Danıştay Kararı 10. Daire 2016/8985 E. 2020/6491 K. 17.12.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2016/8985 E.  ,  2020/6491 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/8985
Karar No : 2020/6491

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından … Petrol Ürünleri Nakliyat İnşaat Madencilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına düzenlenen … tarih ve … numaralı işyeri açma ve çalışma ruhsatının iptali istemiyle… İdare Mahkemesinde açılan davada 29/11/2013 tarihinde verilen yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararın 25/12/2013 tarihinde davalı idareye tebliğ edilmesine rağmen davalı idarenin yargı kararını yerine getirmediği bu nedenle idarenin hukuka aykırı eylemi nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen toplam 70.000,00 TL manevi zararın faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla; İdare Mahkemesince davacı tarafından … Petrol Ürünleri Nakliyat İnşaat Madencilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine ait işyeri açma ve çalışma ruhsatının iptali istemiyle açılan davada Mahkemece verilen yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararın gereğinin idarece 83 gün sonra yerine getirildiği, 30 günlük yasal süre içerisinde uyuşmazlık konusu işyeri açma ve çalışma ruhsatının iptal edilerek işyerinin mühürlenmesi gerekirken bu işlemlerin yapılmadığı gibi ihtarnameye rağmen ruhsatın iptal edilmemesinin, idarenin yargı kararını süresi içerisinde kasten uygulamama ve geciktirme iradesini açıkça ortaya koyduğundan bahisle, davacının manevi zarara uğradığı kabul edilerek, talep edilen tazminatın 10.000,00 TL’lik kısmının idareye başvuru tarihinden itibaren yasal faiziyle davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin kısmının ise reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının herhangi bir hak kaybı olmadığı gibi manevi bir zararının da bulunmadığı, mahkeme kararının uygulandığı ileri sürülerek İdare Mahkemesi kararının aleyhe olan kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Davacı tarafından, kendisine ait akaryakıt istasyonu yerinin haksız imar uygulaması sonucu bir başkasında bırakıldığı reddedilen tazminat yönünden mahkemenin

gerekçe belirtmediği ileri sürülerek İdare Mahkemesi kararının aleyhine olan kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMASI : Taraflarca karşılıklı olarak savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davalı idarenin temyiz isteminin kısmen kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Kırşehir ili, … Kasabası, … Mahallesi,… pafta, … sayılı parseldeki taşınmazda bulunan … Petrol Ürünleri Nakliyat İnşaat Madencilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına düzenlenen … tarih ve … numaralı işyeri açma ve çalışma ruhsatının iptali istemiyle … İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında açılan davada, Mahkemenin 29/11/2013 tarihinde verdiği yürütmenin durdurulması kararı davalı idareye 25/12/2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararın idareye tebliğ edilmesine rağmen gereğinin yerine getirilmemesi üzerine, davacı tarafından 03/02/2014 tarihinde noterden ihtarname çekmek suretiyle karar gereğinin yerine getirilmesini davalı idareden istemiştir.
… Petrol Ürünleri Nakliyat İnşaat Madencilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine ait işyeri açma ve çalışma ruhsatı, davalı idarece 18/03/2014 tarihinde iptal edilerek, 27/03/2014 tarihinde iş yerinin faaliyetine son verilmiştir.
Bakılan davada ise, İdare Mahkemesinin verdiği yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararın tebliğden itibaren 30 gün içinde davalı idarece uygulanması gerekirken 83 gün sonra uygulanarak idarenin hukuka aykırı eylemi nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen 70.000,00 TL manevi zararın faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde; idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 28. maddesinde; “Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez” hükmüne yer verilmiştir.
İdare, kural olarak, yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Manevi zarar, kişinin fizik yapısının ve iç huzurunun bozulmasını, yaşama gücünün ve sevincinin azalmasını, kişilik haklarının zedelenmesini, şeref ve haysiyetinin rencide edilmesini, duyulan acı ve ızdırabı, kişinin günlük yaşamını zorlaştıran her türlü üzüntü ve sıkıntıyı ifade etmekte, fiziki veya manevi acılar duyan, ruhsal dengesi bozulan, yaşama sevinci azalan kişinin manevi yönden zarara uğramış olduğu kabul edilmektedir.
Manevi tazminat, kişinin malvarlığında meydana gelen eksilmeyi gidermeye yönelik olmayıp, manevi değerlerinde bir eksilme meydana gelen ve yaşama sevinci ve zevki azalan kişinin manen tatminini sağlamaya yönelik bir tazmin aracıdır. Manevi zararın başka türlü giderim yollarının bulunmayışı veya yetersiz kalışı manevi tazminatın parasal olarak belirlenmesini zorunlu kılmaktadır. Manevi tazminat, olay nedeniyle duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletmeyi ve manevi huzuru sağlamayı amaçlar. Bu niteliği gereği manevi tazminatın, zenginleşmeye yol açmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davaya konu … Petrol Ürünleri Nakliyat İnşaat Madencilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine ait işyeri açma ve çalışma ruhsatının iptali için açılan davada … İdare Mahkemesince verilen yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararının 30 günlük yasal süre içerisinde uygulanarak adı geçen firmaya ait işyeri açma ve çalışma ruhsatının iptal edilmesi gerekirken, Mahkeme kararının idarece geç uygulandığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır.
Bu durumda, davalı idarenin yargı kararını süresinde uygulamayarak kusurlu olduğunun kabulü gerekmekle birlikte, hükmedilen 10.000,00 TL manevi tazminatın sebepsiz zenginleşmeye sebep olacak miktarda fahiş olduğu, manevi tazminatın amaç ve niteliği de dikkate alınarak yukarıda belirtilen ölçütlere göre yeniden belirlenmesi gerektiğinden, anılan İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kısmen kabulüne, davacının temyiz isteminin reddine,
2. Manevi tazminat isteminin kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının, davacının manevi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmının ONANMASINA, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 17/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X)-KARŞI OY :
İncelenen mahkeme kararı usul ve hukuka uygun bulunduğundan, davalı idarenin ve davacının temyiz isteminin reddi ile talep edilen manevi tazminatın kısmen kabulü kısmen reddi yolunda verilen Mahkeme kararının onanması gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyoruz.