Danıştay Kararı 10. Daire 2017/1615 E. 2020/2861 K. 09.09.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2017/1615 E.  ,  2020/2861 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2017/1615
Karar No : 2020/2861

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …
DAVALI : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
DAVALI YANINDA MÜDAHİL : …
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …

DAVANIN KONUSU :
Dava, 18/01/2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ”Gemiler İçin Yetkilendirilmiş Kuruluşlar Yönetmeliği” kapsamında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile … & … arasında imzalanan 10/03/2017 tarihli yetki devri protokolünün, bu protokol ile … & … ‘ye devredilen yetkinin ve 18/01/2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan “Gemiler İçin Yetkilendirilmiş Kuruluşlar Yönetmeliği”nin iptali istemiyle açılmıştır.
DAVACININ İDDİALARI :
Davacı tarafından, … Denizcilik A.Ş.’nin çoğunluk hisse sahibi olduğu, … isimli geminin satın alınması sırasında kredi için şahsi kefaleti bulunduğu, … ‘nın … isimli geminin ithalatında gemide tespit ettiği kusurları gizlediği ve Türk Bayrağı çekilemeyecek bir geminin ithal edilmesine neden olduğu, bu nedenle zarara uğradığı, yetkilendirilen kuruluşların Devlet adına sertifika düzenledikleri, Yönetmelikte yetki devri için asgari kriterlerden birinin ahlak prensiplerine sahip olmak olduğu, eski Yönetmelikte de bulunduğu, yaptığı şikayet üzerine Bakanlığın “aralarında güven ilişkisi kalmadığı, ahlak prensibi kuralına aykırı hareket ettiği, can ve mal emniyetini kasıtlı olarak tehlikeye attığı” gerekçeleri ile davacının yetkisini iptal ettiği, iptal gerekçesinin Yargıtay kararı ile … isimli geminin ithalatında satış anındaki gerçek durumunu gizlediği ve şirketin Türkiye temsilcisi olarak kurduğu şirketin personelini yeni kurduğu şirkete geçirmesine rağmen 21 ay boyunca Bakanlığa bildirimde bulunmadığı hususlarına dayandığı, … şirketinin yetki belgesinin iptali işlemine açtığı davanın reddedildiği, temyiz aşamasında davacının davasından feragat ettiği, Yönetmeliğin geçici 2. maddesinin bir af kanunu gibi olduğu, Özel Gerekler 5. maddesinde akreditasyon için 1 yıllık bir süre tanınmasının yetkisi iptal edilen tek kuruluş olan … için bir yıl akredite olmadan faaliyet göstermesinin önünü açtığı, anılan şirkete tekrar yetki verilmesi için bir gerekçe olmadığı, böyle bir kuruluşa yeniden yetki verilmesinin yolunu açan Yönetmeliğin kamu düzenine aykırı sonuçlar doğurabileceği gibi özel düzenleme yapılmayacağı ilkesine, Avrupa Parlamentosu Yönergelerine, İMO kararlarına ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

DAVALININ SAVUNMASI :
Davalı idare tarafından usul yönünden davacı hakkında işlem tesis edilmediğinden davacının taraf ehliyeti olmadığı, davacının kişisel bir menfaatinin ihlal edilmediği, davanın süresinde açılmadığı, esas yönünden ise 655 sayılı KHK ile düzenleme yetkisinin davalı idareye verildiği, Yönetmelik ile Türk bayraklı gemileri denetleme ve belgelendirme yetkilerinin uluslararası alanda kabul görmüş tasnif kuruluşlarına belirlenen şartlar ve asgari kriterleri sağladıkları takdirde devredildiği, Dünyadaki bütün devletlerde uygulamanın bu şekilde olduğu, bu yetki devrinin ise kuruluş ile bakanlık arasındaki bir protokol ile yapıldığı, bakanlığın yönetmeliğe dayanarak … & … kuruluşu ile 10/03/2017 tarihinde protokol imzaladığı, Dünyada … ile çalışan tüm devletlerin klaslama ve belgelendirme faaliyetlerini … & … kuruluşu ile yaptığı, söz konusu kuruluşun yönetmelik gereği bakanlığa başvuruda bulunduğu, bakanlıkça gerekli denetimlerin yapıldığı ve denetim raporu hazırlanarak komisyona sunulduğu, komisyon tarafından başvurunun olumlu değerlendirildiği, Geçici 2. maddenin bir af maddesi olmadığı, bu madde olmasa bile söz konusu kuruluş tarafından idareye başvurulmasının önünde mevzuatta bir engel bulunmadığı ve Yönetmeliğin de hukuka uygun olduğu ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
DAVALI YANINDA MÜDAHİLİN SAVUNMASI: Dava konusu yetkilendirme protokolünün iptali talebinin 25 yıl önce gerçekleşen olay nedeniyle istendiği, söz konusu olayın özen eksikliği olarak adli yargıda tazminat sorumluluğunu gerektirebileceği, adli yargıda açılan davanın ise devam ettiği, kuruluşun gerekli şartları taşıdığı ve bağımsızlık ilkesine de uygun olduğu, bu nedenle de yetkilendirilme işleminin yapıldığı ve işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava, 18/01/2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan ”Gemiler İçin Yetkilendirilmiş Kuruluşlar Yönetmeliği” kapsamında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile … & … arasında imzalanan 10/03/2017 tarihli yetki devri protokolünün, bu protokol ile … & … ‘ye devredilen yetkinin ve 18/01/2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan “Gemiler İçin Yetkilendirilmiş Kuruluşlar Yönetmeliği”nin iptali istemiyle açılmıştır.
26/9/2011 tarihli ve 655 sayılı Ulaştırma, Denizcilik Ve Haberleşme Bakanlığının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin “Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürlüğü” başlıklı 9. maddesinin 1. fıkrasının (h) bendinde; “Deniz ve içsular taşımacılığı alanında kullanılan her çeşit gemi ve benzeri deniz ve içsu araçlarına ilgili emniyet belgelerini vermek veya verebilecekleri yetkilendirmek ve denetlemek.” hükmü, (i) bendine; ” Deniz ve içsular taşımacılık faaliyetlerinde kullanılan her türlü gemi ve benzeri deniz ve içsu aracının dönemsel teknik muayenesini yapacaklar ile denize ve yola elverişlilik izin belgelerini vereceklerin asgari niteliklerini belirlemek ve bunları yetkilendirmek ve denetlemek.” hükmü, “Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğü” başlıklı 12. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendinde; “Ulusal ve yabancı klas kuruluşlarıyla işbirliği yapmak, gerektiğinde bunları yetkilendirmek ve denetlemek.” hükmü, “Düzenleme yetkisi” başlıklı 34. Maddesinde ise; “Bakanlık; görev, yetki ve sorumluluk alanına giren ve kanunla belirlenmiş konularda idari düzenlemeler yapabilir.” hükmü yer almaktadır.
