Danıştay Kararı 10. Daire 2016/7609 E. 2020/4087 K. 21.10.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2016/7609 E.  ,  2020/4087 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/7609
Karar No : 2020/4087

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Valiliği
… İl Müdürlüğü
… Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- …
2- …
VEKİLLERİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : …İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı dava konusu işlemin iptali yolundaki kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul ili, Küçükçekmece ilçesi … Mahallesinde bulunan … pafta, … ada, … parsel sayılı Hazine adına kayıtlı 434 m²’lik taşınmazın tamamının üzerinde zemin + 4 katlı betonarme bina yapılmak suretiyle davacılar tarafından fuzulen işgal edildiğinden bahisle 08/04/2008-05/06/2012 tarihleri arası dönem için 43.108,80 TL ecrimisil istenilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı ecrimisil ihbarnamesinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacılar tarafından …, …, …numaralı kadastral parseller için 2981 sayılı Kanun uyarınca imar affı müracaatında bulunulduğu ve … parselden olan imar uygulaması sonucu … ada, … parselin oluştuğu ve bu parsel için de davacılar tarafından tapu tahsis belgesinin alındığı, akabinde söz konusu … ada, … parsel sayılı taşınmaz için verilen tapu tahsis belgesinin Küçükçekmece Tapu Sicil Müdürlüğünün … tarih ve … yevmiye numarası ile terkin edildiği, tapu tahsis belgesinin iptaline ilişkin işlemin iptali talebiyle açılan davada … İdare Mahkemesinin … tarih, E:…, K:… sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği, davalı idarece davacıların ilgili taşınmaz üzerinde tapu tahsis belgesi ile hak sahibi olmadıkları ve fuzuli şagil olduklarından bahisle 2008 – 2012 dönemine ilişkin olarak dava konusu ecrimisil ihbarnamesinin düzenlendiği, ancak … İdare Mahkemesinin E:…, K:… sayılı ve 20/10/2009 tarihli kararının Danıştay Ondördüncü Dairesi’nin 26/09/2013 tarih ve E:2011/6900, K:2013/6401 sayılı kararı ile bozulduğu belirtilerek, bu aşamada davacının tapu tahsis belgesinin geçersiz olduğunun söylenemeyeceği, davacının fuzuli şagil olarak değerlendirilemeyeceği sonucuna varılarak, ilgili döneme ilişkin olarak davacıdan ecrimisil istenilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, davacılar adına düzenlenen tapu tahsis belgesinin iptal edildiği, … İdare Mahkemesinin … tarih, E:…, K:… sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği, mahkeme kararının Danıştay Ondördüncü Dairesi’nin 26/09/2013 tarih ve E:2011/6900, K:2013/6401 sayılı kararı ile bozulduğu, karar düzeltme aşamasında Danıştay Ondördüncü Dairesi’nin 16/12/2014 tarih ve E:2014/5511, K:2014/11591 sayılı kararı ile davacının davadan feragat etmesi nedeniyle yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderildiği belirtilerek, mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI: Davacılar tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : Dr. …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

DAVACI … YÖNÜNDEN İNCELEME VE GEREKÇE :

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik” başlıklı 26. maddesinde, “1. Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. 2. Yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal edilir…” hükümlerine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava dosyası ve Uyap kayıtlarının incelenmesinden, davacılardan …’ün 21/12/2017 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır.
Bu nedenle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 26. maddesinin 1. fıkrasının uygulanmasını teminen, temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davacılardan Tahir Akgün yönünden bozulması gerekmektedir.

DAVACI … YÖNÜNDEN İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :
İstanbul ili, Küçükçekmece ilçesi …Mahallesinde bulunan … pafta, … ada, … parsel sayılı Hazine adına kayıtlı 434 m²’lik taşınmazın tamamının üzerinde zemin + 4 katlı betonarme bina yapılmak suretiyle davacılar tarafından fuzulen işgal edildiğinden bahisle 08/04/2008-05/06/2012 tarihleri arası dönem için 43.108,80 TL ecrimisil istenilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı ecrimisil ihbarnamesinin iptali istenilmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT:
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle 75. maddesinde, Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malları ve Vakıflar Genel Müdürlüğü ile idare ve temsil ettiği mazbut vakıflara ait taşınmaz malların, gerçek ve tüzel kişilerce işgali üzerine, fuzuli şagilden, bu Kanunun 9. maddesindeki yerlerden sorulmak suretiyle, idareden taşınmaz ve değerlendirme konusunda işin ehli veya uzmanı üç kişiden oluşan komisyonca takdir edilecek ecrimisilin isteneceği, ecrimisilin talep edilebilmesi için Hazinenin işgalden dolayı bir zarara uğramış olmasının gerekmediği ve fuzuli şagilin kusurunun aranmayacağı hükmüne yer verilmiştir.
