Danıştay Kararı 10. Daire 2018/3544 E. 2022/6505 K. 26.12.2022 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2018/3544 E.  ,  2022/6505 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2018/3544
Karar No : 2022/6505

DAVACI : …

DAVALI : … Bakanlığı
(… Bakanlığı)
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Davacı tarafından, 14/04/2008 tarih ve 26847 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Merkezi Isıtma ve Sıhhi Sıcak Su Sistemlerinde Isınma ve Sıhhi Sıcak Su Giderlerinin Paylaştırılmasına İlişkin Yönetmeliğin iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, 2014 yılı Haziran ayında yeni ev aldığı, 2014 yılı Kasım ayında Yönetmelik gereği kalorimetre cihazı takılı olduğunu öğrendiği, en yüksek ödeme yapanlardan olmasına rağmen kışın hiç ısınamadıkları, bu nedenle Mayıs ayında yapılan apartman toplantısında eşit bölüşme kararı alındığı, 2015-2016 kışında ısındıkları, 2016 Kasım ayında iki malik tarafından itiraz edilerek ısı pay ölçer kullanılmasının istendiği, 2014-2015 kışında kat maliklerinin faturaları arasında çok büyük farklar olduğu, birine 428 TL gelmiş iken diğerine 2.510 TL geldiği, Binalarda Isı Yalıtımına Dair Yönetmeliğe göre kat maliklerinin çatı katı hariç kat yalıtımı yaptırma zorunluluğu olmadığı, üst kat 15 dereceye ayarladıysa alt katın üst katı da ısıtmak zorunda kaldığından hem daha fazla ödemek zorunda kaldığı, hem de ısınamadığı, Yönetmeliğin 5. maddesinin 6. fıkrasında bağımsız bölümlerdeki mahal sıcaklığı asgari 15 derece olacak şekilde ayarlanır denilse de bunun mümkün olmadığı, kat yalıtımı zorunlu olmadan bu Yönetmeliğin yürürlükte olmasının haksızlıklara ve sorunlara sebebiyet verdiği, kat yalıtımı olmayan binalarda ısı pay ölçer olarak kullanılan kalorimetre cihazı ile ısınma giderlerinin adaletli bir şekilde paylaştırılmasının teknik olarak mümkün olmadığı, Tüketici Hakları Derneğinin bu sistemin iptali yönünde basın duyurusunun olduğu, pay ölçer cihazının nereye konulması gerektiğinin Yönetmelikte yer almadığı, kat malikinin evinin içine yerleştirildiğinden kat maliki vanayı kapattığında üst kat ve alt kat komşularına ısınmada düşüş ve maliyette artış olarak yansıdığı, vanayı kapatan kat maliki için bir yaptırım olmadığı, Yönetmelikte ısı pay ölçer cihazın nereye konulacağı, 15 derecede yakarsa minimum kaç kalori gelmesi gerektiği veya bir kat malikinin maksimum kaç kalori harcayacağı konularında açıklık olmadığı, ısı pay ölçer cihazını takan firmadan başka firmanın cihazı okuyamadığı, bunun da bu firmaya muhtaç ettiği, bu durumun Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’a aykırı olduğu, Bakanlığın bu düzenlemedeki amacının %30-%40 ısı tasarrufunun sağlanması olduğu ancak eşit bölüşmenin daha verimli olduğu, Bakanlığın pilot çalışmalarında binaların kaloriferlerine termostatik vana taktığı, asıl verimliliği sağlayanın bu vana olduğu, termostatik vana olmadığında insanların ortam ısısını düşürmek için cam açtığı, ısı kaybı olduğu, bu vana ile odanın ısısının ayarlanabildiği, ısı pay ölçer yerine termostatik vananın zorunlu olması gerektiği, ısı pay ölçer sisteminin komşuluk ilişkisini zedeleyip, ülke ekonomisine de zarar verdiği ileri sürülmektedir.

