Danıştay Kararı 10. Daire 2016/3643 E. 2020/4612 K. 09.11.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2016/3643 E.  ,  2020/4612 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/3643
Karar No : 2020/4612

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı / …
VEKİLİ : 1. Hukuk Müşaviri Yrd. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı dava konusu işlemin iptali yolundaki kararının, davalı idare tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Kırgızistan Cumhuriyeti vatandaşı olan ve 26/08/2010 tarihinde Türk vatandaşıyla evlenen davacı tarafından, evlenme yoluyla Türk vatandaşlığına alınma talebiyle yapmış olduğu başvurusunun 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 16. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi uyarınca reddedilmesine ilişkin, … tarih ve … sayılı işlem ile bildirilen İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; evlilik ilişkisinin geçersizliğine hükmedilmesi ancak adli yargı yerince bu konuda verilecek bir karar ile mümkün olduğundan, yargı yerlerince verilmiş bir karar olmadıkça idarece, evliliğin formalite (muvazaalı) olduğu konusunda bir değerlendirme yapılarak idari işlem tesisine hukuken olanak bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının, 5901 sayılı Kanun’un 16. maddesindeki şartları taşımadığının yapılan incelemede tespit edildiği, bu nedenle tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Kırgızistan Cumhuriyeti vatandaşı olan ve 26/08/2010 tarihinde Türk vatandaşıyla evlenen davacı tarafından, evlenme yoluyla Türk vatandaşlığına alınma talebiyle yapmış olduğu başvurusunun 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 16. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi uyarınca reddedilmesine ilişkin, … tarih ve .. sayılı işlem ile bildirilen İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı kararının iptali istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun “Türk vatandaşlığının evlenme yoluyla kazanılması” başlıklı 16. maddesinde, “Bir Türk vatandaşı ile evlenme doğrudan Türk vatandaşlığını kazandırmaz. Ancak bir Türk vatandaşı ile en az üç yıldan beri evli olan ve evliliği devam eden yabancılar Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunabilir. Başvuru sahiplerinde;
a) Aile birliği içinde yaşama,
b) Evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmama,
c) Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmama, şartları aranır.
(2) Başvurudan sonra Türk vatandaşı eşin ölümü nedeniyle evliliğin sona ermesi halinde birinci fıkranın (a) bendindeki şart aranmaz.
(3) Evlenme ile Türk vatandaşlığını kazanan yabancılar evlenmenin butlanına karar verilmesi halinde evlenmede iyiniyetli iseler Türk vatandaşlığını muhafaza ederler.” hükümleri yer almaktadır.
06/04/2010 tarih ve 27544 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Türk Vatandaşlığı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin “Türk vatandaşlığının evlenme yoluyla kazanılmasında yurt içinde yapılan başvurularda yapılacak işlemler ve uygulanacak esaslar” başlıklı 27. maddesinde, “Evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen ve başvuruda aranan şartları taşıdığı anlaşılan yabancı adına 26 ncı maddede belirtilen belgelerden oluşan dosya düzenlenir ve yabancı hakkında il emniyet müdürlüğünden soruşturma yapılması istenir.” düzenlemesine, “Türk vatandaşlığının evlenme yoluyla kazanılmasında il emniyet müdürlüğünce yapılacak soruşturmaya ilişkin usul ve esaslar” başlıklı 28. maddesinde; “(1) İl emniyet müdürlüğünce evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancının;
a) Aile birliği içinde yaşayıp yaşamadığı,
b) Evlilik birliği ile bağdaşmayacak şekilde fuhuş yapmak ve fuhuşa aracılık etmek gibi davranışlarının olup olmadığı,
c) Türk vatandaşlığını kazanmasında millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir halinin bulunup bulunmadığı,
hususları araştırılır ve oluşan olumlu veya olumsuz kanaat soruşturma formuna açık bir şekilde yazılır. Soruşturma formuna soruşturmaya ilişkin tutanaklar da eklenir.
