Danıştay Kararı 10. Daire 2017/2300 E. 2020/3571 K. 08.10.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2017/2300 E.  ,  2020/3571 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2017/2300
Karar No : 2020/3571

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Bakanlığı / …
(Mülga Gıda … Bakanlığı)
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

DAVANIN KONUSU :
17/04/2017 tarih ve 30041 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ”2017 Yılında Mavi Yüzgeçli Orkinos Avcılığı Yapacak Gemilerin Belirlenmesi ve Bu Gemilere Yapılacak Kota Tahsisine ilişkin 2017/3 Nolu Tebliğ”in 4. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi ile bu Tebliğe dayanılarak çıkartılan 2017/1 Genelge Nolu ”Mavi Yüzgeçli Orkinos Avcılığı Yapacak Gemilerin Başvurusuna, Kota Tahsisine, Avcılığına, Taşımacılığına, Besiciliğine, İhracat ve İthalatına İlişkin 2017 Yılı Uygulama Genelgesi”nin ”Müracaat” başlığı altındaki madde 1.1.’de belirtilen ”30 metre ve üzerinde tam boy uzunluğuna sahip gemisi olan” şeklindeki düzenleyici işlemlerin ve bu düzenleyici işlemlere dayalı olarak, davacının … tarih ve … kayıt nolu başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
Dava konusu 2017/3 sayılı Tebliğ’in 4. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinin ve bu Tebliğ’e dayanılarak çıkartılan 2017/1 Genelge Nolu ”Mavi Yüzgeçli Orkinos Avcılığı Yapacak Gemilerin Başvurusuna, Kota Tahsisine, Avcılığına, Taşımacılığına, Besiciliğine, İhracat ve İthalatına İlişkin 2017 Yılı Uygulama Genelgesi”nin ‘Müracaat’ başlığı altındaki 1.1. maddesinin; hukuka aykırı olduğu, 24 metre tam boy uzunluğuna sahip gemisi ile yıllardır orkinos avcılığı yaptığı, ICCAT tarafından mavi yüzgeçli orkinos avcılığı yapacak gemiler için 30 metre tam boya sahip olma şartı getirilmediği, davalı Bakanlığın ICCAT kurallarına aykırı davrandığı, 30 metre şartının gerekli olmadığı, önceki genelgelerde böyle bir şartın öngörülmediği, 30 metrenin altındaki gemilerin 30 metrenin üstündeki gemilerden mavi yüzgeçli orkinos avcılığını yapabilme açısından sahip olunan ağ ve vinç türü, avlanış tekniği vb. konularda hiçbir farkının olmadığı, 2015 yılında yapılan başvurunun reddi üzerine açılan davada anılan ret işleminin iptaline karar verildiği, bu karar üzerine kendisine 2016 yılında kota tahsis edildiği, dava konusu düzenlemelerin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

DAVALININ SAVUNMASI :
Ülkemizin Atlantik Ton Balıklarının Korunması Uluslararası Komisyonu (ICCAT)’na üye olduğu, komisyonca mavi yüzgeçli orkinos balığı stoklarının korunması, avcılığı, besiciliği ve ticaretine ilişkin düzenlemeler yapıldığı ve bu balık türüne ilişkin yıllık avlanma toplam av miktarının ve kotalarının ülkelere dağılımının belirlendiği, komisyonca getirilen bu kurallara üye ülkelerin uymasının zorunlu olduğu, ton balığı avcılığına getirilen bu sınırlama nedeniyle