DAVALININ SAVUNMASI : Davalı tarafından, Enerji Verimliliği Kanunu ile ısı pay ölçer sisteminin merkezi ısıtma sistemli binalarda kullanılmasının zorunlu tutulduğu, merkezi sistemle ısıtılan ve birden fazla bağımsız bölüme sahip olan binalarda bahse konu ölçüm ekipmanlarının kullanılmasının yasal zorunluluk olduğu, Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliğine göre binaların bütün betonarme elemanları, bağımsız bölümler arasındaki duvar, taban ve tavan gibi yapı elemanlarının yalıtılması gerektiği, Yönetmelik ve Kat Mülkiyeti Kanunu gereği sistemin uygun çalışması, işlemesi, gerekli tedbirlerin alınmasında bina sahibi, bina yönetim kurulu, enerji yöneticisi, ölçüm şirketi, dağıtım ve satış şirketlerinin sorumluluğu bulunduğu, kat malikleri kurulunun alacağı kararla işlem yapılabildiği, Yönetmeliğin bina tasarımına ilişkin olmayıp, ısıtma ve sıhhi sıcak su giderlerinin paylaştırılmasına ilişkin olduğu, Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliğinde 2017 yılında yapılan değişiklikle ısı sayaçlarının bağımsız bölüm dışında olması zorunluluğunun getirildiği, merkezi ısıtma sisteminin daha güvenli olduğu, %30 oranında daha az fatura ödenmesini sağladığı, ülkemizin doğalgaz ithalatını azaltmasına yardımcı olduğu savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : 14.04.2008 tarih ve 26847 sayılı Mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Merkezi Isıtma ve Sıhhi Sıcak Su Sistemlerinde Isınma ve Sıhhi Sıcak Su Giderlerinin Paylaştırılmasına İlişkin Yönetmelik’in iptali istenilmektedir.
Dava konusu Yönetmeliğin “Dayanak” başlıklı 2. maddesinde, Yönetmeliğin, 23.06.1963 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 42. maddesinin dördüncü fıkrasına dayanılarak hazırlandığı belirtilmiştir.
5627 Sayılı Enerji Verimlilik Kanunu” ve bu kanun nezdinde “Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği” ile “Merkezi Isıtma ve Sıhhi Sıcak Su Sistemlerinde Isınma ve Sıhhi Sıcak Su Giderlerinin Paylaştırılmasına İlişkin Yönetmelik” yayınlanarak enerji tasarruf potansiyelinin en yüksek olduğu binalarda, ısıtma ve soğutma amaçlı kullanılan enerjinin %50-60’ının geri kazanılabileceği öngörüsüyle, binalarda kullanılan toplam enerji miktarında %60’lara varan tasarruf sağlanabilmesi için çalışmalara öncülük edilmiş ve enerji tasarrufuna yönelik uygulamaların devreye girmesi sağlanmıştır.
5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu’nun ilk on iki maddesinde enerji verimliliğinin artırılması ve desteklenmesi, toplum genelinde enerji bilincinin geliştirilmesi, yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanılmasına, diğer bir anlatımla enerji verimliliğine ilişkin düzenlemelere yer verildiği; 13. maddesinde, 2819 sayılı Elektrik İşleri Etüd İdaresi Teşkiline Dair Kanun’un 2. maddesinde değişikliğinin; 14. ve 15. maddelerinde, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 1. maddesinin üçüncü fıkrasına eklenen bentlerin ve 3. maddesine eklenen fıkraların düzenlendiği; 16. maddesinde, “23.06.1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 42 nci maddesinin dördüncü ve beşinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.”
“Kat maliklerinden birinin isteği üzerine ısı yalıtımı, ısıtma sisteminin yakıt dönüşümü ve ısıtma sisteminin merkezi sistemden ferdi sisteme veya ferdi sistemden merkezi sisteme dönüştürülmesi, kat maliklerinin sayı ve arsa payı çoğunluğu ile verecekleri karar üzerine yapılır. Ancak toplam inşaat alanı ikibin metrekare ve üzeri olan binalarda merkezi ısıtma sisteminin ferdi ısıtma sistemine dönüştürülmesi, kat maliklerinin sayı ve arsa payı olarak oybirliği ile verecekleri karar üzerine yapılır. Bu konuda yapılacak ortak işlerin giderleri arsa payı oranına göre ödenir. Merkezi ısıtma sistemlerinde ısınma giderlerinin paylaştırılmasına ilişkin usûl ve esaslar Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulacak yönetmelikle düzenlenir.
