Danıştay Kararı 10. Daire 2018/2671 E. 2020/7149 K. 29.12.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2018/2671 E.  ,  2020/7149 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2018/2671
Karar No : 2020/7149

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Eğlence Parkları İşl. ve San Turz. Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
TEMYİZ EDEN
DAVACI YANINDA MÜDAHİL : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMLERİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Tekirdağ ili, Süleymanpaşa ilçesinde bulunan, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki 59.500,00 m² yüzölçümlü dolgu alanının 3.200,00 m²sinin 01/01/2012-29/08/2013 tarihleri arasında lunapark yapılmak suretiyle fuzulen işgal edildiği ileri sürülerek davacıdan 302.730,00 TL ecrimisil istenilmesine ilişkin 20/05/2014 tarih ve 2061 sayılı ecrimisil ihbarnamesi ile bu ihbarnameye dayanak alınan aynı tarih ve 421 sayılı komisyon kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Danıştay Onuncu Dairesinin 13/10/2016 tarih ve E:2016/7437, K:2016/3707 sayılı bozma kararına uyulmak suretiyle, mahallinde yapılan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda, davacının Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki dolgu alanının 3.200,00 m²sini üzerinde lunapark yapılmak suretiyle işgal ettiği, işgal edilen taşınmazın niteliğinin ticari olarak işletilen lunapark olduğu, taşınmazda çay bahçesi, yat limanı, anfi tiyatro, aquapark ve sosyal tesisler bulunduğu, idarenin bu taşınmazdan işgalden önceki haliyle kiraya vermek suretiyle gelir elde edebileceği değerlendirilmelerine yer verildikten sonra, emsal karşılaştırma yöntemiyle, 01/01/2012-29/08/2013 dönemi için 196.977,93 TL ecrimisil hesaplandığı, mahkemece bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle talep edilen 302.730,00 TL ecrimisil bedelinin 105.752,07 TL’lik kısmının iptaline, 196.977,93 TL’lik kısım yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, taşınmazda haksız kullanım olmadığı, talep edilen ecrimisilin fahiş olduğu belirtilerek, mahkeme kararının redde ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, dava konusu taşınmazın 2012 yılı emlak vergi değerinin 916,04 TL, %3’ünün 27,48 TL/m², 2013 yılı emlak vergi değerinin 987,49 TL, %3’ünün 29,62 TL/m², 2014 yılı emlak vergi değerinin ise 2.000,00 TL, %3’ünün 60,00 TL/m² olduğu, 336 sayılı Tebliğ gereği ecrimisil bedelinin bu miktarın altında olamayacağı, davacının Tekirdağ Belediyesi ile yaptığı sözleşmeye istinaden kiraz festivalinde 13 – 17 Haziran 2012 tarihinde 3.500,00 m² alan için 20.000,00 TL ödendiği göz önüne alındığında idarenin talep ettiği bedelin fahiş olmadığı, işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek, mahkeme kararının iptale ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

Davacı yanında müdahil Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi tarafından, 5393 sayılı Kanun’un 79. maddesi gereği, dolgu alanların belediyenin yetki alanında olduğu, idarenin ecrimisil talep etme yetkisinin olmadığı belirtilerek, mahkeme kararının redde ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN_SAVUNMALARI : Davacı yanında müdahil tarafından davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuş olup, davacı ve davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :
Davacı tarafından, Tekirdağ ili, Süleymanpaşa ilçesinde bulunan, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki 59.500,00 m² yüzölçümlü dolgu alanının 3.200,00 m²sinin 01/01/2012-29/08/2013 tarihleri arasında lunapark yapılmak suretiyle fuzulen işgal edildiği ileri sürülerek 302.730,00 TL ecrimisil istenilmesine ilişkin 20/05/2014 tarih ve 2061 sayılı ecrimisil ihbarnamesi ile bu ihbarnameye dayanak alınan aynı tarih ve 421 sayılı komisyon kararının iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun dava konusu işlemlerin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle 75. maddesinde, Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malları ve Vakıflar Genel Müdürlüğü ile idare ve temsil ettiği mazbut vakıflara ait taşınmaz malların, gerçek ve tüzel kişilerce işgali üzerine, fuzuli şagilden, bu Kanunun 9. maddesindeki yerlerden sorulmak suretiyle, idareden taşınmaz ve değerlendirme konusunda işin ehli veya uzmanı üç kişiden oluşan komisyonca takdir edilecek ecrimisilin isteneceği, ecrimisilin talep edilebilmesi için Hazinenin işgalden dolayı bir zarara uğramış olmasının gerekmediği ve fuzuli şagilin kusurunun aranmayacağı hükmüne yer verilmiştir.
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 74. maddesine dayanılarak çıkarılan Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 85. maddesinin 1. fıkrasında, “Hazine taşınmazlarının kişilerce işgale uğradığının tespit edilmesi hâlinde, tespit tarihinden itibaren onbeş gün içinde “Taşınmaz Tespit Tutanağı”na dayanılarak, tespit tarihinden geriye doğru beş yılı geçmemek üzere bedel tespit komisyonunca ecrimisil tespit ve takdir edilir” hükmü; aynı maddenin 2. fıkrasında ise, “Ecrimisilin tespit ve takdirinde; İdarenin zarara uğrayıp uğramadığına ve işgalcinin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın, taşınmazın işgalci tarafından kullanım şekli, fiili ve hukuki durumu ile işgalden dolayı varsa elde ettiği gelir, aynı yer ve mahalde bulunan emsal nitelikteki taşınmazlar için oluşmuş kira bedelleri veya ecrimisiller, varsa bunlara ilişkin kesinleşmiş yargı kararları, ilgisine göre belediye, ticaret odası, sanayi odası, ziraat odası, borsa gibi kuruluşlardan veya bilirkişilerden soruşturulmak suretiyle edinilecek bilgiler ile taşınmazın değerini etkileyecek tüm unsurlar göz önünde bulundurulur. İşgalin şekli, Hazine taşınmazının konumu ve taşınmazdan elde edilen gelir gibi unsurlar itibariyle asgari ecrimisil tutarlarını belirlemeye Bakanlık yetkilidir” düzenlemesi yer almaktadır.