avcılık yapacak gemilerin belirlenmesi amacıyla düzenleme yapıldığı, yapılan düzenlemenin 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu’nun 23. maddesinin (a) ve (b) bentleri ile Su Ürünleri Yönetmeliği’nin 15. maddesinin 4. fıkrası ile verilen düzenleme yetkisine uygun olarak yapıldığı, üniversiteler ve sektör temsilcilerinden görüş alındığı, dava konusu düzenlemede ve davacı hakkında tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ :Dava konusu düzenleyici işlemlerin, üst hukuk normlarına, uluslararası anlaşmalara uygun olarak düzenlendiği, bu haliyle hukuka aykırılık bulunmadığından davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ :Dava; 17/04/2017 tarihli ve 30041 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ”2017 Yılında Mavi Yüzgeçli Orkinos Avcılığı Yapacak Gemilerin Belirlenmesi ve Bu Gemilere Yapılacak Kota Tahsisine ilişkin 2017/3 Nolu Tebliğin 4’üncü maddesinin 1’inci fıkrasının (c) bendi ile bu tebliğe dayanılarak çıkartılan 2017/1 Genelge Nolu ”Mavi Yüzgeçli Orkinos Avcılığı Yapacak Gemilerin Başvurusuna, Kota Tahsisine, Avcılığına, Taşımacılığına, Besiciliğine, İhracat ve İthalatına İlişkin 2017 Yılı Uygulama Genelgesinin Madde 1.1.’de belirtilen ”30 metre ve üzerinde tam boy uzunluğuna sahip gemisi olan” şeklindeki düzenleyici işlemlerin ve bu düzenleyici işlemlere dayalı olarak, davacının … gün ve … sayılı başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlemin ve davacı hakkındaki uygulama işlemlerinin iptali istemiyle açılmıştır.
İdarelerin her zaman görev alanlarını ilgilendiren konularda tebliğ, genelge ve yönerge yayımlayabilecekleri, bu şekilde yapılan düzenlemelerinde Anayasaya ve üst hukuk kurallarına uygun olması gerektiği açıktır.
1380 sayılı Su Ürünleri Kanununun 23’üncü maddesinin (a) bendinde, su ürünleri istihsal vasıtalarının haiz olmaları gereken asgari vasıf ve şartlar ile bunların kullanma usul ve esaslarının; (b) bendinde de; sağlık, memleket ekonomisi, seyrüsefer, teknik ve bilimsel yönlerden bölgeler, mevsimler, zamanlar, su ürünleri cinsleri, çeşitleri, ağırlık, irilik, büyüklük gibi vasıflar bakımından konulacak yasak, sınırlama ve yükümlülüklerin yönetmelikle düzenleneceği, kuralına yer verilmiştir.
Su Ürünleri Yönetmeliğinin 15’inci maddesinin 4’üncü fıkrasında, “özel izne tabi tutulacak su ürünleri avcılık faaliyetleri veya yöntemlerine ilişkin usul ve esasların tebliğ ile düzenleneceği ” kuralının bulunduğu, “Genel Yasak Sınırlama ve Yükümlülükler” başlıklı 16’ncı maddesinin son fıkrasında; “Su ürünleri avcılığını düzenlemek üzere, sağlık, memleket ekonomisi, seyrüsefer, su kirliliği, istihsal yerleri, mevsimler, zamanlar, istihsal vasıtaları, avlanma yöntemleri, su ürünlerinin cinsleri ağırlıkları ve büyüklükleri yönünden yasak, sınırlama ve yükümlülükler Bakanlıkça belirlenerek tebliğ şeklinde Resmi Gazetede ilan edilir.” hükmü yer almıştır.