Isıtma sisteminin merkezi sistemden ferdi sisteme veya ferdi sistemden merkezi sisteme dönüştürülmesine karar verilmesi halinde, yönetim planının bu karara aykırı hükümleri değiştirilmiş sayılır.” düzenlemesine yer verildiği; devamında 17. ve 18. maddelerinde ise, 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun’un 6. ve 8. maddelerindeki değişikliklerin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu’nun “Amaç” başlık 1. maddesinde, Kanun’un amacının, enerjinin etkin kullanılması, israfının önlenmesi, enerji maliyetlerinin ekonomi üzerindeki yükünün hafifletilmesi ve çevrenin korunması için enerji kaynaklarının ve enerjinin kullanımında verimliliğin artırılması olduğu belirtilmiş; “Uygulamalar” başlıklı 7. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendinde, “Toplam inşaat alanı yönetmelikte belirlenen mesken amaçlı kullanılan binalarda, ticarî binalarda ve hizmet binalarında uygulanmak üzere mimarî tasarım, ısıtma, soğutma, ısı yalıtımı, sıcak su, elektrik tesisatı ve aydınlatma konularındaki normları, standartları, asgarî performans kriterlerini, bilgi toplama ve kontrol prosedürlerini kapsayan binalarda enerji performansına ilişkin usûl ve esaslar, Türk Standartları Enstitüsü ve Genel Müdürlük ile müştereken hazırlanarak Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulacak bir yönetmelikle düzenlenir. Yönetmelik hükümlerine aykırı hareket edilmesi halinde ilgili idare tarafından yapı kullanma izni verilmez.” kuralına yer verilmiştir.
14 Nisan 2008 26847 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Merkezi Isıtma ve Sıhhi Sıcak Su Sistemlerinde Isınma ve Sıhhi Sıcak Su Giderlerinin Paylaştırılmasına İlişkin Yönetmelik” ile;
Madde 5(1) – “Bu Yönetmelik aşağıdaki giderlerin ısı veya sıhhî sıcak su sağlanmış bağımsız bölüm kullanıcılarına paylaştırılmasında uygulanır.
(a) Merkezî ısıtma sistemlerinin işletme giderleri,
(b) Isının ve sıhhî sıcak suyun bağımsız bölümlerce kullanım giderleri.
Madde 5(4) – “Merdiven sahanlığı, giriş holü, ısıtma merkezleri ve benzeri ortak kullanım mahallerinde, tüketim ölçülmez.
Kullanıma bağlı ısı veya sıhhî sıcak su tüketimi çok olan yüzme havuzu, sauna, kapıcı dairesi ve benzeri mahaller için ise tüketimin ölçülmesi mecburidir.”

Madde 5(5) – Tüketilen enerjiyi sınırlandırabilmek için merkezî ısıtma sistemi kullanılan binalarda TS EN 215’e uygun termostatik radyatör vanası kullanılır.
Madde 5(6) – Merkezî sistemlerle ısıtma yapılan bağımsız bölümlerdeki mahal sıcaklıkları asgari 15°C olacak şekilde ayarlanır.
Madde 6(1) – Isı tüketimini ölçmek için ilgili standartları sağlayan ısı sayaçları veya ısıölçerler kullanılır. Bu ekipmanların, Ölçüler ve Ayar Kanununa uygun olması gerekir.
Madde 6(2) – Sıhhî sıcak su tüketimini ölçmek üzere, ilgili standartlara ve Ölçüler ve Ayar Kanununa uygun, sıcak su sayaçları veya diğer ekipmanlar kullanılır.
Madde 6(3) – Isı ve sıhhî sıcak su tüketiminin ölçülmesinde kullanılacak ekipmanların muayene ve kalibrasyonları, Ölçüler ve Ayar Kanunu hükümlerine göre yetkili kurum veya kuruluşlarca yapılır. Ölçüm ekipmanının muayene ve kalibrasyonlarının düzenli bir şekilde yapılmasının kontrolünden bina sahibi, bina yöneticisi veya bina yönetim kurulu veya enerji yöneticisi sorumludur. (Ek bilgi olarak mevcut ölçü aletleri ile ilgili yönetmeliklere göre muayene ve kalibrasyon süreleri su sayaçları için 10, ısı sayaçları için 5 yıldır.)
Madde 7(2) – Ortak kullanım mahallerinden, sistem kayıplarından ve işletme giderlerinden kaynaklı ısı giderleri, bağımsız bölüm kullanıcılarına kapalı kullanım alanları oranında paylaştırılır.
Madde 8(1) – Merkezî ısıtma sistemlerinde toplam ısıtma giderlerinin % 70’i bağımsız bölümlerin ölçülen ısı tüketimlerine göre paylaştırılır. Toplam ısıtma giderlerinin % 30’u ortak kullanım mahalleri, sistem kayıpları, asgari ısınma ve işletme giderlerinden kaynaklı ısı giderleri olarak bağımsız bölümlerin kullanım alanlarına göre paylaştırılır.