Yukarıda aktarılan Ulaştırma, Denizcilik Ve Haberleşme Bakanlığının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine dayanılarak hazırlanan ve 18/01/2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan ”Gemiler İçin Yetkilendirilmiş Kuruluşlar Yönetmeliği”nin “Amaç” başlıklı 1. maddesinde; “Bu Yönetmeliğin amacı; ulusal ve uluslararası sularda denizde can ve mal emniyetinin sağlanması ile deniz kirliliğinin önlenmesine yönelik olarak, ulusal mevzuat ve Ülkemizce taraf olunan/kabul edilen sözleşme, karar, kural, kod, sirküler ve diğer metinler gereğince, Türk bayraklı gemilerin yapım, onarım, tadilat ve kullanım aşamalarında tabi olacakları asgari emniyet ve yeterlik gereklerinin gözetim ve denetimi kapsamında, test, sörvey, onay ve belgelendirme hizmetlerini, bu hizmetlerin serbestçe yürütülmesi esasına dayanarak Bakanlık adına yürütecek kuruluşların seçimi, yetkilendirilmeleri, denetlenmeleri ve yetkilerin iptaline ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.” düzenlemesi, “Yetkilendirilme talebi” başlıklı 5. maddesinde; “(1) Yetkilendirilmek üzere talepte bulunacak kuruluşlar, bu Yönetmelikte düzenlenen yetkilendirme için gerekli şartlara uygunluklarını gösterir bilgi, belge ve dokümanlarla İdareye başvurur. (2) Sınırlı yetkili kuruluş olmak için talepte bulunan kuruluşlar, bu Yönetmeliğin ilgili maddeleri ve Bakanlık Tebliği ile belirlenecek kriterlere uygunluklarını gösterir bilgi, belge ve dokümanlarla İdareye başvurur.” düzenlemesi, “Değerlendirme” başlıklı 6. maddesinde; “(1) İdare tarafından yapılacak ilk inceleme neticesinde, gerekli görülmesi halinde talep edilecek ilave bilgi ve belgelerin, talepte bulunan kuruluşlar tarafından İdareye verilmesi zorunludur. (2) Talepte bulunan kuruluşa İdare koordinesinde İnceleme, Tespit ve Denetim Komisyonu (İTDK) tarafından denetim yapılır. Denetim, öncelikle dosya muhteviyatı üzerinden, daha sonra merkez ve/veya bölge ofisi yeterliliğine esas olacak şekilde yapılır. İTDK, İdarenin ilgili Daire Başkanı başkanlığında, en az bir üyesi Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğünden olmak üzere en az üç kişiden oluşur. İTDK’nin Yönetmelik gereklerinin sağlandığını belirten raporu İdare tarafından karar komisyonuna sunulur.” düzenlemesi, “Karar komisyonu” başlıklı 7. maddesinde; “(1) Karar komisyonu, Müsteşar başkanlığında, Müsteşar Yardımcısı, Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürü, Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürü, 1. Hukuk Müşaviri olmak üzere en az beş kişiden oluşur. Komisyon başkanı gerek gördüğünde komisyona ilave üye davet edebilir. (2) Karar komisyonunun sekretarya hizmetleri, Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürlüğünce yerine getirilir.” düzenlemesi, “Yetkilendirme protokolü” başlıklı 8. maddesinde “(1) Bu Yönetmelikte bulunan şartları sağladığı tespit edilen ve talebi uygun değerlendirilen YK ile Bakanlık arasında yetkilendirme protokolü YK’nin temsilcisi ve Müsteşar tarafından karşılıklı imzalanır. Yetkilendirme protokolünün süresi en fazla on yıldır. (2) Yetkilendirme protokolü, IMO Deniz Emniyeti Komitesi ve Deniz Çevresini Koruma Komitesi … ve … numaralı Denizcilik İdareleri Adına Hareket Edecek Tanınmış Kuruluşların Yetkilendirilmesi İçin Model Anlaşma hükümlerine ve TK Kod gerekliliklerine uygun olmak kaydıyla, Yönetmelik hükümlerine göre hazırlanır.” düzenlemesi, “Yetkisi iptal edilmiş kuruluşlar” başlıklı Geçici 2. maddesinde “(1) Bu Yönetmelikle yürürlükten kaldırılan 1/10/2003 tarihli ve 25246 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Bayraklı Gemilerde Bayrak Devleti Adına Hareket Edecek Kuruluşların Seçimi ve Yetkilendirilmesine Dair Yönetmelik kapsamında yetkisi iptal edilen YK’ler bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde başvuru yapmaları halinde bu Yönetmelik kapsamında yetkilendirilebilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Ayrıca Gemiler İçin Yetkilendirilmiş Kuruluşlar Yönetmeliği’nin Ek-1 “Bakanlık Adına Sörvey Yapma Ve Sertifika Düzenleme Yetkisi Verilecek Kuruluşlar İçin Asgari Kriterler” bölümünde “Özel Gerekler” arasında “Etik prensiplerine sahip olmalıdır” şartı yer almaktadır.
Davanın 18/01/2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan ”Gemiler İçin Yetkilendirilmiş Kuruluşlar Yönetmeliği”nin iptali istemi yönünden incelenmesi:
Ulusal ve uluslararası sularda denizde can ve mal emniyetinin sağlanması ile deniz kirliliğinin önlenmesine yönelik olarak, ulusal mevzuat ve Ülkemizce taraf olunan/kabul edilen sözleşme, karar, kural, kod, sirküler ve diğer metinler gereğince, Türk bayraklı gemilerin yapım, onarım, tadilat ve kullanım aşamalarında tabi olacakları asgari emniyet ve yeterlik gereklerinin gözetim ve denetimi kapsamında, test, sörvey, onay ve belgelendirme hizmetlerini, bu hizmetlerin serbestçe yürütülmesi esasına dayanarak Bakanlık adına yürütecek kuruluşların seçimi, yetkilendirilmeleri, denetlenmeleri ve yetkilerin iptaline ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla çıkarılan dava konusu Yönetmeliğin 26/9/2011 tarihli ve 655 sayılı Ulaştırma, Denizcilik Ve Haberleşme Bakanlığının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin yukarıda aktarılan hükümleri ile davalı idareye açıkça tanınmış olan yetki ve görevler kapsamında yürürlüğe konulduğu görüldüğünden dava konusu Yönetmelikte kamu yararı ve üst normlara aykırılık bulunmamaktadır.