Yukarıda yer verilen 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu ve Su Ürünleri Yönetmeliği hükümlerine göre su ürünleri kaynaklarından ekonomik olarak yararlanabilmek amacıyla su ürünleri kaynaklarının sürdürülebilir işletimine ilişkin düzenlemeler yapma hususunda davalı İdareye Tebliğle düzenleme yetkisi verildiği anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, Ülkemizin 22 Mayıs 2003 tarih ve 4859 sayılı Kanunla Atlantik Ton Balıklarının Korunması Uluslararası Komisyonu (ICCAT)’na üye olduğu, komisyon tarafından mavi yüzgeçli orkinos balığı stoklarının korunması, avcılığı, besiciliği ve ticaretine ilişkin düzenlemeler yapıldığı ve bu balık türüne ilişkin yıllık avlanma toplam av miktarının ve kotalarının ülkelere dağılımının belirlendiği, komisyon tarafından getirilen bu kurallara üye ülkelerin uymasının zorunlu olduğu, ton balığı avcılığına uygulanan bu sınırlama nedeniyle avcılık yapacak gemilerin belirlenmesi amacıyla yapılan düzenlemenin 1380 sayılı Kanunun 23’üncü maddesinin (a) ve (b) bentleri ile Su Ürünleri Yönetmeliğinin 15’inci maddesinin 4’üncü fıkrası ile verilen düzenleme yetkisine uygun olarak, üniversiteler ve sektör temsilcilerinden görüş alınarak yapıldığı anlaşıldığından, dava konusu düzenlemelerde ve buna dayanarak davacı adına tesis edilen işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Davacı tarafından ileri sürülen diğer iddialarda da yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddi yönünde karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
17/04/2017 tarih ve 30041 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ”2017 Yılında Mavi Yüzgeçli Orkinos Avcılığı Yapacak Gemilerin Belirlenmesi ve Bu Gemilere Yapılacak Kota Tahsisine ilişkin 2017/3 Nolu Tebliğ”in 4. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi ile bu Tebliğ’e dayanılarak çıkartılan 2017/1 Genelge Nolu ”Mavi Yüzgeçli Orkinos Avcılığı Yapacak Gemilerin Başvurusuna, Kota Tahsisine, Avcılığına, Taşımacılığına, Besiciliğine, İhracat ve İthalatına İlişkin 2017 Yılı Uygulama Genelgesi”nin ‘Müracaat’ başlığı altındaki madde 1.1.’de belirtilen ”30 metre ve üzerinde tam boy uzunluğuna sahip gemisi olan” şeklindeki düzenleyici işlemlerin ve bu düzenleyici işlemlere dayalı olarak, davacının … tarih ve … kayıt nolu başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istenilmektedir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

ESAS YÖNÜNDEN:

İlgili Mevzuat:
Dava konusu düzenlemelerin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan 639 sayılı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin ”Görevler” başlıklı 2. maddesinde; ”(1) Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının görevi; bitkisel ve hayvansal üretim ile su ürünleri üretiminin geliştirilmesi, tarım sektörünün geliştirilmesine ve tarım politikalarının oluşturulmasına yönelik araştırmalar yapılması, gıda üretimi, güvenliği ve güvenirliği, kırsal kalkınma, toprak, su kaynakları ve biyoçeşitliliğin korunması, verimli kullanılmasının sağlanması, çiftçinin örgütlenmesi ve bilinçlendirilmesi, tarımsal desteklemelerin etkin bir şekilde yönetilmesi, tarımsal piyasaların düzenlenmesi gibi ana faaliyet konularının gerçekleştirilmesine yönelik çalışmalar yapmak; gıda, tarım ve hayvancılığa yönelik genel politikaları belirlemek, uygulanmasını izlemek ve denetlemektir.” hükmü,
”Hizmet Birimleri”nin düzenlendiği 3. bölümde yer alan Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğünün görevlerinin düzenlendiği 10. maddesinde ” (1) Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğünün görevleri şunlardır:
a) Denizlerde ve iç sularda sürdürülebilir balıkçılık ve su ürünleri yetiştiriciliği ile avcılığının esaslarını belirlemek ve bunları teşvik etmek.
b) Balıkçı barınakları ve balıkçılık altyapı tesisleri kurulması, işletilmesi ve denetlenmesine ilişkin usûl ve esasları belirlemek ve denetimini yapmak.
c) Balıkçılık ve su ürünleri kaynaklarını korumak, koruma, üretim ve yetiştiricilik alanlarını belirlemek ve bu alanları zararlardan koruyacak tedbirleri almak.