Madde 8(3) – Merkezî ısıtma sistemlerinin ısı giderleri aşağıdaki hesaplamalara göre paylaştırılır. (Hesaplama formülleri bulunuyor.)
Madde 8(4) – Merkezî sıhhî sıcak su sistemlerinde toplam sıhhî sıcak su giderleri, kullanıcıların ölçülen sıcak su tüketimlerine göre paylaştırılır.
Madde 8(5)(b) – Binanın toplam sıhhî sıcak su tüketim maliyetinin (M) hesaplanmasında, sıhhî sıcak su üretimini sağlayan ısıtma sisteminin, merkezî ısıtma sistemine bağımlı olduğu durumda; merkezî ısıtma sisteminin payı merkezî sıhhî sıcak su sisteminin tüketimi çıkartıldıktan sonra kalan bütün tüketim miktarıdır. Merkezî sıhhi sıcak su sisteminin yakıt tüketim miktarı… Şeklinde hesaplanır. (Hesaplama formülleri bulunuyor.)
Madde 9(1) – Ön ödemeli ısı sayacı sistemi kullanılması hallerinde; 5 inci maddenin yedinci fıkrası ile 8 inci madde uygulanmayabilir.” düzenlemeleri yapılmıştır.
Dava konusu değişikliklerin incelenmesi:
Sözlük anlamı ile “düzenli hâle koymak, düzen vermek, tanzim ve tertip etmek” olarak tanımlanan “düzenleme”, kamu hukukunda kural koyma ile eş anlamlıdır. Kural ise; sürekli, soyut, nesnel, genel (kişilik dışı) durumları belirleyen ve gösteren norm olarak tanımlanmaktadır. (ÖZAY İl Han, Günışığında Yönetim, 2017, İstanbul, s. 426). Yasama organının yasama tasarrufları dışında, idare, Anayasa ve kanunlardan aldığı yetki ile, kural koyma (düzenleme yapma) yetkisine sahiptir.

5627 sayılı Kanun’un “Uygulamalar” başlıklı 7. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendinde yer alan “Toplam inşaat alanı yönetmelikte belirlenen mesken amaçlı kullanılan binalarda, ticarî binalarda ve hizmet binalarında uygulanmak üzere mimarî tasarım, ısıtma, soğutma, ısı yalıtımı, sıcak su, elektrik tesisatı ve aydınlatma konularındaki normları, standartları, asgarî performans kriterlerini, bilgi toplama ve kontrol prosedürlerini kapsayan binalarda enerji performansına ilişkin usûl ve esaslar, Türk Standartları Enstitüsü ve Genel Müdürlük ile müştereken hazırlanarak Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulacak bir yönetmelikle düzenlenir. Yönetmelik hükümlerine aykırı hareket edilmesi halinde ilgili idare tarafından yapı kullanma izni verilmez.” kuralı ile davalı idareye yönetmelik ile düzenleme yapma yetkisi verilmiştir. Davalı idarenin bu yetkiyi Kanunla kendisine tanınan alan ve sınırlar içerisinde kullanarak düzenleme yapılabileceği açıktır.
Uyuşmazlık, davalı idare tarafından yapılan değişikliklerin idareye Kanunla verilen düzenleme yapma yetkisi içinde olup olmadığı noktasındadır.
Düzenlemenin 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu ile Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği düzenlemeleri ile bütünlük sağlandığı görülmektedir.
Bu itibarla, iptali talep edilen Yönetmelik değişikliğinde 5627 sayılı Kanun’un amacına aykırı bir yön bulunmadığı ve değişikliğin Kanunla davalı idareye verilen yetkinin kapsamında kaldığı görüldüğünden hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddi gerektiği, düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Bakılan dava, 14/04/2008 tarih ve 26847 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Merkezi Isıtma ve Sıhhi Sıcak Su Sistemlerinde Isınma ve Sıhhi Sıcak Su Giderlerinin Paylaştırılmasına İlişkin Yönetmeliğin iptali istemiyle açılmıştır.
Davacı tarafından, 16 maddeden müteşekkil Yönetmeliğin, belirli madde ya da kısımlarına yönelik hukuka aykırılık iddialarına yer verilmeksizin tümünün iptalinin istendiği anlaşıldığından, dava konusu düzenleme, idari işlemin unsurları yönünden genel bir hukuka uygunluk denetimine tabi tutulmuştur.