Davanın ”Gemiler İçin Yetkilendirilmiş Kuruluşlar Yönetmeliği” kapsamında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile … & … arasında imzalanan 10/03/2017 tarihli yetki devri protokolünün ve bu protokol ile … & … ‘ye devredilen yetkinin iptali istemi yönünden incelenmesi:
Gemiler İçin Yetkilendirilmiş Kuruluşlar Yönetmeliği’nde yukarıda aktarılan maddeler ile yetkilendirilme talebinde bulunma, bu talep hakkında yapılacak değerlendirme ve denetim usulü ile yetkilendirme protokolü hususlarının düzenlendiği, Yönetmeliğin Geçici 2. maddesinde ise yürürlükten kaldırılan 1/10/2003 tarihli ve 25246 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Bayraklı Gemilerde Bayrak Devleti Adına Hareket Edecek Kuruluşların Seçimi ve Yetkilendirilmesine Dair Yönetmelik kapsamında yetkisi iptal edilen yetkilendirilmiş kuruluşların bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde başvuru yapmaları halinde bu Yönetmelik kapsamında yetkilendirilebilecekleri hususlarının düzenlendiği görülmektedir.
Gemiler İçin Yetkilendirilmiş Kuruluşlar Yönetmeliği’nde”Yetkilendirilmiş kuruluşların denetimi” başlıklı bölümünde”MADDE 25 – (1) İdare, YK’nin faaliyetlerinin Yönetmelik ve Yetkilendirme Protokolüne uygun olarak yürütülüp yürütülmediğine yönelik, YK’nin bölge ofisini iki yılda en az bir defa, merkez ofisini ise beş yılda en az bir defa denetler. Bu denetimler İTDK tarafından yapılır.
(2) Yetkilendirme protokolü kapsamında YK tarafından yürütülen hizmetlerin yetkinliğini takip etmek üzere, İdarenin uygun göreceği zamanlarda gemi veya ofis ortamında YK tarafından yapılacak planlı denetimlere İdarenin koordinesinde Bakanlığın kadrolu personeli tarafından eşlik edilir. Bu kapsamda yapılan gemi denetimleri YK’nin kaydı altında olan uluslararası sefer yapan Türk bayraklı gemilerin yıllık %5 ile %10’u arasında yapılır.”düzenlemesine,
“Yetkilerin kısıtlanması veya askıya alınması başlıklı” 26. maddesinde” (1) YK tarafından belgelendirilen Türk Bayraklı gemilerin;
a) Liman devleti denetimlerinde tutulmaları sonucunda YK’nin performansının kötüleşmesi veya karıştığı bir kazada YK’nin ciddi bir kusurunun tespit edilmesi,
b) Liman devleti denetimlerinde tutulmaları sonucunda İdarenin talebi üzerine sörvey yapmak üzere görevlendirilmesine rağmen savaş, politik sorunlar, doğal afetler ve benzeri mücbir sebepler dışında YK tarafından sörveyin yapılmaması,
hallerinde YK yazılı olarak uyarılır ve bir ay içinde gerekli önlemlerin alınması ve/veya düzeltici faaliyet planının sunulması istenir.
(2) 25 inci madde kapsamında yapılan uygulamalarda tespit edilen uygunsuzlukların düzeltici faaliyet planında belirtilen tarihe kadar giderilememesi halinde YK yazılı olarak uyarılır ve bir ay içinde gerekli önlemlerin alınması istenir.
(3) YK’nin yazılı olarak uyarıldığı tarihten bir ay sonraki yapılacak değerlendirmede birinci ve ikinci fıkrada anılan kusurun giderilmediği veya düzeltici faaliyet planının İdarece uygun bulunmadığı durumda YK’nin yetkileri kısıtlanabilir veya 3 ay süre ile askıya alınabilir. 3 ay sonunda düzeltici faaliyet İdare tarafından uygun bulunursa YK’nin yetkisi devam eder.
(4) Yetkileri askıya alınan YK’ler, yetkilerinin askıya alındığı süre içerisinde, yetkilendirildikleri konularda hiçbir sörvey işlemi yapamaz ve sertifika/belge düzenleyemez ve/veya yenileyemezler. YK tarafından daha önce yapılmış olan sörvey işlemleri geçerliliklerini ilk zorunlu denetime kadar korur. YK tarafından yetkinin askıya alındığı sürece yapılması gereken sörvey işlemleri İdare tarafından koordine edilir.”düzenlemesine,
“Yetkinin iptali” başlıklı 27. Maddesinde ise”(1) YK’lerin yetkileri aşağıdaki durumlarda iptal edilir:
a) 26 ncı maddenin üçüncü fıkrasındaki yetkilerinin askıya alınması veya kısıtlanması süresi içerisinde/sonunda YK’nin talebi üzerine yapılan denetimde uyarılmayı gerektiren sebeplerin devam ettiğinin tespit edilmesi halinde,
b) 26 ncı maddenin üçüncü fıkrasına göre iki yıl içerisinde iki defa kısıtlama veya askıya alma durumunda,
c) Merkez ofisine veya bölge ofisine yapılacak denetimlerin önlenmesi veya engel çıkarılması ve YK’nin yazılı gerekçesinin uygun bulunmaması halinde,
ç) YK tarafından kasıt ile tamamen yanlış veya gerçeğe aykırı belge düzenlenmesi veya bilgi saklandığının tespit edilmesi ve YK’nin yazılı gerekçesinin uygun bulunmaması halinde,
d) Geçici 1 inci maddenin üçüncü fıkrasının yerine getirilmemesi halinde.
(2) Bu Yönetmelik kapsamında imzalanan yetkilendirme protokolleri, İdare tarafından görülen lüzum üzerine, bir yıl önceden yazılı olarak bildirilmek kaydıyla iptal edilebilir.
(3) Yetkisi iptal edilen YK, iptalin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde yetki talebinde bulunamaz.”düzenlemesine yer verilmiştir.
Anılan düzenlemelere göre yetkinin iptali,yetkinin süreli askıya alınması ya da kısıtlanması şeklinde tedici yaptırımlar sonrasında alınacak bir karar olup dava konusu edilen işlemin iptali Yönetmelikte öngörülmediği halde davacının yetkisini doğrudan iptali sonucu doğuracak nitelikte olacaktır.
