Danıştay Kararı 10. Daire 2017/307 E. 2020/3840 K. 15.10.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2017/307 E.  ,  2020/3840 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2017/307
Karar No : 2020/3840

DAVACILAR : 1- …
2- …
3- …
4- …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … (mülga …) / …
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

DAVANIN KONUSU : 24/05/2016 tarih ve 29721 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Türk Silahlı Kuvvetleri, Milli İstihbarat Teşkilatı ve Emniyet Genel Müdürlüğü Taşınır Mal Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesiyle ana Yönetmeliğin 10. maddesinin 3. fıkrasına eklenen (g) bendinin ve 10. maddesinin değiştirilen 4. fıkrasının iptali istenilmektedir.

DAVACILARIN İDDİALARI :
Yönetmelikte, herhangi bir ilke ve ölçüt gözetilmeksizin görevlerin ifası amacıyla gibi soyut bir tanımla yöneticilere çok geniş bir yetkinin tanındığı ve bu durumun idare hukuku ilkeleriyle bağdaşmadığı; iptali istenilen düzenleme ile MİT’in satın alma yoluyla elde ettiği her türlü silahı kayıt dışı kullanmasının ve bir yerden bir yere nakletmesinin önünün açıldığı, ne tür malzeme alındığı, nerelerde ve nasıl kullanıldığının hesabını parlamento dahil kimsenin soramayacağı, böylece yürütmenin içinde yer alan MİT faaliyetlerinin yasama ve yargı denetimine karşı koruyucu bir kalkana sahip olmasının amaçlandığı, bu yetkinin parlamenter sistemin gereklerine, denetlenebilir ve hesap verilebilir demokrasi anlayışına tamamen zıtlık oluşturduğu ve yürütmenin tüm eylem ve işlemlerinin yasama ve yargı denetimine açık olması gerektiği belirtilerek dava konusu düzenlemelerin hukuka aykırı olduğu ve iptali gerektiği ileri sürülmüştür.

DAVALININ SAVUNMASI :
Usule ilişkin olarak, Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünün de hasım mevkiine alınmasının gerektiği ileri sürülmüştür.
Esasa ilişkin olarak da, Yönetmeliğin Maliye, Milli Savunma ve İçişleri Bakanlıklarının uygun görüşleri alınarak hazırlandığı; 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu’nda belirtilen görevlerin ifasının MİT’in asli görevi olduğu, Müsteşarlığın bu görevleri yerine getirirken gizli çalışma usul, prensip ve tekniklerini kullanma yetkisine sahip bulunduğu ve yerine getirilen hizmetin özelliği nedeniyle gerekli hallerde taşınır mal işlem belgesi tanzim edilmemesine imkan veren bir düzenlemeye ihtiyaç duyulduğu ve bu gerekçe ile belirtilen değişikliklerin yapılmasının zorunlu olduğu; davacıların iddiasının aksine, amaçlananın taşınır mallara yapılan işlemlerin denetlenemez hale getirilmesi olmadığı, devlet güvenliğine yönelik tedbirler bağlamında icra olunan alımların dış unsurların istihbarata karşı faaliyetlerine karşı korunmasının ve Teşkilat içinde tüm çalışmalarda katı bir şekilde uygulanan kompartımasyon ilkesinin gereği olduğu; ayrıca, “taşınır mal işlem belgesi” tanzim edilmemesine imkan veren düzenlemenin genel bir uygulama olmadığı, devlet sırrı niteliğindeki istisna hallerde hayata geçirilen bir uygulama olduğu ve Yönetmeliğin 37. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi hükmü gereğince taşınır mal işlem belgesi düzenlenmeyeceği belirtilen malların da Teşkilat tarafından ayrıca tutulan kayıtlarda izlenmesinin zorunlu olduğu ve bu nedenle, herhangi bir taşınırın kayıt dışı kullanımı, nakli, devri vb. işleme tabi tutulmasının mümkün olmadığı belirtilerek dava konusu yönetmeliğin hukuka uygun olduğu ve davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ :
24/05/2016 tarih ve 29721 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Türk Silahlı Kuvvetleri, Milli İstihbarat Teşkilatı ve Emniyet Genel Müdürlüğü Taşınır Mal Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesiyle ana Yönetmeliğin 10. maddesinin 3. fıkrasına eklenen (g) bendinin ve 10. maddesinin değiştirilen 4. fıkrasının iptali istenilmektedir.