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 74. maddesine dayanılarak çıkarılan Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 85. maddesinin 1. fıkrasında, “Hazine taşınmazlarının kişilerce işgale uğradığının tespit edilmesi hâlinde, tespit tarihinden itibaren onbeş gün içinde “Taşınmaz Tespit Tutanağı”na dayanılarak, tespit tarihinden geriye doğru beş yılı geçmemek üzere bedel tespit komisyonunca ecrimisil tespit ve takdir edilir” hükmü; aynı maddenin 2. fıkrasında ise, “Ecrimisilin tespit ve takdirinde; İdarenin zarara uğrayıp uğramadığına ve işgalcinin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın, taşınmazın işgalci tarafından kullanım şekli, fiili ve hukuki durumu ile işgalden dolayı varsa elde ettiği gelir, aynı yer ve mahalde bulunan emsal nitelikteki taşınmazlar için oluşmuş kira bedelleri veya ecrimisiller, varsa bunlara ilişkin kesinleşmiş yargı kararları, ilgisine göre belediye, ticaret odası, sanayi odası, ziraat odası, borsa gibi kuruluşlardan veya bilirkişilerden soruşturulmak suretiyle edinilecek bilgiler ile taşınmazın değerini etkileyecek tüm unsurlar göz önünde bulundurulur. İşgalin şekli, Hazine taşınmazının konumu ve taşınmazdan elde edilen gelir gibi unsurlar itibariyle asgari ecrimisil tutarlarını belirlemeye Bakanlık yetkilidir” düzenlemesi yer almaktadır.
20/08/2011 tarih ve 28031 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 336 sayılı Milli Emlak Genel Tebliği’nin “Ecrimisilin Tespit ve Takdir Edilmesi” başlıklı 5. maddesinin 3. fıkrasında, Hazine taşınmazlarının gerçek veya tüzel kişilerce işgale uğradığının tespit edilmesi hâlinde, taşınmaz tespit tutanağına dayanılarak bedel tespit komisyonunca tespit tarihinden geriye doğru beş yılı geçmemek üzere, belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve planlı alanlarda tarım dışı kullanımlar için taşınmazın emlak vergisine esas asgari değerinin yüzde üçünden az olmamak üzere ecrimisil tespit ve takdir edileceği; 5. fıkrasında, emlak vergisine esas asgari metrekare birim değeri belirlenmemiş olan yerler için, birim değeri belirlenen en yakın emsal taşınmazın emlak vergisine esas metre kare birim değerinin dikkate alınacağı; 10. fıkrasında, ecrimisilin tespit ve takdirinde, İdarenin zarara uğrayıp uğramadığına ve işgalcinin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın, taşınmazın işgalci tarafından kullanım şekli, fiili ve hukuki durumu ile işgalden dolayı gelir elde edilip edilmediği gibi hususların göz önünde bulundurulacağı ve 11. fıkrasında ise ecrimisil tespit ve takdir edilirken, Hazine taşınmazının değerini etkileyebilecek; imar durumu, yüzölçümü, niteliği, verimi (tarım arazilerinde), alt yapı hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığı, konumu, taşınmazın kullanım şekli ve işgalden dolayı gelir elde edilip edilmediği gibi her türlü ölçütlerin dikkate alınacağı ve 12. fıkrasında da ecrimisilin tespitinde ayrıca aynı yer ve mahalde bulunan emsal nitelikteki taşınmazlar için oluşmuş kira bedelleri veya ecrimisiller, varsa bunlara ilişkin kesinleşmiş yargı kararları, ilgisine göre belediye, ticaret odası, sanayi odası, ziraat odası, borsa gibi kuruluşlardan veya bilirkişilerden soruşturulmak suretiyle edinilecek bilgiler ile taşınmazın değerini etkileyecek tüm unsurların göz önünde bulundurulacağı düzenlemelerine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava dosyanın incelenmesinden, davacılar tarafından …, …, … numaralı kadastral parseller için 2981 sayılı Kanun uyarınca imar affı müracaatında bulunulduğu ve … numaralı parselden imar uygulaması sonucu … ada … parselin oluştuğu,
