Danıştay Kararı 10. Daire 2016/7314 E. 2020/6392 K. 16.12.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2016/7314 E.  ,  2020/6392 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/7314
Karar No : 2020/6392

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
… İl Müdürlüğü
… Milli Emlak Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı, dava konusu işlemin kısmen iptali, davanın kısmen reddi yolundaki kararının, iptale ilişkin kısmının, davalı idare tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul ili, … ilçesi, … Mahallesinde bulunan … pafta, … ada, … parsel sayılı, Hazineye ait 3.411,00 m² yüz ölçümlü taşınmazın 1.200,00 m²’lik kısmının, 03/07/2010-17/07/2012 tarihleri arasındaki dönemde konut ve bahçe yapılmak suretiyle işgal edildiğinden bahisle 95.848,03 TLecrimisil istenilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı ecrimisil ihbarnamesinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; mahallinde 05/05/2014 tarihinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak alınan bilirkişi raporuyla dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte incelenmesinden dava konusu işlemin 18.445,89 TL’lik kısmında hukuka aykırılık, 77.402,14 TL’lik kısmında ise hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem kısmen iptal edilmiş, kısmen de dava reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, hatalı bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmesinin ve idarenin harçtan muaf olduğu dikkate alınmaksızın, harçtan sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :
Dava, İstanbul ili, … ilçesi, … Mahallesinde bulunan … pafta, … ada, … parsel sayılı, Hazineye ait 3.411.00 m² yüz ölçümlü taşınmazın, 1.200,00 m²’lik kısmının, 03/07/2010-17/07/2012 tarihleri arasındaki dönemde konut ve bahçe yapılmak suretiyle işgal edildiğinden bahisle 95.848,03 TLecrimisil istenilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı ecrimisil ihbarnamesinin iptali istemiyle açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun, dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan haliyle 75. maddesinin 1. fıkrasında; “Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malları ve Vakıflar Genel Müdürlüğü ile idare ve temsil ettiği mazbut vakıflara ait taşınmaz malların, gerçek ve tüzelkişilerce işgali üzerine, fuzuli şagilden, bu Kanunun 9. maddesindeki yerlerden sorulmak suretiyle, idareden taşınmaz ve değerleme konusunda işin ehli veya uzmanı üç kişiden oluşan komisyonca tespit tarihinden geriye doğru beş yılı geçmemek üzere tespit ve takdir edilecek ecrimisil istenir. Ecrimisil talep edilebilmesi için, Hazinenin işgalden dolayı bir zarara uğramış olması gerekmez ve fuzuli şagilin kusuru aranmaz.” hükmüne yer verilmiştir.
Öte yandan; 4706 sayılı Hazineye ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 5. maddesinin son fıkrasında; “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra Hazineye ait taşınmazlar üzerinde yapılan her türlü yapı ve tesisler, başka bir işleme gerek kalmaksızın Hazineye intikal eder.” hükmü bulunmaktadır.
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 74. maddesine dayanılarak çıkarılan Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 85. maddesinin 2. fıkrasında “Ecrimisilin tespit ve takdirinde; İdarenin zarara uğrayıp uğramadığına ve işgalcinin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın, taşınmazın işgalci tarafından kullanım şekli, fiili ve hukuki durumu ile işgalden dolayı varsa elde ettiği gelir, aynı yer ve mahalde bulunan emsal nitelikteki taşınmazlar için oluşmuş kira bedelleri veya ecrimisiller, varsa bunlara ilişkin kesinleşmiş yargı kararları, ilgisine göre belediye, ticaret odası, sanayi odası, ziraat odası, borsa gibi kuruluşlardan veya bilirkişilerden soruşturulmak suretiyle edinilecek bilgiler ile taşınmazın değerini etkileyecek tüm unsurlar göz önünde bulundurulur…” düzenlemesi yer almış bulunmaktadır.