ç) İthal ve ihraç edilecek balıkçılık ve su ürünleri ile girdilerine ilişkin esasları belirlemek.
d) Balıkçılık ve su ürünleri üretim kaynaklarının geliştirilmesi ve verimliliğin arttırılması ile ilgili faaliyetlerde bulunmak, kontrol ve denetimleri yapmak ve yaptırmak.
e) Balıkçılık ve su ürünleri üretiminin ve verimliliğin arttırılması için gerekli girdilerin tedarikine ilişkin tedbirleri almak.
f) Balıkçılık ve su ürünleri yetiştiriciliğine uygun istihsal sahalarına ilişkin esasları belirlemek, istihsal vasıtalarının asgari vasıf ve şartlarını, kiralanma ve kullanılma esaslarını belirlemek.
g) Balıkçılık ve su ürünleri üretim, geliştirme ve araştırma projeleri ile ilgili çalışmalar yapmak.
ğ) Balıkçılık ve su ürünleri avcılığı ve yetiştiriciliği ile ilgili bilgi sistemi oluşturmak.
h) Bakan tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.” hükmü; ”Sorumluluk, Koordinasyon ve Yetkiler” in düzenlendiği beşinci bölümde yer alan ”Düzenleme yetkisi” başlıklı 28. maddesinde de ” (1) Bakanlık; görev, yetki ve sorumluluk alanına giren ve önceden kanunla düzenlenmiş konularda idarî düzenlemeler yapabilir.” hükmü yer almaktadır.
1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu’nun ”Şümul” başlıklı 1. maddesinde; ”Bu Kanun su ürünlerinin korunması, istihsali ve kontroluna dair hususları ihtiva eder.” hükmü, ”Genel yasaklar, tahdit ve mükellefiyetler” başlıklı 23. maddesinde; a) Su ürünleri istihsalinde kullanılan istihsal vasıtalarının haiz olmaları gereken asgari vasıf ve şartlar ile bunların kullanma usul ve esasları; b) (Değişik fıkra: 22/7/2003-4950/3 md.) Sağlık, memleket ekonomisi, seyrüsefer, teknik ve bilimsel yönlerden bölgeler, mevsimler, zamanlar, su ürünleri cinsleri, çeşitleri, ağırlık, irilik, büyüklük gibi vasıflar bakımından konulacak yasak, sınırlama ve yükümlülükler yönetmelikle düzenlenir.” hükmü bulunmaktadır.
10/03/1995 tarih ve 22223 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su Ürünleri Yönetmeliği’nin ”İstihsal Vasıtaları, Genel Yasaklar, Sınırlamalar ve Yükümlülükler” başlıklı 7. bölümünde düzenlenen ”Diğer istihsal Vasıtaları ve İzne Tabii Avcılık Faaliyetleri” başlıklı 15. maddesinde; ”Su ürünleri istihsalinde kullanılan yemler, sudaki canlıların sağlığına veya üremelerine zarar verecek özellikte olamaz. Her türlü güvenlik tedbirlerinin alınması kaydıyla ışık ile balık avcılığında, aydınlatma ancak su üstünde yapılır. Denizlerde ve içsularda sabit olarak kurulan istihsal vasıtalarına ve yerlerine gündüzleri flama, geceleri ise ışıklı flama veya benzeri bir işaret konulması zorunludur. Özel izne tabi tutulacak su ürünleri avcılık faaliyetleri veya yöntemlerine ilişkin usul ve esaslar tebliğ ile belirlenir.” hükmü; ”Genel Yasak, Sınırlama ve Yükümlülükler ”başlıklı 16. maddesinde; ”Su ürünleri avcılığının düzenlenmesine ilişkin genel yasak, sınırlama ve yükümlülükler aşağıda gösterilmiştir.