Yönetmeliğin dava konusu edilen düzenlemeriyle “g) 1/11/1983 tarihli ve 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanununda yer alan görevlerin ifası amacıyla, satın alma yoluyla temin edilen ve üst yönetici tarafından kayda alınmaması uygun görülen taşınır mallar.
(4) Üçüncü fıkrada belirtilen taşınır mallardan, (g) bendinde belirtilen taşınır mallar hariç olmak, üzere, ihtiyaç duyulduğunda kullanılmak üzere satın alınarak depolanan ya da arşivlenenler ile süreli yayınlardan ciltletilenler için taşınır mal işlem, belgesi düzenlenmesi zorunludur.” düzenlemeleri getirilmiştir.
2937 sayılı Kanunla Milli İstihbarat Teşkilatının görevleri “a) Türkiye Cumhuriyetinin ülkesi ve milleti ile bütünlüğüne, varlığına, bağımsızlığına, güvenligine, Anayasal düzenine ve milli gücünü meydana getiren bütün unsurlarına karşı içten ve dıştan yöneltilen mevcut ve muhtemel faaliyetler hakkında milli güvenlik istihbaratını Devlet çapında oluşturmak ve bu istihbaratı Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri ile gerekli kuruluşlara ulaştırmak.
b) Devletin milli güvenlik siyasetiyle ilgili planların hazırlanması ve yürütülmesinde; Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri ile ilgili bakanlıkların istihbarat istek ve ihtiyaçlarını karşılamak.
c) Kamu kurum ve kuruluşlarının istihbarat faaliyetlerinin yönlendirilmesi için Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Milli Güvenlik Kuruluna tekliflerde bulunmak.
d) Kamu kurum ve kuruluşlarının istihbarat ve istihbarata karşı koyma faaliyetlerine teknik konularda müşavirlik yapmak ve koordinasyonun sağlanmasında yardımcı olmak.
e) Genelkurmay Başkanlığınca Silahlı Kuvvetler için lüzum görülecek haber ve istihbaratı, yapılacak protokole göre Genelkurmay Başkanlığına ulaştırmak.
f) Milli Güvenlik Kurulunda belirlenecek diğer görevleri yapmak.
g) İstihbarata karşı koymak.
h) (Ek: 17/4/2014-6532/1 md.) Dış güvenlik, terörle mücadele ve millî güvenliğe ilişkin konularda
Cumhurbaşkanınca veya Bakanlar Kurulunca verilen görevleri yerine getirmek.
i) (Ek: 17/4/2014-6532/1 md.) Dış istihbarat, millî savunma, terörle mücadele ve uluslararası suçlar ile siber güvenlik konularında her türlü teknik istihbarat ve insan istihbaratı usul, araç ve sistemlerini kullanmak suretiyle bilgi, belge, haber ve veri toplamak, kaydetmek, analiz etmek ve üretilen istihbaratı gerekli kuruluşlara ulaştırmak.
j) (Ek: 17/4/2014-6532/1 md.) İstihbarat kapasitesini, niteliğini ve etkinliğini artırmak amacıyla çağdaş istihbarat usul ve yöntemlerini araştırmak, teknolojik gelişmeleri takip etmek ve uygun görülenleri temin etmek,olarak sayılmıştır.
Yönetmeliğin dava konusu edilen maddeleriyle MİT’İN görevlerini yerine getirirken dış unsurlara karşı gizlilik içinde çalışabilmesinin amaçlandığı,düzenlemenin kayıtsızlığa yol açmayacağı, sözü edilen taşınır malların MİT içinde ayrıca ve gizlilikle tutulan kayıtlarda izleneceği görüldüğünden düzenlemede hukuka aykırılık saptanmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, duruşma için taraflara önceden bildirilen 15/10/2020 tarihinde, davacılar vekilinin gelmediği, davalı … temsilen Hukuk Müşaviri …’in geldiği, Danıştay Savcısının hazır olduğu görülmekle açık duruşmaya başlandı. Hazır bulunan tarafa, usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan sonra son kez söz verilip, duruşma tamamlandı. Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
24/05/2016 tarih ve 29721 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Türk Silahlı Kuvvetleri, Milli İstihbarat Teşkilatı ve Emniyet Genel Müdürlüğü Taşınır Mal Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesiyle ana Yönetmeliğin 10. maddesinin 3. fıkrasına eklenen (g) bendinin ve 10. maddesinin değiştirilen 4. fıkrasının hukuka aykırı olduğu ve iptali gerektiği iddialarıyla bakılan dava açılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE :

USUL YÖNÜNDEN:
Davalı idare tarafından Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünün de hasım mevkiine alınması suretiyle davanın esası hakkında karar verilmesi gerektiği ileri sürülmüştür.
