Danıştay Kararı 10. Daire 2016/7326 E. 2020/6390 K. 16.12.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2016/7326 E.  ,  2020/6390 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/7326
Karar No : 2020/6390

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kaymakamlığı / …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Belediye Başkanlığı / …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı dava konusu işlemin iptali yolundaki kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul ili, Beylikdüzü ilçesi, Büyükşehir Mahallesi, … Caddesi … parseldeki Beylicium AVM içerisinde bulunan mülkiyeti davacı Belediyeye ait …-…-…-…-… nolu bağımsız bölümlerin, … tarafından işgal edildiği gerekçesiyle, şagilin tahliye edilmesi için yapılan başvurunun reddine dair Beylikdüzü Kaymakamlığı İlçe Hukuk İşleri Şefliği’nin … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; kira sözleşmesinin feshedilmesi üzerine, taşınmazın tahliyesini talep eden belediyenin bu başvurusunun, 2886 sayılı Kanun’un 75. maddesi kapsamında bir başvuru olduğu ve mevzuat uyarınca, mülkî amirin sözleşmenin usulüne uygun feshedilip feshedilmediği veya sözleşme hükümlerinin doğru olarak uygulanıp uygulanmadığı konusunda inceleme yapma yetkisinin bulunmadığı, daha açık bir anlatımla, mülki amirin kira sözleşmesinin devam edip etmediğine bakabileceği, ancak sözleşme her ne şekilde olursa olsun feshedilmiş ise fesih nedenlerinin geçerli olup olmadığı hakkında bir değerlendirme yapamayacağı ve sözleşmenin feshinin haklı bir nedene dayanıp dayanmadığı hususunun incelenmesinin, sözleşmenin taraflarının başvurması halinde adli yargı merciince çözümlenecek bir husus olduğu, dolayısıyla kira sözleşmesinin feshi üzerine, dava konusu taşınmazı kullanan şahsın işgalci durumunda bulunduğu açık olduğundan gelen talep üzerine taşınmazın tahliyesi gerekirken aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, mevzuat uyarınca taraflar arasında kira sözleşmesi bulunması durumunda, öncelikle kira sözleşmesi hükümlerine göre hareket edilmesi gerektiği belirtilerek dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından, davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve Vergi Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/12/2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

(X)-KARŞI OY :

Beylicium AVM’de davacı belediye mülkiyetinde bulunan bağımsız bölüm, dava dışı şahsa, 2886 sayılı Yasa’nın 75. maddesi uyarınca, 3 yıl süre ile kiralanmış, bu sözleşme; yapılan ihtara rağmen kira bedeli ödenmediğinden Belediye Başkanlığınca, süresinin bitiminden önce fesh edilmiş, ardından; kiraya verilmiş olan yerin tahliyesi davalı Kaymakamlıktan istenilmiştir.
2886 sayılı Yasa’nın 62. maddesinde yer alan düzenlemeyle, sözleşme yapıldıktan sonra, müşterinin taahhüdünden vazgeçmesi veya taahhüdünü, şartname ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi üzerine, idarenin açıkça yaptığı ihtara rağmen, durumun devamı halinde sözleşmenin fesh edileceği hükme bağlanmış; feshin sebebi, sözleşmenin yapılması öncesi döneme ilişkin ise, uyuşmazlık idari yargıda; sözleşmenin uygulanmasına ilişkin ise adli yargıda çözümlenmektedir.
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 75. maddesinde; “Kira sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren, işgalin devam etmesi halinde, sözleşmede hüküm varsa ona göre hareket edilir. Aksi halde ecrimisil alınır. İşgal edilen taşınmaz mal, idarenin talebi üzerine, bulunduğu yer mülkiye amirince en geç 15 gün içinde tahliye ettirilerek, idareye teslim edilir.” hükmü yer almış, kira sözleşmesinin bitiminden itibaren, tahliyeler bu hüküm çerçevesinde gerçekleştirilmiştir.
Sözleşme tarafları arasındaki uyuşmazlık, kira sözleşmesinin süresinin bitimi nedeniyle değil, kiracı – kiralayan ilişkisi nedeniyle, kira sözleşmesinin uygulanmasından doğduğundan, bu davada; kira sözleşmesinin feshinin hukuka uygun olup, olmadığının adli yargıda incelenebileceği ve devamında, işyerinin tahliyesi için adli yargıda dava açılması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle dava konusu işlem hukuka uygun olduğundan; işlemin iptali yönünde verilen temyize konu kararın bozulması gerektiği oyu ile aksi yönde oluşan Daire kararına katılmıyorum.