Danıştay Kararı 10. Daire 2018/2794 E. 2022/6759 K. 29.12.2022 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2018/2794 E.  ,  2022/6759 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2018/2794
Karar No : 2022/6759

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

MÜDAHİL (DAVALI YANINDA) : … San. Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, kendilerine ait Bursa ili, Mudanya ilçesi, … Köyü, … Mevkiindeki … su deposunun 08/10/2012 tarihinde mevzuata uygun olarak tamamlandığı, deponun üst tarafında bulunan … nolu parsele, Karayolları … Bölge Müdürlüğü taşeronu olan …-… Ortak Girişimi tarafından, … Kavşağı ile Mudanya İlçesi arasındaki yol genişletme çalışmaları esnasında çıkan yüksek hacimli toprak ve moloz malzemenin Orman sahasına dökülmesi neticesinde su deposunu besleyen isale hattının kırılmasına, zemin hareketlerine, heyelana neden olduğu, su deposunun deformasyona uğradığı, betonarme yapısında çatlaklar oluştuğu, zeminle beraber deponun kaydığı, olayda davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğu ileri sürülerek su deposunun ve çevresindeki drenaj sistemlerinin sahadaki isale hatlarının yapım maliyeti ile yıkma-sökme ve nakliye bedeli olarak 1.115.872,24 TL’nin hasar tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması sonrasında düzenlenen bilirkişi raporunda, arazinin, … nolu parsele dökülen yüksek hacimli toprak etki ve basınç yüklerine maruz kalarak su deposunun tabii zemin ile birlikte temel, beton perde duvar ve döşemelerinde yatay ve düşey düzlemlerde ayrılma, çatlak ve deformasyonlar meydana getirerek, su deposunun kullanılmasını engellediği, su deposunun inşaatı öncesinde hazırlanan 2011 tarihli Zemin ve Temel Etüt Raporunda en az C-30 beton sınıfının kullanılması gerektiği halde davalı idare tarafından BS20 beton sınıfının kullanması sebebiyle belirtilen statik önlem uyarıların dikkate alınmadığı, gerek toprak ve molozların döküldüğünde ve gerekse de istinat duvarının yapıldığı zaman ve sonrasında da tedbir amaçlı şev stabilitesinin sağlanmadığı, su deposunun arkasına kontrolsüz ve tedbir alınmadan dökülen toprak ve molozların etkisi ile oluşan heyelanlı bölge tehlikesinin devam ettiği, tabii zeminin örselenmesi ile mukavemetinin azalması neticesinde bu su deposu ve isale hattı boruları kullanılamaz hale geldiği, her ne kadar heyelan bölgesi olsa dahi dış etkenler ile hafriyatın dökülmesi sonucu heyelanı tetiklediği, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün söz konusu yol genişletme çalışması işinin yüklenicisi … Haf. San ve Tic. Ltd. Şti. – … İnş. Hafr. Nakliyat Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti. Ortak Girişim firmaları Karayolları Genel Müdürlüğü’nün denetim ve kontrolü altında bulunduğu, su deposu inşaatında gerekli önlemleri almayan davacı … Genel Müdürlüğü’nün % 30 oranında kusurlu, Bademli Kavşağı ve Mudanya Yol Genişletme Çalışmalarından çıkan yaklaşık 40 bin metreküp toprak ve moloz hafriyatın 969 nolu parsele bilgisi dahilinde dökülmesine sebebiyet veren davalı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün % 70 oranında kusurlu olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtildiği, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin E:… sayılı dosyasında yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu dava konusu olay nedeniyle davacının 1.115.872,24 TL zararın oluştuğunun belirlendiği, … Asliye Ticaret Mahkemesinde davacının zararının tespine yönelik alınan bilirkişi raporu hükme esas alınabilir nitelikte bulunarak ve mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde davalı idarenin kusurunun %70 olduğu gözetilerek davanın kısmen kabulü ile 781.110,58 TL maddi tazminatın 09/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine fazlaya ilişkin 334,761,67 TL maddi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf yoluyla kaldırılması istenilen İdare Mahkemesi kararının kusur oranları dikkate alınarak tazminat talebinin 334,761,67 TL’ye ilişkin kısmının reddine ilişkin kısmında kanunda sayılan kaldırma nedenlerinin bulunmadığı anlaşıldığından ve dilekçede ileri sürülen iddialar da sözkonusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediğinden bu kısma yönelik davacı başvurusunun reddine, davacı tarafından, talep edilen toplam 1.115.872,24 TL tazminat tutarının 309.721,29 TL’lık kısmı sigorta şirketi tarafından davacıya ödendiğinden, davanın 309.721,29 TL’lık kısmının konusuz kaldığı, … İdare Mahkemesince, bu tutar hakkında karar verilmesine yer olmadığı yönünde karar verilmesi gerekirken, sigorta şirketince ödenen tutarı da kapsayacak şekilde kusur oranları dikkate alınarak belirlenen 781.110,58 TL’nın davalı idarece davacıya ödenmesi yönünde verilen kararda isabet bulunmadığı, sebepsiz zenginleşmeye neden olmaması için sigorta şirketince ödenen tutar düşüldükten sonra kalan 471.389,29 TL tazminatın 09/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, olayda hizmet kusuru bulunan davalı idarece davacıya ödenmesi gerektiğinden bu kısma ilişkin istinaf isteminin reddine, istinaf isteminin 309.721,29 TL yönünden kabulüne, kararın bu kısmının kaldırılmasına, 309.721,29 TL tazminat istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, dava konusu zararın gerçekleşmesinde taraflarına yüklenebilir bir kusurun olmadığı, olayın tamamen idarenin moloz ve hafriyat dökmesinden kaynaklandığı, bu nedenle davalı idarenin %100 kusurlu olduğu, Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan davada da taraflarına kusur izafe edilmediği, davanın reddine ilişkin kısımının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, dava konusu zararın tamamen davacının heyelan bölgesinde ve inşaat tekniğine uygun yapı yapmamasından kaynaklandığından davacının kusuru bulunduğu, davacı tarafından yüklenici firmalar aleyhine … Asliye Ticaret Mahkemesinin E:… sayılı dosyası ile açılan davanın kabul ile sonuçlanıp davacının zararının giderildiği ve bakılmakta olan davanın konusuz kaldığı ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI: Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :
Davacı idareye ait Bursa ili, Mudanya ilçesi, … köyü, … mevkiindeki su deposunun yakınında bulunan … nolu parsel sayılı taşınmaza, Karayolları … Bölge Müdürlüğü yüklenicisi olan …-… Ortak Girişimi tarafından yapılan yol genişletme çalışmaları esnasında kazıdan çıkan yüksek hacimli toprak ve moloz malzemenin dökülmesi sonucu, tabii zeminde yatay ve düşey düzlemlerde meydana gelen heyelan benzeri ayrılma, çatlak ve deformasyonların su deposunu ve çevresindeki drenaj sistemlerini, sahadaki isale hatlarını kullanılamayacak duruma getirmesi olayında idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle bunların yeniden yapım maliyet bedelleri ile yıkma sökme ve nakliye bedellerine karşılık olarak 1.115.872,24 TL tazminatın hasar tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
İdarenin üstlendiği kamu hizmetlerini gereği gibi yerine getirmekle zorunlu olduğu, hizmetin işleyiş ve ifası sırasında çeşitli sebeplerle gerçek veya tüzel kişilere verilen zararların hukuken geçerli biçimde ispatlanması şartıyla idarece tazmininin gerekeceği idare ve sorumluluk hukukunun bilinen ilkelerindendir.
Prensip olarak, idarenin bir eylem ya da işleminden dolayı tazminatla yükümlü kılınabilmesi için o olayda hizmet kusurunun ya da kusursuz sorumluluğunun bulunması zorunludur. İdarenin hukuki sorumluluğundan söz edebilmek içinse, bir zararın mevcut olması ve bu zararın idari bir işlem veya eylemden kaynaklanması, diğer bir ifadeyle, oluşan zararla idari işlem ve eylem arasında illiyet bağının kurulabilmesi gerekmektedir.
İdarenin hukuki sorumluluğunun varlığı ve kapsamı yukarıda aktarılan unsurlar dahilinde oluşmakla birlikte; zararın varlığı ve niceliğinin ortaya konulmasında; maddi olayın tüm unsurlarıyla incelenmesi ve tazmin sorumluluğu açısından bir tespitin yapılması da yargının görevidir. İdare üstlendiği kamu hizmetini gereği gibi yerine getirmekle yükümlü olup, hizmetin işleyişi ve yerine getirilişi sırasında gerekli önlemlerin alınmaması, hizmetin iyi işlememesi nedeniyle verilen zararların hizmet kusuru ilkesi gereği tazmini gerekmektedir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden, davacı … Genel Müdürlüğüne ait muhtelif su depoları ve pompa istasyonları inşaatının 15/09/2011-08/03/2013 dönemi için inşaat sigortası poliçesi ile … Sigorta A.Ş’ne sigorta ettirildiği, poliçe kapsamında sigorta ekspertiz raporuna göre hesaplanan 309.721,29 TL hasar bedelinin 17/04/2014 tarihinde sigortalıya ödendiği, Sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin iadesi istemiyle … İnşaat Hafriyat Nakliyat Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile … Hafriyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi aleyhine açılan davanın … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin E:… sayılı dosyasında … Genel Müdürlüğü tarafından aynı şirketler aleyhine açılan dava ile birleştirildiği, … Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarihli ve E:… K:… sayılı kararıyla, ana dava yönünden davanın kısmen kabulü ile 806.150,96 TL tazminatın 24/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı şirketler tarafından davacı … Genel Müdürlüğüne ödenmesine, fazlaya ilişkin talepler yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davada davanın kabulüne, 309.721,29 TL tazminatın 17/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı şirketlerce davacı sigorta şirketine ödenmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İdare Mahkemesince alınan kusur raporu neticesinde davalı idarenin dava konusu olayda %70 kusuru bulunduğu belirlenerek davacı tarafından talep edilen toplam 1.115.872,24 TL tazminat tutarının 781.110,58 TL’si yönünden kabulü yolunda verilen Mahkeme kararının istinaf incelemesinde Bölge İdare Mahkemesince sigorta şirketi tarafından davacıya ödenen 334.761,67 TL yönünden istinaf isteminin kabulüne karar verilmişse de bu kısma ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerekirken karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ile davalı idarenin taşeronu şirketler aleyhine davacı tarafından Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan davada hükmolunan tutarın göz önünde bulundurulmayarak 471.389,29 TL tazminat istemi yönünden istinaf isteminin reddine karar verilmesinde hukuka uyarlık bulunmamıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin REDDİNE,
2. Davalı idarenin temyiz isteminin KABULÜNE,
3. Davanın kısmen kabulü, kısmen reddine ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kısmen reddi, kısmen kabulü yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 29/12/2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.