Avlanma yasağı süresince istihsali yasaklanmış olan su ürünlerinin her ne suretle olursa olsun satışı, nakli ve imalatta kullanması yasaktır. Yasağın başlangıç tarihinden önce avlanarak, işleme değerlendirme ve muhafaza tesislerine konulan su ürünleri miktarının, yasağın başlamasından itibaren en geç 24 saat içerisinde tesisin bulunduğu ilin, İl Müdürlüğüne bildirilmesi zorunludur. (Ek cümle:RG-15/2/2004-25374) (2) Stok tespiti yapılan ürünlerden işlenmesi, satışı veya nakli için süre tanınacak ürünlerin neler olduğu, bunlara tanınacak süreler ve yapılacak diğer işlemler (Değişik ibare:RG-19/10/2007-26675) tebliğ ile belirlenir
İl Müdürlüğünce tespiti yapılan su ürünleri, İl Müdürlüğünden izin alınmadan kullanılamaz, satılamaz, nakledilemez ve ihraç edilemez. (Ek cümle:RG-15/02/2004-25374) (2) Genel veya yerel olarak menşei belgesi düzenlenmesi zorunluluğu getirilecek türler ile uygulama yapılacak alanlar (Değişik ibare:RG-19/10/2007-26675) tebliğ ile belirlenir.
Yasak olmayan yer ve zamanlarda istihsal edilen su ürünlerinin, yasak yerlere nakledilebilmesi için avlanmanın yapıldığı yerlerdeki İl veya İlçe Müdürlüklerinden Menşei Belgesi alınması ve istenildiğinde ilgililere gösterilmesi zorunludur.
Menşei Belgesi alınarak, yasak yerlere sevk edilen su ürünlerinin satışı için, satışın yapılacağı yerin İl Müdürlüğünden ayrıca izin alınması zorunludur.
Avlanma yasağından önce stoklanmış su ürünlerinin yasak dönemdeki ihracatında, stok tespiti yapan İl Müdürlüğünden, ihraç izni alınması zorunludur.
Avlanma yasağı süresince, gemilerde ve istihsal yerlerinde istihsal vasıtaları bulundurulamaz. Ancak, yasak zaman ve yerlerden geçiş için İl Müdürlüklerinden izin alan gemilerde bu hüküm uygulanmaz.
Bilimsel ve teknik etüt ve araştırmalar yapmak veya istihsalinde bulunmak maksadıyla dip trolü, elektrik cereyanı ve elektroşok gibi vasıta ve usulleri kullanacak olanlar önceden Bakanlığın iznini almak zorundadırlar.
Hazinenin veya Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan bütün istihsal yerlerinde su ürünleri yönünden yapılacak her türlü bilimsel ve teknik etüt ve araştırmalar ile, bu alanlarda yapılacak her nevi üretim ve ıslah çalışmaları, su ürünlerinin korunması bakımından önceden Bakanlığın iznine tabidir.
Su ürünleri üretiminin ülke çapında kontrolünün sağlanabilmesi için; bunlara ait damızlık, yumurta, larva, yavru ve anaçlar ile sulardaki bitkilerin satışı, nakli, istihsal yerlerinde avlanması, toplanması ve her türlü tesislerde kullanılması, sulara bırakılması Bakanlığın iznine bağlıdır.
Ticari amaçla canlı su ürünleri stoklamak için her türlü gölet, havuz, livar yapılması İl Müdürlüklerinin iznine tabidir.
Kiralama işlemleri devam etmekte olan ve ihalesi yapılmamış istihsal yerlerinde, kiralama işlemi kesinleşinceye kadar ticari olarak su ürünleri istihsali yasaktır.
Su ürünleri yetiştirmek amacı ile yapılan projeler onaylansa bile, yetiştirme sahalarının kiralama işlemleri kesinleşmeden, müteşebbisler tarafından bu sahalarda yavru stoklanması yasaktır.
