Danıştay Kararı 10. Daire 2016/3918 E. 2020/4220 K. 27.10.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2016/3918 E.  ,  2020/4220 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/3918
Karar No : 2020/4220

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … İnşaat Tur. Tic. Ltd. Şti

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kaymakamlığı
(İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü)

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Antalya ili, … ilçesi, … bulvarı, No:… adresinde otel olarak faaliyet gösteren davacı şirkete ait işyerinde ”peynir salatası” ürününden alınan numune üzerinde yapılan analiz sonucunda ürünün Türk Gıda Kodeksi Mikrobiyolojik Kriterler Yönetmeliği’ne aykırı olduğundan bahisle davacı şirket adına 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’nun 40. maddesi uyarınca cezai işlem uygulanacağının bildirilmesine yönelik … tarih ve … sayılı işlem ile bu işleme dayanak gıda numunelerinin alınması ve analiz edilmesine yönelik 06/08/2015 tarih ve bila sayılı işlemin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; … tarihli işlemin dava dilekçesine ekli olmadığı, 07/08/2015 tarihli işlemin ise, işyerinden alınan numune üzerinde yapılan inceleme sonucunun mevzuata aykırı olduğu ve cezai yaptırımının uygulanacağının bildirilmesine ilişkin işlem olduğu anlaşılmakta olup, kesin ve icrai niteliği bulunmayan ve yeni bir hukuki durum yaratmayan işbu işlemin iptal davasına konu edilemeyeceğinin açık olduğu gerekçesiyle 2577 sayılı Kanun’un 14 ve 15/1-b maddeleri uyarınca davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı şirket tarafından, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu, numune alımının mevzuatta belirtilen tekniğe uygun yapılmadığı, Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :
Dava; Antalya ili, … ilçesi, … bulvarı, No:… adresinde otel olarak faaliyet gösteren davacı şirkete ait işyerinde ”peynir salatası” ürününden alınan numune üzerinde yapılan analiz sonucunda ürünün Türk Gıda Kodeksi Mikrobiyolojik Kriterler Yönetmeliği’ne aykırı olduğundan bahisle davacı şirket adına 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’nun 40. maddesi uyarınca cezai işlem uygulanacağının bildirilmesine yönelik … tarih ve … sayılı işlem ile bu işleme dayanak gıda numunelerinin alınması ve analiz edilmesine yönelik 06/08/2015 tarih ve bila sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun idari dava türlerinin belirlendiği 2. maddesinde; idari dava türleri, a) idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, b) idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, c) tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak belirlenmiş, dolayısıyla idari yargının görev alanı; idare hukuku kuralları içinde, kamu hizmetinin yürütülmesi amacıyla, kamu gücü kullanılarak tesis edilen idari işlemler, idari eylemler ve idari sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklar nedeniyle açılan davaların görüm ve çözümüyle sınırlandırılmış bulunmaktadır.
Aynı Kanun’un 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde, dava dilekçelerinin görev ve yetki yönünden ilk incelemeye tabi tutulacağı, 6. fıkrasında, yukarıdaki hususların ilk incelemeden sonra tespit edilmesi halinde de davanın her safhasında 15. madde hükmünün uygulanacağı; 15. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde ise; 14. maddenin 3/a bendine göre askeri yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine karar verileceği hükümlerine yer verilmiştir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun “Genel Kanun Niteliği” başlıklı 3. maddesinde; bu Kanun’un idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde, diğer genel hükümlerinin ise idari para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı, “Yaptırım Türleri” başlıklı 16. maddesinde; kabahatler karşılığında uygulanacak olan idari yaptırımların idari para cezası ve idari tedbirlerden ibaret olduğu, idari tedbirlerin ise mülkiyetin kamuya geçirilmesi ve ilgili kanunlarda yer alan diğer tedbirler olduğu, “Saklı Tutulan Hükümler” başlıklı 19. maddesinde; diğer kanunlarda kabahat karşılığında öngörülen belirli bir süre için bir meslek ve sanatın yerine getirilmemesi, işyerinin kapatılması, ruhsat veya ehliyetin geri alınması, kara, deniz veya hava nakil aracının trafikten veya seyrüseferden alıkonulması gibi yaptırımlara ilişkin hükümlerin, ilgili kanunlarda bu Kanun hükümlerine uygun değişiklik yapılıncaya kadar saklı olduğu, “Başvuru Yolu” başlıklı 27. maddesinin 1. fıkrasında; idari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idari yaptırım kararlarına karşı sulh ceza mahkemesine başvurulabileceği, 8. fıkrasında ise; idari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde, idari yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddialarının bu işlemin iptal talebiyle birlikte idari yargı merciinde görüleceği hükümlerine yer verilmiştir.
