Danıştay Kararı 10. Daire 2016/76 E. 2016/3252 K. 10.06.2016 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2016/76 E.  ,  2016/3252 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/76
Karar No : 2016/3252

Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) : / ERZURUM
Vekili : / Aynı yerde

İstemin_Özeti : :… 2. İdare Mahkemesi’nin … tarihli ve … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun bulunan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince, dosyanın tekemmül ettiği görülmekle yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeyerek işin gereği görüşüldü:
Dava; davacının yetkili temsilcisi olduğu şirkete ait işyeri hakkında 4207 sayılı Kanun’un 5. maddesi uyarınca verilen 10 gün süreyle işyeri kapatma cezasının tebliğ tarihinden itibaren altmış günün sonunda işyerinin mühürleneceğine ilişkin 19.3.2015 tarihli davalı idare işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
… 2. İdare Mahkemesi’nce; dava konusu 19.3.2015 tarihli işlemin iptali istemiyle Mahkemelerinin … sayılı dosyasında, davacının yetkili temsilcisi olduğu Şirket tarafından da dava açıldığı, dolayısıyla davanın taraflarının aynı olduğu, biri Şirket adına yetkili temsilci, diğeri doğrudan Şirket tarafından aynı işlemin iptali istemiyle açılan davaların tarafları, konusu ve sebebinin aynı olması ve Mahkemelerinin … sayısında kayıtlı davanın halen derdest olması nedeniyle görülmekte olan davanın esastan incelenerek sonuçlandırılmasının hukuken mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, anılan İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun dava şartlarını düzenleyen 114. maddesi, 1. fıkrası, (ı) bendinde “Aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması” hükmüne yer verilmek suretiyle doğrudan dava açma şartları arasında “derdestlik” de sayılmış, Kanunun 115. maddesinde ise, mahkemenin dava şartı noksanlığını tespit etmesi halinde davayı usulden reddedeceği kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda “derdestlik” müessesesi düzenlenmemiş ve Kanunun 31. maddesinde, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun derdestlik ile ilgili maddelerine atıfta bulunulmamış olmakla birlikte; tarafları, konusu ve sebebi aynı olan bir davanın daha önce aynı veya başka bir mahkemede açıldığının ve görülmekte olduğunun saptanması halinde, ikinci davanın esasının derdestlik nedeniyle incelenemeyeceği usul hukukunun genel ilkelerindendir.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacının yetkili temsilcisi olduğu Şirkete ait işyerinde yapılan denetim sonucunda, 4207 sayılı Kanuna aykırılık tespit edildiğinden bahisle anılan Kanunun 5/16. maddesi uyarınca işyerinin 10 gün süre ile kapatılması cezası verildiği, davalı idarece işyeri kapatma cezasının tebliğ tarihinden itibaren altmış günün sonunda işyerinin mühürleneceğine ilişkin işlem tesis edilerek davacıya tebliğ edildiği ve anılan işlemin iptali istemiyle hem kendisine tebligat yapılan şirket temsilcisi davacı, hem de Şirket tüzelkişiliği tarafından dava açıldığı anlaşılmaktadır.
Buna göre, davacının yetkili temsilcisi olduğu Şirketin, ayrı bir tüzelkişiliğinin bulunması ve … 2. İdare Mahkemesi’nin … sayılı dosyasında bakılmakta olan dava ile temyize konu davanın taraflarının farklı olması nedeniyle, açılan işbu davanın esasının incelenerek bir karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle, … 2. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine, kullanılmayan … TL yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davacıya iadesine, 10.6.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.