20/08/2011 tarih ve 28031 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 336 sayılı Milli Emlak Genel Tebliği’nin “Ecrimisilin Tespit ve Takdir Edilmesi” başlıklı 5. maddesinin 3. fıkrasında “Hazine taşınmazlarının gerçek veya tüzel kişilerce işgale uğradığının tespit edilmesi hâlinde; tespit tarihinden itibaren onbeş gün içinde taşınmaz tespit tutanağına dayanılarak bedel tespit komisyonunca tespit tarihinden geriye doğru beş yılı geçmemek üzere, tarımsal amaçlı kullanımlar ile belediye ve mücavir alan sınırları dışında gelir getirici unsur taşımayan kullanımlar için taşınmazın emlak vergisine esas asgari değerinin yüzde birbuçuğundan; belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve planlı alanlarda tarım dışı kullanımlar için ise taşınmazın emlak vergisine esas asgari değerinin yüzde üçünden az olmamak üzere ecrimisil tespit ve takdir edilir.” 5. fıkrasında ise “Emlak vergisine esas asgari metrekare birim değeri belirlenmemiş olan Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerler için ecrimisil tespit ve takdirinde, birim değeri belirlenen en yakın emsal taşınmazın emlak vergisine esas metre kare birim değeri dikkate alınır.” hükmü yer almıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesiyle “bilirkişi” konusunda atıfta bulunulan 6100 sayılı Kanun’un 266. maddesinde, “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir” kuralı yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; idarece mahallinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen 17/07/2012 tarihli taşınmaz tespit tutanağında mülkiyeti Hazineye ait tarla vasıflı, 3.411,00 m2 alanlı taşınmazın, 1.248,00 m2’lik kısmının 2 adet tek katlı yapı ve bahçe olarak davacı tarafından fuzulen işgal edildiği, taşınmazın kalanının ise boş ve işgalsiz olduğunun tespit edildiği ve … tarih ve … sayılı Kıymet Takdir Kararıyla, 2010 yılı için yıllık 44.928,00 TL (37,44 TL/m2), 2011 yılı için yıllık 46.662,72 TL (38,88 TL/m2) ve 2012 yılı için yıllık 49.058,88 TL (40,88 TL/m2) bedel üzerinden, 03/07/2010-17/07/2012 tarihleri arasındaki dönem için 95.848,03 TL ecrimisil takdir edildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın çözümü için Mahkemece yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen ve karara dayanak alınan bilirkişi raporunda, alan yönünden yapılan incelemede, haricen temin edildiği belirtilen hali hazır harita üzerinde yapılan ölçümde alanın 2006-2007 yılları arasında 560,00 m2 olduğu, hava fotoğrafları, önceki dönemlere ilişkin ecrimisil ihbarnamelerinde belirtilen alan ile keşif tarihinde tel örgüyle çevrilmiş bulunan alanın farklılık arzettiği ve tel örgünün ne zaman yapıldığının tespit edilemediği belirtilerek taşınmaz tespit tutanağına itibar edileceğinin belirtildiği; bedel yönünden yapılan incelemede ise; Emlak Vergi Değeri dikkate alınarak yapılacak incelemenin sağlıklı sonuç vermeyeceği, dosyaya davacı tarafça sunulmuş bulunan emsal bilirkişi raporlarıyla idare tarafından önceki dönem için istenilen ecrimisil bedelinin uyumlu olduğu belirtilerek 2010 yılı için yıllık 8.214,91 TL (6,84 TL/m2), 2011 yılı için yıllık 8.945,22 TL (7,45 TL/m2) ve 2012 yılı için yıllık 9.939,03 TL (8,28 TL/m2) bedel tespitiyle, işgale konu alan yönünden toplam 18.445,89 TL ecrimisil alınabileceği yönünde kanaat bildirildiği ancak işgale konu taşınmazın emlak vergisine esas asgari değerinin araştırılmadığı, başka bir anlatımla alan ve bedelin hatalı olduğu yönündeki iddiaların net şekilde karşılanmamış olduğu anlaşılmaktadır.