İNCELEME VE GEREKÇE:
İlgili Mevzuat:
Enerjinin etkin kullanılması, israfının önlenmesi, enerji maliyetlerinin ekonomi üzerindeki yükünün hafifletilmesi ve çevrenin korunması için enerji kaynaklarının ve enerjinin kullanımında verimliliğin artırılması amacıyla çıkarılan ve 02/05/2007 tarih ve 26510 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Enerji Verimliliği Kanunu’nun “Uygulamalar” başlıklı 7. maddesinde, “(1) Enerji verimliliğinin artırılması amacıyla aşağıdaki uygulamalar gerçekleştirilir.

c) Merkezî ısıtma sistemine sahip binalarda, merkezî veya lokal ısı veya sıcaklık kontrol cihazları ile ısınma maliyetlerinin ısı kullanım miktarına bağlı olarak paylaşımını sağlayan sistemler kullanılır. Buna aykırı olarak hazırlanan projeler ilgili mercilerce onaylanmaz.” hükmü,
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun “A) Kat Maliklerinin borçları: I – Genel kural” başlıklı 18. maddesinde, “Kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla, karşılıklı olarak yükümlüdürler.
Bu Kanunda kat maliklerinin borçlarına dair olan hükümler, bağımsız bölümlerdeki kiracılara ve oturma (sükna) hakkı sahiplerine veya bu bölümlerden herhangi bir suretle devamlı olarak faydalananlara da uygulanır; bu borçları yerine getirmiyenler kat malikleriyle birlikte, müteselsil olarak sorumlu olur.”; “II – Anagayrimenkulün bakımı, korunması ve zarardan sorumluluk” başlıklı 19. maddesinde, “Kat malikleri, anagayrimenkulün bakımına ve mimarı durumu ile güzelliğini ve sağlamlığını titizlikle korumaya mecburdurlar.
Kat maliklerinden biri, bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anagayrimenkulün ortak yerlerinde inşaat, onarım ve tesisler, değişik renkte dış badana veya boya yaptıramaz. Ancak, ortak yer ve tesislerdeki bir bozukluğun anayapıya veya bağımsız bir bölüme veya bölümlere zarar verdiğinin ve acilen onarılması gerektiğinin veya anayapının güçlendirilmesinin zorunlu olduğunun mahkemece tespit edilmiş olması halinde, bu onarım ve güçlendirmenin projesine ve tekniğine uygun biçimde yapılması konusunda kat maliklerinin rızası aranmaz. Kat maliki kendi bağımsız bölümünde anayapıya zarar verecek nitelikte onarım, tesis ve değişiklik yapamaz. Tavan, taban veya duvar ile birbirine bağlantılı bulunan bağımsız bölümlerin bağlantılı yerlerinde, bu bölüm maliklerinin ortak rızası ile anayapıya zarar vermeyecek onarım, tesis ve değişiklik yapılabilir.
Her kat maliki anagayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere, kusuru ile verdiği zarardan dolayı diğer kat maliklerine karşı sorumludur.”; “F) Yenilik ve ilaveler: I – Faydalı olanlar:” başlıklı 42. maddesinde, “Kat malikleri, anagayrimenkulün ortak yerlerinde kendi başlarına bir değişiklik yapamazlar; ortak yerlerin düzgün veya bunları kullanmanın daha rahat ve kolay bir hale konulmasına veya bu yerlerden elde edilecek faydanın çoğaltılmasına yarıyacak bütün yenilik ve ilaveler, kat maliklerinin sayı ve arsa payı çoğunluğu ile verecekleri karar üzerine yapılır.
Kat maliklerinden birinin isteği üzerine ısı yalıtımı, ısıtma sisteminin yakıt dönüşümü ve ısıtma sisteminin merkezi sistemden ferdi sisteme veya ferdi sistemden merkezi sisteme dönüştürülmesi, kat maliklerinin sayı ve arsa payı çoğunluğu ile verecekleri karar üzerine yapılır. Ancak toplam inşaat alanı ikibin metrekare ve üzeri olan binalarda merkezi ısıtma sisteminin ferdi ısıtma sistemine dönüştürülmesi, kat maliklerinin sayı ve arsa payı olarak oybirliği ile verecekleri karar üzerine yapılır. Bu konuda yapılacak ortak işlerin giderleri arsa payı oranına göre ödenir. Merkezi ısıtma sistemlerinde ısınma giderlerinin paylaştırılmasına ilişkin usûl ve esaslar Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulacak yönetmelikle düzenlenir.
