Danıştay Kararı 10. Daire 2018/2846 E. 2022/6642 K. 28.12.2022 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2018/2846 E.  ,  2022/6642 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2018/2846
Karar No : 2022/6642

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Valiliği

İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından; özel güvenlik görevlisi olarak görev yapmaktayken İçişleri Bakanlığının … tarihli ve … sayılı, FETÖ/PDY terör örgütüne aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu tespit edilen kişilerin özel güvenlik kimlik kartlarının iptal edilmesine dair yazısı üzerine özel güvenlik kimlik kartı ve çalışma izninin iptal edilmesine ilişkin Aydın Valiliği İl Özel Güvenlik Komisyonunun … tarihli ve … sayılı işlemin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçunda açılan … no.lu soruşturmada ifadesinin alındığı, 5188 sayılı Yasa’nın 10. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinin 3. alt bendinde açık biçimde Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlardan dolayı hakkında devam etmekte olan bir soruşturma veya kovuşturma bulunmamasının, anılan maddenin (h) fıkrasında da güvenlik soruşturmasının olumlu sonuçlanmasının özel güvenlik görevlilerinde aranılacak şartlar arasında sayıldığı, Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası ile davacı hakkında FETÖ/PDY terör örgütüne üye olmak suçlaması ile ceza soruşturması başlatıldığı, davacıya isnat edilen eylemin vasfı özel güvenlik hizmetlerinin niteliği ve söz konusu hizmetlerin kamu güvenliğine dair faaliyetleri tamamlayıcı mahiyette bulunduğu hususları bir bütün olarak dikkate alındığında davacının özel güvenlik kimlik kartı ile çalışma izninin iptaline dair dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu … İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından; 5188 sayılı Kanun’un 10. maddesinin (d) bendinin (3) numaralı alt bendi ile getirilen düzenlemenin 02/01/2017 tarihinde KHK ile getirildiği, kendisi hakkında açılan soruşturma 2016 yılına ait olduğundan geçmişe etkili olarak uygulanamayacağı ve savcılık tarafından takipsizlik kararı verildiği belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bakılan uyuşmazlıkta; davalı idare tarafından, dava konusu işlemin sebebi olarak FETÖ/PDY terör örgütüne irtibatı, iltisakı ve mensubiyetine yönelik Aydın Cumhuriyet Başsavcılığının … esasına kayden yürütülen soruşturmada davacının adının geçmesi gösterilmiş olup, işlemde davacının 5188 sayılı Kanun’un 10. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinin (3) numaralı alt bendinde düzenlenen Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlardan dolayı hakkında devam etmekte olan bir soruşturma veya kovuşturma bulunmamak şartını sağlamayamadığından güvenlik soruşturmasının olumsuz değerlendirilmesi hususuna dayanılmış, Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından davacı hakkında ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ suçu kapsamında başlatılan … sayılı dosya üzerinden yürütülen soruşturmada … tarihinde K:… sayılı kararla kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
Bu durumda, davacı hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçu nedeniyle yapılan bir soruşturmanın bulunduğu ve soruşturmanın dava konusu işlem tarihinde derdest olduğu dikkate alındığında, 5188 sayılı Kanun’un 10. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinin (3) numaralı alt bendi ve 11. maddesinde belirtilen şartları taşımadığı sabit olan davacının özel güvenlik kimlik kartının ve çalışma izninin iptal edilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, dava konusu işlemin bir diğer sebep unsurunun davacı hakkında yapılan güvenlik soruşturmasının ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ suçundan yürütülen soruşturmanın bulunduğunun tespitinden dolayı olumsuz değerlendirilmesi olduğu görülmektedir.
İşlemin sebeplerinden biri olan güvenlik soruşturması açısından, 5188 sayılı Kanun’un 10. maddesinin 1. fıkrasının (h) bendinde düzenlenen “güvenlik soruşturması olumlu olmak” şartı Anayasa Mahkemesinin 21/04/2022 tarih ve E:2021/42 K:2022/45 sayılı kararı ile “Mülga 26/10/1994 tarihli ve 4045 sayılı Kanun uyarınca yapılan güvenlik soruşturması yönünden” iptal edilmiş, söz konusu karar 30/06/2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Anılan iptal hükmünün işleme etkisinin ne olacağı hususuna gelince, söz konusu iptal kararının, 5188 sayılı Kanun’da düzenlenen güvenlik soruşturmasının olumlu olması koşulunun iptali yönünde olmayıp, mülga 26/10/1994 tarihli ve 4045 sayılı Kanun uyarınca yapılan güvenlik soruşturmaları ile sınırlı olarak verildiği görülmektedir.
5188 sayılı Kanun’un çalışma şartlarını düzenleyen 10. maddesinde hangi ceza mahkemesi mahkumiyet kararlarının ve hangi suçlardan soruşturma ve kovuşturma altında bulunmanın özel güvenlik görevlisi olmaya engel olduğunun belirlendiği ve 11. maddesinde çalışma izni verileceklere ilişkin koşullara yer verildiği, söz konusu şartların yanında ayrıca güvenlik soruşturması olumlu olmak şartının da sağlanmasının arandığı, dolayısıyla Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararının işlemin yasal dayanağının kalmadığı şeklinde yorumlanamayacağı, zira işlemin sebeplerinden birinin dayanağının Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edilmiş olmasının diğer sebebin iptali sonucunu doğurmayacağı, Anayasa Mahkemesi kararı ile 4045 sayılı Kanuna dayalı olarak yapılan güvenlik soruşturmaları açısından verilen iptal kararı dava konusu işlemin sadece bir sebebini hukuka aykırı hale getirmiş olsa da diğer sebep açısından işlemin hukuka ve mevzuata uygun bulunduğu, başka bir ifadeyle, Kanunda sayılan suçtan derdest soruşturmanın bulunması hasebiyle güvenlik soruşturmasına yönelik verilen iptal kararının işlemi hukuka aykırı kılmayacağı açıktır.
Bu nedenle davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin REDDİNE,
2. Davanın reddine ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. Temyiz yargılama giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, artan posta ücretinin iadesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 28/12/2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.