Dava dosyasının incelenmesinden; Gemiler İçin Yetkilendirilmiş Kuruluşlar Yönetmeliği’nin 18/01/2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği, bu Yönetmelik hükümlerine göre yetkilendirilme talebinde bulunan … & … kuruluşunun başvurusunun Yönetmeliğin 6. maddesi gereği karar komisyonu tarafından incelendiği, kuruluşun Yönetmelik ekinde belirtilen “Bakanlık Adına Sörvey Yapma Ve Sertifika Düzenleme Yetkisi Verilecek Kuruluşlar İçin Asgari Kriterler” gereklerini sağladığı ve İnceleme Tespit ve Denetim Komisyonu tarafından sunulan denetim raporuna istinaden yetkilendirilmeye ilişkin Yönetmeliğin diğer şartlarını karşıladığı sonucuna varılarak söz konusu kuruluşa sörvey yapma ve sertifika düzenleme yetkisi verilmesinin uygun olacağı yönünde 07/03/2017 tarihli Karar Komisyonu tutanağının düzenlendiği ve davalı bakanlık ile … & … arasında dava konusu 10/03/2017 tarihli Türk Bayraklı Gemilerde Bayrak Devleti Adına Hareket Edecek Tanınmış Kuruluşlar İçin Yetkilendirme Protokolü’nün imzalandığı anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Bakılan dava, 18/01/2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ”Gemiler İçin Yetkilendirilmiş Kuruluşlar Yönetmeliği” kapsamında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile … & … arasında imzalanan 10/03/2017 tarihli yetki devri protokolünün, bu protokol ile … & … ‘ye devredilen yetkinin ve 18/01/2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan “Gemiler İçin Yetkilendirilmiş Kuruluşlar Yönetmeliği”nin hukuka aykırı olduğu iddialarıyla açılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
Davalı idare tarafından, davacının dava açma ehliyeti bulunmadığı ve davanın süresinde açılmadığı ileri sürülmüştür.
Uyuşmazlık konusu olayda, davacının dava açma ehliyeti bulunduğu ve davanın süresinde açıldığı sonucuna varılmıştır.

ESAS YÖNÜNDEN:
İlgili Mevzuat:
Dava konusu Yönetmeliğin yayım tarihi itibariyle yürürlükte olan haliyle 26/09/2011 tarih ve 655 sayılı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin “Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürlüğü” başlıklı 9. maddesinin 1. fıkrasının (h) bendinde; “Deniz ve içsular taşımacılığı alanında kullanılan her çeşit gemi ve benzeri deniz ve içsu araçlarına ilgili emniyet belgelerini vermek veya verebilecekleri yetkilendirmek ve denetlemek.” hükmü, (i) bendine; ” Deniz ve içsular taşımacılık faaliyetlerinde kullanılan her türlü gemi ve benzeri deniz ve içsu aracının dönemsel teknik muayenesini yapacaklar ile denize ve yola elverişlilik izin belgelerini vereceklerin asgari niteliklerini belirlemek ve bunları yetkilendirmek ve denetlemek.”,
“Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğü” başlıklı 12. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendinde; “Ulusal ve yabancı klas kuruluşlarıyla işbirliği yapmak, gerektiğinde bunları yetkilendirmek ve denetlemek.”,
“Düzenleme yetkisi” başlıklı 34. maddesinde ise; “Bakanlık; görev, yetki ve sorumluluk alanına giren ve kanunla belirlenmiş konularda idari düzenlemeler yapabilir.” hükümleri yer almaktadır.
Yukarıda aktarılan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine dayanılarak hazırlanan ve 18/01/2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Gemiler İçin Yetkilendirilmiş Kuruluşlar Yönetmeliğinin dava konusu işlem tarihi itibariyle yürürlükte olan haliyle; “Amaç” başlıklı 1. maddesinde; “Bu Yönetmeliğin amacı; ulusal ve uluslararası sularda denizde can ve mal emniyetinin sağlanması ile deniz kirliliğinin önlenmesine yönelik olarak, ulusal mevzuat ve Ülkemizce taraf olunan/kabul edilen sözleşme, karar, kural, kod, sirküler ve diğer metinler gereğince, Türk bayraklı gemilerin yapım, onarım, tadilat ve kullanım aşamalarında tabi olacakları asgari emniyet ve yeterlik gereklerinin gözetim ve denetimi kapsamında, test, sörvey, onay ve belgelendirme hizmetlerini, bu hizmetlerin serbestçe yürütülmesi esasına dayanarak Bakanlık adına yürütecek kuruluşların seçimi, yetkilendirilmeleri, denetlenmeleri ve yetkilerin iptaline ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.”,
“Yetkilendirilme talebi” başlıklı 5. maddesinde; “(1) Yetkilendirilmek üzere talepte bulunacak kuruluşlar, bu Yönetmelikte düzenlenen yetkilendirme için gerekli şartlara uygunluklarını gösterir bilgi, belge ve dokümanlarla İdareye başvurur. (2) Sınırlı yetkili kuruluş olmak için talepte bulunan kuruluşlar, bu Yönetmeliğin ilgili maddeleri ve Bakanlık Tebliği ile belirlenecek kriterlere uygunluklarını gösterir bilgi, belge ve dokümanlarla İdareye başvurur.”,
“Değerlendirme” başlıklı 6. maddesinde; “(1) İdare tarafından yapılacak ilk inceleme neticesinde, gerekli görülmesi halinde talep edilecek ilave bilgi ve belgelerin, talepte bulunan kuruluşlar tarafından İdareye verilmesi zorunludur. (2) Talepte bulunan kuruluşa İdare koordinesinde İnceleme, Tespit ve Denetim Komisyonu (İTDK) tarafından denetim yapılır. Denetim, öncelikle dosya muhteviyatı üzerinden, daha sonra merkez ve/veya bölge ofisi yeterliliğine esas olacak şekilde yapılır. İTDK, İdarenin ilgili Daire Başkanı başkanlığında, en az bir üyesi Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğünden olmak üzere en az üç kişiden oluşur. İTDK’nin Yönetmelik gereklerinin sağlandığını belirten raporu İdare tarafından karar komisyonuna sunulur.”,
“Karar komisyonu” başlıklı 7. maddesinde; “(1) Karar komisyonu, Müsteşar başkanlığında, Müsteşar Yardımcısı, Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürü, Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürü, 1. Hukuk Müşaviri olmak üzere en az beş kişiden oluşur. Komisyon başkanı gerek gördüğünde komisyona ilave üye davet edebilir. (2) Karar komisyonunun sekretarya hizmetleri, Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürlüğünce yerine getirilir.”,
“Yetkilendirme protokolü” başlıklı 8. maddesinde; “(1) Bu Yönetmelikte bulunan şartları sağladığı tespit edilen ve talebi uygun değerlendirilen YK ile Bakanlık arasında yetkilendirme protokolü YK’nin temsilcisi ve Müsteşar tarafından karşılıklı imzalanır. Yetkilendirme protokolünün süresi en fazla on yıldır. (2) Yetkilendirme protokolü, IMO Deniz Emniyeti Komitesi ve Deniz Çevresini Koruma Komitesi MSC/Circ. 710 ve MEPC/Circ. 307 numaralı Denizcilik İdareleri Adına Hareket Edecek Tanınmış Kuruluşların Yetkilendirilmesi İçin Model Anlaşma hükümlerine ve TK Kod gerekliliklerine uygun olmak kaydıyla, Yönetmelik hükümlerine göre hazırlanır.”,
“Yetkinin iptali” başlıklı 27. maddesinde; “(1) YK’lerin yetkileri aşağıdaki durumlarda iptal edilir:
a) 26 ncı maddenin üçüncü fıkrasındaki yetkilerinin askıya alınması veya kısıtlanması süresi içerisinde/sonunda YK’nin talebi üzerine yapılan denetimde uyarılmayı gerektiren sebeplerin devam ettiğinin tespit edilmesi halinde,
b) 26 ncı maddenin üçüncü fıkrasına göre iki yıl içerisinde iki defa kısıtlama veya askıya alma durumunda,
c) Merkez ofisine veya bölge ofisine yapılacak denetimlerin önlenmesi veya engel çıkarılması ve YK’nin yazılı gerekçesinin uygun bulunmaması halinde,
ç) YK tarafından kasıt ile tamamen yanlış veya gerçeğe aykırı belge düzenlenmesi veya bilgi saklandığının tespit edilmesi ve YK’nin yazılı gerekçesinin uygun bulunmaması halinde,
d) Geçici 1 inci maddenin üçüncü fıkrasının yerine getirilmemesi halinde.