Bilirkişiye başvurulmasındaki amacın, hukuka uygun karar verebilmek için gerekli verilere ulaşmak olduğu göz önünde tutulduğunda, bilirkişilerin uyuşmazlık konusunda özel ve teknik bilgiye sahip olan kişiler arasından seçilmesi gerektiği kuşkusuz olup, bilirkişi veya bilirkişilerce düzenlenen raporda, sorulara verilen cevapların şüpheye yer vermeyecek şekilde açık, rapor içeriğinin ise hükme esas alınabilecek nitelikte olması gerekmektedir.
Dava dosyasının, aynı taraflar arasında, aynı alanın işgali sebebiyle ecrimisil istemine ilişkin, Dairemizde temyiz aşamasında derdest bulunan E:2016/7184, E:2016/7515 sayılı dosyalarıyla birlikte incelenmesinden; anılan dosyalarda da … Bölge İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı bağlantı isteminin kabulüyle … İdare Mahkemesi’nin yetkili kılınması yolundaki kararı uyarınca Mahkemece, aynı tarihte ve aynı bilirkişi heyeti marifetiyle yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda, 2008 yılı için belirlenen, yıllık 7.200,00 TL (6,00 TL/m2) bedelin TUİK ÜFE endeksi uyarınca arttırılması suretiyle 2009, 2010, 2011, 2012 ve 2013 yılı ecrimisil bedellerinin tespit edildiği anlaşılmıştır.
İşgal nedeniyle alınan bir tazminat olan ecrimisil tutarının hesaplanmasında; taşınmazın mevkii, kullanım şekli, elde edilen gelir, altyapı, ulaşım kolaylığı, varsa önceki dönem kira ve emsal ecrimisil bedelleri gibi tüm faktörlerin etkili olduğu, ayrıca emsal ecrimisillerin, kira bedellerinin ve önceki dönem kullanımların da dikkate alınması gerektiği konusunda duraksama bulunmamakla birlikte yukarıda da incelenen mevzuat uyarınca Hazinen özel mülkiyetindeki taşınmazlar için emlak vergisine esas asgari değerinin %3’ünden az olmayacak şekilde ecrimisile hükmedileceği kuşkusuzdur.
Bu durumda; öncelikle davalı idareden, önceki dönemlere ilişkin taşınmaz tespit ve ecrimisil ihbarnamelerini içerecek şekilde taşınmaz dosyasının ve dava konusu işlemle ilgili olarak da emlak vergisine esas asgari metrekare birim değerinin yüzde üçünden daha fazla veya az miktarda birim bedel belirlenmesinin gerekçelerinin açıklanmasının istenmesi ve ilgili idarelerle birlikte davacı taraftan ise işgale konu alanın emlak vergisine esas asgari değerinin, hava fotoğrafları, yapı kayıt belgeleri, imar durum belgesi gibi dava konusu dönemde işgalli alanın, kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespitine yönelik belge ve bilgilerin sorulmasından sonra, yeni bir bilirkişi heyetinden ve yine aynı taraflar arasındaki diğer dosyalar da dikkate alınmak suretiyle; dosyadaki bilgi ve belgeler üzerinden inceleme yapılmak veya gerek görülmesi halinde mahallinde yeniden keşif icrası suretiyle emlak vergisine esas asgari metrekare birim değerinin yüzde üçünden az olmayacak şekilde, emsal ecrimisillerin, kira bedellerinin ve önceki dönem kullanımların da dikkate alınması ve yeniden değerleme oranı kullanılmak suretiyle hesaplama yapılması sonucunda bir karar verilmesi gerekirken; bu hususlar gözetilmeden, eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle dava konusu işlemin kısmen iptali, kısmen de davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesi kararının iptale ilişkin kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, davalı tarafından, Harçlar Kanunu’na göre idarenin harçtan muaf olduğu gerekçesi ile Mahkeme kararının, idarenin harç ödemesine hükmedilmesine ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmekte ise de davalı idarenin, yargı harçlarından muaf olmakla birlikte, davada haksız çıkması halinde yargılama giderlerini karşı tarafa ödemekle mükellef olduğu şüphesizdir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin kısmen iptaline, davanın kısmen reddine ilişkin … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyize konu iptale ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.