Davaya konu Yönetmeliğin “Yürütme” başlıklı 39. maddesinde, bu Yönetmelik hükümlerini Bakanlar Kurulunun yürüteceği düzenlendiğinden; davalı idarenin husumete yönelik itirazı yerinde görülmemiştir.

ESAS YÖNÜNDEN:
İlgili Mevzuat:
Türk Silahlı Kuvvetleri, Milli İstihbarat Teşkilatı ve Emniyet Genel Müdürlüğü Taşınır Mal Yönetmeliğinin “Amaç” başlıklı 1. maddesinde, “Bu Yönetmeliğin amacı; kaynağına ve edinme yöntemine bakılmaksızın Türk Silahlı Kuvvetleri (Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı dahil), Millî İstihbarat Teşkilatı ve Emniyet Genel Müdürlüğü elinde bulunan taşınır malların kaydı, kayıtlardan çıkarılması, bunların yönetim ve iç denetimine ilişkin usul ve esaslar ile görev, yetki ve sorumlulukların belirlenmesi işlemlerini düzenlemektir.” hükmü; “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde, “Bu Yönetmelik, Türk Silahlı Kuvvetleri (Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı dahil), Millî İstihbarat Teşkilatı ve Emniyet Genel Müdürlüğünü ve bunların elinde bulunan taşınır malları kapsar.” hükmü; “Dayanak” başlıklı 3. maddesinde ise, “bu Yönetmelik, 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 44 üncü maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.” hükmü bulunmaktadır.
Aynı Yönetmeliğin “Giriş ve çıkış kayıt işlemleri esasları” başlıklı 10. maddesinin 3. fıkrasında, taşınır mal işlem belgesi düzenlenmeyecek taşınır mallar belirlenmiş; aynı fıkranın (g) bendinde, “1/11/1983 tarihli ve 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanununda yer alan görevlerin ifası amacıyla, satın alma yoluyla temin edilen ve üst yönetici tarafından kayda alınmaması uygun görülen taşınır mallar.” hükmü ve aynı maddenin 4. fıkrasında ise, “Üçüncü fıkrada belirtilen taşınır mallardan, (g) bendinde belirtilen taşınır mallar hariç olmak üzere, ihtiyaç duyulduğunda kullanılmak üzere satın alınarak depolanan ya da arşivlenenler ile süreli yayınlardan ciltletilenler için taşınır mal işlem belgesi düzenlenmesi zorunludur.” hükmü düzenlenmiştir.
Öte yandan, Yönetmeliğin “Kamu idarelerince yapılabilecek düzenlemeler” başlıklı 37. maddesinde, “… kamu idareleri; a) 10 uncu madde gereğince taşınır mal işlem belgesi düzenlenmeyeceği belirtilen taşınır malların ayrıca tutulan kayıtlarda izlenmesine esas olmak üzere düzenlenen belgeler ile 27 nci madde gereğince geçici olarak tahsis edilen veya alınan taşınır malların takibine ilişkin kayıt ve işlemlerde düzenlenen belgeleri ve bu taşınır malların denetimlerinin ne şekilde yapılacağını, … belirlemeye ve görevi gereğince özellik arz eden diğer uygulamalarını daha ayrıntılı ve açıklayıcı bir şekilde düzenlemeye yetkilidir.” düzenlemesi yapılmıştır.
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle “Taşınır ve taşınmaz işlemleri” başlıklı 44. maddesinde, “Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ile Millî İstihbarat Teşkilatı ve Emniyet Genel Müdürlüğünün taşınırlarının kayda alınması ile bunların yönetim ve iç denetimine ilişkin usûl ve esaslar Millî Savunma, İçişleri ve Maliye bakanlıklarınca birlikte hazırlanarak Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulacak yönetmelikle belirlenir.” hükmü yer almaktadır.