(2) Bu Yönetmelik kapsamında imzalanan yetkilendirme protokolleri, İdare tarafından görülen lüzum üzerine, bir yıl önceden yazılı olarak bildirilmek kaydıyla iptal edilebilir.
(3) Yetkisi iptal edilen YK, iptalin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde yetki talebinde bulunamaz.”,
“Yetkisi iptal edilmiş kuruluşlar” başlıklı Geçici 2. maddesinde ise; “(1) Bu Yönetmelikle yürürlükten kaldırılan 1/10/2003 tarihli ve 25246 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Bayraklı Gemilerde Bayrak Devleti Adına Hareket Edecek Kuruluşların Seçimi ve Yetkilendirilmesine Dair Yönetmelik kapsamında yetkisi iptal edilen YK’ler bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde başvuru yapmaları halinde bu Yönetmelik kapsamında yetkilendirilebilir.” düzenlemeleri yer almaktadır.
Ayrıca Gemiler İçin Yetkilendirilmiş Kuruluşlar Yönetmeliği’nin Ek-1 “Bakanlık Adına Sörvey Yapma Ve Sertifika Düzenleme Yetkisi Verilecek Kuruluşlar İçin Asgari Kriterler” bölümünde “Özel Gerekler” arasında “Etik prensiplerine sahip olmalıdır” şartı yer almaktadır.
Davanın 18/01/2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ”Gemiler İçin Yetkilendirilmiş Kuruluşlar Yönetmeliği”nin iptali istemi yönünden incelenmesi:
Ulusal ve uluslararası sularda denizde can ve mal emniyetinin sağlanması ile deniz kirliliğinin önlenmesine yönelik olarak, ulusal mevzuat ve Ülkemizce taraf olunan/kabul edilen sözleşme, karar, kural, kod, sirküler ve diğer metinler gereğince, Türk bayraklı gemilerin yapım, onarım, tadilat ve kullanım aşamalarında tabi olacakları asgari emniyet ve yeterlik gereklerinin gözetim ve denetimi kapsamında, test, sörvey, onay ve belgelendirme hizmetlerini, bu hizmetlerin serbestçe yürütülmesi esasına dayanarak Bakanlık adına yürütecek kuruluşların seçimi, yetkilendirilmeleri, denetlenmeleri ve yetkilerin iptaline ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla çıkarılan dava konusu Yönetmeliğin 26/09/2011 tarih ve 655 sayılı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin yukarıda aktarılan hükümleri ile davalı idareye açıkça tanınmış olan yetki ve görevler kapsamında yürürlüğe konulduğu görüldüğünden dava konusu Yönetmelikte kamu yararına, hukuka ve üst normlara aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, davacı tarafından Yönetmeliğin “Yetkisi iptal edilmiş kuruluşlar” başlıklı geçici 2. maddesinin bir af düzenlemesi niteliğinde olduğu ileri sürülmekte ise de dava konusu Yönetmelikten önce yürürlükte olan 01/10/2003 tarih ve 25246 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Türk Bayraklı Gemilerde Bayrak Devleti Adına Hareket Edecek Kuruluşların Seçimi ve Yetkilendirilmesine Dair Yönetmelik kapsamında davalı idare tarafından yetkisi iptal edilen kuruluşların yeniden yetkilendirilme talebiyle başvuru yapamayacakları yönünde mevzuatta herhangi bir düzenleme bulunmadığı görüldüğünden, Yönetmeliğin geçici 2. maddesi ile bu kuruluşların yeni Yönetmelik kapsamında ve Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içerisinde başvuru yapabilecekleri yönünde getirilen düzenlemede de hukuka aykırılık görülmemiştir.