Su ürünleri avcılığını düzenlemek üzere, sağlık, memleket ekonomisi, seyrüsefer, su kirliliği, istihsal yerleri, mevsimler, zamanlar, istihsal vasıtaları, avlanma yöntemleri, su ürünlerinin cinsleri, ağırlıkları ve büyüklükleri yönünden yasak, sınırlama ve yükümlülükler Bakanlıkça belirlenerek, (Değişik ibare:RG-19/10/2007-26675) tebliğ şeklinde Resmi Gazete’de ilan edilir.” hükmü bulunmaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava Konusu 2017/3 sayılı Tebliğ’in 4. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinin ve bu Tebliğ’e dayanılarak çıkartılan 2017/1 Genelge Nolu ”Mavi Yüzgeçli Orkinos Avcılığı Yapacak Gemilerin Başvurusuna, Kota Tahsisine, Avcılığına, Taşımacılığına, Besiciliğine, İhracat ve İthalatına İlişkin 2017 Yılı Uygulama Genelgesi”nin ”Müracaat” başlığı altındaki 1.1. maddesinin İncelenmesi:
Türkiye’nin onay ve katılma yoluyla taraf olduğu Atlantik Ton Balıklarının Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşmede ton ve ton benzeri balıkların popülasyonlarının azami sürdürülebilir avlanmaya müsaade edecek seviyelerde yakalanması ve etkin biçimde avlanmasını sağlayacak tedbirler alınacağı belirtilmiştir. Bu sözleşme uyarınca oluşturulan Atlantik Ton Balıklarının Korunması Uluslararası Komisyonu (ICCAT) tarafından mavi yüzgeçli orkinos balığı stoklarının korunması amacıyla bu balık türüne ilişkin yıllık avlanma ve toplam av miktarı, kotaların belli kurallar dahilinde ülkelere dağılımı suretiyle belirlenmektedir. Üye ülkelerin de bu kurallara yönelik düzenlemeler yapması gerekmektedir. Kurallara uyulmaması halinde, üye ülkelerin dış ticaretine yönelik kısıtlamalar içeren yaptırımlar uygulanabilmekte, hatta ilgili ülkenin avcılık kotasının azaltılması, iptal edilmesi, ihracatın durdurulması gibi oldukça ağır yaptırımlar uygulanabilmekte olup, davalı Bakanlık da üstlenmiş olduğu bu sorumluluk gereği üyesi bulunduğumuz Komisyonca getirilen düzenlemeleri iç mevzuata yönetmelik ve benzeri düzenlemeler ile aktarmaktadır.
Dava konusu Tebliğ ve Genelge, mavi yüzgeçli orkinos balıklarının avcılığı, taşımacılığı, besiciliği, ihracat ve ithalatına ilişkin uygulama esaslarını, Ülkemizin üyesi olduğu Atlantik Ton Balıklarının Korunması Uluslararası Komisyonu (ICCAT) kurallarına göre düzenlemek amacıyla çıkartılmış olup, komisyonca mavi yüzgeçli orkinos balığı stoklarının korunması, avcılığı, besiciliği ve ticaretine ilişkin düzenlemeler yapıldığı ve bu balık türüne ilişkin yıllık toplam av miktarının ve kotalarının ülkelere dağılımının belirlendiği, komisyonca getirilen bu kurallara üye ülkelerin uyması zorunlu olduğundan dava konusu düzenlemelerin ton balığı avcılığına getirilen bu sınırlama nedeniyle avcılık yapacak gemilerin belirlenmesi amacını da taşıdığı görülmektedir.
Bu durumda, üniversiteler ve sektör temsilcilerinden de görüş alınarak uluslararası anlaşmalara, 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu’nun 23. maddesinin (a) ve (b) bentleri ile Su Ürünleri Yönetmeliği’nin 15 ve 16. maddeleri ile verilen düzenleme yetkisine uygun olarak tesis edildiği anlaşılan dava konusu düzenlemelerde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Dava konusu bireysel işlemin incelenmesi:
Düzenleyici işlemler Dairemiz kararı ile hukuka uygun bulunduğundan bu düzenleyici işlemlere dayalı olarak, davacının … tarih ve … kayıt nolu başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlemde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz gün) içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz yolu açık olmak üzere, 08/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.