/05/2013 tarihinde … İli, … İlçesi’nde meydana gelen patlamalar sonucunda hayatını kaybeden …’in eşi ve kayınbabası olan davacılar tarafından bu olay nedeniyle düzenlenen sulhnamenin gabin sebebiyle iptali ve maddi, manevi zararlara uğranıldığı iddiasıyla eş … için 500,00 TL, kayınbaba … için 500,00 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ve eş için 40.000,00 TL, kayınbaba için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesi istemiyle açılan davada; … İdare Mahkemesince, olayın bir terör eylemi olduğunun anlaşıldığı, idarenin hizmetin işleyişine ilişkin kusurunun bulunmadığının tespit edilmesi karşısında uyuşmazlığın çözümünde maddi tazminat istemlerinin özel bir kanun olan 5233 sayılı Kanun kapsamında, manevi tazminat istemlerinin ise sosyal risk ilkesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek davacı eşin sulhnamenin iptali ve maddi tazminat isteminin Hatay Valiliği yönünden süre aşımı nedeniyle reddine; davacı kayınbabanın sulhnamenin iptali ile maddi tazminat isteminin müteveffanın mirasçısı olmaması nedeniyle Hatay Valiliği yönünden esastan reddine; davacıların manevi tazminat isteminin Hatay Valiliği yönünden “5233 sayılı Kanun’un terör eylemleri veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler sonucu uğranılan maddi zararların tazminini öngördüğü, manevi zararların tazminini kapsamadığı” gerekçesiyle reddine; davacı eşin manevi tazminat isteminin davalı İçişleri Bakanlığı yönünden kabulüne; davacıların sulhnamenin iptali ve maddi tazminat istemlerinin İçişleri Bakanlığı yönünden “davacıların maddi tazminat talebinin yasal düzenlemelere uygun olarak 5233 sayılı Kanun kapsamında komisyon tarafından incelenerek karara bağlandığı, bu kısmı aşan maddi tazminat isteminin 5233 sayılı Kanun uyarınca İçişleri Bakanlığınca ödenmesinin mümkün olmadığı, sulhnamenin de 5233 sayılı Kanun kapsamında karara bağlandığı ve ilgililerince imzalandığından hukuka uygun olduğu” gerekçesiyle reddine karar verilmiş, Dairemiz tarafından yapılan temyiz incelemesi ile, 11/05/2013 tarihinde Reyhanlı’da meydana gelen patlamalar birer terör eylemi olmakla birlikte idarenin eylemin gerçekleşmesinde ağır hizmet kusurunun bulunduğunun idarenin kendi müfettişince hazırlanan ön inceleme raporu, Hatay Valiliği İl İdare Kurulu’nun soruşturma izni verilmesine ilişkin kararı, Cumhuriyet Savcılığınca hazırlanmış olan iddianameler ve açılan ceza davası ile ortaya konulduğu, bu nedenle söz konusu patlamalar nedeniyle zarar görenler tarafından açılan davalardaki maddi, manevi tazminat istemlerinin 5233 sayılı Kanun hükümleri ve sosyal risk ilkesi kapsamında değil, idarenin sorumluluğunun doğrudan ve asli nedenini oluşturan hizmet kusuru ilkesi gereğince karşılanması gerektiği, İdare Mahkemesi kararının gerekçesinin yerinde görülmediği, söz konusu patlamalarda …’in hayatını kaybetmesi nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen manevi zararların, olayda hizmet kusuru bulunan davalı idarece tazmin edilmesi gerektiği, davacı eş tarafından talep edilmiş olan 40.000,00 TL manevi tazminat miktarı da zenginleşmeye yol açmayacak, hakkaniyetli ve Dairemiz içtihatlarına uygun bulunduğundan, Mahkemece davacı eşin manevi tazminat isteminin kabulü yolunda verilen kararda sonucu itibarıyla hukuki isabetsizlik görülmeyerek davalı Bakanlığın temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının kabule ilişkin kısmının gerekçeli onanmasına karar verilmiştir.
Her ne kadar Daire Kararı hukuki gerekçe olarak hizmet kusuruna dayalı olarak verilmişse de, 11/05/2013 tarihinde …’da meydana gelen patlamaların birer terör eylemi olduğu ve bu nedenle 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun ve manevi tazminat istemlerinin de sosyal risk kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, ancak Daire kararının neticesi itibarıyla hukuka uygun olduğu görülmüştür.
Danıştay dava daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarının temyiz üzerine verilen kararları hakkında, ancak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmaya devam edilen) 54. maddesinde yazılı nedenlerle kararın düzeltilmesi istenebilir.
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde öne sürülen hususlar ise, anılan maddede yazılı nedenlerden hiçbirine uymadığından, kararın düzeltilmesi isteminin yukarıda belirtilen gerekçe ile REDDİNE, 19/10/2020 tarihinde oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.

KARŞI OY(X) :

… İdare Mahkemesi kararının gerekçeli onanmasına ilişkin Daire kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davalı idarenin karar düzeltme isteminin reddi gerektiği oyuyla Dairemiz çoğunluk kararına katılmıyorum.