(2) Soruşturması tamamlanan yabancının dosyası il müdürlüğüne iade edilir. Dosya gerekli inceleme ve araştırma yapılmak üzere il müdürlüğünce komisyona gönderilir.” düzenlemesine, “Türk vatandaşlığının evlenme yoluyla kazanılmasında komisyon tarafından yapılacak işlemler ve uygulanacak esaslar” başlıklı 29. maddesinde ise; “(1) Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancı ve eşi, komisyon tarafından ayrı ayrı ve birlikte mülakata tabi tutulmak suretiyle evliliğin gerçek bir evlilik ya da Türk vatandaşlığını kazanmak amacıyla yapılmış bir evlilik olup olmadığı araştırılır.
(2) Mülakat sonucunda oluşan kanaat evlenme yoluyla Türk vatandaşlığının kazanılmasına ilişkin mülakat formuna yazılır. İl müdürlüğünce dosya karar alınmak üzere Bakanlığa gönderilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanma istemiyle 5901 sayılı Kanun’un 16. maddesi uyarınca başvuruda bulunan yabancılar hakkında, mevzuatta aranan asgari şartları taşıyıp taşımadıklarına ilişkin olarak davalı idarece gerekli inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra karar verileceği kuşkusuzdur.
Her ne kadar temyize konu İdare Mahkemesi kararında davacı ve Türk vatandaşı eşin evlilik ilişkisinin formalite olduğu konusunda yargı yerlerince verilmiş bir karar olmadıkça davalı idarece, evliliğin formalite olduğu konusunda bir değerlendirme yapılarak idari işlem tesisine hukuken olanak bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş ise de davacının evlenme yoluyla Türk vatandaşlığına alınma talebiyle yapmış olduğu başvurusunun davalı idarece 5901 sayılı Kanun’un 16. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde yer alan ”aile birliği içinde yaşama” koşulunu yerine getirmediğinden bahisle reddedildiği açıktır.
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerden; 20/11/2014 tarihli araştırma tutanağında davacı ve eşi …’in fiilen bir arada yaşamadıkları, komşuluk ilişkilerinin bulunmadığı, evliliklerinin tamamen çıkar amaçlı olduğu; Antalya Valiliği İl Emniyet Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı tahkikat raporunda ”22/10/2014 tarihinde eşlerle ayrı ayrı yapılan mülakat neticesinde şahısların aynı evde ikamet etmedikleri, birbirlerini tanımadıkları, yabancı eşin … ve eşi … isimli şahısların işlettiği pansiyonda çalıştığı ve … isimli küçük bir Otel’de kaldığı, Türk Vatandaşı eşin ise konteyner bir evde kaldığı ”nın belirtildiği; 11/02/2015 tarihli Mülakat Bilgileri formunda ise evliliğin aile birliği kurmaya yönelik olmadığı, evliliğin formalite bir evlilik olduğunun tespit edildiği, davacının 09/04/2012 tarihinde Kemer İlçe Emniyet Müdürlüğünce formalite evlilik kodu ile pasaportuna tahdit konulduğu ve bu işlemin iptali istemiyle açmış olduğu dava sonucunda verilen Mahkeme kararına istinaden 05/11/2015 tarihine kadar Türk Vatandaşı ile evlilikten dolayı ikamet tezkeresi tanzim edildiği, şahısların evliliklerinin gerçek bir evlilikten ziyade ülkemizde kalmaya yönelik bir evlilik olduğu kanaati ile 5901 sayılı Kanun’un 16. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde yazılı “Aile birliği içinde yaşama” ve (c) bendinde yazılı “Kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmama” şartlarını taşımadığı belirtilmek suretiyle Türk Vatandaşlığını kazanma hususunda İçişleri Bakanlığının taktirine sunulduğu; İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı dava konusu kararı ile davacının başvurusunun 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 16. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi uyarınca reddedildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta; davacının Türk vatandaşı ile yapmış olduğu evlilikte ”aile birliği içinde yaşama” koşulunu yerine getirmediği dikkate alındığında dava konusu işlemde hukuka aykırılık; dava konusu işlemin iptali yolunda verilen temyize konu kararda ise hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/11/2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

(X)-KARŞI OY :
Temyize konu karar hukuka uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği oyuyla, bozulması yönündeki Daire Kararına katılmıyorum.