Isıtma sisteminin merkezi sistemden ferdi sisteme veya ferdi sistemden merkezi sisteme dönüştürülmesine karar verilmesi halinde, yönetim planının bu karara aykırı hükümleri değiştirilmiş sayılır.” hükümleri yer almaktadır.
05/12/2008 tarih ve 27075 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği’nin “Bina ısı yalıtımı esasları” başlıklı 9. maddesinde, “(1) Binaların ısı yalıtımı hesaplamalarında aşağıda belirtilen hususlara uyulur.
a) Binanın Yıllık Isıtma Enerjisi İhtiyacının TS 825 standardında belirtilen sınır değerden küçük olması gerekir.
b) Bitişik nizam olarak yapılacak olan binaların ısıtma enerjisi ihtiyacı hesabı yapılırken, bitişik nizam tarafında kalan duvarlar da dış duvar gibi değerlendirilir.
(2) Binaları dış havadan, topraktan veya düşük iç hava sıcaklığına sahip ortamlardan ayıran yapı bileşenlerinin yüzeyleri, TS 825 standardında belirtilen asgari ısı yalıtım şartlarına uygun şekilde yalıtılır.
(3) Bina kabuğunu oluşturan, duvar, döşeme, balkon, konsol, taban, tavan, çatı ve pencere/duvar birleşimleri ısı köprüsü oluşmayacak şekilde yalıtılır. Mevcut binalarda ısı köprülerinin önlenememesi durumunda, ısıyı nakleden kaplama yüzeylerinde oluşan ısı köprüleri sebebiyle gerçekleşen ısı kaybı hesabı TS EN ISO 10211-1, TS EN ISO 10211-2, TS EN ISO 14683 veya TS EN ISO 6946 standardına göre yapılır ve yıllık ısıtma enerjisi ihtiyacının hesaplanmasında dikkate alınır. …” düzenlemeleri yer almıştır.
Öte yandan; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, iptal davalarında hukuka uygunluk denetiminin, idari işlemlerin yetki, şekil, sebep, konu ve maksat unsurları üzerinde yapılacağı öngörülmüştür.

Dava Konusu Yönetmeliğin İncelenmesi:
Anayasa’nın 124. maddesinde, Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabileceği hükmüne yer verilmiştir.
Buna göre, idari teşkilat yapısı içinde yer alan Bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşları, görev alanlarına ilişkin olarak yönetmelik, yönerge, tebliğ, genelge ve talimat gibi çeşitli adlar altında düzenleme yapabilmektedirler.
Bu düzenlemeler arasında uyulması gereken “normlar hiyerarşisi” kuramına göre, hukuk düzeni, farklı kademede yer alan Anayasa, kanun, yönetmelik ve diğer düzenleyici işlemlerden oluşan birçok normu içermekte ve her norm geçerliliğini bir üst basamakta yer alan normdan almaktadır. Normlar hiyerarşisine göre kanundan sonra gelen yönetmelik, genelge, tebliğ, talimat gibi düzenlemelerin ancak kanunda verilmiş olan hakkın kullanılmasının açıklanması ile ilgili olacağı, bu metinlerde kanun ile verilmiş olan hakkı genişletici veya daraltıcı mahiyette hükümlere yer verilemeyeceği hukukun genel ilkelerindendir.