20/08/2011 tarih ve 28031 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 336 sayılı Milli Emlak Genel Tebliği’nin “Ecrimisilin Tespit ve Takdir Edilmesi” başlıklı 5. maddesinin 3. fıkrasında, Hazine taşınmazlarının gerçek veya tüzel kişilerce işgale uğradığının tespit edilmesi hâlinde, taşınmaz tespit tutanağına dayanılarak bedel tespit komisyonunca tespit tarihinden geriye doğru beş yılı geçmemek üzere, belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve planlı alanlarda tarım dışı kullanımlar için taşınmazın emlak vergisine esas asgari değerinin yüzde üçünden az olmamak üzere ecrimisil tespit ve takdir edileceği; 5. fıkrasında, Emlak vergisine esas asgari metrekare birim değeri belirlenmemiş olan yerler için, birim değeri belirlenen en yakın emsal taşınmazın emlak vergisine esas metre kare birim değerinin dikkate alınacağı; 10. fıkrasında, ecrimisilin tespit ve takdirinde, İdarenin zarara uğrayıp uğramadığına ve işgalcinin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın, taşınmazın işgalci tarafından kullanım şekli, fiili ve hukuki durumu ile işgalden dolayı gelir elde edilip edilmediği gibi hususların göz önünde bulundurulacağı ve 11. fıkrasında ise ecrimisil tespit ve takdir edilirken, Hazine taşınmazının değerini etkileyebilecek; imar durumu, yüzölçümü, niteliği, verimi (tarım arazilerinde), alt yapı hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığı, konumu, taşınmazın kullanım şekli ve işgalden dolayı gelir elde edilip edilmediği gibi her türlü ölçütlerin dikkate alınacağı ve 12. fıkrasında da ecrimisilin tespitinde ayrıca aynı yer ve mahalde bulunan emsal nitelikteki taşınmazlar için oluşmuş kira bedelleri veya ecrimisiller, varsa bunlara ilişkin kesinleşmiş yargı kararları, ilgisine göre belediye, ticaret odası, sanayi odası, ziraat odası, borsa gibi kuruluşlardan veya bilirkişilerden soruşturulmak suretiyle edinilecek bilgiler ile taşınmazın değerini etkileyecek tüm unsurların göz önünde bulundurulacağı düzenlemelerine yer verilmiştir.
13/07/2005 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15. maddesinde, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 75. maddesi hükümlerinin belediye taşınmazları hakkında da uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava dosyasında mevcut bilirkişi raporu incelendiğinde, emsal karşılaştırma yönteminin kullanıldığı, aynı bölgede bulunduğu beyan edilen 3 ayrı taşınmaza ilişkin kira bedellerinin belirtildiği, yeniden değerleme oranları uygulanmak suretiyle dava konusu taşınmazın ecrimisil birim bedelinin 2012 yılı için 35,00 TL/m², 2013 yılı için 40,00 TL/m² olarak belirlendiği belirtilerek 01/01/2012-29/08/2013 dönemi için 196.977,93 TL ecrimisil hesaplandığı anlaşılmaktadır.
Mahkeme kararına esas alınan bilirkişi raporunda, emsal olarak 3 adet kira sözleşmesine yer verilmiş ise de, emsallerin dava konusu taşınmazla kıyaslaması yapılmadığı gibi, taşınmazın emsallere göre olumlu ve olumsuz yönlerinin ortaya konulmadığı, 336 sayılı Milli Emlak Genel Tebliği’nde yer alan taşınmazın emlak vergisine esas asgari değerinin yüzde üçünden az olmamak üzere ecrimisil belirleneceği ilkesinin değerlendirilmediği, yeniden belirleme oranlarında artış yapıldığı belirtilmesine rağmen hesaplamaya esas alınan yeniden değerleme oranının açıkça yazılmadığı ve her yıl için 5,00 TL/m² artış yapılmak suretiyle hesaplama yapıldığı görülmektedir.
Davalı idare tarafından, dava konusu taşınmazın 2013 yılı emlak vergi değerinin 987,49 TL, %3’ünün 29,62 TL/m², 2014 yılı emlak vergi değerinin 2.000,00 TL, %3’ünün 60,00 TL/m² olduğu, 336 sayılı Tebliğ gereği ecrimisil bedelinin bu miktarın altında olamayacağı beyan edilmekte ise de, dava konusu taşınmazın deniz dolgu alanı olduğu dikkate alındığında, emlak vergisine esas asgari metrekare birim değeri belirlenmemiş olan yerler için, birim değeri belirlenen en yakın emsal taşınmazın emlak vergisine esas metrekare birim değerinin esas alınması gerektiği açıktır.
Bu itibarla, yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerine uyulmadan, dava konusu taşınmazın emlak vergi değeri ve bunun %3’ü tespit edilmeden, eksik araştırmaya dayalı olarak düzenlenen bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle verilen mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Tarafların ve davacı yanında müdahilin temyiz istemlerinin kabulüne,
2. Dava konusu işlemlerin 105.752,07 TL’lik kısmının iptaline, kalan 196.977,93 TL’lik kısım yönünden ise davanın reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.