5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’nun 21. maddesinin 5. Fıkrasında “gıda kodeksine aykırı gıda ile temas eden madde ve malzeme üretilemez, işleme tabi tutulamaz ve piyasaya arz edilemez.” hükmüne, 40. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde; “21 inci maddenin beşinci fıkrasına aykırı hareket edenlere onbin Türk Lirası idarî para cezası verilir. Ürünlerin, insan sağlığı için risk oluşturması durumunda ürünler masrafları sorumlusuna ait olmak üzere piyasadan toplatılır ve mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilir. Aykırılık sadece etiket bilgilerinden kaynaklanıyor ise idarî para cezası beşbin Türk Lirası olarak uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
5326 sayılı Kanun’un 3. maddesinde, bu Kanun’un idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması hâlinde uygulanacağı belirtilmiş; 27. maddesinin 1. fıkrasında ise, idari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idari yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç on beş gün içinde sulh ceza mahkemesine başvurulabileceği hükme bağlanmıştır. Her ne kadar, bu fıkrada, sulh ceza mahkemesine başvurulması bakımından diğer idari tedbirlerin anılmadığı görülse de Kanun’un 16. maddesinde, kabahatler karşılığında uygulanacak olan idarî yaptırımların, idari para cezası ve idari tedbirler olduğu; idari tedbirlerin de mülkiyetin kamuya geçirilmesi ve ilgili kanunlarda yer alan diğer tedbirler olarak ifade edildiği dikkate alındığında, kanun yoluna ilişkin 27. maddenin 1. fıkrasının tüm idari tedbirleri kapsadığı sonucuna varılmaktadır. Öte yandan, 5996 sayılı Kanun’da, bu Kanun uyarınca verilen idari yaptırım kararlarına karşı itiraz ve dava yolu gösterilmemiştir. Bu nedenle, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun genel hükümleri gereğince, 5996 sayılı Kanun kapsamında verilen idari yaptırımlara karşı sulh ceza mahkemesine başvurulması gerekmektedir.
Temyize konu dava dosyasının incelenmesinden; Antalya ili, … ilçesi, … bulvarı, No:… adresinde otel olarak faaliyet gösteren davacı şirkete ait işyerinde ”peynir salatası” ürününden alınan numune üzerinde yapılan analiz sonucunda ürünün Türk Gıda Kodeksi Mikrobiyolojik Kriterler Yönetmeliği’ne aykırı olduğundan bahisle davacı şirket adına 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’nun 40. maddesi uyarınca cezai işlem uygulanacağının bildirilmesine yönelik … tarih ve … sayılı işlem ile bu işleme dayanak gıda numunelerinin alınması ve analiz edilmesine yönelik 06/08/2015 tarih ve bila sayılı işlemin iptali istenilmekte olup bahsi geçen işlemlerin 5996 sayılı Kanun’un 40. maddesi uyarınca davacı şirket hakkında uygulanacak idari tedbir niteliğindeki idari yaptırımın dayanağı, hazırlığı mahiyetindeki işlemler olduğu açıktır.
İncelenen uyuşmazlıkta, 5996 sayılı Kanun uyarınca davacı şirket hakkında dava konusu edilen işlemlerden sonra uygulanacak işlemlerin, idari tedbir niteliğinde olduğu hususunda duraksama bulunmamaktadır. Söz konusu idari işlemlerin; 5326 sayılı Kanun’un 16. maddesinde sözü edilen ilgili kanunlarda yer alan tedbirler kapsamında olduğu; 5326 sayılı Kanun’un 19. maddesi ve 27. maddesinin 8. fıkrası kapsamına giren idari işlemlerden de olmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, 5996 sayılı Kanun’da kanun yolu gösterilmediği dikkate alındığında; idari tedbir niteliğindeki işlemlerin, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun genel hükümlerinin uygulanması ve bu yaptırıma karşı açılan davanın sulh ceza mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. Bu haliyle idari tedbir niteliğindeki işlemlere karşı açılacak davanın da sulh ceza mahkemesinde görülmesi gerektiği açıktır.
Bu itibarla, İdare Mahkemesince idari yargının görev alanına girmeyen iş bu davada davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, dava konusu işlemlerin iptal davasına konu edilemeyeceği gerekçesiyle 2577 sayılı Kanun’un 14 ve 15/1-b maddeleri uyarınca davanın reddi yolunda verilen Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davanın incelenmeksizin reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının görev yönünden BOZULMASINA,
2. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.