14/04/2008 tarih ve 26847 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan dava konusu Merkezi Isıtma ve Sıhhi Sıcak Su Sistemlerinde Isınma ve Sıhhi Sıcak Su Giderlerinin Paylaştırılmasına İlişkin Yönetmeliğin, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 42. maddesinin dördüncü fıkrasının, merkezi ısıtma sistemlerinde ısınma giderlerinin paylaştırılmasına ilişkin usûl ve esasların Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulacak yönetmelikle düzenleneceğine dair hükmüne dayanılarak Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından çıkarıldığı ve Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konulduğu görülmekte olup, davalı idarenin Kanundaki görevlerini yerine getirmek üzere, Kanun’un çizdiği sınır çerçevesinde “yönetmelik” ile düzenleme yapabileceğinde şüphe bulunmamaktadır. Bu itibarla, dava konusu Yönetmelikte yetki ve şekil yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
İdari işlem ile ulaşılmak istenen nihai sonuç olan idari işlemin amaç unsurunun her zaman kamu yararı olması gerekmektedir. Mevcut ve yeni yapılacak birden fazla bağımsız bölüme sahip merkezî veya bölgesel ısıtma sistemli ve sıhhî sıcak su sistemli binalarda, ısıtma ve sıhhî sıcak su giderlerinin, ölçüm ekipmanları (ısı ölçer, ısı sayacı, ölçüm okuma ve faturalandırma cihazı) yerleştirilerek tüketim miktarı ve kullanım alanlarına göre bağımsız bölüm kullanıcılarına paylaştırılmasına ilişkin usûl ve esasları belirlemek amacıyla yürürlüğe konulmuş olan dava konusu Yönetmeliğin, enerji verimliliğinin artırılarak ısınma maliyetinin ve ülkemizin doğal gaz ithalatının azaltılmasına yönelik kamu yararı amacıyla hazırlandığı açık olup, Yönetmelikte amaç unsuru yönüyle de hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Gerek yargısal kararlarda gerekse öğretide idari işlemin sebep unsuru, işlemin yapılmasını gerektiren hukuki işlem veya olay olarak tanımlanmaktadır. Sebep, idareyi işlem yapmaya yönelten tüm etkenler olup, işlemin bir tür gerekçesidir.
Dava konusu Yönetmeliğin, merkezî ısıtma sistemine sahip binalarda, merkezî veya lokal ısı veya sıcaklık kontrol cihazları ile ısınma maliyetlerinin ısı kullanım miktarına bağlı olarak paylaşımını sağlayan sistemler kullanılması gerektiğine ilişkin Enerji Verimliliği Kanunu’nun hükmü ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 42. maddesinin dördüncü fıkrasının, merkezi ısıtma sistemlerinde ısınma giderlerinin paylaştırılmasına ilişkin usul ve esasların Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulacak yönetmelikle düzenleneceğine dair hükmü gereği yürürlüğe konulması karşısında, hukuki ve maddi gerekçelerinin açık kanuni düzenlemeler olduğu anlaşıldığından, dava konusu düzenlemede sebep unsuru yönüyle hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
Bir idari işlemin konu unsuru ise, o işlemin hukuk aleminde yaptığı etki ve doğurduğu hukuki sonuç veya hüküm olarak ifade edilmektedir.
Dava konusu Yönetmelikle, Yönetmelik hükümlerinin uygulanması hususunda, yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni vermeye yetkili idarelerin, yetkilendirilmiş ölçüm şirketlerinin, bölgesel ısı dağıtım ve satış şirketlerinin, bina sahiplerinin, bina yöneticileri veya bina yönetim kurullarının, enerji yöneticilerinin, tasarım ve uygulamada görevli mimar ve mühendisler ile uygulayıcı yükleniciler ve imalatçıların, binanın yapılmasında ve kullanımında görev alan müşavir, danışman, proje kontrol ve işletme yetkililerinin görevli, yetkili ve sorumlu oldukları; merkezî ısıtma sistemlerinin işletme giderleri ile ısının ve sıhhî sıcak suyun bağımsız bölümlerce kullanım giderlerinin bağımsız bölüm kullanıcılarına paylaştırılmasında Yönetmeliğin uygulanacağı, ısıtma ve sıhhî sıcak su tüketimlerini ölçmek için mahallerin ölçüm ekipmanları ile donatılacağı, bağımsız bölüm kullanıcılarının bu maksatla yapılacak iş ve işlemlere izin vermek mecburiyetinde oldukları, arıza ve bakım halleri hariç olmak üzere bağımsız bölüm kullanıcılarının ölçüm ekipmanlarına müdahale edemeyeceği, tüketilen enerjiyi sınırlandırabilmek için merkezî ısıtma sistemi kullanılan binalarda TS EN 215’e uygun termostatik radyatör vanası kullanılacağı, merkezî sistemlerle ısıtma yapılan bağımsız bölümlerdeki mahal sıcaklıklarının asgari 15 °C olacak şekilde ayarlanacağı, ısı tüketimini ölçmek için ilgili standartları sağlayan ısı sayaçları veya ısı ölçerler kullanılacağı, bu ekipmanların, Ölçüler ve Ayar Kanunu’na uygun olması gerektiği, merkezî ısıtma sistemlerinde toplam ısıtma giderlerinin % 70’inin bağımsız bölümlerin ölçülen ısı tüketimlerine göre paylaştırılacağı, toplam ısıtma giderlerinin % 30’unun ortak kullanım mahalleri, sistem kayıpları, asgari ısınma ve işletme giderlerinden kaynaklı ısı giderleri olarak bağımsız bölümlerin kullanım alanlarına göre paylaştırılacağı hususlarında düzenlemeler getirilmiştir.