Davanın ”Gemiler İçin Yetkilendirilmiş Kuruluşlar Yönetmeliği” kapsamında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile … & … SAS (BV) arasında imzalanan 10/03/2017 tarihli yetki devri protokolünün ve bu protokol ile … & … SAS’ye devredilen yetkinin iptali istemi yönünden incelenmesi:
Gemiler İçin Yetkilendirilmiş Kuruluşlar Yönetmeliği’nde yukarıda aktarılan maddeler ile yetkilendirilme talebinde bulunma, bu talep hakkında yapılacak değerlendirme ve denetim usulü ile yetkilendirme protokolü hususlarının düzenlendiği, Yönetmeliğin Geçici 2. maddesinde ise yürürlükten kaldırılan 01/10/2003 tarih ve 25246 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Türk Bayraklı Gemilerde Bayrak Devleti Adına Hareket Edecek Kuruluşların Seçimi ve Yetkilendirilmesine Dair Yönetmelik kapsamında yetkisi iptal edilen yetkilendirilmiş kuruluşların bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde başvuru yapmaları halinde bu Yönetmelik kapsamında yetkilendirilebilecekleri hususlarının düzenlendiği görülmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinde; Gemiler İçin Yetkilendirilmiş Kuruluşlar Yönetmeliği’nin 18/01/2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği, bu Yönetmelik hükümlerine göre yetkilendirilme talebinde bulunan … & … SAS (BV) kuruluşunun başvurusunun Yönetmeliğin 6. maddesi gereği karar komisyonu tarafından incelendiği, kuruluşun Yönetmelik ekinde belirtilen “Bakanlık Adına Sörvey Yapma Ve Sertifika Düzenleme Yetkisi Verilecek Kuruluşlar İçin Asgari Kriterler” gereklerini sağladığı ve İnceleme Tespit ve Denetim Komisyonu tarafından sunulan denetim raporuna istinaden yetkilendirilmeye ilişkin Yönetmeliğin diğer şartlarını karşıladığı sonucuna varılarak söz konusu kuruluşa sörvey yapma ve sertifika düzenleme yetkisi verilmesinin uygun olacağı yönünde 07/03/2017 tarihli Karar Komisyonu tutanağının düzenlendiği ve davalı bakanlık ile … & … SAS (BV) arasında dava konusu 10/03/2017 tarihli Türk Bayraklı Gemilerde Bayrak Devleti Adına Hareket Edecek Tanınmış Kuruluşlar İçin Yetkilendirme Protokolü’nün imzalandığı görülmektedir.
Davacı tarafından anılan şirketin yetkilendirme protokolü imzalanabilmesi için gerekli olan kriterlerden Yönetmeliğin Ek-1 “Bakanlık Adına Sörvey Yapma Ve Sertifika Düzenleme Yetkisi Verilecek Kuruluşlar İçin Asgari Kriterler” bölümünde “Özel Gerekler” arasında sayılan “Etik prensiplerine sahip olmalıdır” şartını taşımadığı ileri sürülmektedir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; … Denizcilik Şirketi tarafından 1994 yılında ‘…’ adlı geminin finansal kiralama yoluyla satın alındığı, bu satın alma sürecinde geminin survey yapılmak üzere Denizcilik Müsteşarlığı … Bölge Müdürlüğü tarafından 13/06/1994 tarih ve 1986 sayılı yazı ile Fransa’da kurulu bulunan … Şirketinin yetkilendirildiği, bunun neticesinde adı geçen şirketin 14-16/06/1994 tarihleri arasında Lizbon’da yaptığı surveyler sonucunda gemiyi 27/10/1997 tarihine kadar yüksek klas olarak sertifikalandırdığı, ancak daha sonra ortaya çıkan belgelere göre geminin gerçekte çok kötü durumda olduğu, yüksek klas sertifikası alacak durumda bulunmadığı, %75/80 dolaylarında sac incelmelerinin bulunduğunun belirtildiğinin ortaya çıkması üzerine gemi için yüksek klas sertifikası veren …. Şirketine karşı adli yargı merciinde tazminat davası açıldığı, … Denizcilik İhtisas Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla … şirketi hakkında, satış anında geminin gerçek durumunu gizlemesi nedeniyle tazminata hükmedildiği, anılan karara karşı yapılan temyiz başvurusu neticesinde Yargıtay … Hukuk Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla Mahkeme kararının bozulduğu, bozma kararı sonrası … Denizcilik İhtisas Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla direnme kararı verildiği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun … tarih ve E:…/…-…, K:… sayılı kararıyla kararın bozulduğu ayrıca … şirketinin temyiz itirazlarının incelenmesi için kararın direnme mahiyetinde olmayan kısımlarının temyizen incelenmesi için dosyanın Yargıtay …. Hukuk Dairesine gönderildiği, Yargıtay …. Hukuk Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla yerel mahkeme kararının zarar hesabına yönelik olarak tekrar bozulduğu, bozma kararı sonrası (Denizcilik İhtisas Mahkemesinin Ticaret Mahkemesine dönüştürülmesi nedeniyle) … Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne karar verildiği, bu kararın da Yargıtay … Hukuk Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile tekrar bozulduğu görülmektedir.
Ayrıca, dava konusu yetkilendirme protokolünden önce Bureau Veritas (SA) ile 13/01/2005 tarihinde yetki devrine ilişkin protokol imzalandığı, daha sonra idare tarafından bu protokolün 08/08/2015 tarihi itibariyle sonlandırılmasına ilişkin 08/08/2014 tarih ve 38523 sayılı işlem ile bu işlemin İngilizce tercümesi olarak 16/09/2014 tarih ve 46071 sayılı işlemin tesis edildiği, bu işlemlerin iptalleri istemiyle … Deniz ve Gemi Sınıflandırma Hizmetleri Ltd. Şti. ve … tarafından dava açıldığı, … İdare Mahkemesince … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ile davanın reddine karar verildiği, kararın Danıştay Onuncu Dairesinin 15/06/2016 tarih ve E:2015/4182, K:2016/3370 sayılı kararı ile onandığı, ancak davacılar tarafından davadan feragat edilmesi nedeniyle anılan onama kararı davacıların karar düzeltme istemlerinin kabulü ile kaldırılarak, davacıların feragatinin karara bağlanmasını teminen mahkeme kararının bozulmasına karar verildiği ve mahkeme tarafından … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ile feragat nedeniyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolunda karar verildiği görülmektedir. Söz konusu davada idare tarafından verilen … tarih ve …-… sayılı savunmada, yetki devri protokolünün mülga Yönetmeliğin 29. maddesinin ikinci fıkrasında bulunan “Bu yönetmelik kapsamında imzalanan Yetki Devri Protokolleri, idare tarafından görülen lüzum üzerine, herhangi bir sebep göstermeden ve bir yıl önceden yazılı olarak bildirmek kaydıyla iptal edilebilir.” hükmüne dayanılarak iptal edildiği, … Denizcilik A.Ş. şirketi tarafından Bakanlığa yapılan başvuruda, satın alınıp Türk bayrağı çekilecek olan …-… adlı geminin sertifikalarının … tarafından düzenlendiği ancak kuruluşun yetkisini kötüye kullanarak ve kasten gerçek durumu yansıtmayan sertifika düzenlendiği, bu nedenle zarara uğradığı yönünde bildirimde bulunduğu, idarece yapılan tetkik neticesinde geminin sac kalınlığına ilişkin yanıltıcı sertifika düzenlendiğine ilişkin hususun kesinleştiğinin görüldüğü, ayrıca … kuruluşunun Türkiye temsilciliğine ilişkin değişikliğin idareye bildirilmediği ve denetim sırasında ortaya çıktığı, dolayısıyla bu hususların güven zedeleyici bir durum olarak değerlendirildiğinin savunulduğu görülmüş olup ikinci cevap dilekçesinde de güven prensibine ve dürüstlük ilkesine aykırı hareket edilmesinden bahsedildiği görülmüştür.