Davacı …’ün … adlı şahıstan noter aracılığıyla gecekondu satın aldığı, İstanbul ili, Küçükçekmece ilçesi … Mahallesinde bulunan … pafta, … ada, … parsel sayılı Hazine adına kayıtlı 434 m²’lik taşınmaz ve üzerine yapılan zemin + 4 katlı betonarme bina için davacı … kendisi ve kardeşleri …, …, … ve … (5 kişi) adına … tarih ve … sayılı tapu tahsis belgesinin alındığı ve tapu almak için müracaat edildiği, söz konusu … ada, … parsel sayılı taşınmaz için verilen tapu tahsis belgesinin, yapı sahipleri birden fazla olduğundan … tarih ve … sayılı işlemle iptal edildiği ve Küçükçekmece Tapu Sicil Müdürlüğünün … tarih ve … yevmiye numarası ile terkin edildiği,İstanbul Valiliği’nin … tarih ve … sayılı yazısı ile yapı sahipleri birden fazla olduğundan tapu tahsis belgesinin iptal edildiğinin bildirildiği,
Tapu tahsis belgesinin iptali işleminin iptali talebiyle … tarafından açılan davanın … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla reddedildiği, mezkur kararın Danıştay Ondördüncü Dairesinin 26/09/2013 tarih ve E:2011/6900, K:2013/6401 sayılı kararıyla davacının 2981 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanıp yararlanmadığının araştırılması gerekçesiyle bozulduğu, davalı idarenin karar düzeltme talebinin ise Danıştay Ondördüncü Dairesinin 16/12/2014 tarih ve E:2014/5511, K:2014/11591 sayılı kararıyla kabul edilerek, davacı 18/03/2014 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiğinden feragat nedeniyle yeniden karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verildiği, …İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla feragat nedeniyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, tapu tahsis belgesi 400,00 m² için düzenlendiğinden, davacıların işgal ettiği alan ise 434,00 m² olduğundan, tapu tahsis belgesinde belirlenen miktarı aşan 34,00 m² için idarenin ecrimisil istemesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Tapu tahsis belgesinde yer alan 400,00 m²’lik alan için ise, tapu tahsis belgesinin davacılar … ve … ile diğer kardeşleri …, … ve … adına düzenlendiği, mezkur tapu tahsis belgesinin … tarih ve … sayılı işlemle iptal edilmesi üzerine hak sahiplerinden sadece … tarafından dava açıldığı ve adıgeçenin açtığı davadan feragat ettiği, diğer 4 kişi tarafından bu işlemin iptali için herhangi bir dava açılmadığı görülmektedir.
Davacı … tarafından adına tapu tahsis belgesi bulunduğundan bahisle davalı idarenin ecrimisil isteyemeyeceği iddiasında bulunulmakta ise de, tapu tahsis belgesinin … tarih ve … sayılı işlemle iptal edildiği sabit olup, öncelikle bu işlem davacılara tebliğ edilmiş ise hangi tarihte tebliğ edildiği, eğer tebliğ edilmemiş ise davacıların tapu tahsis belgesinin iptal edildiğini fiilen öğrendikleri tarih araştırılmalıdır. Zira bu tarihten itibaren tapu tahsis belgesinin düzenlendiği 400,00 m² alan için ecrimisil istenilmesi hukuken mümkün bulunmaktadır.
Buna göre, davacılar adına düzenlenen tapu tahsis belgesini aşan 34,00 m² alan için ecrimisil istenilmesinin hukuka uygun olduğu; tapu tahsis belgesine konu 400,00 m² alan için ise tapu tahsis belgesinin iptal edildiğinin davacılara tebliğ edildiği ya da davacılar tarafından öğrenildiği tarih itibarıyla davacıların işgale konu taşınmazı fuzuli şagil olarak kullandığı açık olup, belirlenecek bu tarih itibariyle söz konusu 400,00 m² alan için de ecrimisil istenilmesi hukuka uygun olacağı, Mahkemece yeniden yapılacak yargılamada bu durum gözetilerek ve bedel tespiti araştırması yapılarak bir karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu …İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.