Danıştay Kararı 10. Daire 2018/1826 E. 2022/6723 K. 29.12.2022 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2018/1826 E.  ,  2022/6723 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2018/1826
Karar No : 2022/6723

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR): 1) …
2) …
3) …
VEKİLLERİ : Av. …

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı / ANKARA
VEKİLİ : 1. Hukuk Müşaviri Yrd. …

İSTEMLERİN KONUSU: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, yakınları …’ın Batman İl Emniyet Müdürlüğü kadrosunda polis memuru olarak görev yapmakta iken, 16/07/2006 tarihinde Gercüş ilçesinde devriye görevini yapan panzer aracına terör örgütü mensuplarınca düzenlenen silahlı saldırı üzerine 17/07/2006 tarihinde saldırıyı gerçekleştiren terör örgütü mensuplarının yakalanması amacıyla katıldığı operasyonda yaralanması neticesinde kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmesinde idarenin kusursuz sorumluluğu bulunduğu ileri sürülerek davacılardan … için 360.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi, … ve … için ayrı ayrı 40.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 16/07/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının Danıştay Onuncu Dairesi’nin 15/10/2012 tarih ve E:2010/9752, K:2012/4896 sayılı kararıyla manevi tazminatın kabulüne ilişkin kısımının onanması, maddi tazminata ilişkin kısmının bozulması üzerine, bozma kararına uyularak davacıların maddi zararının belirlenmesine yönelik olarak dosya üzerinden yaptırılan bilirkişi incelemeleri neticesinde düzenlenen son raporda, davacılardan …’ın 22.943,79 TL maddi zararının bulunduğu, … ve …’ın maddi zararının bulunmadığının belirlendiği, bilirkişi raporunun hükme esas alınabilir nitelikte bulunduğu belirtilerek ve dava konusu olayda idarenin kusursuz sorumluluğu bulunduğu gerekçesiyle davacılardan …’ın maddi tazminat isteminin 22.943,79 TL’sinin kabulüne, fazlaya ilişkin isteminin ve diğer davacıların maddi tazminat istemlerinin reddine, bakılmakta olan davanın 659 sayılı KHK’nın yürürlük tarihi olan 02/11/2011 tarihinden önce 16/05/2007 tarihinde açıldığı gerekçesiyle davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacılar tarafından, rücuya tabi olmayan SGK ödemelerinin yarar olarak kabul edilemeyeceği, dava konusu olay nedeniyle uğradıkları maddi zararlarının karşılanmadığı ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, dava konusu olay nedeniyle davacılara 2330 sayılı Kanun kapsamında yapılan nakdi tazminat ödemelerinin maddi ve manevi zararlarının karşılığı olduğu, davacıların karşılanmamış zararlarının bulunmadığı, 659 sayılı KHK sonrasında karar çıkan davada idareleri lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI: Davacılar tarafından davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği; davalı idare tarafından davacıların temiyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Dava, davacıların yakını …’ın … İl Emniyet Müdürlüğü kadrosunda polis memuru olarak görev yapmakta iken, 16/07/2006 tarihinde Gercüş ilçesinde devriye görevini yapan panzer aracına terör örgütü mensuplarınca düzenlenen silahlı saldırı üzerine 17/07/2006 tarihinde saldırıyı gerçekleştiren terör örgütü mensuplarının yakalanması amacıyla katıldığı operasyonda yaralanması neticesinde kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmesinde idarenin kusursuz sorumluluğu bulunduğu ileri sürülerek davacılar tarafından, … için 360.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi, … ve … için ayrı ayrı 40.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 16/07/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 21. maddesinde, “Kamu görevlilerinden yurtiçinde ve yurtdışında görevlerini ifa ederlerken veya sıfatları kalkmış olsa bile bu görevlerini yapmalarından dolayı terör eylemlerine muhatap olarak yaralanan, engelli hale gelen, ölen veya öldürülenler hakkında 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanır. Ayrıca; a) Malul olanlarla, ölenlerin aylığa müstehak dul ve yetimlerine bağlanacak aylığın toplam tutarı, bunların görevde olan emsallerinin almakta oldukları aylıklardan; emekli olanların öldürülmeleri halinde ise, dul ve yetimlerine bağlanacak aylığın toplam tutarı ve Kanuna göre kendisine bağlanabilecek emekli aylığından az olamaz. Yaşamak için gereken hareketleri yapamayacak ve başkasının yardım ve desteğine muhtaç olacak derecede malül olanlar ile ölenlerin dul ve yetimlerine en yüksek devlet memuru aylığı üzerinden, diğerlerine mevcut aylıkları üzerinden, 30 yıl hizmet yapmış gibi emekli ikramiyesi ödenir. Bu bent hükümlerine göre ilgililere fazla olarak yapılan ödemeler, faturası karşılığı ilgili sosyal güvenlik kuruluşlarınca Hazineden tahsil edilir…” hükmü yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının … tarih ve … sayılı yazısında, davacılara 15/08/2006 tarihinden itibaren 5434-2330 ve 3713 sayılı Kanunlar kapsamında vazife malullüğü aylığı (emsal aylık) bağlandığı bildirilmiştir.
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu hükümlerine göre davacılara bağlanan vazife malullüğü ölüm aylığı, şehit olan davacılar yakınının görevdeki emsali polis memurunun görev aylığı kadar olduğundan, davacıların herhangi bir maddi zararı bulunmamakta olup, Mahkemece hükme esas alınacak nitelik ve yeterlilikte olmayan bilirkişi raporuna dayanılarak …’ın maddi tazminat isteminin kısmen kabulü, diğer davacıların maddi tazminat istemlerinin reddine ilişkin verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, uyuşmazlıkta; davalı idarenin avukat ile temsil edildiği ve yargılama aşamalarına vekili aracılığıyla katkıda bulunduğu anlaşıldığından, 659 sayılı KHK’nın yürürlüğe girmesinden önce açılmış olsa dahi, 659 sayılı KHK’nın yürürlüğünden sonra karar verilmiş olması nedeniyle, davalı idare vekilinin avukatlık ücretine hak kazandığı açık olmakla birlikte Dairemiz bozma kararı dikkate alınarak bir karar verilmesi durumunda davacıların maddi tazminat istemi hakkında yeniden bir karar verilmesi gerektiğinden, hükmedilecek maddi tazminat tutarındaki değişikliğin taraflarlar lehine hükmedilecek vekalet ücretini de değiştirecek olması nedeniyle davalı idarenin reddedilen maddi tazminat istemi nedeniyle lehine vekalet ücretine hükmedilememesine ilişkin temyiz istemine dair bu aşamada karar verilmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Tarafların temyiz isteminin KABULÜNE,
2. Davanın reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.