Gemiler İçin Yetkilendirilmiş Kuruluşlar Yönetmeliği’nin Ek-1 “Bakanlık Adına Sörvey Yapma Ve Sertifika Düzenleme Yetkisi Verilecek Kuruluşlar İçin Asgari Kriterler” bölümünde “Özel Gerekler” arasında “Etik prensiplerine sahip olmalıdır” şartı yer aldığından yukarıda belirtilen hukuki süreçte idare tarafından güven prensibine ve dürüstlük ilkesine aykırı hareket ettiği savunması yapılmasına rağmen dava konusu protokol ile … & … şirketinin yetkilendirilmesinde Yönetmeliğin “Etik prensiplerine sahip olmalıdır” şartına yönelik olarak idare tarafından inceleme ve değerlendirmenin nasıl yapıldığının ve kuruluşun etik prensiplerine sahip olduğu kanaatine ne şekilde ulaşıldığının bildirilmesi 11/04/2018 tarihli ara kararı ile davalı idareden istenmiştir.
Davalı idarece ara kararına verilen cevapta; Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürlüğünden alınan 07/06/2018 tarih ve 45616 sayılı yazıda, “21/02/2017 tarihli İnceleme, Tespit ve Denetim Komisyonu raporunun 1. bölümünde de belirtildiği üzere kuruluşun Ek-2’de gönderilen “Code of Ethics” (Ahlak Prensipleri) dökümanı görülmüştür. Bu etik prensipleri dokümanında kuruluşun “tarafsızlık, bağımsızlık, hizmetlerde dürüstlük, tüm bireylere saygı, sosyal ve çevresel sorumluluk, ırk, dil, din, cinsiyet, politik görüş ayrımı olmaksızın herkese eşit mesafede durma vb.” temel değerleri yer almaktadır. Aynı zamanda bu dokümana göre bulundukları ülkenin kanun ve düzenlemelerine uyma, şeffaflık, dürüstlük, rüşvetle mücadele, çıkar çatışmaları hususunda belirlenen kurallara yönelik içerik bulunmaktadır. Denetimde ayrıca kanıt olarak kuruluşun üst yönetiminden …, bölge ofisi üst yönetiminden …’ın ve çalışanlardan sörveyör …’in tarafsızlık beyanları örnek olarak alınmış olup Ek-3’te gönderilmektedir. Kuruluş, bağımsızlığı ile ilgili döküman Ek-4’te gönderilmektedir. Kuruluşun bir Avrupa Birliği Tanınmış Kuruluşu olması göz önünde bulundurularak, tadil edilmiş şekliyle 391/2009 sayılı Yönetmelik (AT) çerçevesinde öngörülen gereklilikleri taşıdığı ve dolayısıyla “gemi inşacı, gemi sahibi veya gemilerin üretimi, donatımı, onarımı ve operasyonu hususlarında ticari bağı bulunan diğerleri tarafından kontrol edilmediği” ve “kuruluşun gelirinin önemli ölçüde tek bir ticari şirkete bağlı olmadığı” anlaşılmış olup bağımsızlık ilkesine de uygun olduğu sonucuna varılmıştır.” şeklinde verilen cevabın sunulduğu görülmüştür.
Bu durumda, Gemiler İçin Yetkilendirilmiş Kuruluşlar Yönetmeliği’nin Ek-1 “Bakanlık Adına Sörvey Yapma Ve Sertifika Düzenleme Yetkisi Verilecek Kuruluşlar İçin Asgari Kriterler” bölümünde “Özel Gerekler” arasında “Etik prensiplerine sahip olmalıdır” şartı yer aldığından, dava konusu Yönetmelik kapsamında yetkilendirilme talebinde bulunan … & … kuruluşunun bu şartı sağlayıp sağlamadığı hususunun irdelenmesi gerekmektedir.
Türkiye temsilciliğine ilişkin değişikliğin idareye bildirilmemesi hususunun incelenmesi:
01/10/2003 tarih ve 25246 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Türk Bayraklı Gemilerde Bayrak Devleti Adına Hareket Edecek Kuruluşların Seçimi ve Yetkilendirilmesine Dair Yönetmeliğin 11. maddesinde yetkilendirilmiş kuruluşların genel bildirim yükümlülüğü hususları düzenlenmiş, 28. maddesinde ise; yetkilendirilmiş kuruluşun Yönetmelik kapsamında belirtilen görev ve yükümlülüklerini zamanında ve tam olarak yerine getirmemesi halinde idare tarafından yazılı olarak uyarılarak 1 ay içinde gerekli düzeltmeyi yapması gerektiği düzenlenmiştir.
Davalı idare tarafından, 10/12/2013 – 11/12/2013 tarihlerinde yapılan denetimlerde “Tespit Edilen ve Düzeltilmesi Gereken Hususlar” arasında şirket değişikliğinin idareye bildirilmediği hususu yer almış, 31/12/2013 tarihinde gerekli bildirimin Bakanlığa yapılarak bu bildirim eksikliğinin giderildiği denetim elemanları tarafından tespit edilmiştir.
… kuruluşunun satın alınan geminin sac kalınlığına ilişkin yanıltıcı sertifika düzenlemesi hususunun incelenmesi:
Denizcilik Müsteşarlığı … Bölge Müdürlüğü tarafından … tarih ve … sayılı yazı ile bir şirket tarafından satın alınıp Türk bayrağı çekilecek olan …-… adlı geminin satın alım süreci için … ‘nın yetkilendirildiği ancak kuruluşun geminin sac kalınlığına ilişkin yanıltıcı sertifika düzenlemesi nedeniyle adli yargıda tazminat davası açıldığı ve yukarıda aktarıldığı üzere davanın halen devam ettiği ve geminin sac kalınlığına ilişkin yanıltıcı sertifika verilmesi hususunun “gizli ayıp” olarak ve “borcun kötü ifası” şeklinde nitelendirildiği görülmektedir.
18/01/2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Gemiler İçin Yetkilendirilmiş Kuruluşlar Yönetmeliğinde “yetkilendirilmiş kuruluş tarafından kasıt ile tamamen yanlış veya gerçeğe aykırı belge düzenlenmesi veya bilgi saklandığının tespit edilmesi” durumu yetki iptal sebebi olarak sayılmış ancak yetkisi iptal edilen kuruluşların iptalin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde yetki talebinde bulunamayacağı şeklinde bir yaptırım öngörülmüştür.