2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu’nun dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle “Milli İstihbarat Teşkilatının görevleri” başlıklı 4. maddesiyle, Milli İstihbarat Teşkilatının görevleri; “a) Türkiye Cumhuriyetinin ülkesi ve milleti ile bütünlüğüne, varlığına, bağımsızlığına, güvenliğine, Anayasal düzenine ve milli gücünü meydana getiren bütün unsurlarına karşı içten ve dıştan yöneltilen mevcut ve muhtemel faaliyetler hakkında milli güvenlik istihbaratını Devlet çapında oluşturmak ve bu istihbaratı Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri ile gerekli kuruluşlara ulaştırmak.” “(b) Devletin milli güvenlik siyasetiyle ilgili planların hazırlanması ve yürütülmesinde; Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri ile ilgili bakanlıkların istihbarat istek ve ihtiyaçlarını karşılamak.” “c) Kamu kurum ve kuruluşlarının istihbarat faaliyetlerinin yönlendirilmesi için Milli Güvenlik Kurulu ve Başbakana tekliflerde bulunmak.” “d) Kamu kurum ve kuruluşlarının istihbarat ve istihbarata karşı koyma faaliyetlerine teknik konularda müşavirlik yapmak ve koordinasyonun sağlanmasında yardımcı olmak.” “e) Genelkurmay Başkanlığınca Silahlı Kuvvetler için lüzum görülecek haber ve istihbaratı, yapılacak protokole göre Genelkurmay Başkanlığına ulaştırmak.” “f) Milli Güvenlik Kurulunda belirlenecek diğer görevleri yapmak.” “g) İstihbarata karşı koymak.” “h) Dış güvenlik, terörle mücadele ve millî güvenliğe ilişkin konularda Bakanlar Kurulunca verilen görevleri yerine getirmek.” “i) Dış istihbarat, millî savunma, terörle mücadele ve uluslararası suçlar ile siber güvenlik konularında her türlü teknik istihbarat ve insan istihbaratı usul, araç ve sistemlerini kullanmak suretiyle bilgi, belge, haber ve veri toplamak, kaydetmek, analiz etmek ve üretilen istihbaratı gerekli kuruluşlara ulaştırmak.” “j) İstihbarat kapasitesini, niteliğini ve etkinliğini artırmak amacıyla çağdaş istihbarat usul ve yöntemlerini araştırmak, teknolojik gelişmeleri takip etmek ve uygun görülenleri temin etmek.” şeklinde belirlenmiş ve devamında da “Millî İstihbarat Teşkilatına bu görevler dışında görev verilemeyeceği ve Milli İstihbarat Teşkilatı birimlerinin görev, yetki ve sorumluluklarının Başbakanca onaylanacak bir yönetmelikte belirtileceği” düzenlenmiştir.
Hukuki Değerlendirme:
Uyuşmazlığın; Yönetmeliğin davaya konu edilen kısımlarının bir bütün halinde incelenmesinden, 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanununda yer alan görevlerin ifası amacıyla, satın alma yoluyla temin edilen ve üst yönetici tarafından kayda alınmaması uygun görülen taşınır mallar hakkında, taşınır mal işlem belgesi düzenlenmeyeceğinin hüküm altına alınmasından ve davacılar tarafından da, yürütmenin tüm eylem ve işlemlerinin yasama ve yargı denetimine tabi olması gerekirken anılan düzenlemeler ile denetim mekanizmalarının işlevsiz hale getirilmiş olduğunun ileri sürülmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti idari teşkilat yapısı içinde yer alan Bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşları, görev alanlarına ilişkin olarak tüzük ve yönetmelik dışında, yönerge, tebliğ, genelge talimat gibi çeşitli adlar altında da düzenleme yapabilmektedirler. Ancak bu düzenlemeler arasında uyulması gereken “normlar hiyerarşisi” kuramına göre hukuk düzeni, farklı kademede yer alan Anayasa, kanun, tüzük, yönetmelik ve diğer düzenleyici işlemlerden oluşan birçok normu içermekte ve her norm geçerliliğini bir üst basamakta yer alan normdan almaktadır. Bu nitelikleri gereği, dayandıkları üst hukuk normlarına uygun hükümler ihtiva etmeleri gerekmektedir.
Normlar hiyerarşisine göre kanundan sonra gelen tüzük, yönetmelik, genelge, tebliğ, talimat gibi düzenlemelerin ancak kanunda verilmiş olan hakkın kullanılmasının açıklanması ile ilgili olacağı, bu metinlerde kanun ile verilmiş olan hakkı genişletici veya daraltıcı mahiyette hükümlere yer verilemeyeceği hukukun genel ilkelerindendir.