Yönetmelik düzenlemelerinin bir bütün olarak incelenmesinden; idarenin, mevcut ve yeni yapılacak birden fazla bağımsız bölüme sahip merkezî veya bölgesel ısıtma sistemli ve sıhhî sıcak su sistemli binalarda, ısıtma ve sıhhî sıcak su giderlerinin, bağımsız bölüm kullanıcılarına paylaştırılmasına ilişkin usûl ve esasları detaylı şekilde belirlediği ve hukuksal çerçeve içinde davranıldığı görülmekte olup, düzenlemelerde hukuka ve kamu yararı ile hizmet gereklerine aykırılık bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Nitekim, aynı Yönetmeliğin 3. maddesinin 1. fıkrasının (p) bendi ile 10. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinin iptali istemiyle açılan başka bir davada, Dairemizin 04/10/2018 tarih ve E:2018/3545, K:2018/2907 sayılı davanın reddine dair kararı, İdari Dava Daireleri Kurulunun 19/02/2020 tarih ve E:2019/711, K:2020/406 sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiştir.
Öte yandan, davacı tarafından, dava konusu Yönetmelikte ısı ölçer yerine termostatik vana kullanımının zorunlu kılınmamasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Bununla birlikte, Yönetmeliğin 5. maddesinin 5. fıkrasında, tüketilen enerjiyi sınırlandırabilmek için merkezî ısıtma sistemi kullanılan binalarda TS EN 215’e uygun termostatik radyatör vanası kullanılacağı; 6. fıkrasında, merkezi sistemlerle ısıtma yapılan bağımsız bölümlerdeki mahal sıcaklıklarının asgari 15 °C olacak şekilde ayarlanacağı; 6. maddesinin 4. fıkrasında da, ölçüm ekipmanının ısıtma sistemi için uygun olması ve teknik bakımdan doğru çalışabilecek şekilde kurulması gerektiği kurallarına açıkça yer verildiğinden, davacının hukuki dayanaktan yoksun bulunan iddiası yerinde görülmemiştir.
Yine davacı tarafından, dava konusu Yönetmelikte ısı ölçer cihazın nereye konulacağı hususunda düzenleme yer almadığı, bağımsız bölüme yerleştirilen cihazın kapatılması halinde malike yönelik herhangi bir yaptırım öngörülmediği belirtilerek eksik düzenleme nedeniyle hukuka aykırılık iddialarında bulunulmuştur. Ancak Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği’nin 13. maddesinin değişik 3. fıkrasında, yeni binalarda, yapı ruhsatına esas olan toplam kullanım alanının 2.000 m² ve üstünde olması halinde merkezi ısıtma sistemi yapılacağı ve bu binaların, bağımsız bölümlerin ısı sayacı kullanılmasına olanak verecek şekilde, tek kolon hattına sahip ısıtma sistemli ve ısı sayaçlarının bağımsız bölümün dışında olacak şekilde projelendirileceği, aynı maddenin 7. fıkrasında, merkezi ısıtma sistemine sahip binalarda, merkezi veya lokal ısı veya sıcaklık kontrol cihazları ile ısınma maliyetlerinin ısı kullanım miktarına bağlı olarak paylaşımını sağlayan sistemler kullanılacağı düzenlenmiş olup, bu haliyle ısı ölçerlerin, yeniden projelendirilmesi mümkün olmayan mevcut binalarda teknik açıdan mümkün olan en uygun yere, adı geçen Yönetmeliğe göre projelendirilen yeni binalar açısından ise bağımsız bölümün dışında konumlandırılacağı anlaşılmıştır. Ayrıca Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 33. maddesinde, kat maliklerinden birinin yahut onun katından kira akdine, oturma hakkına veya başka bir sebebe dayanarak devamlı surette faydalanan kimsenin, borç ve yükümlerini yerine getirmemesi yüzünden zarar gören kat maliki veya kat maliklerinin, anagayrimenkulün bulunduğu yerin sulh mahkemesine başvurarak hâkimin müdahalesini isteyebileceğinin hüküm altına alındığı görülmektedir.
Bu itibarla, davacının ölçüm ekipmanına ve hukuki yaptırıma yönelik eksik düzenleme yönündeki iddiaları da yerinde görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 26/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.