Danıştay Kararı 10. Daire 2018/2843 E. 2022/6189 K. 20.12.2022 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2018/2843 E.  ,  2022/6189 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2018/2843
Karar No : 2022/6189

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kaymakamlığı
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

DİĞER DAVACILAR : 1- …
2- …
3- …

İSTEMLERİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, davacı … tarafından esas yönünden, davalı idare tarafından ise vekalet ücreti yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacıların, gerçeğe aykırı beyanda bulunarak doğrudan gelir desteğinden yararlandıklarından bahisle 5 yıl süreyle doğrudan gelir desteği ödemesinden faydalandırılmamalarına ilişkin Kale Kaymakamlığı İlçe Tahkim Komisyonunun … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, Danıştay Onuncu Dairesinin 20/01/2016 tarih ve E:2012/5853, K:2016/296 sayılı bozma kararına uyularak, davacılardan …’nun kardeşi …’ndan aldığı vekaletname, sonradan aynı kişi tarafından verilen azilnameyle son bulduğu halde adı geçen tarafından taşınmazların vekaletnameye dayalı olarak diğer kardeşleri ve eşi olan davacılara kiraya verildiği; davacıların bu suretle doğrudan gelir desteği aldıklarının 02/06/2008 tarihli ön inceleme raporuna göre tespit edildiği; son bulan vekaletnameye göre taşınmazları kiralayan ve bu şekilde doğrudan gelir desteğinden yararlanan davacılar …’nun kardeşleri ve eşi olmaları sebebiyle vekaletnamenin sona erdiğini bilebilecek durumda olduklarından hepsinin beş yıl süreyle doğrudan gelir desteğinden faydalandırılmamasına yönelik dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacı … tarafından; arazilere ilişkin vekaletnamenin detaylarını bilmediği, araziyi fiilen ekip biçtiği, hakkında açılan ceza davasında beraat kararı verildiği, …’nun kardeşi olmasının vekalet ilişkisinin detaylarını bildiğini göstermeyeceği, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından; vekil tayin edilmek suretiyle takip edilen davanın reddedilmiş olması nedeniyle lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN_SAVUNMASI :.Davalı Kale Kaymakamlığı tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmakta olup, davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ :.Davalı Kale Kaymakamlığının temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının vekalet ücreti yönünden bozulması, davacı …’nun temyiz isteminin ise reddi gerektiği düşünülmketedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

A) Temyiz İstemine Konu Mahkeme Kararının, Davanın Reddine İlişkin Kısmı Yönünden İncelenmesi:

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın bu kısmı usul ve hukuka uygun olup, davacının dilekçesinde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

B) Temyiz İstemine Konu Mahkeme Kararının, Vekalet Ücreti Yönünden İncelenmesi:

1136 sayılı Avukatlık Kanunu`nun 164. maddesinde, avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği; 168. maddesinin son fıkrasında, avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarifenin esas alınacağı; 171. maddesinin 1. fıkrasında, avukatın üzerine aldığı işi sonuna kadar takip edeceği hükümlerine yer verilmiştir.
Temyiz istemine konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan 2018 Yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi`nin 2. maddesinin 1. fıkrasında, bu Tarifede yazılı avukatlık ücretinin, kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemlerin ücretinin karşılığı olduğu; 3. maddesinin 1. fıkrasında, yargı yerlerince avukata ait olmak üzere karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücretinin, Tarifede yazılı miktardan az ve üç katından çok olamayacağı, bu ücretin belirlenmesinde, avukatın emeği, çabası, işin önemi, niteliği ve davanın süresinin göz önünde tutulacağı; 5. maddesinin 1. fıkrasında, hangi aşamada olursa olsun, dava ve icra takibini kabul eden avukatın, Tarife hükümleri ile belirlenen ücretin tamamına hak kazanacağı; 21. maddesinde, avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan Tarifenin esas alınacağı kuralları yer almıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinin yargılama giderleri konusunda yollama yaptığı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu`nun 323. maddesinde, avukatlık ücretinin yargılama giderlerine dahil olduğu; 326. maddesinde ise, avukatlık ücretinin de aralarında bulunduğu yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği hükümlerine yer verilmiştir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, dava sonunda hüküm verilene kadar hangi aşamada olursa olsun davayı takip edip hukuki yardımda bulunan avukatın, asgari ücret tarifesinde yazılı miktardan az ve üç katından çok olmamak üzere, bu hukuki yardımda bulunurken sarf ettiği emeği ve çabası da göz önünde bulundurularak belirlenecek avukatlık ücretine hak kazandığı anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, re’sen araştırma ilkesinin geçerli olduğu idari yargıda, davalı idarece savunmanın süresinde verilmemiş olması, dosyanın tekemmül ederek karara bağlanması ve sadece süresinde verilecek savunma dilekçeleriyle talep edilebilecek hakların (örneğin duruşma) karşılanması açılarından önem arz etmekte olup; devam eden yargılama sırasında, süresinden sonra da olsa verdiği savunma dilekçesiyle yargılamaya katkıda bulunan ve vekil sıfatıyla davalı idareyi temsil eden, bu suretle de hukuki yardımda bulunan avukatın, davalı idare lehine sonuçlanan davada avukatlık ücretinden mahrum edilmesinin hukuki bir dayanağı da bulunmamaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; davacılardan … yönünden davanın reddi, diğer davacılar yönünden dava konusu işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararının iptale ilişkin kısmının bozulmasına dair Danıştay Onuncu Dairesinin 20/01/2016 tarih ve E:2012/5853, K:2016/296 sayılı kararının düzeltilmesinin davacı … tarafından istenilmesi üzerine, davalı idare vekili tarafından 19/08/2016 tarihinde kayda giren dilekçe ile süresinde savunma verildiği; Danıştay Onuncu Dairesinin 12/02/2018 tarih ve E:2016/12816, K:2018/488 sayılı kararı ile karar düzeltme isteminin reddedilmesi üzerine de … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, ancak davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmediği görülmektedir.
Uyuşmazlıkta, yukarıda da açıklandığı üzere davalı idarenin vekili aracılığıyla karar düzeltme aşamasında savunma dilekçesinin süresinde dava dosyasına sunulduğu anlaşıldığından, idare vekili bakımından 1136 sayılı Kanun’un 164. maddesinde yer verilen ”hukuki yardım” koşulunun gerçekleştiği, bu nedenle de ret ile sonuçlanan davada davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, İdare Mahkemesi kararında davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi nedeniyle hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacı …’nun temyiz isteminin REDDİNE, davalı idarenin temyiz isteminin KABULÜNE,
2. Davanın reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının uyuşmazlığın esası yönünden ONANMASINA, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden BOZULMASINA,
3. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.