İdarenin düzenleyici idari işlem tesis etme yetkisinin “Yasama yetkisinin devredilmezliği” ilkesinin bir sonucu olarak ikincil nitelikte bir kural koyma yetkisi olduğu göz önüne alındığında; söz konusu yetkinin kanunların çizdiği çerçeve içinde kalması ve kanunlara uygun olarak kullanması zorunludur. Bu bağlamda kanunun öngördüğü düzenleme yetkisinin yine kanunda belirtildiği gibi kullanılması, kanun hükmü bir konunun yönetmelikle düzenlenmesini öngörüyorsa düzenlemenin yönetmelikle yapılması, ayrıca normlar hiyerarşisinde yönetmeliğe göre daha alt düzeyde yer alan düzenleyici işlemlerin yönetmelikle çizilen sınırı aşmaması ve yönetmeliğe uygun olması bir diğer zorunluluktur.
İstihbarata yönelik faaliyet yürüten idarelerin görevlerini yerine getirirken gizli çalışma usul, prensip ve tekniklerini kullanma yetkisine sahip olmalarının yerine getirilen hizmetin özelliği nedeniyle gerekli olduğu, taşınır mal işlem belgesi tanzim edilmemesine imkan veren bir düzenlemeyle amaçlananın devlet güvenliğine yönelik tedbirler bağlamında icra olunan taşınır mal alımların dış unsurların istihbarata karşı faaliyetlerine karşı korunmasının ve idareler bünyesindeki çalışmalarda uygulanan kompartımasyon ilkesinin gereği olduğu görülmektedir.
Bu haliyle, istihbarat hizmetlerinin doğası gereği 2937 sayılı Kanun’da belirtilen hizmetleri sunan idarelerce gizli faaliyetler yürütülebileceği ve anılan hizmetlerin gerekleriyle bağdaşmayacak şekilde aleni bir faaliyet yürütülmesinin ülkenin ve devletin bölünmez bütünlüğü ve bağımsızlığı açısından tehlikeli durumlar oluşturabileceği ve bunun da kamu düzeni ve milli güvenliğin tesisi yönünden ciddi risklerin oluşmasına sebebiyet verebileceği değerlendirildiğinde, hizmet gerekleri ve kamu yararı uyarınca üst hukuk normlarına da uygun olacak şekilde anılan nitelikte düzenlenmelerin yapılabileceği açıktır.
Uyuşmazlıkta da, Türk Silahlı Kuvvetleri, Milli İstihbarat Teşkilatı ve Emniyet Genel Müdürlüğü Taşınır Mal Yönetmeliğinin iptali istenilen kısımlarında, hizmetinin gereği olarak gizli faaliyet yürütmesi gereken idarelerin bir takım taşınır mal alımlarında taşınır işlem belgesi düzenlenmeyeceğinin belirlendiği, anılan düzenlemelerin hizmet gerekleri ve kamu yararı uyarınca, dayanak 5018 sayılı Kanun’un ilgili maddesinin vermiş olduğu yetki ile usulüne uygun olarak ve üst hukuk normlarına aykırı olmayacak şekilde tesis edildiği sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, Yönetmeliğin 37. maddesi hükmü gereğince taşınır mal işlem belgesi düzenlenmeyeceği belirtilen malların da idarelerce ayrıca tutulan kayıtlarda izlenmesinin zorunlu olduğu ve bu nedenle, herhangi bir taşınırın kayıt dışı kullanımı, nakli, devri gibi işlemlere tabi tutulmasının mümkün olmadığı görüldüğünden, davacılar tarafından iptali istenilen düzenlemelerin denetim mekanizmalarından kaçılmak için tesis edildiğine yönelik iddiaların ise yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Bu nedenle, dava konusu edilen düzenlemeler ile istihbarat faaliyeti yürüten idarelerin görevlerini yerine getirirken dış unsurlara karşı gizlilik içinde çalışabilmesinin amaçlandığı, taşınır işlem belgesi düzenlenmeyecek taşınır malların ise aynı Yönetmeliğin 37. maddesi uyarınca idareler bünyesinde ayrıca ve gizlilikle tutulan kayıtlarda izleneceği görüldüğünden; iptali istenilen düzenlemelerin herhangi bir kayıtsızlığa yol açmayacağı, kamu yararı ve yürütülen hizmetin niteliği ve gizliliği bakımından hizmet gerekleri ile üst hukuk normuna aykırılık olmayacak şekilde tesis edildiği açık olup, Türk Silahlı Kuvvetleri, Milli İstihbarat Teşkilatı ve Emniyet Genel Müdürlüğü Taşınır Mal Yönetmeliğinin dava konusu edilen kısımlarında hukuka aykırılık bulunmamıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 15/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.