Görüldüğü üzere, Yönetmelik ile kasıt ile tamamen yanlış veya gerçeğe aykırı belge düzenlenmesi halinde bile yeniden yetkilendirilme talebinde bulunulamayacak sürenin (2 yıl) olarak belirlendiği, yetkisi iptal edilen kuruluşun yeniden yetkilendirilemeyeceği yönünde bir düzenlemenin bulunmadığı, ayrıca söz konusu yanıltıcı sertifika verilmesi hususu, yetkilendirilmiş kuruluşun kusurlu bir davranışı olmakla birlikte, olay üzerinden makul süreyi aşacak bir sürenin geçtiği ve bu süreç boyunca yetkilendirilen kuruluşun benzer şekilde hatalı, yanıltıcı veya gerçeğe aykırı sertifika vermesi gibi kusurlu bir davranışın tekrar yaşandığına dair bilgi ve belge de bulunmadığı, yetkilendirilme talebinde bulunan kuruluşlara idare koordinesinde denetim yapmak üzere oluşturulan İnceleme, Tespit ve Denetim Komisyonu tarafından şirketin başvurusunun değerlendirildiği ve karar komisyonunca rapor doğrultusunda başvurunun uygun bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, geminin sac kalınlığına ilişkin yanıltıcı sertifika verilmesi hususunun bir zarara neden olduğu görülmekle birlikte adli yargı mercii tarafından verilecek hüküm üzerine bu zararın tazmin edilmesi gerektiği, yetkisi iptal edilen kuruluşların yeniden yetkilendirilme talebiyle başvurmasını engelleyen bir düzenlemenin olmadığı, yetkilendirilmiş kuruluşun “borcun kötü ifası” olarak değerlendirilen bir eksiklik nedeniyle Gemiler İçin Yetkilendirilmiş Kuruluşlar Yönetmeliğinde aranan “Etik prensiplerine sahip olmalıdır” şartını sağlamadığından bahsedilemeyeceği anlaşılmıştır.
Ayrıca Gemiler İçin Yetkilendirilmiş Kuruluşlar Yönetmeliğinde, yetkilendirilmiş kuruluşun veya yetkilendirilmiş kuruluş adına hareket edenlerin, personelinin, acentelerinin veya diğerlerinin fiillerinden kaynaklanan sorumluluk hallerinde, sorumluluğu doğuran fiillerin mahkeme kararı ile kesinleşmiş olması kaydıyla, sorumluluğun idareye yüklendiği hallerde idarenin tüm zararı yetkilendirilmiş kuruluşa rücu edeceğine yönelik mali sorumlulukla ilgili düzenlemelere yer verildiği ve Yönetmelik gereği idare tarafından yetkilendirilmiş kuruluşun faaliyetlerinin Yönetmelik ve Yetkilendirme Protokolüne uygun olarak yürütülüp yürütülmediğine yönelik, yetkilendirilmiş kuruluşun bölge ofisinin iki yılda en az bir defa, merkez ofisinin ise beş yılda en az bir defa denetleneceği, denetimler sonucunda ise yetkisinin askıya alınması ve iptali yaptırımlarının söz konusu olabileceği görülmektedir.
Öte yandan, Yönetmeliğin 10. maddesinde Türk bayraklı gemilerin yetkilendirilmiş kuruluşlar arasında geçişlerine yönelik düzenlemeye yer verildiği, yetkilendirilmiş kuruluş olarak faaliyet göstermek üzere birden çok şirketin Bakanlık tarafından yetkilendirilmiş olduğu, bu durumda dava konusu protokolle yetkilendirilen müdahil şirket dışındaki yetkilendirilmiş kuruluşlardan hizmet alınmasının önünde bir engel olmadığı da görülmektedir.
Bu nedenlerle, davalı idare ile … & … arasında imzalanan 10/03/2017 tarihli yetki devri protokolünün iptali talebinin de reddi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Dava konusu 18/01/2017 tarih ve 29952 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ”Gemiler İçin Yetkilendirilmiş Kuruluşlar Yönetmeliği” yönünden oy birliği ile DAVANIN REDDİNE,
2. Dava konusu 10/03/2017 tarihli yetki devri protokolü yönünden oy çokluğu ile DAVANIN REDDİNE,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 09/09/2020 tarihinde karar verildi.

KARŞI OY :

Dava, 18/01/2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan ”Gemiler İçin Yetkilendirilmiş Kuruluşlar Yönetmeliği” kapsamında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile … & … arasında imzalanan 10/03/2017 tarihli yetki devri protokolünün, bu protokol ile … & …’ye devredilen yetkinin ve 18/01/2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan “Gemiler İçin Yetkilendirilmiş Kuruluşlar Yönetmeliği”nin iptali istemiyle açılmıştır.
Gemiler İçin Yetkilendirilmiş Kuruluşlar Yönetmeliği’nin Ek-1 “Bakanlık Adına Sörvey Yapma Ve Sertifika Düzenleme Yetkisi Verilecek Kuruluşlar İçin Asgari Kriterler” bölümünde “Özel Gerekler” arasında “Etik prensiplerine sahip olmalıdır” şartı yer aldığından, Yönetmelik kapsamında yetkilendirilme talebinde bulunan … & … kuruluşunun başka bir şirket tarafından satın alınıp Türk bayrağı çekilecek olan …-… adlı geminin sac kalınlığına ilişkin yanıltıcı sertifika düzenlediğinin tespit edildiği, ayrıca … kuruluşunun Türkiye temsilciliğine ilişkin değişikliğin idareye bildirilmediği ve 10/12/2013 ve 11/12/2013 tarihlerinde yapılan denetim sırasında ortaya çıktığı görüldüğünden güven zedeleyici ve dürüstlük ilkesine aykırı hareket olarak değerlendirilen bu hususlar nedeniyle kuruluşun Yönetmeliğin Ek-1 “Bakanlık Adına Sörvey Yapma Ve Sertifika Düzenleme Yetkisi Verilecek Kuruluşlar İçin Asgari Kriterler” bölümünde “Özel Gerekler” arasında sayılan “Etik prensiplerine sahip olmalıdır” şartını sağlamadığı, dolayısıyla Yönetmeliğe aykırı şekilde Bakanlıkça yetkilendirilmesine yönelik dava konusu 10/03/2017 tarihli yetki devri protokolünde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmış olup, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile … & … arasında imzalanan 10/03/2017 tarihli yetki devri protokolünün iptaline karar verilmesi gerektiği oyu ile bu kısım yönünden davanın reddine dair karara katılmıyorum.